30 Aralık 2012 Pazar

Galatasaray 2012-2013 (I)

BrkyProduction Galatasaray'ın 2012-2013 sezonun ilk yarısında attığı golleri bir klipte birleştirmiş ve youtube kanalında takipçileriyle paylaşmış. Klibi hazırlayan arkadaşların emeklerine sağlık, oldukça başarılı bir çalışma olmuş... Sene sonu klibin devamını bekliyoruz...

Yeni Bernabeu

Marca gazetesi Real Madrid'in Santiago Bernabeu stadının gelecekte yapılması düşünülen modellerini okuyucularıyla paylaşmış. Maketler aşağıda, "Madritista"lar ne der, bizim gibi yeniye karşı "Sami Yenlerini" özlerler mi bilemem ama ne zaman eski stat-yeni stat lafları çıksa "seni yıkan o dozerin" bestesi canlanıyor aklımda...






Neydim Ne Oldum #30

Neymar da Silva Santos Júnior


29 Aralık 2012 Cumartesi

Sakin Ol


"Sakin ol ve topu bana pasla"
gerisi Berbagol...

Dünyada Her Şeye Sahibim


"Profesyonel ve kişisel yaşamımda 2012 başarılarla doluydu. İyi bir transfer yaptım, hem eski kulübüme hem de aileme iyi paralar kazandırdım. Ulusal takım olarak iyi bir seviye yakaladık. Dünyada her şeye sahibim: Güzel bir eş, harika bir evlat  sürekli yanımda olan bir aile. Bunlardan başka ne hayal edebilirim ki?"

Ivelin Popov
Kuban Krasnodar'lı Futbolcu

2012 yılı hakkındaki görüşlerini açıklarken

"Ayrıcalıklı Kulüp"

"Tahkim Kurulu’nun özenle koruduğu ayrıcalıklı kulüp için artık şike, ırkçılık ve hakaretten sonra hakeme tükürmek de serbest hale gelmiştir. Üstelik bu kararın şike zanlısı ve suçlusu ayrıcalıklı kulüp yöneticilerinin TFF binasına kadar gelerek Federasyon Başkanı’yla yaptıkları pazarlıkların ardından alınması, hukuksuzluğun nasıl bütün ülke önünde fütursuzca sergilendiğinin büyük ispatıdır."
Trabzonspor Yönetim Kurulu

27 Aralık 2012 Perşembe

Banu Yelkovan'ın Twitter Üzüntüsü

Banu Yelkovan'ın Galatasaraylılığını herkes bilir ama daha da önemlisi kibarlığı ve dobralığını da herkes bilir zannederdik, kendisinin Radikal'de yazmış olduğu aşağıdaki yazıya kadar. Memleketteki şike süreci ile ilgili gelişmeleri tek cümle ile BBC muhabirine :"It was like a very big earthquake with a very big impact” yani "Çok büyük bir etkisi olan büyük bir deprem gibiydi"  diye özetleyen Banu Yelkovan'ın cümlesinin neresinden tutmuşsa "twitter ahalisi" başlamışlar hakarete, eleştiriye, "adam asmaya"... Aslında böylelerini ciddiye de almamak gerekir ama dedik ya kibardır, düşüncelidir Banu hanım, üzülmüş ve bunu Radikal'in sayfalarına taşımış... Boşver be Banu Yelkovan, seni bilen bilir, twitter bu işte en nihayet "kuş cıvıltısı" uçar gider...


“Çok büyük etkisi olan bir deprem gibiydi. Dünyamız değişti. Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. BBC’ye verdiğim ‘sözde’ röportaja katkım bu cümleden ibaret. Gerisi BBC muhabirinin Türkiye’deki şike olayına dair yaptığı haber. Ama hastalıklı bir beyin bunu alıyor ve şuna çeviriyor: “’Banu Yelkovan, BBC’ye verdiği röportajda Fenerbahçe küme düşmeliydi, Başbakan ligde tuttu’ dedi”. Üç ihtimal var: Ya İngilizce bilmiyor ya okuduğunu anlamıyor ya da önyargı gözünü kör etmiş. Ama hiçbiri bunun toplu bir histeriye dönüşmesine ve benim pazar sabahına gözümü galiz küfürler ve bir dolu suçlamayla açmama engel değil. En komikleri “Eğer bunu dediyse..” diye başlayıp her ihtimale karşı küfürlerini edenler. Yani henüz deyip demediğimi bilmiyorlar ama bu hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Amacım haftada bir yazdığım canım köşemi kişisel bir açıklamayla harcamak değil. Ama bu Twitter linci kişisel boyutları aşalı çok oldu. Düşünüyorum da, şu ya da bu sebepten, yazdığı ya da yazmadığı bir şey yüzünden, sesinin tonu, saçının teli, güldüğü ya da gülmediği için hakaretlere maruz kalmayan bir gazeteci arkadaşım bile yok sanırım .

Son derece ileri görüşlü bir şekilde Twitter’a hiç girmeyenler (ve aileleri) bile bundan kurtulamadı.

Amacım, “Valla billa öyle bir röportaj vermedim” diye kendimi primitif bağlamda savunmak değil. İşte bu, olayı gerçekten kişiselleştirmek ve çok yanlış bir noktadan defansa çekilmek olur. Ancak kendilerinde içlerinden her geçeni, canları isterse küfürlerle süsleyerek yazma hakkı bulanların, kendi görüşünü ifade edenlere bu kadar tahammülsüz olmalarının çok büyük bir tezat oluşturduğunu bir türlü görememeleri gerçekten çok acı.

Artık o kadar körleştik, lafı o kadar tersinden anlıyoruz ki misal, bana haberin linkini vererek tweet atan birine, ekte gönderdiği şeyi okuyup okumadığını anlamak için “İngilizce biliyor musun?” diye soracak oluyorum; “Yok, Urduca biliyorum. Zaten İngilizce bilmek sadece size mahsus” diye cevap geliyor. Diyaloğa tamamen hariçten gazel tadında dahil olan beriki, “Banu Hanım British aksanıyla İngilizce konuşur, French ise atalarından dolayı perfect” deyiveriyor. Bu sürekli defansta olma, karşındakini düşman görme ruh halinin herhangi bir psikolojik açıklaması var mı, gerçekten merak ediyorum.

Bunu kısa vadede tedavi etmek mümkün değil. Uzun vadede tedavi edilebilir mi, ondan da şüpheliyim. Fakat bu yazı sayesinde, bir kişi bir şeyleri fark etse; aynı anahtar kelimeleri bilerek kullandığım için bir kişi Google’dan yapacağı arama sonrası sadece suçlamaları değil, bunu da okusa; bir kişi geri dönüp benden özür dilese, ona da şükredeceğim. Gel gör ki asıl çaresizliğimiz zaten tam da bu. O kadar azınlıktayız ki ‘bir kişi’ bile bizi mutlu etmeye yetiyor.

Bu kadar öfke, bu kadar nefret, bu kadar önyargı, her şeye bu kadar kendi perspektifinden bakma, diğer bir perspektifin var olabileceği ‘fikrini’ bile bu kadar reddetme ve tahammülsüzlük üzerine kurulmuş, ‘düşmanlara karşı biz’ duygusuyla kendini güçlendiren, karşıdakini artık bir insan bile değil, sadece karşı görüşü temsil eden bir ‘şey’e indirgeyen bir ‘kolektif ego’ ile nasıl başa çıkacağız? Bu duygularla iyi bir yerlere nasıl varacağız?

24 Aralık 2012 Pazartesi

Trabzonspor:0-0:Galatasaray

İyi tatiller çocuklar...
Nasılsa izne erken çıktınız...
Hak ettiniz mi?
Rakiplerinize bakarak, "Şimdilik evet"


Stat: Hüseyin Avni Aker 
Hakemler: Yunus Yıldırım, Mustafa Emre Eyisoy, Cem Satman
Trabzonspor: Onur, Serkan, Giray, Celustka, Emerson, Zokora, Sapara (Dk. 73 Alanzinho), Adrian, Olcan, Halil Altıntop (Dk. 90+4 Emre), Henrique (Dk. 46 Aykut)
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih, Dany, Riera, Melo, Hamit Altıntop (Dk. 76 Elmander), Selçuk, Amrabat (Dk. 61 Yekta), Umut (Dk. 61 Aydın), Burak 
Sarı kartlar: Dk. 85 Adrian (Trabzonspor), Dk. 89 Melo (Galatasaray)

23 Aralık 2012 Pazar

İstifa mi?

*Takımın hocası benim, istediğim oyuncuyu oynatırım...
*Adam, Casillas'tan daha iyi...
*Bugün oyuncularım ellerinden geleni yaptılar...
*İstifa mı? Futbolda dün yoktur, bunu biliyorum ve her şeyi unutarak görevimin başındayım...

Jose Mourinho
Real Madrid teknik direktörü

3-2lik Malaga mağlubiyetinin ardından

22 Aralık 2012 Cumartesi

Bayrak Adam Vasilev

 

Futbol kariyeriyle, takım aşkıyla, dövmeleriyle, Vasil Vasilev, Botev Plovdiv'in bayrak adamı...

 

21 Aralık 2012 Cuma

Trabzon'da Golü Kim Atar?




Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra bu pazar oynanacak olan Trabzonspor-Galatasaray karşılaşmasında da Motto Ultras'ın katkılarıyla hediyeler dağıtmaya devam ediyoruz. Pazar gecesi Hüzeyin Avni Aker stadında oynanacak olan mücadelede gol atacak olan oyuncuyu doğru tahmin eden ilk okurumuza Motto Ultras'tan "Deplasman Haktır Engellenemez" t-shirtü ile "M1312 Balaclava", ikinciye t-shirt ve üçüncüye de Balaclava hediye edeceğiz. Peki yapılacaklar neler:
Yorumlar bölümüne  ad, soyad ve size ulaşabileceğimiz bir e-mail adresi bırakmak ve tahminini yapmak! Unutmadan, herkesin tek "şut" hakkı vardır, ikinci tahmin geçersizdir.

Kurallara uygun yorum örneği:
Cevap: Burak Yılmaz
Ad: ultras
Soyad: Movement
e-mail: ultrasmovement@gmail.com

http://www.mottoultras.com/

Yılın Fotoğrafı

Anadolu Ajansı, 2012 senesinin en iyi fotoğraflarını Türkçe, Arapça, İngilizce ve Boşnakça web siteleri üzerinde yaptığı anketle seçmiş ve yılın haber fotoğrafı oylamasında Fatih Terim'in yukarıdaki fotoğrafı en fazla oy alan 6. foto seçilmiş... Yılın haber fotoğrafı ise İsrail'in Gazze'ye saldırısında ölen iki bebeğin cenaze töreni anı seçilmiş...

17 Aralık 2012 Pazartesi

Galatasaray.2 Fenerbahçe.1

 
  • Normalde pazar günü oynanan lig karşılaşmalarının başlangıç saati 7 iken, bugünkü maç neden saat 8'e alındı? Koskoca Manchester derbisi öğle saatinde oynanırken, staddan malum sürelerde çıkılabilen memleketimizde, neden insanların makul zamanlarda evine gidip yorumları, tekrarları vs. ertesi günün sabahını düşünmeden izlemesi sağlanmaz? Amaç maçın gece oynanması ise İstanbul'da 4.30'da hava kararıyor, başlat 5'te olsun bitsin.
  • Maç öncesi hazırlanan kareografi hem mesaj hem emek bakımından, bence şu ana kadarkilerin en güzeliydi. Kadere bakın ki, bu mayıs da tarihin tekerrür etmesi olası. Böyle şık 3 boyutlu gösterilere çok alıştık, UltrAslan her seferinde çıtayı yükseltip kendi işlerini kendileri zorlaştırıyor.
 
 
 
  • Maç öncesi Hamit'e özel ilgi vardı. Tüm tribünler tarafından tek tek çağrılarak motive edilen gurbetçi futbolcunun bu muamele bile talihsizliğini yenmesine yetmedi. Yine direk, yine direk...
 
  • Genel itibariyle Galatasaray'ın oynadığı Fenerbahçe'nin kazandığı karşılaşmaların dönemi Aykut Kocaman ile sona ermiş görünüyor. Gerek maç öncesinde gerekse maç sonrasında yaptığı açıklamalardan rakibinden çekindiği ve bu sebeple enerjisini başka konulara harcadığı çok net görünüyor.
  • Bu mantık çerçevesinden baktığımızda Galatasaray'ın maçın kontrolunu eline alıp, çok garip bir durum olmaması durumunda rahat bir galibiyet alacağı şahsi fikrimdi. Maçın ilk yarısı, beraberlik golunden sonraki 5-10 dakika hariç, böyle oldu. Geçen sene tek kale oynanıp kaybedilen maçta Fatih Terim'in dili oldukça yanmış, 2.yarı doğrudan skoru korumayı ön plana aldı. Manchester maçında da tutan bu taktik, büyük takımların özellikle böylesine maçlarda sahip olması gereken bir nitelik.
  • Selçuk'un frikik golune ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Faul pozisyonundan sonra tribünler fotoğraf makinelerini yavaştan hazırladı, parmaklar deklanşörde beklemeye başladı. Geçen sene Selçuk'tan soluna gelen toptan gol yiyen Volkan, bu tecrübesini bu pozisyonda kullanmak istedi. Hasan Ali ile ufak bir toplantı yaptı, barajını kurdurdu, köşeyi gösterdi. Kumar oynadı, sonucuna katlandı. Gözümde Alex'in bir kupa maçında Kadıköy'de Aykut'a attığı gol canlandı. Dediğim gibi işler tersine döndü.
 
 
 
  •  Maç öncesinde ve sırasında alışdığın dışında sakin bir ortam vardı. Daha otoparka girerken bizi karşılayan sakin ortam, metro sonrası üst aramanın olmamasıyla devam etti. Fatih Terim de diğer maçların aksine sakindi, hatta çoğu tartışmada oyuncularına sakin olmaları konusunda fırça attı. O kadar sakindi ki, 2.yarıda kontrolün Fenerbahçe'de gözüktüğü dönemlerde dahi herhangi bir oyuncu değişikliği ile müdahale etme gereği duymadı.
  • 80.dakikalarda Elmander bir koşu ısınmayı bırakıp, değişiklik için kulübeye girdi. Teknik kadro arasında gerçekleşen hararetli tartışmaların ardından dakika 90 oldu, bir baktık kulübeden Emre çıkıvermiş. Sanırım 6 yabancı kuralı son anda hatırlandı.
  • Caner-Eboue arasındaki ilk yarım saat olan itiş kakıştan başka, Kuyt'ın Süper Kupa maçındaki itici tavrının üzerine koyduğunu gördük. İlaveten, kırmızı karttan sonra Meireles'in formayı şevkle öpüşünden onun da çocukluğunda Fenerbahçeli olduğunu anlamış olduk.
 
 
  • Maç sonrası kutlamalara güzel hazırlanılmış. "Mini mini bir kuş donmuştu" şarkısı favorimdi. Abdürrahim Albayrak da yine kendine has kucaklamalarına devam ediyor. Düşündüğümüz gibi bir oyunla gelen bir galibiyet olmadı ama öte yandan düşündüğümüz oyunu oynayıp saçma sapan mağlubiyetlerden biri de olabilirdi. Hangisini tercih edersin derseniz, oyunu çirkinleştirse de sadece Fenerbahçe maçları için ben bugünkü oyuna evet derim.




 


16 Aralık 2012 Pazar

Hayatın Anlamı Galatasaray


Çocukluk aşkımsın,
Sen ilk göz ağrımsın,
Kimseyi kimseyi sevmedim senin gibi,
Sevdanın uğruna terk ettim her şeyi,
Hayatın anlamı GALATASARAY

15 Aralık 2012 Cumartesi

Hatıralar Sarmış Dört Bir Yanımı

Hatıralar sarmış dört bir yanımı
Pazar gecesini bekliyorum...

Derbinin Golcüsünü Bil,Hediyeleri Götür!



Bolca Galatasaray-Fenerbahçe derbisine sahne olan 2012 senesinin son İstanbul derbisine girilirken, ultras felsefeye çıkardığı ürünlerle yeni bir soluk katan Motto Ultras'ın katkılarıyla derbi heyecanını daha da ateşlemek için blogda bir yarışma düzenlemeye karar verdik. Pazar gecesi oynanacak olan mücadelede gol atacak olan oyuncuyu doğru tahmin eden ilk okurumuza Motto Ultras'tan "Deplasman Haktır Engellenemez" t-shirtü ile "M1312 Balaclava", ikinciye t-shirt ve üçüncüye de Balaclava hediye edeceğiz. Peki yapılacaklar neler:
Yorumlar bölümüne  ad, soyad ve size ulaşabileceğimiz bir e-mail adresi bırakmak ve tahminini yapmak! Unutmadan, herkesin tek "şut" hakkı vardır, ikinci tahmin geçersizdir.

Kurallara uygun yorum örneği:
Cevap: Burak Yılmaz
Ad: ultras
Soyad: Movement
e-mail: ultrasmovement@gmail.com

http://www.mottoultras.com/

13 Aralık 2012 Perşembe

Bulgaristan'da 11 Futbolcuya Gözaltı

Bulgaristan'ın Burgaz kentinde yasadışı bahis eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 11 futbolcu göz altına alındı.  İç işleri bakanlığından yapılan açıklamaya göre, tutuklanan 6 futbolcunun Bulgaristan A grupa ekiplerinden Chernomorets oyuncusu olduğu, geri kalanının da ikinci lig ( Grupa B) takımı Neftohimik'te futbol oynadıkları belirtilerek, yapılan operasyonun iki aylık bir izlemenin sonucu olduğu ve oyuncuların para yatıracakları maçları belirleyip, isimlerini gizli tutarak başka bir şahıs tarafından internet üzerinden bahis yaptıkları medyaya duyuruldu. Bulgaristan'da şok etkisi yaratan tutuklamaların devam etmesi beklenirken, Bulgaristan Futbol Federasyonu hiç zaman kaybetmeden bir açıklama yaparak, Bulgar polisini ve İç İşleri Bakanlığını futbolu temizlemek adına yaptıkları çalışmadan dolayı kutlayarak, kendilerine her türlü deste bulunacaklarını belirtti.
15 Karşılaşmanın geride kaldığı Bulgaristan A Grupada Chernomorets üçüncü Liteks'ten 2 puan geride 27 puanla 6. sırada yer alırken, Neftohimik ise 28 puanla B grupada lider olarak sürdürüyordu mücadelesini...

12 Aralık 2012 Çarşamba

Galatasaray Karşıtı Medya

 NTV Spor, Hıncal Uluç'u Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası hazırlıkları sırasında yakalamış ve röportaj yapmaya ikna etmiş. Toplam 11 dakika süren sohbet sırasında sadece 2 dakika pazar günkü derbi ile ilgili konuşmuş ikili ve orada Hıncal Uluç "maçın iki hocanın taktik mücadelesi şeklide olacağını, takımların savunmalarının zayıf olduğunu, kaleye atılan ve isabetli şutların skoru belirleyebileceğini ve iki ekibin de maçı farklı kazanabileceğini" söylerken, NTV Spor editörleri Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 6-0 yendiği maça vurgu yapıp, Hıncal Uluç'un elleriyle 6 işareti yaptığı fotoyu koyup, taraflarını belli etmişler.


Sadece onlar "ortalığı kızıştırmak" derdine düşmemiş, Galatasaray yönetiminin Galatasaray- Beşiktaş tekerlekli sandalye basketbol karşılaşması esnasında çıkan olaylar ve sonrası yapılan tutuklamalar ve neticesinde adli mercilerce serbest bırakılan taraftarlarına ve ailelerine geçmiş olsun mesajını okurlarına yansıtma biçimi: "Galatasaray holiganına sahip çıktı" şeklinde olmuş. Kulüp yönetiminin "taraftarım" dediği, meydana gelen bir olayda suçlu ve suçsuzun ayrılması ilkesini hatırlattığı ve geçmiş olsun dileklerini ilettiği kişileri "hooligan" diye nitelemek kime ve neye hizmet eder derken, Radikal'in sitesinde "1461 Trabzon, Pendikspor'un arkadaşlık isteğini onayladı!" şeklinde başlığı görünce renklerini de anlamış olduk...

Ve Radilkal'in dün "Galatasaray holiganına sahip çıktı" diye verdiği haberi, bugün -13.12.2012-aşağıdaki gibi yayınlayarak tekrar gazeteye haber yapmış... Ne oldu da uslup değişti acaba?


Pazar günü oynanan ve çıkan olaylar sebebiyle yarım kalan Galatasaray - Beşiktaş RMK Marine Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligi müsabakasıyla ilgili ‘kriminal’ süreç devam ediyor. Olaylara karışanlardan 16 kişi gözaltına alınmış, reşit olmayan 2 kişi serbest bırakılırken, 14 kişi tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmişti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan maçlara giriş yasağı getirilen ve polis merkezine gidip imza vermesi gereken bu kişilerden Galatasaraylı olanlar için Sarı-Kırmızılı kulüp açıklama yayımladı.
‘Kendilerini savundular’
Bu kişiler arasında Galatasaraylıların olduğu belirtilerek, sözkonusu olayların Beşiktaş taraftarının gelmemesi gereken maça gelmesi nedeniyle çıktığı, taraftarlarının da kendilerini savundukları ifade edildi. Bu noktadan hareketle sürecin takipçisi olunduğu belirtildi: “Saldırıya uğramış olan taraftarımız, sporcusunu ve kendisini koruma refleksi göstermiştir. Savunma refleksi içindeki taraftarımızdan bir bölümünün adliyeye sevk edilmiş olması kulübümüzce anlaşılamamış olup, adli süreç kulüp avukatlarımızca bizzat ve yakından takip edilmiştir. Adaletin bir görevi de suçlu ile suçsuzu, haklı ile haksızı doğru bir şekilde ayırt etmektir. Bu kapsamda kendini ve sporcusunu korumaya çalışan bir kitleye suçlu muamelesi yapmak anlaşılabilir bir durum değildir.”
Ortak kınama yapılmıştı
Olayların ardından Galatasaray-Beşiktaş ortak açıklamasında “Olayları kimin çıkardığına bakılmaksızın” ibaresini kullılanarak eylem yapanlar kınamıştı.


11 Aralık 2012 Salı

Galatasaray:1-2: 1461 Trabzon

Tebrikler Trabzon...
Gruplarda yolunuz açık olsun...
Bizimkileri de Fatih Terim'in gazabından kim kurtarır bilmem.
Ama yine de bir şansları var:
Pazar günü gerekeni yapmak!

10 Aralık 2012 Pazartesi

Rekor Canavarı

Tarih her hafta sonu gözlerimiz önünde yazılıyor...
Rekorlar teker teker kırılıyor...
ve Messi dur durak bilmiyor...
Dün gece de Gerd Müller'in bir yılda attığı 85 gol rekorunu 86ya çıkardı...
Var mı kırılacak başka rekor?

9 Aralık 2012 Pazar

Ultras Project Winter 2013

Ultras Project'i ilk tanımamız sonrası blogda yazdığımız yazıda uzun uzun "casual culture"dan bahsedip, memlekette olmayan bu kültürü çıkardıkları t-shirtler ile bizimle tanıştıran arkadaşlara minnetlerimizi sunmuştuk. İlk ürünlerini üretmelerinden bu yana bir buçuk yıldan fazla zaman geçti ve her üründe "bir adım daha ileri" giderek tribün cemaatinin vazgeçilmezi oldular, ürünleri derbi bileti misali kara borsaya düştü, web sitelerinde satışa çıkar çıkmaz tükendi ve nihayet bu gece takipçileri ile paylaştıkları ürünlerle moda sektörünün "santra noktasına" bayraklarını dikmiş oldular. "Against Modern Football-Yağmurluk" ve "Football Casuals-Yelek" ile bizim taraftar gruplarının üzerlerinde görmeyi beklediğimiz  70li senelerin İngiltere ve İtalya'daki sokak kültürü giyim tarzını Türk tribünlerine soktular bu gece... Kulüp ve taraftar grubu montları-polarları vardı da yağmurluk pek giyilmiyordu bizde, belki üretilmiyordu belki de alışkanlık yoktu ama Nick Love'ın o meşhur "hool" filmlerini her izleyişimizde maça giden taraftarın üzerinde bu yağmurluklardan vardı çoğunlukla. Britanyalılar yağmurluk ve montları tercih ederken, ultras felsefesinin dünyaya yayıldığı İtalyan curvalarında da yine bizde pek sık giyilmeyen yelekler tercih ediliyordu. Ultras Project ekibi bunu da düşünmüş, yelek de katarak koleksiyonuna tercih seçeneklerini arttırmışlar bu sene.


Yağmurluk ve yelek yeni tanıştığımız ürünlerken, projenin temel ilkesi "bir ürünü bir daha üretmeme" felsefesiyle çok istenen Ninja Polar'ın "Kendini Sakla 2" adıyla başka bir versiyonu da kış kreaksiyonunda satışa çıkmış. Geçen sene kaçıranlar umarım bu sefer ellerini çabuk tutar, üzerlerine geçirirler en yakın maçta kapşonlu Ninja'yı... Ve "Bizim hayatımız... Bizim kültürümüz... Bizim tercihimiz..." sloganıyla çıkan mont şimdiden tükenmek üzere...

Kısaca, daha önceki yazılarda da değindiğimiz gibi, buyurun burdan siteye zıplayın ve ürünler tükenmeden siparişinizi verin, yoksa bir daha aynı ürünü elde etme şansınız hiç ama hiç kalmıyor...

Blog Widget by LinkWithin