Lig ve Avrupa Kupalarında oynadığı dört maçı da kayıpsız atlatan Fatih Terim'in Galatasaray'ı ile "limitlere" rağmen takımı baştan aşağı yenileyen Erol Bulut'un Fenerbahçe'si "erken derbide" karşı karşıya gelince, herkesin gönlünden kendi takımının galibiyeti geçerken, deplasman ekibi maç öncesi bütün hesaplarını "oynatmamak" üzerine kurunca, 90 dakika sonrası Ali Sami Yen'de tatsız tuzsuz ve golsüz bir derbi sahnelendi.
Fatih Terim, Başakşehir maçında sakatlanan Sarrachi dışında yine ideal on biri ile çıkmıştı yeşil zemine, daha önceki maçlarda kurguladığı oyun planını değiştirmeye niyeti yoktu, Marcao ve Luyindama Taylan'ın da desteği ile geriden oyun kuracak, Linnes ve Omar'ın takviye ettiği Arda ve Feghouli de kanatlardan Falcao'yu besleyecek, Emre ve Belhanda da yeteneklerini kullanıp, savunmayı yaracaktı. Ev sahibinin seyredenlere "çata çat" bir derbi izletme düşüncesi ve arzusunda bir değişiklik yoktu ama karşılarındaki rakip "kafa kafaya çarpışmaya" gelmemiş, "önce durdur, fırsat olursa da atarız" mantığı ile hazırlanmıştı hafta içi. Bunun için de daha hazır olmadığı gözlenen ve oynadığı maçlarda bir yahut ikişer hata yapan Luyindama ile genç ve derbi tecrübesi olmayan Taylan'ı takımın zayıf halkası olarak görüp, bu iki topçuya forvet ve orta saha elemanları ile baskı yaparak başlamışlardı oyuna. Bu düşüncelerinde nispetten de başarılı oldular, Galatasaray ilk dakikalarda arzuladığı baskıyı da kuramadı ve orta saha mücadelesi ile geçen bir devre izledik desek pek de yanılmayız. Buna rağmen, Galatasaray yine tehlikeler yarattı rakip kalede, önce Linnes'in pasında Taylan'ın ceza yayı üzerinden sert bir şutu vardı ki, Altay parmaklarının ucuyla çıkardı. 20. dakika dolarken, maçta hocasını hayal kırıklığına uğratan oyunculardan biri olan Omar'ın ortasında Arda'nın müsait pozisyondaki kafa vuruşunu yine genç kaleci iki hamlede kurtarmayı başardı. Üç dakika sonra Falcao'ya atılan uzun pası Tisserand eliyle "çelerek" Kolombiyalı golcünün kaleciyle karşı karşıya kalmasını önledi. Hakem hocalarının maçtan sonra tartışmasız kırmızı kart olmalıydı dedikleri pozisyonda, VAR'ın da "desteği!" ile sarı kart çıktı. Ali Palabıyık, Mete Kalkavan, Alper Ulusoy, Bahattin Duran dörtlüsünden zaten Galatasaray lehine bir şey beklemiyordık da, bereket Marcao ve Luyindama rakipleri ceza sahası içine sokmadı da, oralarda penaltı çalınacak pozisyon yaşanmadı. Falcao'nun kullandığı serbest vuruş gol olmadı ama sonrasında top yine sarı-kırmızılılara geçti ve Linnes'in ayak içi plasesini yine Altay uçarak çıkardı. Seyircili derbi olsaydı, peşi sıra gelen bu tehlikeli pozisyonlar taraftarı coşturur, o sinerjiyle Galatasaray daha da sindirir rakibi ve aranan gol gelirdi ama maalesef boş stada oynanıyordu müsabaka.
Rakibin baskısına, Ozan'ın her pozisyonda denize atlar gibi kendini yere bırakıp oyunu yavaşlatmasına rağmen Galatasaray ilk 30 dakikada bulduğu pozisyonları gole çeviremedi de beş dakika sonra Belhanda'nın uzun pasında Feghouli çaprazdan Altay'ın bakışları arasında topu filelerle kucaklaştırdı, lakin yardımcı hakem bayrağını tereddütsüz kaldırmıştı, VAR kontrolü sonrası gol da iptal oldu. Bu pozisyon ve ikinci yarı ani bir kontra atakta Feghouli'nin topu ayağından açıp, Belhanda'nın cılız şutu harici bu iki topçuyu sahada hiç görmedik desek, yanıltmayız okuyucuları, oysaki sezona ikisi de müthiş başlamışlardı. Fenerbahçe de Beşiktaş'tan geri çağırdığı eski bekleri Caner ve Gökhan'ın ortaları ile pozisyon bulmaya çalıştı Fatih Öztürk'ün kalesinde ama Luyindama ve Marcao geçit vermediler rakiplerine. Bu arada Fatih demişken, maçtan sonra en temiz forma Fatih'indi zira sarı-lacivertliler koca maç boyunca kaleyi tutan tek bir şut dahi atamamışlardı.
İkinci devre Galatasaray'ın daha arzulu başlayacağını beklerken, Fenerbahçe "baskın basanındır" mantığı ile sürpriz bir gol için oyunu Galatasaray yarı sahasına yıktı ve 5-10 dakika maçta ipleri eline aldı. Lakin geçen dakikalarla birlikte ev sahibi tekrar oyun üstünlüğünü eline alıp, Altay'ın kalesine gitmeye başladı. Önce Arda ile başlayan atakta Emre Kılınç solundan gelen kaptanı yerine Feghouli'yi düşününce, Cezayirli oyuncu kötü bir top kontrolü sonrası tehlikeli olabilecek bir atağı harcarken, 5 dakika sonrasında Falcao'nun orta sahada başlattığı atakta Linnes'in pasıyla buluşan Arda'nın sert şutunu Altay sakatlanmak pahasına çeliyordu. Maç sonrası verdiği demeçte "Sosyal medyada taraftarlar benim koşmadığımı, pres yapmadığımı söylüyor ama ben artık 20 yaşındaki Arda değilim, ben hocamın verdiği görevi yapıyorum" diyen Arda Turan, derbinin bitimiyle sosyal medyanın "şımarık çocukları" tarafından eleştirildi ama bence maçın Galatasaray adına iyilerindendi. Tecrübesi, oyun zekası ve yeteneği ile "kısır" geçen derbide en fazla pozisyona giren futbolcu olarak yerini Etebo'ya bıraktı.
Fatih Terim elindeki oyuncuların fiziki yapılarını iyi biliyor ve oyunu da kendi içinde 45+25+20 diye üçe bölüyor. Maç öncesi düşünülenin aksi çok büyük bir gelişme görmediği müddetçe de son yirmi dakikada Arda, Feghouli ve Falcao'yu kenara alıp, daha enerjik Diagne, Babel ve Etobo ile fiziken güçten düşmüş rakibe öldürücü darbeyi vurmayı hesaplıyor. Bundan önceki maçlarda bu plan tuttu ve derbi de Babel'in harika ara pasında Emre Kılınç biraz daha sert vurabilse, yine başarılı olacaktı düşüncesinde. Gol gelmedi ama yapılan oyuncu değişiklikleri Galatasaray baskısını iyice arttırdı rakip kalede ama sarı-lacivertli savunmacılar kalelerinde gol görmemek için oldukça dikkatliydi.
Golsüz biten ve Galatasaray'ın "sarı" ya boyandığı derbide, Ali Palabıyık ev sahibi topçulara sarı kart göstermede nasıl bönkör davrandıysa, rakibe bir o kadar cimriydi. Özellikle maçın ilk dakikalarında peşi sıra pozisyonlarda Marcao'nun yüzüne dirsek ve tokat atan Valencia görmezden gelinirken, yine Arda'nın umut vaad eden atağını eliyle kesen Gökhan Gönül'e de tebessüm etmekle yetindi maçın hakemi. Oysa ki çıkacak bir sarı kart, 69. dakikada Arda'yı "biçen" Gökhan'ı oyun dışına yollayabilirdi.
87. dakika oyuna giren ve transfer sezonun en fazla konuşulan oyuncusu Mert Hakan Yandaş'ın 90 dakika mücadele etmiş Taylan'la Galatasaray ceza sahası cıvarında omuz omuza kapışması sonrası Taylan'ın galip çıkması, Galatasaray'ın nasıl bir beladan kurtulduğunu gösteriyordu. Eğer Mert Hakan sözünde durmuş olsa, Galatasaray'a transfer olacaktı ve Taylan bugün bulduğu şansı elde edemeyecekti, Galatasaray da sahada güçsüz bir 8 numara ile oynayacaktı maalesef. Oysa şimdi pırıl pırıl, yakışıklı mı yakışıklı, topu ayağına yakıştıran bir 4 numaralı Taylan seyrediyoruz mutlulukla...
Yazı içinde dillendirdiğim "şımarık sosyal medya" çocukları, Ali Palabıyık'ın maçı sonlandıran düdüğü ile birlikte maçı seyrettikleri web sayfasını kapayıp, tabletlerinden twitter ya da facebooku açıp, başlamışlar Galatasaray'ı yerden yere vurmaya. "Hoca oyuncu değişikliklerinde geç kalmış", "Belhanda yürümüş", "Feghouli gönderilmeliymiş", "Yönetim orta saha almamış"... Bir de bunların fenomen denilen "türleri" var, onlar daha da tehlikeli, zira parayla satın alınmış "naylon" takipçi sayısına bakıp, onlara inanan "saf" taraftarlar var... Sosyal medya hesabı olan konuşuyor da benim için bunların pek önemi yok, zira yıllarca tribünde bizler derbilere bilet bulamazken, soğuk ve yağmurlu havalarda sıradan maçlara kimsenin gelmediğini çok iyi bilirim ama sene sonu şampiyonluk kutlamaları yine full çekiyordu. Bu sene de böyle olacak, ileriki yıllarda da, kazanınca sevinecekler, kaybedince sövecekler... Çünkü hayatta bir tek kendilerini hatasız görüyorlar komik bir şekilde... Onları da böyle kabullenip,
"Yürüyoruz biz yolda, göğüs gerdik zorluklara, inat olsun inanmayanlara, ant içtik şampiyonluğa" bestesiyle selam yollayalım kendilerine...
Stat: Türk Telekom Ali Sami Yen
Hakemler: Ali Palabıyık, Serkan Olguncan, Mehmet Cem Satman
Galatasaray: Fatih Öztürk, Elabdellaoui, Luyindama, Marcao, Linnes, Taylan Antalyalı, Belhanda (Dk. 89 Ömer Bayram), Emre Kılınç, Feghouli (Dk. 70 Babel), Arda Turan (Dk. 70 Etebo), Falcao (Dk. 71 Diagne)
Fenerbahçe: Altay Bayındır, Gökhan Gönül, Tisserand, Lemos, Caner Erkin, Luiz Gustavo, Sosa, Ozan Tufan (Dk. 87 Mert Hakan Yandaş), Deniz Türüç (Dk. 78 Ferdi Kadıoğlu), Thiam (Dk. 65 Samatta), Valencia
Sarı kartlar: Dk. 12 Sosa, Dk. 23 Tisserand, Dk. 69 Gökhan Gönül, Dk. 90 1 Luiz Gustavo, Dk. 90 5 Erol Bulut (Teknik direktör) (Fenerbahçe), Dk. 15 Luyindama, Dk. 47 Falcao, Dk. 61 Arda Turan, Dk. 62 Taylan Antalyalı, Dk. 82 Etebo, Dk. 85 Marcao, Dk. 86 Belhanda (Galatasaray)