28 Eylül 2008 Pazar

Bruno Metsu ve Katar

Ligini bilumum eski yıldızlarla renklendirmeye çalışan Katar, milli takımlarda da adını aynı şekilde duyurmaya niyetlenmiş görünüyor. 2002'de Senegal'i çeyrek finale taşıyarak yıldızı parlayan Bruno Metsu Katar'ın teknik direktörü olmuş.


İlk basın toplantısında emniyette tepede ampullu sorgu sual sahnesine benzer hava, şimdiden karşılaşacağı baskıyı resmediyor.

Meksika-Kanada

Kanada-Meksika maçında ellerinde Kanada bayrağı tutan Meksikalılar... Aralarındaki nesneyi kaldırmak istercesine, aynı atasözlerindeki gibi:
"Zavallı Meksika, Tanrıya bu kadar uzak, Amerika'ya bu kadar yakınsın"

Meşale Savaşı








27 eylül 2008
Espanyol-Barcelona maçı

Demek sadece bizde yokmuş, "medeniyet" ölçüsü olarak gördüğümüz Avrupalılar da birbirine meşale atıp, "barbarlık" yapabiliyormuş...

Kocaelispor:2-3:Bursaspor



kaç yıl oldu saymadık şampiyon olmadık
mevsimler geldi geçti kupa almadık
yönetici taraftar el ele versin
şampiyonluk kupası bursaya gelsin

Tezahüratını söylemeye başlamıştır Bursaspor taraftarı Kocaeli deplasmanında alınan galibiyetten sonra. Ligte oynadığı 5 maçın 4ünü kazanan yeşil timsahlar ligin bitimine daha çok maçlar olmasına rağmen "şampiyon olabilir miyiz" sorusunu sessizce sormaya başlamışlardır bile kendi kendilerine. Önümüzdeki hafta Bursa'da kritik bir maç oynanacak:Bursaspor-Galatasaray. Bursa'nın kazanması halinde takım ve şehir iyice havaya girecek ve bundan sonra Bursa Atatürk Stadından 3 puanla rakip takımlar oldukça zor çıkacak. Galatasaray'ın kazanması halinde ise Bursaspor'un hızı bir nebze de olsa kesilebilir, ama UEFA kupasından çıkacak bir Galatasaray'ın Bursa'da oldukça zorlanacağını söylemek lazım...

Kocaelispor: Serdar Kulbilge,Duşan (Dk. 67 Cesar ), Semavi , Hamza (Dk. 46 Jestroviç), Kemal , Bülent , Taner , Serdar Topraktepe (Dk. 79 Musa Kuş ?), Tutoriç, Serkan , Ufuk
Bursaspor: Ivankov , Veli , Ömer , İbrahim , Bekir, Mustafa Sarp, Yusuf , Mustafa Keçeli, Fabricio Ramos Melo (Dk. 46 Volkan), Gökhan (Dk. 58 Adriano Bizerra Melo ), Sercan (Dk. 88 Romaşenko )
Goller: Dk. 29 ve 45 Serdar Topraktepe (Kocaelispor), Dk. 26 ve 32 Sercan, Dk. 90 Romaşenko (Bursaspor)
Sarı Kartlar: Dk. 85 Jestroviç, Dk. 90 Semavi (Kocaelispor), Dk. 34 Sercan, Dk. 69 Mustafa Keçeli, Dk. 89 Volkan (Bursaspor)

Derbiler



Everton: Howard, Hibbert (Saha 63), Yobo, Jagielka, Lescott, Arteta, Neville, Fellaini, Osman, Cahill, Yakubu. Yedekler: Nash, Baines, Castillo, Vaughan, Nuno Valente, Rodwell. Kırmızı kart: Cahill (80). Sarı Kart: Fellaini, Yakubu, Neville.

Liverpool: Reina, Arbeloa, Carragher, Skrtel, Dossena, Kuyt, Alonso (Leiva Lucas 86), Gerrard, Riera (Aurelio 67), Torres, Keane (Pennant 86). Yedekler: Cavalieri, Hyypia, Agger, Babel. Sarı Kart: Alonso, Torres, Arbeloa. Gol: Torres 59, 62.

Ref: Mike Riley


Dün güne futbol dolu bir gün yaşayacağız deyip, gelen kara haberle sarsıldıktan sonra zaten hiçbirşeyin tadı tuzu kalmamıştı, oturduk evde boş boş televizyon bakıp, internet başında Alpaslan abi hakkında yazılanları okuduk durduk. Bir ara Everton-Liverpool derbisine bakayım dedim ama zaten şifreli olan maçları Lider TV adındaki Azeri kanaldan izlerken onlar da şifre koydular, bir küfür de onlara sallayıp yatıp uyudum... Interneti açtığımda Torres'in golleriyle kazanmış bizim Kırmızılılar, burada belirttiğim gibi istatistik bilimi iyi hoştur ama top da yuvarlaktır... Normalde sevinmemiz lazımdı ama buruktuk işte... Gece ligimiz maçları zaten izleyemiyoruz Lig Tv yüzünden, yeni bir yöntem keşfettim, takımların televizyon kanallarından eski maç görüntüleri eşliğinde takip ediyorum maçı, CINE5i karıncalı izlediğimiz dönemler gibi... Bir ara Real maçına takıldım, son dakikalara baktık, Betis'e kızdım, 10 kişi yakalamışşsın rakibini gol atamıyorsun, Nistelrooy da son dakikada çakıverdi, gıcık olduğum Madridliler kazandı maçı... Katalan derbisini seyredeyip uyuyamayı düşünürken, ilk yarının ortasında uyumuşuz, uyandım mevzular çıkmış, tabii yakalayamadık, Barca saldırdı saldırdı, bir o kanat bir bu kanat, en nihayetinde "şansa bala" Henry ile golü buldu, son dakikada da hakem "evlere şenlik" bir penaltı verdi ama napsın Espanyol'un attığı goldeki bariz faulü görememişti... Bu maçtan sonra 5-6 hafta dinlenir artık, maçı tekrar tekrar izleyip "ben ne yapmışım ya" diyerek...



RCD Espanyol: Kameni, Sergio Sanchez, Jarque, Couple, Girl, Roman, Moses, Corominas (Sielva, 88 '), Nené, Luis Garcia (Alley, 84') , Doyle (Angel, 46 ') Sarı kart: Nene (12'), Roman (53 '); Girl (55'); Jarque (98 ') Kırmızı kart:Nené (45 ') Gol: Corominas (19 ')

FC Barcelona: Valdes; Alves, Pique, Puyol, Abidal (Eto'o, 53 '), Xavi, Busquets (Bojan, 65'), Gudjohnsen (Keita, 61 '), Messi, Henry,Iniesta. Sarı Kart: Busquets (5 '), Valdes (20') Gol:Henry (83 '), Messi (p) (100 ')
Hakem: Luis Medina Cantalejo

Son Görev


Alpaslan abinin 2000li yıllardan sonra Galatasaray tribünlerine gelen özellikle de her üniversiteli Galatasaraylı üzerinde büyük hakkı ve emekleri vardır. herkes ile tek tek konuşmuş, derdini dinlemiş, bir çözüm yolu göstermiştir. Onun bize yaptıklarını hiçbir şekilde ödeyemeyiz ama bu gün son görevimizi yerine getirmek üzere Şişli Camii'nde bulunmalıyız. Konya maçında zaten tribün olarak gereken yapılacaktır...


Alpaslan DİKMEN
28 Eylül Pazar günü
ikindi namazını müteakiben
Şişli Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrasında
Hasdal Mezarlığına defnedilecektir..

27 Eylül 2008 Cumartesi

Purely Belter


Purely Belter, bizdeki adıyla "Bundan İyisi Can Sağlığı" adında bir film indirdim, bu kötü günde biraz kafa dağıtalım dedim, futbol alemine dalarak... Filme bir göz attım ve hoş bir yapım, bizim memlekette de film festivalinde gösterime girmiş. Newcastle'ın maçlarına gitmek için kombine kart parası bulmak için çırpınan iki delikanlının maceralarını anlatıyor ve oldukça sürükleyici. Ama internette o kadar aradım taradım ne İngilizce ne de Türkçe altyazı bulamadım... Bir tane Almancaya rastladım, o dilden de ben anlamam... Bu filmi izlemiş olup, altyazı konusunda yardımı olacakları yorumlar bölümüne alalım en acilinden...

Başımız Sağ Olsun



Galatasaray tribünlerinin olmazsa olmazı Alpaslan Dikmen'i bir trafik kazası sonrası kaybetmiş bulunmaktayız. Kendisine Allah'tan rahmet dilerken, hastanede olan eşi ile oğlu Atahan'a acil şifalar diliyoruz. Bütün tribün aleminin başı sağ olsun... Kendisyle ilgili olarak o kadar çok anımız var ki, hatırladıkça insan daha kötü oluyor, yazamıyor...

Teşvik Primi



"Burada, tasarıya iki hususu da ekledik. Şike ve teşvik priminin kanuni tanımını yaptık. Bundan sonra teşvik primi olursa kulüpler ceza alacak. Yalnız milli takım bunun dışında tutuldu" demiş Spordan sorumlu bakan Murat Başesgioğlu. Bu cümleden ne anlıyorsunuz acaba, kulüpler teşvik primi verirse cezalandırılacak ama milli takım verirse ceza almayacak mı? aklıma Arif Erdem geldi birden. Galatasaray forması ile çıktığı maçlarda ceza sahası içinde kendisini bırakıp, penaltı kazandırdığında medyada "şerefsiz, emek hursızı" ilan edilirken, mili forma ile çıktığı maçlarda aynı hareketlerine herhangi bir tepki gelmezdi. Bir insan ya şerefsizdir ya değildir, giydiği formanın rengi, karakterini değiştirmez. Bakanın söylediği de garip, teşvik primi ya suçtur ya değildir, verene göre değişmez. Benim bu sözlerden anladıklarım bunlar, farklı anlayan var mı?

Faşist


"Politik görüşümden utanmıyorum. Faşistlerle aynı görüşe sahibim. Onlar gibi ülkenin güçlü olması ve Katolik inanca sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Fakat Hitler'le bire bir aynı fikirde değilim..."
Christian Abbiati
Milan kalecisi

Politik görüşlerini açıklarken

Liverpool vs Everton



Merseyside derbisinde Everton'un kazanacağını belirtmiş The Spoiler sitesi. Nedenlerini de sıralamış:
1-Son beş yıldır bu iki takım sırayla kazanıyor maçları, geçen yıl Liverpool kazandı, bu yıl da sırada Everton'da...
2-Everton son iki sezonda sadece dörder maç kaybetti iç sahada, bu da demek oluyor ki şimdilik iki maç kaybettiklerinden, diğer kaybetme haklarını sezonun diğer maçlarına saklayacaklar...
3-Liverpool, son 40 deplasman maçından sadece 16sını kazandı, bu maçı da kazanma oranı çok düşük...
4-Geçen sezon Everton içerde oynadığı 19 maçtan 11ini kazandı...
5-Liverpool ligte oynadığı beş maçta sadece ilk yarıda sadece bir gol atma becerisi gösterdi ki, bu onlar adına bir talihsizlik çünkü Everton golleri ikinci yarı atıyor ve onlar da 6 maçta 9 ikinci yarı golü atmışlar. Kırmızılılar ilk devre gol atamazsa, Everton devreden sonra sıralayacak golleri...
6-Everton son oynadığı 19 maçta gol attığı 13 maçı kazanmış, sadece birini kaybetmiş...


Böyle demiş siteyi hazırlayanlar, istatistikler bize hayatta oldukça çok yardımcı olur ama bir de başka gerçek var:top yuvarlaktır. Sahada mücadele etmeden maç kazanılmaz, Benitez'in çocukları da severler büyük maç oynamayı, benim geönlümden de kırmızılıların kazanacağı geçiyor... Kazanacaklar da...

Dream Team


Denis Wise kendince bir dream team yapmış ve listeyi bir yerlerde unutmuş. Hayal takım olduğu için, istediklerini pek de alabilecek pozisyonda değil, hatta şu an Newcastle'da yeri bile sallantıda ama yeni hoca Joe Kinnear, takım yeni sahiplerine devredilene kadar Wise ile çalışacaklarını açıklamış. Daha önce de Wenger'in maç öncesi topçulara moral motivasyon verdiği listeyi ele geçirmişti basın, bir de Fatih Hoca'nın EURO96'ya gitme planlarını yazdığı peçetenin resmini boy boy yayınlamıştı bizim gazeteler o yıllarda...Mourinho'nun kağıda yazıp saha içine yolladığı "haberleri" de bir görsek duysak bir yerlerde, yok mu maç sonu çimlerde kağıt arayan top toplayıcı acaba, bulduklarını satsa gazetelere, üniversiteden mezun olana kadar kendisini garantiye alacak para sağlar vallahi...

Toprak Sahalarda Bu Hafta#17



TarihSaatTakım 1Takım 2
27 09 2008 Cumartesi14:00KABAKÇAGÜZELCE
28 09 2008 Pazar14:00ÇATALCAHADIMKÖY
28 09 2008 Pazar16:00MURATBEYAKALAN
04 10 2008 Cumartesi15:30AKALANKARACAKÖY BLD.
05 10 2008 Pazar11:30T.ANADOLUÇİFTLİKKÖY
05 10 2008 Pazar13:30KESTANELİKÇANTAKÖY
05 10 2008 Pazar15:30ÇATALCAFENERKÖY

Belki Bir Gün



Sabah sabah erkenden kalkıp, gazete ve siteleri okurken beni oldukça güldüren, bir o kadar da midemi bulandıran bir açıklamaya rastladım. Bir çok spor sitesinde yer alıyor açıklama, buyrun burdan da okuyabilirsiniz haberi, ben bir kısmını buraya alıntı yapayım. Fenerbahçeyi kendi evinde 2-1 yendikten sonra Bülent Uygun"Dünya'nın en iyi ikinci takımını yendiğimiz için çok mutluyuz." diye başlamış açıklamalarına ve devam ettirmiş:
"Sivasspor olarak çok mutluyuz. Çünkü dünya sıralamasına baktığınızda dünya devi olmuş bir takımı kendi evimizde, kendi seyircimizle birlikte, mübarek ramazan ayında, hem de Kadir Gecesi'nde yenmek nasip oldu" İlk bakışta maçın coşkusuyla söylenmiş sıradan bir maç ertesi açıklama gibi geliyor ama derinine indiğinizde kelimelerin, içinde ne kompleksler, ne iddialar, ne mesajlar barındırıyor. Yıllardır Anadolu'dan bir şampiyon çıkmıyor ve Sivasspor olarak bizim hedefimiz 3 İstanbullu'nun egemenliğine son vermek diyen Bülent hoca, bu yaptığı açıklama ile kendi söyledikleri ile çelişiyor. Eğer sen de büyüksen, kendi evinde kazandığın bir maç sonrası bu kadar coşku ve sevince kapılmanın manası yok. Diğer bir taraftan yendiğin rakibin eğer Dünya ikincisi ise, birinci kim? Şampiyonlar ligi şampiyonu Manchester'ı Avrupa'nın en büyüğü farz edersek, Fenerbahçe'yi eleyen Chelsea kaçıncı oluyor? Peki Asya, Afrika, Amerika, Avustralya kıtaları Dünyamızda değil mi? Ama Bülent hoca aslında bütün bunları biliyor, yapmak istediği ise ileriki yıllarda Fenerbahçe antrenörlüğüne soyunmak için kendisine zemin hazırlamak. Geçen yıl, medyada çıkan anti-Zico yazılarından sonra ve Brezilyalı hocanın aldığı başarısız sonuçlar sonra "Ya olursa" niyeti vardı sarı-lacivertli takımın başına geçmek için ama kendisinden daha büyük Aragones onu engelledi. Şimdi de Aragones'i yenmenin mutluluğu ile "Böyle büyük bir takımı Sivas gibi bir takımla yenebiliyorsam, o büyüğünün başına ben geçersem Dünya birinci yaparım" mesajı veriyor gizliden. Bu mesajları alıp, "Fenerbahçe'ye hoca olur musun?" diye soran basın mensuplarına da "istemem yan cebime koy" türünden açıklamalarla olayı sümen altı ediyor. Bu açıklamaları yaparken de ne kadar gülünç duruma düştüğünün farkında değil Bülent Hoca, gözünde ve "gönlünde" bu kadar yücelttiği Fenerbahçe'yi kendi sahsında Gaziantepspor'un başındaki Nurullah Sağlam da yendi, Hacettepe çalıştırıcısı Osman Özdemir'de devirdi. Bu iki hocanın maç sonu açıklamalarına bakarsak Nurullah Hoca "Bu galibiyet başarıya giden yolda atılan büyük bir adımdır" deyip, bundan sonra daha çok çalışarak, hedeflerine ulaşmak istediklerini belirtip, kendi takımıyla ilgili açıklamalarda bulunurken, Osman Hoca ise maç öncesi Fenerbahçe!yi yenmenin hayal olmadığını belirtip, maç sonunda da takımının dizel araba gibi sonradan açıldığını ve 0-1'den 2-1'e maçı nasıl getirdiklerinden bahsettmiş. Kısaca, Bülent Hoca gibi galibiyeti "kırk gün kırk gece" kutlama havasına girmemiş. Demecin sportif yanı dışında bir de cıvık cıvık populizm kokan başka bir yanı daha var ki Bülent Uygun sever böyle "duruma uygun" demeçler vermeyi. Cümlenin sonuna dikkat edelim "... mübarek ramazan ayında, hem de Kadir Gecesi'nde yenmek nasip oldu." Komik olan şu ki zaten Kadir gecesi, Ramazan ayının 27. gecesi olur, bu değişmez, ama Kadir gecesinde yendik derse, hafif kaçacağını düşünmüş, Ramazan ayını da eklemeyi eksik etmemiş. Bir de "bayrama üç gün kala" diye ekleseymiş tadından yenmeyecekmiş tamlamanın. Devam et Bülent Hoca, belki bir gün sen de Fenerbahçe'nin kulübesine geçer, maç öncesi taraftara asker selamı verirsin, belki bir gün, "nasip" olursa...

26 Eylül 2008 Cuma

Bir Pankart ve...


Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe tribünleri uzun bir zamandır birbirlerine zıt ve başkan Yıldırım, özellikle Genç Fenerbahçeliler ve lideri Sefa'ya karşı oldukça sert laflar etmekten de geri kalmıyor. Durum bu haldeyken, Sivas'ta bir grup GFBli taraftar iki dakikada sprey boyalarla bir pankart hazırlayıp, takım otobusunun önünde açarlar. İşte ne olduysa bu anda, bütün taraftar grupları ardı ardına bildiri yayınlama yarışına girerler, Kill For You der ki:
Özellikle bu sezon başlaması itibarı ile yönetimimizin Gfb`ye ve tribünlere karşı başlattığı uygulamalara tepki göstermiş , hatadan dönmenin Fenerbahçe menfaatleri için çok önemli olduğunu, arada yaşanılan kavganın gerçek sebebinin açıklanmasını istemiş ve haksız uygulamalar karşısında tarafımızı belirtmiştik.

KFY olarak bizler, aynı duruş çerçevesinde dün Sivas`ta tanık olduğumuz ve kabul edilmesinin izahı olmayan pankarta karşı da şiddetle tepkimizi gösteriyoruz. Bu pankartı açanların ne GFB ne Fenerbahçe tribünlerine hizmetleri olmadığı gibi tribün için mücadele veren bütün tribün gruplarını da ne kadar zor duruma düşürdüklerini anlamalarını bekliyoruz. Aynı zamanda bu pankartın GFB`nin kendi kararı olmadığına ve içlerinden birilerinin açmasına karşı tepkisiz kalmayacağını ve dışlayacağına da inanmak istiyoruz.
Her ne olursa olsun, zaman zaman farklı yaklaşımlarımız olsa bile Fenerbahçe Kulübü Başkanı bizim başkanımızdır. Hazırlanan bu yakışıksız pankartı şiddetle protesto ediyoruz
Grup CK ise
Başkan Aziz Yıldırım`ın tribün politikalarını tasvip etmediğimizi her fırsatta dillendiriyoruz. Erezyona uğratılan ve sorunlarla boğuşan tribünleri ara ara çeşitli şekillerle savunuyoruz. Ancak Sivas`ta açılan pankarttaki üslubu kesinlikle tasvip etmiyoruz!...

Herhangi bir konuda eleştiri olabilir .Herhangi bir yanlışa tepki koyulabilir ama bunun şekli şemali bu değildir. Bırakın Fenerbahçe Kulüp başkanlık makamına yapılan ayıbı, bir insanın kusuruyla alay eden yakışıksız pankartı hazırlayıp açanları şaşkınlık içerisinde izliyoruz. Haklıyken haksız pozisyona düşmeye neden olan bu tür alaycı görüntülerin, savunulan düşüncelerden tamamen alakasız olduğunu üzülerek görüyoruz.

Sivas`ta bir ayıp işlenmiştir. Bu ayıbın bedeli de sorumlularına ödetilmelidir. Doğru bunu gerektirir, sorumluluk bunu gerektirir. Aksi durumda savunulan tüm düşünceler, bu yakışıksız görüntünün gölgesinde eriyip gidecektir. Sorumsuz kişilerin açtığı bu pankartın, art niyetli güruhlarca istenilen kılıfa sokulmasının önüne geçilemeyecektir. Amiyane tabirle Sivas `ta açılan anlamsız pankartla bir çuval incir çöpe gönderilecektir, belki de gönderilmiştir.


Tabii, Genç Fenerbahçeliler grubu da resmi siteden bir açıklama yayınlayarak bu pankartı hazırlayan ile resmi sitede yayınlayan üyelerini ihraç ettiklerini belirtirler...

Kısaca hazırlanan bir pankart, telaşa düşen tribün grupları ve arka planda sinsice gülümseyen bir başkan...

Çekilsene Be Kadın#32[26-29Eylül]

26.09.2008 Cuma
20.00 Sivasspor - Fenerbahçe (Lig Tv)
21.30 Köln - Schalke 04 (24)
23.15 Porto - Pacos Ferreira (Spormax)
01.00 Tigre - Gimnasia (Ntv Spor)

27.09.2008 Cumartesi
14.30 Wolverhampton - Bristol City (Futbol Smart)
14.45 Everton - Liverpool (Spormax)
16.30 B. Dortmund - Stuttgart (24)
17.00 Middlesbrough - West Bromwich (Spormax)
17.00 Celtic - Aberdeen (Futbol Smart)
19.00 Sampdoria - Juventus (Ntv Spor)
19.15 İstanbul Büyükşehir - Beşiktaş (Lig Tv)
19.30 Arsenal - Hull (Spormax)
20.00 Malatyaspor - Boluspor (D Spor)
20.00 Le Mans - Marsilya (Kanal A)
20.45 PSV Eindhoven - Volendam (Futbol Smart)
21.00 Real Betis - Real Madrid (Ntv Spor)
21.45 Trabzonspor - Antalyaspor (Lig Tv)
22.00 PSG - Grenoble (Kanal A)
22.45 Benfica - Sporting Lizbon (Spormax)
23.00 Espanyol - Barcelona (Ntv Spor)
00.20 Flamengo - Sport Recife (Spormax)
01.00 San Lorenzo - Arsenal Sarandi (Ntv Spor) Bant
02.30 Lokomotif Moskova - Zenit (Spormax) Bant
05.30 Chivas USA - Kansas City Wizards (Fox Sports)

28.09.2008 Pazar
15.30 Portsmouth - Tottenham (Spormax)
15.30 Ajax Amsterdam - Vitesse (Futbol Smart)
16.00 Roma - Atalanta (Ntv Spor)
18.00 Wigan - M. City (Spormax)
18.00 Karlsruhe - Wolfsburg (24)
20.00 Kasımpaşa - Karşıyaka (D Spor)
20.00 Rubin Kazan - FK Moskova (Spormax) Bant
20.00 Valencia - Deportivo (Ntv Spor)
20.10 E. Frankfurt - A. Bielefeld (24) Bant
21.00 Galatasaray - Konyaspor (Lig Tv)
21.30 Milan - İnter (Ntv)
22.00 Atletico Madrid - Sevilla (Ntv Spor)
22.00 Bordeaux - Sanit Etienne (Kanal A)
22.15 Trofense - V.Guimaraes (Spormax)
00.15 Sao Paulo - Cruzeiro (Spormax) Bant
00.30 Monaco - Lille (Kanal A) Bant

29.09.2008 Pazartesi
19.00 Gaziantep Büyükşehir Belediye - Giresunspor (D Spor)
21.45 Belenenses - Leixoes (Spormax)

Güzel Abi




Ne güzel abimizdin sen İbrahim abi
ve birden çektin gittin mahalleden
Şimdi senle gülen gözler
hasretle ümitle koşacaklar
yeni sevdalar peşinde...

Serseriliğin Sonu


Foto: Joey Barton kamu hizmeti cezasını yerine getirirken

"nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." diye ne güzel söylemiş Ziya Paşa, bilse bu sözleri böyle davranır mıydı Joey Barton...

25 Eylül 2008 Perşembe

2016'da 24 Takım



Bordeaux'da yapılan UEFA toplantısından sonra 2016 senesinde Avrupa şampiyonasına 24 takımın katılması kararlaştırılmış, bu demek oluyor ki 53 üyeye sahip olan UEFA'nin, üyelerinin neredeyse yarısı turnuvada boy gösterecek. Daha turnuvanın yapılacağı ülke belli değilken, şimdiden bu kararı açıklamanın anlamı nedir? Aday ülkelerin iştahını kabartmak olabilir mi? "Sermayenin" futbol topunun merkezinde olduğu bir sistemde, UEFA ve FIFA'nın vermiş olduğu bütün kararlara "kar" önyargısıyla bakmak normal karşılanır oldu. Ne kadar çok takım, o kadar çok taraftar demek, ne kadar çok taraftar, o kadar da "cash" demek... Şimdilik İsveç ve Norveç ile İskoçya-Galler-İrlanda üçlüsü adaylığını açıklamış bulunuyor, Fransızlar da işi naza çekiyorlardı düne kadar, son açıklama karar vermelerine yardım edebilir belki...

Emrah Bedir



Anamurspor'dan yetişip, Adanademirspor'a transfer olan Emrah Bedir, mavi-lacivertli kulüpte iki yıl boyunca başarılı maçlar oynadıktan sonra, şehrin diğer yakasındaki turuncu beyazlı Adanaspor'a transfer olur. Bu transferi içlerine sindiremeyen Demirsporlu bir grup taraftar Emrah'ın arabasını sokakta durdurup yanında iki takım arkadası olmasına rağmen hem arabayı haşat ediyorlar hem de genç topçuyu "sopalıyorlar"... Adana'da futbol sevgisi bu kadar yoğun, bir alttaki yazıda sözlerine yer verdiğim Emre bu haberden sonra yatıp kalkıp dua ediyordur bu diyarlarda top oynamadığına...

Kahpe Kader



"Kader beni 13 yaşımda Galatasaray altyapısına taşıdı. Orada inkar edilemez büyük başarılar yaşadım. Ama umarım Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a da gol atacağım"

Emre Belözoğlu
Fenerbahçeli Futbolcu

Fenerbahçe taraftarının sempatisini kazanmak için çocukluğunda Fenerbahçeli olduğunu belirtirken

24 Eylül 2008 Çarşamba

Abi, Bi Milyon!


Taksim'de ve Kadıköy vapur iskelesinde sık sık görmeye alışık olduğumuz manzaralardan biri Salomon Kalou'nun başına gelmiş... İkili üçlü markajlardan sıyrılmak kolaydır futbol oyununda ama bu çiçekçi tayfasından kurtulmak büyük marifet ister, hele de yanınızda kız arkadaşınız varsa, kesin ve kesin satarlar çiçeği. Benim gibi inatlık yapar almazsanız da etmedikleri lafı bırakmazlar arkanızdan... Bilmem bu arkadaşlarla maceralar yaşayanınız var mı?

Nöbet Değişimi


Raşit Çetiner'den boşalan Konyaspor teknik direktörlüğüne Giray Bulak getiriliyormuş. Rize, Trabzon, Denizli, Ankara, Manisa ve Sakarya ilk aklıma gelen Giray Hocanın çalıştığı kulüpler, azı vardır fazlası yoktur bu listenin... Bir de Konya yer alsın istemiş hoca öz geçmiş listesinde, işe başvuracak yeni mezun üniversiteli öğrencinin CVsindeki "iş tecrübesi" bölümünü zengin gösterme iştahıyla aklına gelen yerleri yazdığı gibi. Konya'ya ne verebilir Giray Bulak, daha önceki takımlara verdiğinden 3 fazlası 5 azını. Peki Konya ondan ne bekler, önceki hocalardan beklediğinin 3 fazlasını 5 azını... Maalesef ligimizde beklentiler böyle olunca da nöbetçi hocalar bir bir artacak. İyi nöbetler Giray Hocam, 3-5 nöbetine Hikmet hocayı yazalım mı?

Aşığım Sana



Aşığım sana doyamıyorum
Ne de güzelsin bakamıyorum
Seni sevmeye kıyamıyorum
Bu ne büyük aşk anlamıyorum

Swansea:1-0:Cardiff



9 yıllık özlemin sonucu 10 yakın tutuklu... Dün gece Carling Cupta oynanan ve Swansea'nın Espanyol'dan kiraladığı Jordi Gomez'in golüyle 1-0 kazandı maç sonrası iki tribün arasında karşılıklı olarak başlayan "yabancı madde" savaşı sırasında 10 yakın taraftar göz altına alınmış. İngiliz yetkililere meydana gelen olaylar ve göz altılar oldukça önemsiz, çünkü birbiriyle uzun yıllar husumet içinde olan bu iki kulübün taraftarlarının ilk buluşmasında "kanın gövdeyi götürmesinden" korkuluyordu...

Güle Güle Kazım Abi



Seveni de vardı sevmeyeni de vardı, zaten bir şeyler yapıyorsan hem sevenin olur hem de sevmeyenin. Böyle bir adamdı Kazım abi... Amansız hastalıktan kurtudu derken, yoğun bakımda olduğu haberiyle sarsıldık, bunu da yener dedik, galip çıktığı bir çok mücadelede olduğu gibi. Ama olmadı... Kötü haberi aldık bugün. Spor camiasının başı sağ olsun, Kazım abiye Allah rahmet eylesin...

23 Eylül 2008 Salı

Swansea vs Cardiff





İngiltere Carling Cup'ta ilginç eşleşme: Swansea-Cardiff... 9 yıla yaklaşık bir süredir birbiriyle karşılaşmayan bu iki takımın hem futbolcuları hem de taraftarları bu maça bileniyor, emniyet güçleri de herhangi bir mevzu olmaması için uğraş veriyor. Ne olur bu gece belli olacak ama Swansea taraftarı hala 20 sene önce Cardiff'lileri deniz dökmenin zevkini yaşarken, bu gece büyük bir polis kordonu eşliğinde gelecek 1300 Cardiff taraftarına başka sürprizler yaşatmanın planını yapmaktadırlar. Maçı Rus, Hırvat, Sırp kanalları verirken bizimkiler duyarsız kalmış, artık uydudan aratacağız, yakalarsak buradaki kanalları izleriz, bulamazsak şansımıza küseriz...

Zakumi



16 Haziran 1994 doğumlu yukardaki leoparın özelliği 2010 Dünya Kupasına maskotluk yapacak olması... Turnuvanın başlamasına daha 600 küsür gün kala Afrikalılar açıkladılar resmi maskotu: Zakumi... Peki bu ilginç isim ne anlama geliyor: Za, Güney Afrika'yı temsil ederken, kumi de Afrika dilinde 10 rakamına denk geliyor. Organizasyon komitesine göre Zakumi'nin doğum tarihi de oldukça sembolik, ülkenin tam manasıyla demokrasiyi yaşamaya başladığı tarih olan 1994 ve o gün bu gündür Afrika halkının hayalleri, ümitleri, düşleri Zakumi'de vücut bulacak...

Kim Sezonu Tamamlar, Kim Erken Gider?


Raşit Çetiner'in Konya'nın başından ayrılmasıyla ligimizde teknik direktör kıyımı da başlamış oldu. Yardımcı antrenör Nevzat Dinçbudak ile Antalya'yı deviren yeşil-beyazlı takım, yeni bir hoca arayışında. Galatasaray'a farklı kaybeden Kocaelispor'da Engin Hoca, topun ağzında. Bursa'da ise Samet Hoca, geçmişinden dolayı taraftarla bir türlü barışamıyor, herkes tökezlemesini bekliyor. Ulusal basındaki yazarların da kalemleri üç İstanbullu büyüğün hocalarını işsiz bırakmak için çalışıyor sürekli, dün Skibbe gidiyordu, bugün Aragones, yarın Ertuğrul hoca. Kısaca, çok vakit geçmeden çürük meyvelerin ağaçtan aşağı düşmesi gibi "patır patır" teknik direktörlerin takımlardan kovulmaları ya da ayrılmaları başlayacak. Biz de bir anket yapalım dedik bakalım, en "sağlam halka" hangi hoca ya da hocalar olacak, kimler sezonu tamamlayabilecek diye ama nedense google sürekli sorunlar çıkardı, göstermedi anketi. "Demokraside çözümler tükenmez" dedik ve ödüllü tahmin yarışması için buyurun yorumlar bölümüne diyoruz blogumuzun takipçilerine... Kesin ligi bitirir dediğiniz hoca ve ilk görevden ayrılır (bugünden sonra) dediğiniz hoca kim olur?... Bir liste çıkaralım, doğru tahmin eden arkadaşlara haziran ayında u/M fanzin adreslerine yollanacaktır...

22 Eylül 2008 Pazartesi

Kimin Kafası Daha Büyük?


"Van Gaal'in kocaman bir kafası ve küçük bir beyni var" demiş Hristo Stoichkov Barcelona'nın eski teknik direktörünü eleştiriken. Futbolculuğuna diyeceğimiz yok ama ikisinin teknik direktörlük kariyerlerine bakınca kimin kafası büyük, kimin beyni küçük herşey ortada...

4-1'ler







Lige futbol açısından iyi başlayıp, puan açısından istediklerini alamayan Galatasaray, Milan ve Barcelona, bu hafta sanki anlaşmışçasına patladılar rakiplerine. Galatasaray'ın 4-1lik skorundan sonra Milan da Lazio önünde aynı skoru bulunca Barca'nın da 3-1den sonra 1 tane daha atıp, öyle bitirmesini bekledim maçı ama fazladan iki gol attılar, canları sağ olsun. aceto bi' foto koymuştu bu üçlü ile ilgili geçen hafta, hoşuma gitmişti, şimdi selam çakıyorum Bülent Abiye ve diyorum ki "balonlar havalanmaya başladı"...


21 Eylül 2008 Pazar

"Ev Alıyorum"



"İstifa etmek mi? Tam tersi burayı çok sevdim ve Roma'da ev alacağım".

Luciano Spalletti
Roma Teknik Direktörü

Başarısız sonuçlar sonrası takımı bırakmayacağını belirtirken

Burberry






Bayern M.:2-5:Werder B.



Foto herşeyi anlatıyor. Yoruma gerek yok.

Bayern Munih:2-5:Werder Bremen
Goller burada

Sopalılar#12









Academica
Portekiz

Blog Widget by LinkWithin