27 Eylül 2014 Cumartesi

Ronaldo Jordan'sa, Messi Chamberlain'dir


"Eğer Cristiano Ronaldo Jordan'sa, Messi de bir NBA maçında 100 sayı atan Wilt Chamberlain'dir."

Luis Enrique
Barcelona Teknik Direktörü

Kariyerinde 400 gole ulaşan Messi'yle Ronaldo'yu karşılaştırırken


Nike'tan Adidas'a Üç Transfer


Transferler sadece spor kulüpleri arasında olmuyor, onların sponsorluğunu yapan markalar arasında da savaş kızıştıkça, transferler de gerçekleşiyor. Adidas ve Nike arasındaki amansız mücadelede son olarak Alman firması rakibinin üç deneyimli dizaynırını kadrosuna katarak rakibine müthiş bir çalım atmış oldu. Daha önce Nike için çalışan Denis Dekov, Marc Dolce ve  Mark Milner, 2015 senesinden itibaren Adidas için fikir üretmeye başlayacaklar, hem de "deplasmanda", Nike'ın evi olan Amerika'da Adidas'ın açaçcağı "üretim bürosunda".  Bu transferi twitter hesabından duyuran Dekov "Geçmişe müteşşekürüz, gelecek için heyecanlıyız, üç kardeş, üç hayalci ve üç çizgi, işte adidas takımı" diye duygularını dile getirmiş.
Peki kim bu "üç hayalci": 
Denis Dekov, 20 yıla yakın futbol, basketbol ve tenis ayakkabıları üretme konusunda tecrübeli. Özellikle Mercurial 9, Thiempo 5 ve Hypervenom marka kramponlarla adını duyurdu. Ayrıca, bu sene Brezilya'daki Dünya Kupasında tercih edilen Magistere kramponları da Dekov'un icadı.
Marc Dolce ise özellikle bayanlar için ürettiği basketbol ayakkabılarının 20 yıllık "ustası". Ayrıca günlük spor ayakkabı ve koşu ayakkabıları alanında da deneyim sahibi.
Mark Milner de adaşı gibi basketbol ve koşu ayakkabılarının deneyimlisi. Ayrıca, Nike Free Run markasının da mucidi olarak biliniyor Milner...
Adidas'ın rakibini kalbinden vurmuşa benziyor bakalım bundan sonra Nike'ın "intikamı" nasıl olacak...

Suarez Şişman Mı?


"Suarez şişman mı? Şu an ideal kilosunda ve oynama hazır durumda. Ama istiyorsanız liposuction yaptırabiliriz de buna gerek olduğunu sanmıyorum."

Luis Enrique
Barcelona Teknik Direktörü

Madrid medyasının Luis Suarez'in şişman olduğu iddialarını yanıtlarken

Alpaslan Dikmen Özel Video


Nur içinde uyu Alpaslan Dikmen...
Unutulmayacaksın...

Galatasaray:2-1:Sivasspor


"Ne yapacaksak yapalım, Galatasaray'a yakışır şekilde yapalım. Ayrılmayalım, bölünmeyelim. Futbolcularımıza gidip eski futbolcularımızı anlatalım. Onların ruhunu anlamalarına yardımcı olalım. Birlik olalım. Moralimizi bozmayalım. Eğer, bunu başarabilirsek şampiyon biziz"

Daha ligin ilk haftaları ama kulüp olarak sıkıntılı haftalar yaşıyoruz. İyi bir hazırlık dönemi geçirmeyen takımın sahada koşmaya mecali yok, mücadele desen yerinde yeller esiyor, hal böyle olunca da skorbordda kendilerini memnun eden sonuçlara hasret kalıyor sarı kırmızı çarpan kalpler. Sahada işler "tıkırında" olmayınca "kravatlılar" da birbirine giriyor, "yalan rüzgarı" misali yönetim kaynıyor, kongre alev saçıyor ve başkan Ünal Aysal bir televizyon kanalında yeniden başkan olmayacağını belirtiyor. Bu fırsatı kaçırır mı Galatasaray düşmanı medya çalışanları, başlıyorlar hikayeler yazmaya, senaryolar üretmeye, "iddalar" ortaya atmaya, bir kepçe de biz sallayalım bu "bulanık çorbaya" diyerek...  İşte böyle bir ortamda geliyor aklımıza Alpaslan Dikmen'in girişteki nasihatvari sözü:
"Ne yapacaksak yapalım, Galatasaray'a yakışır şekilde yapalım. Ayrılmayalım, bölünmeyelim. Futbolcularımıza gidip eski futbolcularımızı anlatalım. Onların ruhunu anlamalarına yardımcı olalım. Birlik olalım. Moralimizi bozmayalım. Eğer, bunu başarabilirsek şampiyon biziz"


Bir yandan passolig protestosu, bir yandan sağanak yağmur, bir yandan hafta içi maçı, bir taraftan da kötü gidişatın küstürdüğü taraftarlar, hepsini üst üste koyup, "toplam" çizgisini çektiğinde ortaya çıkan koltuklardaki reklamların görüldüğü bomboş tribünler. Oysa yapılan açıklamalarda en çok passolig kartını Galatasaray taraftarı almış deniyor da, inanalım mı? Gelenler e-bileti protesto edip stada ayak basmayanların "davasını" satsalar da sahadaki futbolcuları satmıyorlar, Selçuk'a, Burak'a destek tezahuratları yapıyorlar, arkanızdayız mesajı yolluyorlar da, son günlerin formsuz topçuları da maça iyi hazırlanmışlar, gözlerinden okunuyor hırsları... Prandelli de galibiyet istiyor, joker Melo'yu Mancini'nin bir zamanlar denediği gibi Beckenbauer tarzı libero oynatıp, Tarık ve Veysel'i orta sahaya çıkarıyor, "3-5-2" oynayın diyor da Olcan alışık değil ki forvette durmaya, kanatlara kaçıyor, boşluk arıyor, Burak yine yalnız kalıyor Sivasspor savunması içinde. Çok adamla rakibin üstüne gitmek iyi de geri dönemezsen vaktinde, pozisyon bulur karşındakiler ve herkes Utaka gibi beceriksiz olmayabilir. Bir anda iki farklı geriye düşmek varken, Chedjou diye bir adam çıkıyor sahneye son maçlarda olduğu gibi, Olcan'ın kavisli ortasında en tepeye yükseliyor ve öne geçiriyor takımını. Ne diyordu Camus: "Şunu öğrendim ki futboldan, top hiç bir zaman beklediğin köşeden gelmez, hayat da öyle" "Nasıl kurtuluruz bu Kamerunludan?" denilen Chedjou, kaç maçtır gemisini kurtaran kaptan görevinde, nazar değmesin, maşallah... Gol rahatlatırken Galatasaray'ı, başlangıç düdüğünden bu yana pres yapan topçular da düşürüyor tempoyu ve oyun "ninni" havasına girerken Burak'ın pasıyla ceza sahasında meşin yuvarlakla buluşan Olcan kendisini yerde buluyor, penaltı! Belki Sneijder yazılmıştı penaltı atacaklar listesine maçtan evvel ama taraftar Burak diye bağırınca Burak Yılmaz geçiyor topun başına, hani gol atsın moral kazansın da "kaş yaparken göz çıkıyordu", Ertuğrul köşeyi doğru tahmin ediyor, topu da çeliyor ama şans melekleri topu Burak Yılmaz'ın önüne yuvarlıyor ve Galatasaraylılar iyice rahatlıyordu.


"2-0 kaybetmekle, 5-0 kaybetmek benim için birdir ama ya kazanırsam" der gibi Roberto Carlos çıkarıyor savunmacıları, yığıyor içeri forvetleri, istediğini de alıyor, hapsediyor Galatasarayı kendi yarı sahasına, gol de "Geliyoruuuuuum" diye bağıra bağıra bir kontratak sonrası geliyor ve ızdırap dakikaları başlıyor Galatasaray taraftarı için: Semih çizgiden top çıkarıyor, Utaka ıskalıyor, Burak  korner direği dibinde top saklıyor, Tarık taç kullanmaya zorla gidiyor. Tribünleri dolduranlar rakip kaleci Ertuğrul'u ıslıklıyor da bereket o uğultuların hedefi değişmeden 90 dakika sona eriyor da Selçuk ve Burak maç başında olduğu gibi bitiminde de tek tek tribüne çağrılarak uğurlanıyorlar sahadan... Kritik günlerde kazanılması gereken maçtan üç puanla ayrılmak tebessüm ettiriyor yüzleri de, ortaya konan oyun pek de güven vermiyor Şampiyonlar Ligi için. Ama Galatasaray'ın olduğu yerde ümit vardır sözü de mıh gibi aklımıza kazınmışsa, karamsar olamıyoruz sarı-kırmızı adına...



Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Volkan Bayarslan, Orkun Aktaş, Arkın Akgöl
Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı (Dk. 46 Hakan Balta), Chedjou, Semih Kaya, Tarık Çamdal, Melo, Selçuk İnan, Sneijder, Dzemaili (Dk. 67 Yekta Kurtuluş), Olcan Adın (Dk. 77 Hamit Altıntop), Burak Yılmaz
Sivasspor: Ertuğrul Taşkıran, Cicinho, İbrahim Toraman, Ümit Kurt, Ziya Erdal, Kadir Bekmezci (Dk. 40 Hakan Arslan), Da Costa (Dk. 78 Taouil), Adem Koçak (Dk. 55 Chrisantus), Chahechouhe, Burhan Eşer, Utaka
Goller: Dk. 19 Chedjou, Dk. 32 Burak Yılmaz  (Galatasaray), Dk. 70 Chrisantus (Sivasspor)
Sarı kartlar: Dk. 14 Da Costa, Dk. 30 İbrahim Toraman (Sivasspor), Dk. 40 Melo, Dk. 58 Olcan Adın  (Galatasaray)

***Line ultrasMovement Canlı Maç Anlatımı***
18:48 ultrasMovement Maçı beklerken geçen seneki karşılaşmaları hatırlayalım: Ligin ilk yarısında TT Arena'da 2-1 kazanmıştık http://ultrasmovement.blogspot.com.tr/2013/11/galatasaray2-sivasspor1.html
18:48 ultrasMovement Ligin ikinci yarısında ise 2-1 kaybetmiştik mücadeleyi: http://ultrasmovement.blogspot.com.tr/2014/04/sivasspor2-1galatasaray.html
18:50 ultrasMovement Takımımızın ilk onbiri: Muslera-Chedjou, Felipe Melo, Semih Kaya-Veysel, Selçuk, Dzemaili, Tarık-Wesley Sneijder-Olcan, Burak Yılmaz
18:50 ultrasMovement Yedeklerimiz ise şu şekilde olacak: Sinan Bolat, Hakan Balta, Yasin, Yekta, Hamit, Bruma, Umut Bulut
19:29 ultrasMovement Maç öncesi Cesare Prandelli: "Agresif, kazanma hırsı olan ve en önemlisi organize bir takım görmek istiyoruz bu akşam sahada" Biz de bunu bekliyoruz hocam sezon başından beri...
19:32 ultrasMovement Maçın başlamasına son yarım saat. Haydi bakalım skor tahminlerini alalım... Doğru tahminleri maç sonrası takipçilerle paylaşacağız...
19:47 ultrasMovement Tribünler maalesef oldukça boş ama skorbordda Alpaslan Dikmen klibi gösteriliyor ve Barış Manço'dan "'gozlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni" şarkısı yankılanıyor TT Arena tribünlerinde...
19:56 ultrasMovement Tribünlerimiz oldukça boş, yağmur hızını arttırdı, sağanak yağmura doğru gidiyor, umarız sahada da takımımızdan gol sağanağı gelir... Bugüne kadar atılamayan goller Sivasspor kalesine girer... 
20:03 ultrasMovement Haydi Galatasaray. Alpaslan Dikmen için oynayın. Hayatını Galatasaray için adamış Alpaslan abi için oynayın bu gece...
20:03 ultrasMovement Mücadele başladı... Yağmura, sele, rüzgara aldırmadan saldır Galatasaray....
20:05 ultrasMovement Bu akşam Semih-Melo-Chedjou'dan oluşan üçlü savunmayla sahadayız...
20:05 ultrasMovement Dakika 3> Maça hızlı başladık, Burak'ın pasında Dzemaili'nin ceza sahası içinden şutu direği yalayarak auta gitti...
20:08 ultrasMovement Dakika 6> Sivas'ta Utaka Muslera'yla karsı karsıya kaldı aşırtma vurusu kalecimizde kaldı...
20:12 ultrasMovement Dakika 9> Tarık Çamdal'ın hatasıyla topu kapan Atıf kalecimizle karşı karsıya kaldı, oldukça rahat pozisyonda topu auta attı. 
20:15 ultrasMovement Dakika 13> Dzemaili'yi düşüren Da Costa Sivas'ta sarı kart gören oyuncu.
20:19 ultrasMovement İlk 15 dakika geride kalırken, takımımız çok adamla rakip alana yerleşmeye çalışıyor ve Sivasspor'a ön bölgede baskı yararken, Sivaslı futbolcular kontra ataklarla az adamla yakaladıkları Galatasaray savunmasını zor durumda bırakıyorlar...
20:21 ultrasMovement Gooooooollllllll Chedjouuuuuuuuuuu! Dakika 18> Olcan'ın korner vuruşunda rakip savunmadan daha yükseğe sıçrayan Chedjou'nun kafa vuruşu önce direğe sonra da filelere gitti. Galatasaray:1-0:Sivasspor
20:31 ultrasMovement Dakika 30> Burak'ın pasıyla ceza sahasına giren Olcan, İbrahim Toraman tarafından düşürülüdü ve hakem penaltı noktasını gösterdi. İ.Toraman sarı kart gördü.
20:33 ultrasMovement Goooooooooooolllllllll Buraaaaaaaakkkkkk! Dakika 31> Burak'ın penaltı vuruşunu kaleci Ertuğrul kurtardı ama dönen topu Burak boş kaleye yuvarladı. Golden sonra oyuncularımız el ele verip teknik direktörümüz Prandelli'ye koştular. Galatasaray:2-0:Sivasspor
20:35 ultrasMovement Dakika 33> Olcan Adın'ın ceza sahası dışından kavisli vuruşu az farkla auta gitti. Bu gece Olcan oldukça hırslı bir goruntu sergiliyor.
20:40 ultrasMovement Dakika 38> Sivasspor'da Kadir çıkıyor Hakan oyunda.
20:42 ultrasMovement Dakika 40> Melo sarı kart gördü. Sivasspor ceza sahamız önünde endirekt serbest vuruş kullanacak...
20:48 ultrasMovement İlk yarı sona erdi: Galatasaray:2-0:Sivasspor
21:05 ultrasMovement İkinci yarıda Veysel'in yerine Hakan Balta giriyor. Oyuna takımımız başladı. Başarılar çocuklar...
21:11 ultrasMovement Dakika 51> Sneijder'in pasında Dzemaili ceza sahasına girer girmez sert ve isabetli vurdu ama kaleci Ertuğrul vuruşunda başarılıydı...
21:13 ultrasMovement Dakika 52> Sağ kanattan gelişen paslaşmada Tarık altı pas içine ortaladı, Burak kaleciden önce topa vurdu ama top auta çıktı.
21:15 ultrasMovement Dakika 54> Sivasspor'da Adem çıkıyor Chrisantus oyunda. Roberto Carlos ikinci oyuncu değişikliği hakkını da kullandı.
21:17 ultrasMovement Dakika 57> Olcan Adın sarı kart gördü takımımızda...
21:22 ultrasMovement Dakika 61> Ceza sahamızda oluşan karambolde Aatıf rahat pozisyonda etkisiz vurunca top Muslera'da kaldı...
21:26 ultrasMovement Dakika 66> Dzemali çıkıyor Yekta oyunda takımımızda. 
21:30 ultrasMovement Dakika 69> Yekta'nın pasıyla rakip savunma arkasında topla buluşan Burak iyi vurdu ama kaleci başarılıydı.
21:30 ultrasMovement Dakika 70> Hakan Balta'nın rakip yarı sahada kaybettiği topta Sivasspor kontra atağa çıktı ve Chrisantus kalecimizi mağlup ederek durumu 2-1'e getirdi.
21:33 ultrasMovement Dakika 71> Sivasspor gol için tüm hatlarıyla kalemize gelirken, Chrisantus'un kafa vuruşu Muslera'yı geçerken, Semih çizgi üzerinden topu çıkardı.
21:36 ultrasMovement Dakika 76> Takımımızda Olcan çıkıyor Hamit Altıntop oyunda, Sivasspor'da Da Costa çıkıyor Mehdi oyunda.
21:43 ultrasMovement Dakika 82> Sivasspor ceza sahasına kalabalık geldiğimiz bir anda top Yekta'nın önünde kaldı, onun vuruşunda savunmanın mudahalesiyle top kornere çıktı.
21:55 ultrasMovement Karşılaşma sona erdi:Galatasaray:2-1:Sivasspor. Takımımız bu kritik süreçte haftayı üç puanla kapadı. Taraftarlar oyuncularımızı tribünlere çağırıp destek veriyorlar.
22:53 ultrasMovement Aramızdan ayrılışının 6. senesinde Alpaslan Dikmen'i bir kez daha analım ve şu sözlerini hatırlayalım: "Ne yapacaksak yapalım, Galatasaray'a yakışır şekilde yapalım. Ayrılmayalım, bölünmeyelim. Futbolcularımıza gidip eski futbolcularımızı anlatalım. Onların ruhunu anlamalarına yardımcı olalım. Birlik olalım. Moralimizi bozmayalım. Eğer, bunu başarabilirsek şampiyon biziz"

22 Eylül 2014 Pazartesi

Arda'nın Helikopteri


" Biz Sivas’a deplasmana giderken, 50-100 bin dolar alacağımız ödenmezken, bazı yabancılar satın alacak helikopter bakıyorlardı."
Arda Turan

Lincoln helikoper bakmış ama almış mı bilemem de senin için artık 50-100 bin dolar çerez parası olmuş, helikoperi almışssın bile. Merak ediyorum İspanyol topçular ne diyor acaba?


Özür Diliyorum

Fenerbahçe'nin Kayserispor karşısındaki başarılı isimlerinden Gökhan Gönül, tüm Kayseri camiasından özür diledi!.. Maçın ikinci yarısında yaşana bir pozisyonda Kayserisporlu 2 oyuncu yerdeyken topu dışarı atmayan Gökhan Gönül, bu hareketin kendine yakışmadığını belirterek "Fair-play adına başta Kayserisporlu oyuncular ve camiası olmak üzere herkesten özür diliyorum" dedi. F.Bahçe'nin ilk golünü atan Gökhan Ünal ise umutlu konuştu...
***

Fenerbahçe'nin futbolcusu Gökhan Gönül, Gençlerbirliği karşılaşmasından sonra örnek bir davranışta bulundu.
Karşılaşma içinde Gençlerbirliği'nden Jimmy'yi ittiği için panoya çarptığını söyleyen Gökhan Gönül, "Jimmy'den özür diliyorum, bir pozisyonda taç için topu vermedi ben de ittim. Kendisinden ve sporseverlerden özür diliyorum. Şimdi yanına gidip Jimmy'den de özür dileyeceğim. Bana yakışmayan hareketler yaptım" ifadelerini kullandı.

***

Derbi sonrası Lig TV'ye konuşan Gökhan, bir pozisyonda penaltı için kendini yere attığını itiraf ederek, bundan utanç duyduğunu belirtti.
İlk yarıda Dany ile girdiği bir ikili mücadelede hakeme penaltı itirazında bulunan Gökhan, o esnada hata yaptığını kabul etti.
Pozisyon hakkında hiçbir şey sorulmadan konuyu kendisi açan Gökhan, "Pozisyon sırasında müdahale edildiğini hissettim. Neden öyle oldu bilmiyorum ama kesinlikle penaltı değildi. kendini yere attığım için utanıyorum. Bir daha böyle birşey gerçekleşmeyecek..." dedi.

***

Milliler'in Romanya'yı mağlup ettiği karşılaşmada skandal ötesi penaltı kararı sonrası Gökhan Gönül'den dürüts bir itiraf geldi...
Türkiye-Romanya maçının 82. dakikasında bir penaltı kararına tanıklık ettik, kelimenin tam anlamıyla skandal ötesiydi!
Cocis, Gökhan Gönül’e dokunmadı bile... Orta hakemin penaltı noktasını göstermesi, tribünleri de, bizleri de şaşırttı.
Emre Belözoğlu, şık bir vuruşla topu filelere gönderirken, hakem yardımıyla öne geçtik!
Gökhan Gönül'den penaltı itirafı!
Romanya önünde kazanılan penaltının kahramanı Gökhan Gönül dürüst bir itirafta bulundu... Gönül, pozisyonda penaltı olmadığını söyledi.
"Böyle şeyler keşke benim başıma gelmese" diyen Gökhan Gönül, "Pozisyondan sonra, hakem geldi suratıma baktı ve hiç bir söylemedi. Ben de rakip oyuncunun ayağına benim vurduğumu söyledim. Ama penaltıyı acaba daha önce beni çekti diye mi verdi bilmiyorum. Penaltı yoktu, keşke vermeseydi. Ben hakeme olayın doğrusunu anlattım. Keşke böyle şeyler benim başıma gelmeseydi. O andan sonra, 10 dakika konsantrasyonumu kaybettim. Keşke gidip penaltı olmadığını söylesemiydim diye düşündüm."
***
devamını merakla bekliyoruz Gökhan...

21 Eylül 2014 Pazar

Balıkesirspor:2-0:Galatasaray

 
Daha ligin üçüncü haftası, bu koprunun altından çok sular akacak, mağlubiyetler, galibiyetler, beraberlikler goreceğiz ama formayı terletmeden, mücadele etmeden, emekli olmuş amcaların sabahları sağlıklı yaşam yürüyüşüne çıkmış halleri modunda doksan dakikayı tamamlayan  oyuncuları görünce insanın kalbi acıyor, bir de mağlubiyet işin tuzu biberi oluyor. Daha da kötüsü bu sonuç kaç haftadır "bağıra bağıra" gelirken, teknik ekibin bu gidişata seyirci kalması düşündürücü. Futbolu bilen, kalbi Galatasaray için çarpan herkes dili döndüğünce gözüken sıkıntılar için bir çözüm sunarken, Prandelli bildiğini okumaya devam ederken, hem kendi kredisini tüketiyor hem de "oyuncularımı kazanacağım" diye Selçuk ve Burak başta olmak üzere topçularını ateşe atıyor...

Dün gece Balıkesirspor teknik direktörü İsmail Ertekin Galatasaray'ın gücünden çekinmiş ve takımına 9 oyuncuyla kaleyi koruma ödevi vermiş, gol için de "göbeklenmiş" Sercan ve Gökhan Gönül'e ümit bağlamıştı. Rakibinin daveti üzerine maç boyu rakip yarı sahada bulunan Galatasaray'ın ikinci dakikada Sneijder'in şutu dışında gole yakın pozisyonu bulunmazken, ev sahibi futbol şansının da yardımıyla iki gol attı da, Sercan kadar koşamayan Yekta, taç çizgisindeki topa iki arkadaşı basarken dahil olan Semih de skora katkı sağlayan "elemanlar" oldular.

Gece Galatasaray adına kötüydü de ev sahibi takım için unutulmaz oldu, maç öncesi taraftarın tribün gösterileri alışı hak etti, sahadaki topçuların mücadelesi de tebrik edilesiceydi ama kaleci Emrullah'ın Fenerbahçeli Volkan'a özenircesine yaptığı hareketler az kalsın galibiyete leke sürüyordu. Bir de Sercan'ın gol sevincine takıldık izlerken, pek doğal hakkıdır futbolcunun attığı gol sonrası sevinmesi, gol sevincinin her türlüsüne de varız da bonservisinin olduğu takımdan sanki haksızca koparılmış ve intikam alırmışçasına "deliler" gibi coşmasına mana veremedik...

Son olarak Prandelli'ye yine soruyoruz, "Dün gece de sağ beke hücüm oyuncusu Yasin'i devşirdin, hala Sabri bu takımda oynayamaz diyor musun hocam?"


Stat: Balıkesir Atatürk
Hakemler: Çağatay Şahan, Nihat Mızrak, İsmail Şencan
Balıkesirspor: Emrullah Şalk, Okan Alkan, Kulusic, Coelha, Bülent Cevahir, Santos, Aykut Çeviker, Jabbie, Alanzinho (Dk. 66 Vargas), Sercan Yıldırım (Dk. 88 Ali Öztürk), Gökhan Ünal (Dk. 57 İlhan Depe)
Galatasaray: Muslera, Yasin Öztekin (Dk. 79 Pandev), Chedjou, Semih Kaya, Tarık Çamdal, Dzemaili (Dk. 61 Umut Bulut), Yekta Kurtuluş, Selçuk İnan, Sneijder, Bruma (Dk. 61 Emre Çolak), Burak Yılmaz
Goller: Dk. 22 Sercan Yıldırım, Dk. 44 Gökhan Ünal (Balıkesirspor)
Sarı kartlar: Dk. 48 Alanzinho, Dk. 49 Gökhan Ünal, Dk. 77 Vargas, Dk. 84 Emrullah Şalk (Balıkesirspor), Dk. 17 Burak Yılmaz, Dk. 74 Yasin Öztekin, Dk. 77 Yekta Kurtuluş (Galatasaray)

***Line ultrasMovement Canlı Maç Anlatımı***
19:24 ultrasMovement Balıkesirspor karşısında sahaya çıkacak ilk onbirimiz: Muslera-Yasin, Chedjou, Semih Kaya, Tarık-Selçuk, Yekta, Dzemaili-Bruma, Sneijder-Burak Yılmaz
19:25 ultrasMovement Yedeklerimiz ise: Sinan Bolat, Hakan Balta, Veysel, Furkan, Emre Çolak, Goran Pandev, Umut Bulut şeklinde oluşuyor...
19:32 ultrasMovement Maç öncesi Prandelli: "Bizim düşüncemiz kazanmak, kendi oyunumuzu oynamak ve iyi oyun oynamak.
Bizim maçımızı oynamamız, karakterimizi sahaya yansıtmamız ve profesyonelliğimizi konuşturmamız gerekiyor. Başka yapacak bir şey yok.
Yasin kararı hafta içerisinde alındı. Yasin'i orada denedik ve zorlamamız gerektiğini gördük. Olcan konusunda ise, takımda çok fazla oyuncu var. Ben antrenmanlarda kendisini gösteren oyuncuları takıma alıyorum. Bu hafta da bu kararı aldık."
19:35 ultrasMovement Galatasaray taraftarı Balıkesir deplasmanında maçın başlamasını bekliyor.
19:57 ultrasMovement Takımımız bu sene ilk defa göğsünde Huawei reklamlı beyaz formalarıyla sahaya çıkıyor.
19:57 ultrasMovement Balıkesir tribün gruplarından 10kolikler kapalı tribünde sopalı pankartlarla güzel bir görsel şov hazırlamışlar...
20:00 ultrasMovement Karşılaşma takımımızın vuruşuyla başladı. Başarılar Galatasarayım...
20:03 ultrasMovement Dakika 2> Sneijder'in ceza sahası içinden vuruşu önce rakibe sonra direğe çarparak kornere çıktı. Golü erken buluyorduk...
20:14 ultrasMovement 10 dakika geride kalırken, Balıkesirspor oyunu kendi yarı alanında kabul edip, Sercan ve Gökhan'la ani ataklarda gol bulmak amacında. Takımımızda ise Sneijder'in liderliğinde ilerde Burak'a pozisyon yaratma mantığı var.
20:18 ultrasMovement Dakika 17> Burak Yılmaz sarı kart gördü.
20:24 ultrasMovement Dakika 21> Alanzinho'nun pasında Sercan sağ kanattan ceza sahamıza girdiği pozisyonda vuruşu Chedjou'ya çarparak Muslera'yı yanılltı ve Balıkesirspor'u öne geçiren gol oldu. Balıkesirspor:1-0Galatasaray:0
20:25 ultrasMovement Dakika 23> Dzemaili'nin pasıyla ceza sahasında topla buluşan Burak gelişine vurdu ama top kalecide kaldı...
20:29 ultrasMovement Dakika 27> Yekta'nın aşırtma pasıyla defansın arkasında topla buluşan Burak iyi kontrol edemeyince takımımız bir golden oldu...
20:34 ultrasMovement Karşılaşmada 30 dakika geride kalırken 1-0 mağlubiyetimiz devam ediyor maalesef...
20:40 ultrasMovement Dakika 37> Sneijder'in ceza sahası dışından sert şutunu kaleci Emrullah ayaklarıyla çeldi dönen topu Burak iki hamlede filelere yolladı ama pozisyon ofsayttı.
20:46 ultrasMovement Dakika 43> Ceza sahamızda seken top Gökhan'ın onunde kaldı ve Glkhan'ın sert vuruşunda fark ikiye çıktı. Balıkesirspor:2-0:Galatasaray
20:49 ultrasMovement İlk devre sona erdi: Balıkesirspor:2-0:Galatasaray
21:06 ultrasMovement İkinci yarı başladı. Galatasaraylı gibi oynayın ve cevirin şu maçı...
21:08 ultrasMovement Dakika 46> Sneijder'in serbest vuruştan uzak mesafeli şutu az farkla auta gitti.
21:09 ultrasMovement Dakika 47> Alanzinho Yasin'i dusurdu ve sarı kart gördu. İtiraz eden Gokhan Unal da sarı kart gordu.
21:19 ultrasMovement Dakika 57> Bruma çalımlarla ceza sahasına girerken uzaktan vurdu top kalecide kaldı.
21:22 ultrasMovement Dakika 60> Balıkesirspor ceza sahası içinde oluşan karambolde penaltı noktası uzerinde top Sneijder'in önunde kaldı ama onun vurusu kaleyi tutmadı.
21:22 ultrasMovement Dakika 61> Bruma ve Dzemaili çıktı yerlerine Emre ve Umut girdi...
21:27 ultrasMovement Dakika 65> Balıkesirspor'da Alanzinho çıkıyor Vargas oyunda
21:34 ultrasMovement Dakika 72> Burak Yılmaz'ın serbest vuruşunda kaleci Emrullah başarılıydı.
21:35 ultrasMovement Dakika 73> Yasin Öztekin sarı kart gördü.
21:37 ultrasMovement Dakika 76> Yekta ve Vargas sarı kart gördü.
21:39 ultrasMovement Dakika 78> Yasin çıkıyor Pandev oyunda.
21:41 ultrasMovement Dakika 79> Sneijder'in serbest vuruşunda Emrullah yine başarılıydı.
21:45 ultrasMovement Dakika 83> Balıkesirspor kalecisi Emrullah sarı kart gördü.
21:48 ultrasMovement Dakika 86> Sercan çıkıyor Ali Öztürk oyuna giriyor Balıkesir takımında.
21:57 ultrasMovement Karşılaşma sona erdi: Balıkesirspor:2-0:Galatasaray... Oyuncularımızın taraftara bir özür borçları var, önümüzdeki maçlarda bunu telafi etmeleri gerekecek...

17 Eylül 2014 Çarşamba

Galatasaray:1-1:Anderlecht


Biz bloga en son Eskişehirspor maçını yazmışız da arkasından bu geceki maç yazısına nasıl oturmuşsak, Galatasaray futbol takımı da cumartesi Es-Es'e karşı golsüz bitirdikleri maçın devamını oynar gibiydiler Şampiyonlar Ligi arenasında Belçika'nın Anderlecht'ine karşı. Her ne kadar passoligin etkisi Avrupa maçına taşınsa da, yine de azımsanmayacak sayıda seyirci vardı da, onlar takımı coşturacaklarına, sarı-kırmızı formalıların tutuk ve durağan oyunu tribünlere de "afyon" verdi, uyudu tüm TT Arena, taraftar da, futbolcu da, teknik adamlar da, Belçikalılar hariç tabii. Öyle derin uyku ki bu, koskoca 45 dakikada Anderlecht'in üçüncü kalecisi gencecik Roef'in nabzını arttıracak tek şut bile atılamıyor kaleye ama deplasman takımı bizim yüreğimizi ağzımıza getiriyor, kaçırıyordu golleri. Devre dönüşü yine aynı manzara yaşanırken, daha Eylül ayında Galatasaray'ın mabedinde başlıyordu protestolar, ıslıklar, homurdanmalar, sırtını dönmeler... Hele bir de gol gelmez mi Anderlecht'ten... Tam fiyasko! Sonrasında Prandelli takımın hocası olduğunu ve kulübede oturanların da sahaya girebileceklerini hatırlıyor, Bruma'yı Pandev'le değiştirerek oyuna hareket getiriyordu. Bruma tamam da çıkacak olan Pandev mi olmalıydı, Burak mı denirse, Burak'tan yana kullanırdım hakkımı, zira o da kaptanı Selçuk gibi "ruhsal bunalımlar" yolculuğuna çıktı çıkacak havasında. Portekizli oyunu hareketlendiriyor da, ona da son toplara nasıl vuruluru öğretmesi gerek biri, üç adamı ipe dizip pas veremedikten yahut kaleciyi geçemedikten sonra Usain Bolt'un futbol oynayan halinden öteye gidemezsin. Galatasaray beraberliği ararken, Prandelli takımın "el freni" olan Selçuk'u kenara alıp Umut'u oyuna sürüyor ve o dakikadan sonra mücadele de başka bir hal alıyordu. Kaptanlık bandını koluna geçiren Sneijder, daha çok topla buluşuyor, insiyatif alıyor, Melo'yla birlikte tempoyu arttırınca  taraftarın özlediği saldıran, oyunu rakip kaleye yıkan, gol için sağlı sollu bastıran takım ortaya çıkıyor, futbolcular seyirciyi de oyuna çekiyor ve Anderlecht'in İstanbul'a gelirken korktuğu cehennemden bir "fragman" sunuyordu. Umut'la, Burak'la galibiyeti getirecek pozisyonlar çömertce harcanırken, sezon başında Güney Amerika'dan stoper getirme macerasına "kurtulmaya" çalışılan Chedjou'nun Bruma'ya ders niteliğinde ceza sahası köşesinden aldığı topla adam geçip, "al da at" pasında Burak hem puanı kurtarıyor hem de kendisini hedef tahtasından alıyordu. Ama gol sevincinde takımın çoğu Chedjou'ya giderken Burak'ın arkadaşına koşmaması da gözlerden kaçmıyordu.

Ve Selçuk İnan... Galatasaray'a geldiği ilk sezon oynadığı futbolla taraftarın sevgilisi olmuş, Prekazi'nin efsane 8 numaralı formasıyla yere göğe sığdırılamayan Selçuk'un düştüğü bu durumun izahını kim yapabilir? Geçen seneden başlayan form düşüklüğü ve yokuş aşağı yuvarlanma Fenerbahçe derbisindeki forma çıkarmaya daha da hızlanırken, Prandelli'nin gelişi ve oyuncusunu sahiplenişi, kaptanlık verilişi de çöküşü durdurmuşa benzemiyor, maalesef Selçuk battıkça batıyor. Serbest atış olduğunda kale arkasında golü fotoğraflamak için yarışan taraftarlar artık golü geçti, Selçuk İnan'dan sadece isabetli pas atmasını bekliyor ama maalesef ruhsal tedirginlik içindeki "kaptan" o pasları bile atamıyor, hata yapmaktan korktuğu her halinden belli oluyor. En son Hakan Şükür'de görmüştük böyle bunalımlar ama golcü o sıkıntıları çok koşarak, pres yaparak, defansif yönünü sergileyerek bir nebze telafi ediyordu da Selçuk onu da yapamıyor. Maç içinde rakipten top kapmayı geçtim, savunmada rakibe "escortluk" yapıyor, "şakacıktan" baskı kuruyor, Anderlect'in attığı golde kolayca çalım yiyor, ayağını uzatmıyor ve takımın yediği gole seyirci kalıyor. Prandelli, çok haklı olarak oyuncusunu  kaybetmek istemiyor, onun yeteneğinden yararlanmayı umuyor ama önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi hem Galatasaray hem de Selçuk için en iyisi onun 3-5 maç kulübeden seyretmesi takım arkadaşlarını. Selçuk'a da bir öneri, bayanlar depresyona girdiğinde, işleri istediği gibi gitmediğinde kuaföre gidip saç kestirir, saç boyatır ya, "Ulan cümle aleme Selçuk'un kim olduğunu göstereceğim" de içinden, al makası jileti kes su saçlarını ve yepyeni Selçuk olarak tekrar dön sahalara, fethet kalpleri, havalandır fileleri...

Son söz de Prandelli hocama: "Hala Sabri bu takımda oynayamaz diyor musun hocam?"


Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Istvan Vad, Istvan Albert, Peter Berettyan (Macaristan)
Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı, Chedjou, Semih Kaya, Telles (Dk. 79 Tarık Çamdal), Dzemaili, Melo, Selçuk İnan (Dk. 72 Umut Bulut), Sneijder, Pandev (Dk. 57 Bruma), Burak Yılmaz
Anderlecht: Roef, Deschacht, Nuytinck (Dk. 23 Suarez), Mbemba, Praet (Dk. 78 Dendoncker), Defour, Tielemans, Najar, Acheampong, Conte, Mitrovic (Dk. 66 Kljestan)
Goller: Dk. 52 Praet (Anderlecht), Dk. 90+1 Burak Yılmaz (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 2 Nuytinck, Dk. 33 Conte, Dk. 39 Defour, Dk. 64 Acheampong  (Anderlecht), Dk. 62 Melo, Dk. 90+2 Dzemaili (Galatasaray)

***Line ultrasMovement Canlı Maç Anlatımı***
20:46 ultrasMovement Galatasaray ilk 11i: Muslera - Veysel - Semih - Chedjou - Telles - Melo - Dzemaili - Selçuk - Sneijder - Burak - Pandev
21:19 ultrasMovement Anderlect ilk 11i: Roef - Najar - Mangulu - Nuytinck - Deschacht - Defour - Tielemans - Conte - Praet - Acheampong - Mitrovic
21:45 ultrasMovement Maça Galatasaray başladı.
21:47 ultrasMovement Dakika 2 > Burak'a faul yapan Nuytinck sarı kart gördü.
21:53 ultrasMovement Dakika 8 > Dzemaili sağ kanattan yerden içeri ortaladı Burak ıskaladı.
21:59 ultrasMovement Galatasaray ilk 10 dakikada biraz dağınık görüntü çizerken Anderlect kontra ataklarla pozisyon arıyor.
22:07 ultrasMovement Dakika 22 > Sneijder sağdan serbest vuruşu kullandı, Burak'ın kafa vuruşu dışarı çıktı.
22:08 ultrasMovement Dakika 23 > Anderlect'te sakatlığı nedeniyle Nuytinck çıkıyor Suarez giriyor.
22:11 ultrasMovement Dakika 26 > Anderlect çok tehlikeli geldi. Sağdan gelen ortada altıpas kenarından Conte vurdu, top az farkla dışarı çıktı.
22:13 ultrasMovement Dakika 27 > Mitroviç Semih'i çalımlayıp ceza sahası yayından plase vuruş yaptı, top Muslera'da kaldı.
22:17 ultrasMovement Dakika 30 > Galatasaray.0 Anderlect.0
22:18 ultrasMovement Dakika 33 > Telles'e faul yapan Conte sarı kart gördü.
22:20 ultrasMovement Dakika 35 > Melo ceza sahası dışından vurdu, savunmaya çarpan top az farkla kornere çıktı.
22:24 ultrasMovement Dakika 39 > Pandev'in pasında elle oynayan Defour sarı kart gördü.
22:25 ultrasMovement Dakika 40 > Serbest vuruşu Selçuk kullandı, top kalecinin sağından dışarı çıktı.
22:32 ultrasMovement Galatasaray.0 Anderlect.0 İlk yarı sona erdi. Takım tempoyu yakalayamayınca taraftar da havaya giremedi. İkinci yarı ola hayrola.
22:46 ultrasMovement İkinci yarı başladı.
22:52 ultrasMovement Dakika 51 > Melo'nun kaldırdığı topa Sneijder voleyi vurdu top kalecide kaldı.
22:54 ultrasMovement Dakika 52 > Galatasaray.0 Anderlect.1 Praet sol kanatta çalımını atıp şutunu vurdu, direğe çarpan top ağlarla buluştu.
22:56 ultrasMovement Dakika 55 > Anderlect 2.gole yaklaştı. Mitroviç Muslera ile karşı karşıya kaldı vuruşu yandan dışarı çıktı.
22:58 ultrasMovement Dakika 57 > Pandev sağ çaprazda topla buluştu, vuruşunu kaleci ayağıyla çıkardı.
22:59 ultrasMovement Dkaika 57 > Pandev oyundan çıkarken Bruma giriyor.
23:01 ultrasMovement Dakika 59 > Telles soldan ortaladı top Bruma'nın önünde kalacakken son anda defans araya girip topu kornere çeldi.
23:04 ultrasMovement Daika 62 > Melo sarı kart gördü.
23:05 ultrasMovement Dakika 64 > Veysel'e faul yapan Acheampong sarı kart gördü.
23:07 ultrasMovement Dakika 66 > Anderlect'te oyuncu değişikliği. Mitroviç çıkıyor Kljestan oyuna giriyor.
23:11 ultrasMovement Dakika 69 > Selçuk'un pasıyla topla buluşan Burak ceza sahasında yerde kaldı, karar devam.
23:13 ultrasMovement Dakika 72 > Selçuk oyundan çıkıyor, yerine Umut giriyor.
23:19 ultrasMovement Dakika 78 > Praet çıkıyor yerine Dendoncker oyuna giriyor.
23:24 ultrasMovement Dakika 80 > Telles'in yerine Tarık giriyor.
23:27 ultrasMovement Dakika 86 > Melo vurdu savumadan döndü, top Umut'un önünde kaldı onun şutu defansa çarpıp kornere çıktı.
23:29 ultrasMovement Dakika 88 > Sneijder'in uzun pasında ceza sahasına giren Burak şut yerine pas vermeyi tercih edince pozisyon kayboldu.
23:33 ultrasMovement Dakika 90 > Gooooollll... Chedjou soldan müthiş bir şekilde sıfıra indi, çıkardığı topta Burak golu attı. Galatasaray.1 Anderlect.1
23:34 ultrasMovement Dakika 90+1 > Dzemaili itirazdan dolayı sarı kart gördü.
23:34 ultrasMovement Karşılaşma sona erdi. Galatasaray.1 Anderlect.1

15 Eylül 2014 Pazartesi

Galatasaray:0-0:Eskişehirspor


Zaten passolig sebebiyle boşalmaya yüz tutan tribünlerde "sessizlik"le açılan Süper Lig maçlarından memnuniyetsizce bahsedilirken, birden neden verildiği "akla ziyan" olan bir seyircisiz oynama cezası sonrası "bomboş" tribünlere oynandı Galatasaray-Eskişehirspor maçı. Aslında sezon başlamadan evvel Federasyon başkanının "artık tamamen seyircisiz maçlar olmayacak, tribün kapatma cezası uygulayacağız" demecini "havada bırakmamak" için Eskişehirspor taraftarı stada alınmıştı ama dedik ya onlar da memleket genelindeki taraftarlar gibi kağıt bilet istiyorlardı, elektronik bilete soğuk bakınca bu "sessiz oyuna" siyah-kırmızı bir katkı da onlardan gelmiş oldu.

Yeşil zemindeki topçular işi gevşek tutunca, taraftarın homurdanması, slogan atması, meşale yakması, bir beste patlatması maçı biraz olsa da heyecanlandırır da, cumartesi gecesi Arena'da öyle de bir etki olmayınca, ağır çekim modunda, uyku havasında bir doksan dakika seyretti televizyon başında maça zaman ayıranlar. Sezon öncesi kampı pek verimli geçmemiş, teknik adamını geç bulmuş, transferleri son güne sığdırmış Galatasaray'ın Fenerbahçe süper kupa maçından beri buna Bursaspor galibiyeti de dahil oyunu pek zevk vermezken, Eskişehir karşısında da sahadaki topçular "memur" havasında "salla başı al maaşı" temposunda mesai dolduruyordu. Oysa ki maç günü Taçsız Kral Metin Oktay'ı kaybetmemizin 23. senesiydi ve Metin Oktay forması içindeki sarı kırmızılılar elleri kalplerinde Metin  selamıyla başlamışlardı oyuna. Maç başındaki seremonideki duruşlarına uygun davranabilselerdi sahada, 90 dakika sonrası bu sene hedef konulan "4. yıldız" yolunda bir 3 puan daha eklenecekti haneye ama tempo düşüktü, istek yoktu, ruh Arena semalarından çok uzaktaydı. Takımda bu tip durumlarda fitili ateşleyen Sabri vardı, A2 takımla maçlara çıkar olmuştu, Melo vardı twitter cezası yemişti. Gemiyi yürütmek kaptan Selçuk'a kalıyordu ama o bedenen sahada kafaca çok başka yerlerdeydi, takımı ileriye yöneltecekken, Selçuk'un maç sonu istatistiklerde paslarının %80den fazlasının geriye yaptığı ortaya çıkıyordu. Bu da 8 numaranın aslında özgüveninin de kaybettiğinin bir göstergesi, araya pas atıp isabetsiz pas yapmaktansa, garanti olarak arkasındaki Semih'e, Chedjou'ya, yanındaki Yekta ve Dzemaili'ye topu aktarmayı tercih ediyordu. Onun tam tersi defansif ön libero olan İsviçreli Dzemaili ise paslarının büyük çoğunluğunu rakip kaleye doğru yapmış olduğu ortaya çıkıyordu. Prandelli'nin "Pirlom benim, biricik sevgilim" dediği Selçuk'u yanına oturtup, bir kaç maçı kulübeden seyrettirmeli ki formanın ucuz olmadığını anlasın takımın kaptanı.

Orta saha ve forvetin aksine, takımın defans hattı şimdilik güven veriyor ki, hala topu ağlarımızdan çıkarma "üzüntüsü" yaşamadık. Özellikle sene başında satılması gündemde olan Kamerunlu Chedjou'nun yüksek performansı "maşallah" dedirtiyor sevenlerine. Sol kanada alınan ve yaptıklarından daha fazla bedelle takıma gelen Tarık'a biraz burun bükerek bakmıştım lakin cumartesi gecesi eski takımına karşı sergilediği mücadeleyle geleceğe yönelik ümit verdiği, kendisine yapılan yatırımın boş olmayacağı sinyalleri verdi. Herhangi bir sakatlık, ceza olmaması durumunda Tarık-Chedjou-Semih-Veysel dörtlüsü beraber oynadığı her maç daha alışacak birbirine ve daha başarılı olacaktır. Tabii, Muslera'nın arkalarında olması hem onlara hem de taraftara güven verecektir.

Prandelli "Düzeleceğiz, düzelteceğim" diyor, daha erken haftalar, kendisine inanıyoruz, güveniyoruz ama bu memleket basını acımasızdır, taraftarı da kolay etkiler, gelecek olumsuz sonuçlar sonrası sakalları daha da ağarır ve İstanbul'un daha gezilecek mekanlarını dolaşmadan bavullarını toplayabilir, bir yakın dostu ona bunu hatırlatmalı. Bir de geldiği günden beri kim ki onun kulağına "Sabri işe yaramaz, Selçuk memleketin Pirlosu, Burak vazgeçilmez, Umut seni kurtarmaz" gibi laflar fısıldıyorsa hoca onun futbol bilgisinden ve samimiyetinden artık şüphelenmeli...



Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Barış Şimşek, Mehmet Metin, Samet Çavuş
Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı, Chedjou, Semih Kaya, Tarık Çamdal, Dzemaili, Yekta Kurtuluş, Selçuk İnan, Sneijder (Dk. 71 Olcan Adın), Bruma (Dk. 60 Umut Bulut), Burak Yılmaz (Dk. 76 Pandev)
Eskişehirspor: Boffin, Kamil Ahmet Çörekçi, Berkay Tolga Dabanlı, Birol Parlak, Kaan Kanak, Lawal, Hürriyet Gücer, Sissoko (Dk. 80 Serdar Özkan), Erkan Zengin (Dk. 76 Causic), Mirkan Aydın (Dk. 63 Ömer Şişmanoğlu), Mori
 Dk. 67 Semih Kaya, Dk. 81 Yekta Kurtuluş, Dk. 90+2 Veysel Sarı (Galatasaray), Dk. 69 Sissoko, Dk. 90+2 Lawal  (Eskişehirspor)

***Line ultrasMovement Canlı Maç Anlatımı***
20:03 ultrasMovement Karşılaşma başladı. Galatasaray taraftarı ceza nedeniyle bulunmazken Eskişehirspor taraftarları deplasman tribünde yerlerini aldı.
20:07 ultrasMovement Dakika 4 > Sol kanattan gelişen Eskişehirspor atağında Erkan'ın ceza alanına ortasında Mirkan ve Semih topa birlikte hareketlendiler ama Mirkan'ın kafa vuruşunda top dışarıya gitti.
20:09 ultrasMovement Dakika 6 > Galatasaray atağında Veysel sağ çaprazdan ceza sahasına girdi, şutunu Boffin son anda çeldi.
20:16 ultrasMovement Dakika 10 > Sol kanattan gelişen Galatasaray atağında Dzemaili, ceza sahasının solunda kaleciyle karşı karşıya kaldı, Burak'a pas vermeye çalıştı ama top Burak'ın arkasında kaldı.
20:24 ultrasMovement Dakika 20 > Paslaşılarak kullanılan köşe vuruşunda Bruma soldan ceza sahasına girdi, şutu auta çıktı.
20:28 ultrasMovement Dakika 24 > Sneijder ceza sahası dışından vurduğu şutla şansını denedi ama top dışarı çıktı.
20:32 ultrasMovement Dakika 30 > Galatasaray.0 Eskişehirspor.0
20:35 ultrasMovement Dakika 32 > Bruma Sneijder'in pasında topla buluştu, ortasını yaptı, savunmanın ters vuruşunu Boffin son anda kurtardı.
20:42 ultrasMovement Dakika 37 > Rakip yarı alanın ortalarından kullanılan serbest vuruşta top ceza sahasına ortalandı, Burak kafayı vurdu ama top yandan dışarı çıktı.
20:46 ultrasMovement Dakika 42 > Bir anda gelişen Eskişehirspor atağında Ahmet Muslera ile karşı karşıya kaldı ama Muslera açıyı kapattı ve top son olarak Ahmet'ten dışarıya gitti.
20:49 ultrasMovement Dakika 45 > Serbest vuruştan yapılan ortada Veysel'in kafa vuruşu az farkla dışarı çıktı.
20:50 ultrasMovement İlk yarı sona erdi. Galatasaray.0 Eskişehirspor.0
21:07 ultrasMovement İkinci yarı başladı.
21:13 ultrasMovement Dakika 49 > Eskişehirspor'un kullandığı köşe vuruşunda ceza alanına top ortada kaldı, defans son anda topu uzaklaştırdı.
21:17 ultrasMovement Dakika 57 > Bruma ceza sahasında topu Sneijder'e çıkardı, Sneijder'in şutu savunmadan döndü. Galatasaraylıların penaltı beklentisi var ama Barış Şimşek "devam" dedi.
21:20 ultrasMovement Dakika 60 > Bruma çıkıyor Umut oyuna giriyor.
21:22 ultrasMovement Dakika 62 > Erkan'ın şutunu Muslera biraz önde olmasına rağmen müthiş bir şekilde kurtardı ve topu kornere çeldi.
21:29 ultrasMovement Dakika 66 > Sneijder'in sol kanattan ceza alanına ortasında Umut'un kafa vuruşu sağ direkten geri döndü.
21:30 ultrasMovement Dakika 67 > Sissoko, Semih Kaya tarafından çekiliyor. Semih sarı kart gördü.
21:30 ultrasMovement Dakika 69 > Tarık'a faul yapan Sissoko sarı kart gördü.
21:31 ultrasMovement Dakika 71 > Sneijder'in yerine Olcan oyuna girdi.
21:35 ultrasMovement Dakika 72 > Sağ kanattan kullanılan köşe vuruşunda Chedjou'nun kafa vuruşu yerden sekti ve son anda Boffin kornere çeldi.
21:37 ultrasMovement Dakika 76 > Eskişehirspor'da Erkan çıkıyor Goran Causic giriyor, Galatasaray'da ise Burak çıkıyor yerine Pandev oyunda.
21:43 ultrasMovement Dakika 82 > Eskişehirspor'da Sissoko'nun yerine oyuna Serdar Özkan girdi.
21:44 ultrasMovement Dakika 83 > Hızlı gelişen atakta Yekta Lawal'e faul yaptı ve sarı kart gördü.
21:46 ultrasMovement Dakika 86 > Lawal rakibinden sıyrılıp Mori'ye pasını attı, Mori'nin sert vuruşu kaleci Muslera'da kaldı.
21:52 ultrasMovement Dakika 90 > Veysel ve Lawal tartıştıkları için sarı kart gördü.
21:55 ultrasMovement Karşılaşma 0-0 sona erdi.

13 Eylül 2014 Cumartesi

21 Sene Evvel Bugün

21 sene evvel bugün...
Foggia karşılaşmasında kır saçlı Ravanelli'nin yerine sahaya giren Alessandro del Piero...
Siyah-beyazlı formayla ilk resmi maçı...
Forma ve şort bu çaylak oyuncuya emanet gibi dursa da, Alessandro o kutsalı o günden sonra 513 maç gururla sırtında taşıdı, kupalar kaldırdı, kaptanlık yaptı...
Terk etmedi gemiyi ikinci lige düşürüldüklerinde...
Bayrak adam oldu...

Kurt Maskeleri


Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır sözündeki ki her teknik adamın da idmanı çeşitlidir, kimisi kondisyona önem verir, topla oynatmaz topçuyu, kimisi "futbol adı üstünde meşin yuvarlakla oynanan bir oyundur der" atar topu futbolcuların önüne, kimisi videolarla slaytlarla çalıştırır takımını da Meksika'nın Puebla takımını çalıştıran Jose Luis Sanchez Sola'nın kurt maskeleriyle yaptığı idmanı yapan hoca da yoktur herhalde bu alemde. İdmanda oyuncularına kurt kafası maskeleri giydiren Sola, onlardan defans yaparken kurtların bir sürüdeki birlik beraberlik içindeki halleri gibi davranmalarını beklemekte ve avlarına birden saldıran kurt sürüsü gibi 8 saniyede topu rakipten kazanmayı amaçlamakta. "Aslında maske bir mesaj, sahaya çıkan oyuncularımın şunu hatırlamasını istiyorum, bizler bir kurt sürüsü gibiyiz ve yeşil zemindeki top için savaşmalı, onu rakipten çalmalı ve korumalıyız" diye oyun görüşünü açıklayan Sola'nın kurtlarının ilk rakibi de Queretero takımına transfer olan "tavşan dişli" Ronaldinho. Bakalım Meksika Liginde tavşan mı kaçacak, kurtlar mı parçalayacak avlarını...

Sampdoria ve Sin City 3D


Kulüpler sponsor bulmakta sıkıntı çekiyorlar, kimisi bunu "formamıza reklam almıyoruz" diye geçiştirip, üretici firmanın koskocaman logosunu gözlerin içine sokarak geçiştiriyor, kimisi de açık açık "forma reklamı bulamadık" demekten kendini alamıyor. İtalya'da da yeni sezon için formasına reklam verecek bir şirket bulamayan Sampdoria kulübü hiç yoktan üç beş kazanırız diye üç maçlığına Key Films şirketiyle anlaşıp formalarında vizyona yeni girecek olan Sin City 3D filminin reklamını yapmaya karar kılmışlar... İç sahada karşılaşacakları Torino ve Chievo takımlarıyla ve deplasmanda oynayacakları Genoa maçında mavi-beyazlı topçular Sin City 3D'li formalar giyerken, filmin yapımcıları da Roma'daki galada Samdoria formasıyla sevenlerine imza dağıtacaklar...

10 Eylül 2014 Çarşamba

UEFA Finalinden Amatör Lige


Yükselişler, başarılar her zaman heyecanlıdır, merdivenler tırmandıkça özgüven artar, yüzlerde tebessüm oluşur da, düşüşler sıkıntılıdır, mutsuzlukla eş değerdir ama dört sene evvel UEFA Avrupa liginde final oynarken, şimdi amatör Solva FC'de ter döken eski Fulhamlı Simon Davis gibi bu iniş endüstriyel futbola bir tekme çakmak için yapılmışsa, alkışı hak eder, "yıldızlı pekiyi" atılır oyuncunun kariyer hanesine. Bir zamanlar Everton, Tottenham ve Fulham'da oynayan Davis, iki sene önce Fulham'la sözleşmesi sona erdikten sonra kendisine gelen teklifleri bir kenara atarak futbola başladığı ve kardeşinin de kaptanlık yaptığı Galler'in Solva FC takımıyla anlaşma yaptı. Üstelik futboldaki profesyonel sözleşmelerin tersine, Davis oynayacağı her maç için takımına 3 pound verecek, çok para mı diyecek olursanız, takımın maçlık su ihtiyacını karşılamaya yeter bile diye cevap veririz amatörler bizi iyi anlar. "Kardeşim ve eski arkadaşlarımla oynamak bana heyecan verecek" diyen Simon Davis şimdiden ilk maçı büyük heyecanla beklemekte...

Melo'nun Askerleriyiz

''Sizi ve Galatasaray'ı cok seviyorum. Hep savaştım, bundan sonra da savaşmaya devam edeceğim. Bazı günler kötü oynayabilirim ama her zaman Galatasaray ve sizin icin savaşacağım.'
Felipe Melo


Seni Seviyoruz Drogba


"Bu sabah gözümü açtığımda harika ülke ve onun harika insanlarına kalpden tekrar teşekkür etmem gerektigini hissettim!! Seni çok seviyorum Türkiye! Hep, herzaman ve ebedi kalbimde olacaksın. Çare Türkiye"
Didier Drogba
Instargram Hesabında Türkiye sevgisini belirtirken

7 Eylül 2014 Pazar

Endülüste Raks (?)


Yahya Kemal Türk Edebiyatı'nın nevi şahsına münhasır karakterlerindendir. İstanbul'un taşına toprağına yazdığı şiirleri, sembolizmi iliklerine kadar sömürdüğü imgeleri, bu imgeleri Türk tarihi ile birleştirmesiyle ayrı bir boyuttadır. Süleymaniye camiine gitmeden önce "Süleymaniye'de Bayram Sabahı" şiirini benliğinizde yaşamanızda fayda vardır. Çünkü caminin ihtişamıyla Türk tarihini birleştirir dizelerinde. Adeta bir sanat eseri ortaya çıkarmıştır. "Sessiz Gemi" imgesini sadece ölümle bağdaştıran çok büyük hata etmiş olur çünkü şair derin düşünce dünyasını öyle etkili kullanmıştır ki okuyucu o dönemde hangi düşünceye sahipse "sessiz gemi" onun için odur. Özlem, yaşam, sonsuzluk düşüncesi, dostluk vs. İstanbul'da yaşanacak yeri İçerenköy olarak belirler. Bir gün de İspanya'ya gider ve Endülüs tarihine olan ilgisini şairliği ile yoğurur. İspanya'yı, Endülüs'ü, oradaki tarihi  "Zil, Şal ve Gül" imgeleri ile özetler. Aynı zamanda şiirlerinin bestelenme özelliği Yahya Kemal'in şiirlerinde temele yerleştirdiği musiki anlayışının yansımasıdır. Bu şiirin bestelenmesi ne kadar zor ise yorumu da bir o kadar zorlayıcıdır. Münir Nureddin ustaya selamımızı gönderip son dönemin en güzel sesi Birsen Tezer yorumuyla dinlemenizi de tavsiye ederim.

İspanya'da 10 gündür basketbolun dibi yaşanıyor. Orada geçici olarak nüfus eden takımlardan biri de bizimkisi bilindiği üzre. Grup maçları başladı başlayacak derken kendimizi 2.turda buluverdik ve geçtiğimiz günlerde kendimizce meramımızı dile getirdik. Yeni Zelanda ile oynadığımız ve hala nasıl kazandığımızı etüt etmekte zorladığımız bir başlangıç yaptık. Amerika maçındaki özgüven ile takım kimliğimizi bulduk. Ukrayna'dan tokadı yedik ve önümüze baktık. Sonrasında Finlandiya ile Road Runner- Çakal ilişkisini andırır bir maç oynadık. Finlandiya Road Runner misali kaçtı biz de Çakal gibi bitmek tükenmek bilmeden kovaladık. Acme'nin her eve lazım sorun giderme yöntemlerinde son sözü Cenk kozu ile söyledik. Bu sefer çakal kazanmış oldu. İtiraf etmeliyim ki yıllarca çakalın tarafındaydım çizgi film özelinde konuşacak olursak. Dominik maçı mı? 2. tur kesinleştikten sonra hazırlık maçı havası taşıdı.

Yahya Kemal deyimiyle ifade edecek olursak yukarıda özetlediğimiz bölüm "ZİL" bölümü idi. "ŞAL" bölümünde partnerimiz Avustralya. Ekol olarak Yeni Zelanda kadar olmasa da ters bir takım. Ayrıca oyuncu kalitesi olarak daha üst düzeydeler. Yolu bizim ülkeden geçmiş fazlaca oyuncu var. Bizim Jawai, Eski Fener'li David Andersen, Beşiktaş'ta koç Ataman'ın da oyuncusu olmuş Bred Newley, Geçtiğimiz yıl Beşiktaş'ta yer almış olan ve aynı zamanda bana göre ligin en iyi guard performansını göstermiş oyuncu Ryan Broekhoff, Son şampiyon Maccabi'nin dümenindeki Joe İngles başlıca kaliteli oyuncular. Ayrıca Aron Baynes, Dante Exum gibi Nba semalarına uçmaya çalışan genç oyuncular da mevcut. Maric ve Patrick Mills'ın bu sene kadroda olamadıklarını da hatırlatalım. İlk turda bizimle aynı galibiyet mağlubiyet oranını yakalasalar da onlar averaj farkıyla 3. olup bizimle eşleşmeyi tercih ettiler. (Amerika ile karşılaşmamak için son maçta Angola'ya yenildikleri iddiası var.)

Bizim yapabileceklerimiz ortada. Bizim için mücadele bu turnuva için geçer akçe boyutunda. Avustralya kağıt üstünde güçlü gibi görünse de takım kimliği bakımından oturmamış bir düzene sahipler. Maçın başında olabildiğince yükleneceklerdir. Sabırla ve inatla oyunu en ideal şekilde oynamak gerekir. Çeyrek final ancak bu şekilde gelir. Düşünce olarak da başka bir planımızın olduğunu düşünmüyorum. Başlıktaki soru işareti "GÜL" evresinin tamamlanıp tamamlanamayacağı ile ilgili şüphelerimle alakalı. Çeyrek Finale çıktığımız takdirde muhtemel rakipler Slovenya ve Yeni Zelanda, Avustralya ayarında değil. Çeyrek final sonunda raks için gerekli evre tamamlanmış olur. Ayrıca turnuvada son derece güzel maçlar oluyor. Bu tatil günü için art arda 4 maç bayram niteliğinde geçebilir; keyfini sürmeniz dileğiyle.




4 Eylül 2014 Perşembe

Bu Geri Dönüşlerin Bir Anlamı Olmalı

Takım sporlarının en zevkli yanıdır turnuvalar. Özellikle söz konusu basketbolsa ve bizim takım gibi sizi poponuzun üzerine oturtmadan, tırnaklarınızı kemirtmeden, totemler yapmadan yakanızı bırakmıyorsa. Basketbol momentumun en üst seviyede tutulduğu bir spordur ve birbirine ters gelen takımlar bir yarışa girişirse orada muazzam işler olur. 

Turnuvanın açılış yazısını yazıp uçak yapıp İspanya semalarına doğru fırlattık geri dönmeyeceğini bilerek. Buralarda yazdıklarımızla bir sinerji oluştururuz ümidiyle belki de, düşüncelerimizi dile getirdik. Bizim isteğimiz "mücadele" temelli bir dilekti ve sevgili Hakan Üstünberk'in basketbol dünyasına kazandırdığı terimle ifade edecek olursak; "son topa kadar" yüreğini ortaya koymalarıydı. İlk gün ilk heyecan dedik Yeni Zelanda karşısına çıktık. Okyanus ötesi ülkenin artık dansıyla boy gösterdiği turnuvaları geride bıraktığını biliyorduk ama haka dansını izlemek de turnuvaların ayrı bir rengi oluyor. Tabi bizimkiler dans devam ederken bench'e doğru yönelince dansın sonunda hareketler bize doğru yönelmiş oldu. Durup dururken kızdırdık adamları ve onlar da maça bayağı bir motive olarak başlamış oldu. İlk günden midir, şanssızlıktan mıdır nedir Yeni Zelanda 3 periyodu domine etti. Şunu da söylemek gerekirse bizim gibi alameti farikası belli takım yapıları için Yeni Zelanda çok ters bir takımdır. Oyunu takip etmekten yorulan gözler karşısında bedenin iflas etmesi gayet normal oluyor. Bizimkiler yine de oyuna konsantrasyonlarını üst seviyede tutup maçtan kopmayınca son dakikalarda vitesi artırıp son 5,5 dakikayı 15-1 gibi ezici bir üstünlükle geçirmiş oldular. Böylelikle Haka dansı, yerini Zeybek'e bırakmış oldu. Bize ters gelen bu takımdan gelen galibiyet bizi turnuva için hemen umutlandırmış oldu. Oğuz Savaş'ın Yeni Zelanda maçı performansına şapka çıkartmayı da unutmayın.

İkinci günün rakibi "Cream Team" tadındaki ABD idi. Her ne kadar Durant, Howard gibi oyuncular dinlenme etabında olsa da İspanya'ya gelen bu takım son derece aç ve atletik. Bir 2004 olimpiyat kadrosu kadar da kötü değiller hani. 2004 kadrosunda Tim Duncan olmasa en kötü takım yaftasını yapıştıracağım. Bu takım ise çok genç ve enerjileri ile bizi yendiklerini söylemeliyiz. Bundan önceki Amerika maçlarında daha ilk periyotta yuları ellerine verdiğimizi gün gibi hatırlıyoruz. Ancak bu maç öyle güzel ve inatçı bir şekilde başladı ki üç periyodu domine etme onurunu yaşama anlarına canlı tanık olmanın gururunu yaşadık. Öyle bir ruh haline girmişiz ki twitter da şu sözü yazma cesaretini kendimde bulmuşum:

"Şaka maka ilk yarıyı önde bitiriyoruz.Şu an harika oynuyoruz.Psikolojik üstünlük de bizde.Bunları Abd ye karşı yazacağım aklıma gelmezdi :-)"

Sonuç ise beklendiği gibiydi. Bir yerden sonra enerjimiz yetmedi ve direnemedik. Ancak 3 çeyrek Abd'yi peşinden sürüklemek bile "çoluk çocuğa gururla bahsedilecek anılar" bölümüne çoktan girmiş oldu. 2 maçtaki mücadele, hırs, takım olgusu, birliktelik şapka çıkaracak cinstendi.

Bu tarz turnuvalarda bir gün ara vermek her zaman dezavantaj olmuştur. Nitekim ilk 2 maçta yakaladığımız momentum araya boşluk girince dağılma özelliği gösterebilebilirdi. Nitekim öyle de oldu. Ukrayna maçının tamamında oyundan hem fiziksel olarak hem de mental olarak kopuktuk. Ukrayna da Yeni Zelanda tarzı bir takım ve oyun seviyenizi kusursuz seviyede tutmanız gerekiyor. Ayrıca Abd maçının verdiği özgüvenin de boy gösterdiği gün gibi aşikardı onu da belirtelim. Sonuç gerçekten hüsrandı ve spor medyasının çizgisi bel altı vurma ile göklere çıkarma çizgisi arasında gidip gelmeye başlamıştı.

Biz ülke olarak zoru seviyoruz. Boğulursak derin sularda boğuluyoruz. Kolaylaştırabileceğimiz durumumuzu zora sokup yeni durumdan bir mucize, heyecan, şapkadan tavşan çıkarma vs. adına ne derseniz artık bizim sihrimizi göstereceğimiz özellikler belirlemiş oluyoruz. Finlandiya evet 3’lüklerle yaşayan ama onun dışında özelliği olmayan bir takım. Dolayısıyla oyun planı ve düşünce belli olmalı. Dünkü maçın ilk yarısında açıkça belli olan bir şey vardı ki bizim klasik hastalığımız “hallederiz” düşüncesi yine bizi esir almıştı. İlk yarıdaki 14 sayılık farkın en büyük nedeni budur. Yan nedeni ise Finlandiya’nın momentumu yakalayıp konsantrasyonu üst seviyeye çekmesidir. Attıkları 73 sayının 45’i üçlükten gelmiş. Artık konsantrasyonu siz düşünün.

İkinci yarı daha ilk başta müthiş direnç kendini gösterdi. Yapılan tam saha baskı, mücadele, hırs, devre arasındaki konuşmalar takımı tekrar maça dahil etti. Son dakikalara kafa kafaya girildi. Mucize bazen gelişinden fark ediliyor belki ama o heyacanla anlamayabiliyoruz. Emir’in 3 serbest atıştan birini sokması sonrasında Koponen’in 2 serbest atışı da kaçırması, oyununu ve şutunu bu sezon kusursuza yakın seviyeye getiren Cenk’in eli titremeden şutu sokması… Bunların hepsi yıllar sonra anlatacağımız hikayenin satırbaşları olarak kayıtlara geçti. O psikolojik üstünlüğü yakaladıktan sonra da uzatmada kazanmamamız imkansızdı.

Evet bu geri dönüşlerin bir anlamı olmalı ancak bozuk saatin günde iki defa doğruyu göstermesi kadar anlamlı olduğunu düşünüyorum. Ergin Ataman antrenörlüğünün her ayrıntısını kullanıyor oyuncular yüreklerini koyuyor eyvallah diyeceğimiz yok. Ancak geri döndüğümüz takımlar Finlandiya ve Yeni Zelanda idi. Dominik’te bu kumar tutmayabilir. Bugün koltuklarımızda rahat rahat oturup içeceğimizi keyifle yudumlama niyetindeyiz. Bir mucize daha kaldırır bu bünyeler sorun yok ama 2. tur için bugünlük bu opsiyonu tercih etmemeliyiz.



3 Eylül 2014 Çarşamba

Babasının İzinde


Ianis Hagi...
Topu saklaması, rakibini uzaklaştırması, yüz ifadesi...
Babasının oğlu işte...


2 Eylül 2014 Salı

Bursaspor:0-2:Galatasaray


Yeni sezon, yeni heyecandır da senenin ilk resmi maçı öncesi oynanan Fenerbahçe derbisindeki "silik" oyun moralleri bozmuşken, bir de pasolig uygulamasını protesto eden Galatasaray taraftarının deplasman yapmaması, Bursalıların da A2 takımlarının maçına gitmesi, yeni uygulama gereği iki tribünün kapalı olmasıyla maç heyecanı bitmiş, "alalade" bir maç havasına gşrmişti Bursaspor-Galatasaray karşılaşması. Eskiden deplasman otobüsünde, bilet kuyruğundan, tribünlerden paylaşılan fotoğraflar yerini televizyon karşısına kurulan rakı sofralarına, eş dostla çekilen selfilere bırakmıştı. Düşünün heyecanın nabzını...  İki takım da taze hocalarıyla yeni yeni oluşuyor, bu süreçte de kaybettikleriyle pek havalarında değildi, Galatasaray Süper kupayı kaybetmiş, Bursaspor adı sanı duyulmamış bir Gürcü takımına elenmişti Avrupa kupalarında. Prandelli, pazartesi gecesi ilk on birinden Yasin, Telles ve Olcan'ı kulübeye oturtmuş, Bruma, Hakan ve Yekta'yı onların yerine sahaya sürmüştü. Selçuk'un formsuzluğunda Yekta ile orta sahayı güçlendirmek mantıklı bir kararken, henüz takıma ısınamayan Yasin'in yerine Bruma da herkesin beklediği bir hamleydi. Olcan gibi topcunun kenarda oturması da kulübeye güç veren bir hamle olarak gözükebilir zira rakibin fiziksel olarak düştüğü anlarda, yahut gole ihtiyacın olduğu vakitlerde skora etki edebilecek bir taze kuvvettir, hani derler ya "kulüben kadar güçlüsündür", o hesap işte...


Oyuna rakip alanda presle başlayıp, ilk beş dakikada mücadeleyi Bursa yarı sahasına yıkmaya çalıştı Galatasaray ama zamanla Bursa da ev sahibi olmanın avantajıyla dengeyi kurdu, Volkan ve Fernandao ile Muslera'yı zorlamaya çalıştılar yeşil-beyazlı çubuklu formalılar. Sarı kırmızılılar ise Serdar-İbrahim ikilisinin arkasına ve arasına attıkları toplarla Burak'ı kaçırmaya çalıştılar, pozisyonlar da bulmaya başlamışlardı lakin Şenol Güneş teknik direktör olmanın hakkını verdi, o gediği çabuk kapatmayı bildi. Boşluklar kapanınca oyun da kilitlenir oldu, Bruma'nın çalımlarla adam eksiltmesi, Sneijder'in uzaktan füzesi dışında da kayda değer bir pozisyon izleyemedi Galatasaray sevdalıları.


İkinci yarıya daha farklı ve canlı başlayan Galatasaray, çok da vakit geçirmeden Burak-Bruma-Burak alışverişiyle de jeneriklik bir golle öne de geçti. Gol sonrası hamile eşine selam çakacak olan Burak'a top toplayıcı çocuğun topu vermemesi ilginçti, Bursalı taraftarların büyük sempatisini toplamış ufaklık. Yenik duruma düşen yeşil-beyazlılar ilk devreye göre daha fazla gol aradılar Muslera'nın kalesinde ama Uruguay'lı gol yememeye niyetliydi, Fernandao ve Volkan'ın gol olabilecek iki topunu çıkardı ki, skor Bursa'nın galibiyetine dönüşmesi an meselesiydi, kalesini gole kapatırken Muslera takıma da moral verdi. Brezilya'da Arjantin'de stoper arayan Galatasaray yönetimine Chedjou "Noluyor yahu, ben varım" dercesine çıkardığı karşılaşma sonrası transferin bittiği bu günlerde de Tarık, Dzemaili ve Pendev alınıp, defansımız sağlam mesajı verildi. Karşılaşmanın bitmeye yakın son çeyrek saatinde Bursa'nın gol için defans güvenliğini bırakıp, ileri çıkacağı hesabıyla yorulmuş Bruma, Sneijder ve Burak kenara alınırken, taze kuvvet Yasin, Umut ve Olcan oyuna dahil olup, ikinci golü atarak da hocalarını yaptığı işte haklı çıkardılar.


Bursa gibi bir deplasmanda alınan üç puan sezonun ilk maçı için büyük bir kazançtır ama Selçuk'un formsuzluğu da hala devam ediyor ve Prandelli'nin "Pirlo"sunun derdine bir an evvel çare bulmak gerekiyor. 8 numaranın "sahada yokları" oynayan bu hal tavrı devam ederse, İtalyan teknik adam Selçuk'u yanına alıp, Dzemaili, Melo, Yekta, gerekirse Umut Gündoğanlı bir kadro düşünmeli...


Stat: Atatürk
Hakemler: Halis Özkahya, Ekrem Kan, Kemal Yılmaz
Bursaspor: Harun Tekin, Şener Özbayraklı, Serdar Aziz, İbrahim Öztürk, Aziz Behiç, Volkan Şen, Ozan Tufan, Bekir Yılmaz (Dk. 84 Josue), Ferhat Kiraz (Dk. 25 Belluschi), Traore (Dk. 72 Holmen), Fernandao
Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı, Chedjou, Semih Kaya, Hakan Balta, Selçuk İnan, Yekta Kurtuluş, Melo, Sneijder (Dk. 77 Yasin Öztekin), Bruma (Dk. 68 Olcan Adın), Burak Yılmaz (Dk. 88 Umut Bulut)
Goller: Dk. 52 Burak Yılmaz, Dk. 90+1 Olcan Adın (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 17 Bekir Yılmaz, Dk. 90+3 Volkan Şen (Bursaspor), Dk. 25 Melo, Dk. 49 Selçuk İnan, Dk. 51 Chedjou, Dk. 57 Yekta Kurtuluş (Galatasaray)

***Line ultras/Movement Canlı Maç Anlatımı***
17:59 ultrasMovement Bursaspor maçında sahaya çıkacak ilk onbirimiz belli oldu: Muslera-Veysel Sarı, Chedjou, Semih Kaya, Hakan Balta-Yekta, Felipe Melo, Selçuk İnan-Wesley Sneijder-Bruma, Burak Yılmaz
17:59 ultrasMovement Yedekler ise şu şekilde: Sinan Bolat, Alex Telles, Olcan Adın, Umut Bulut, Furkan Özçal, Yasin, Koray Günter
18:18 ultrasMovement Rakibimiz Bursaspor'un ilk onbiri: Harun, Şener, İbrahim, Serdar, Aziz Behich, Ozan Tufan, Bekir, Volkan, Ferhat, Traore, Fernandao
18:36 ultrasMovement Maçın başlamasına yarım saat kaldı, sizce skor ne olur, goller kimlerden gelir?
18:58 ultrasMovement Bursa'da yeni uygulama gereği Maraton ve Kale arkası (Teksas) tribünü cezalı. Taraftar sadece tek Açık Kale Arkasında ve Kapalı tribünde var.
19:03 ultrasMovement Karşılaşma Bursasporlu futbolcuların vuruşuyla başladı. Başarılar Galatasaray. Vurduğun gol olsun...
19:10 ultrasMovement İlk beş dakika geride kalırken iki takım da oyun anlayışlarını birbirlerine kabul ettirmeye çalışırken, Galatasaray rakip alanda baskı ile top kapmaya çalışıyor.
19:20 ultrasMovement Dakika 16> Galatasaray gole çok yaklaşmışken, hakem kart gösterme bahanesiyle oyunu durdurdu, oysa avantaja bıraksa oyuncumuz kaleciyle karşı karşıya kalmıştı...
19:22 ultrasMovement Dakika 17> Bursaspor'da Bekir sarı kart gördü
19:27 ultrasMovement Dakika 24> Galatasaray'da Melo sarı kart gördü. Bursaspor'da oyuncu değişikliği Ferhat çıkıyor, Belluschi oyunda.
19:35 ultrasMovement Dakika 31> Sneijder ceza sahası dısından oldukça sert ve kavisli vurdu, top az farkla auta çıktı.
19:46 ultrasMovement Dakika 42> Sneijder'in mukemmel pasıyla topla bulusan Bruma ceza sahası içindeki Burak'a verdi pasını ama kaleci son anda çıkıp topa hakim oldu.
19:50 ultrasMovement Karsılaşmada ilk yarı sona erdi: Bursaspor:0-0:Galatasaray
20:06 ultrasMovement İkinci yarı başladı... Gol bekliyoruz Galatasarayım...
20:08 ultrasMovement Dakika 46> Bruma çalımlarla ceza sahasına girdi, şutunda kaleci Harun topu kornere çeldi.
20:10 ultrasMovement Dakika 48> Selçuk sarı kart gördü. Oysa Selçuk'un rakibine herhangi bir müdahalesi yok. Hakem bugün oldukça formsuz...
20:12 ultrasMovement Dakika 50> Chedjou sarı kart gördü.
20:14 ultrasMovement Dakika 51> Goooooooooooooooooollllllll Buraaaaaaaakkkkk. Takımımızın kontra atağında Burak, boş pozisyondaki Bruma'ya verdi, Bruma da ceza sahası içine koşan Burak'a ortaladı ve golcü gelişine mükemmel vurdu. Bursaspor:0-1:Galatasaray
20:16 ultrasMovement Burak golden sonra topu formasının içine koyarak da hamile olan eşine selam yolladı...
20:17 ultrasMovement Dakika 55> Bursa'da Ozan Tufan ceza sahasına girdi ve sert vurdu ama top auta çıktı.
20:19 ultrasMovement Dakika 56> Yekta sarı kart gördü.
20:21 ultrasMovement Dakika 59> İbrahim'in hatasında topla buluşan Burak ceza sahasına girer girmez sert vurdu ama top auta çıktı...
20:24 ultrasMovement Dakika 61> İkinci yarıda oyun daha hareketlendi. Kornerden ceza saha içine düşen topa Traore gelişine vurdu lakin kaleyi tutturamadı...
20:29 ultrasMovement Dakika 67> Bruma çıkıyor Olcan Adın oyunda.
20:33 ultrasMovement Dakika 71> Bursaspor'da Holmen oyuna girerken Traore sahayı terk ediyor.
20:37 ultrasMovement Dakika 73> Bursaspor'un sağ kanadından yapılan ortaya Fernandao rövoşetayla kalemize yolladı Muslera mükemmel kurtardı.
20:37 ultrasMovement Dakika 75> Volkan'ın ceza sahası içinden vuruşunu yine Muslera yatarak kornere çeldi.
20:37 ultrasMovement Dakika 76> Sneijder çıkıyor Yasin oyunda.
20:39 ultrasMovement Dakika 77> Olcan'ın pasıyla ceza sahası içinde kaleciyle karşı karşıya kalan Burak'ın vuruşunu Harun son anda kornere çeldi.
20:44 ultrasMovement Dakika 83> Bursaspor'da Bekir çıkıyor Josue sahada
20:49 ultrasMovement Dakika 87> Takımımızda Burak çıkıyor yerine Umut Bulut oyunda.
20:50 ultrasMovement Dakika 89> Yasin'in ceza sahası dışından yerden vuruşunu Harun yatarak kontrol etti.
20:52 ultrasMovement Dakika 90> Gooooooooooolllllll Olcaaaaaaaaan! Orta alanda organize gelişen atağımızda Veysel topla defansın arkasında buluştu, ceza sahasına girer girmez kaleye paralel yaptığı ortada Olcan'a sadece dokunmak kaldı.
20:55 ultrasMovement Dakika 91> Volkan sarı kart gördü.
20:56 ultrasMovement Karşılaşma sona erdi: Bursaspor:0-2:Galatasaray. Gollerimiz Burak ve Olcan'dan geldi.  Sezonun ilk maçında Bursa deplasmanından 3 puanla ayrılmak şampiyonluk yolunda başarı... Tebrikler Aslanlar...

Blog Widget by LinkWithin