BELLINZONA: 3 - 4 GALATASARAY
Stat
St. Jakob-Park
Hakemler
Sorin Corpodean,Cristian Constantin Nica,Octavian Sovre,(Romanya)
Bellinzona
Gritti,Siqueira,Mangiarratti,La Rocca,Bernardet ,Gürkan,Wahab,Garrido,(Dk. 68 Diarra), Gashi,Kalu,Lustrinelli,(Dk. 73 Neri)
Galatasaray
De Sanctis, Emre Aşık, Meira,Servet,Volkan,Serkan Kurtuluş(Dk. 73 Yaser ), Ayhan, Lincoln,Kewell, Baros,Nonda,(Dk. 61 Aydın)
Goller
Dk. 32 Lustrinelli, Dk. 47 Gürkan, Dk. 90 La Rocca (Bellinzona),
Dk. 39 Kewell, Dk. 51 ve Dk. 80 Baros, Dk. 90 artı 2 Lincoln (Galatasaray)
Kırmızı Kart
Dk. 60 Gashi (Bellinzona)
Sarı Kartlar
Dk. 43 Kewell, Dk. 57 Meira (Galatasaray),
Dk. 71 Diarra (Bellinzona)
19 Eylül 2008 Cuma
Mahalle Maçı
Antrenman bitmiş, duşunu almadan doldurmuşsun şortu formayı çantaya atlamışsın minübüse dalgın-düşünceli evin yolunu tutmuşsun. Aklında binbir düşünce ile mahalleye ulaşıp, eve yol alırken, semtin çocuklarının "abi bizimle bi' maç yapar mısın?" teklifini "eh meh" diyerekten kabul etmiş ve başlamışsın maça... Yorgun, aklın dalgın ve senin seviyende olmayan "zıpçıktılarla" beraber oynamanın isteksizliği ile topun geçtiğini görüveriyorsun senin koruman gereken iki taşın arasından. Umursamadan topu ayağına alıp, iki tanesini geçip sen de bir gol yuvarlıyorsun karşı kaleye, çocuklar üzgün sen ise "nerden başladım şu maça" düşüncesinde. Pes etmek yok tabii "bebelerde", yenecekler ya "mahallenin en şık abisini" bir oraya bir buraya koşup duruyorlar, senin yorgun bedenin ise sadece onları izlemekle yetiniyor ve bir kez daha sevince boğuluyorlar attıkları golden sonra. Bu arada gizliden gizliye sevda beslendiğin kızı da camdan sizi izler görünce, işi ciddiye almak geçiyor içinden, ne de olsa mahallenin topçu abisisin, üç velede madara olmak yakışmaz sana. Bir bacak arası, bir duvar pası, hafif omuz itmesiyle geçip önündeki çocukları, yuvarlıyorsun topu rakip kaleye. Evin önüne park etmiş arabanın altına kaçan topu alan ve oyunu hemen başlatmak isteyen ufaklığın vurmuş olduğu topu da ayak ikiçi ile yakalayıp, boş kalmış olan kaleye kadar sürüp çizgiyi beş-on santim geçirip, stop ederken, bir bakış atmayı unutmuyorsun camdaki yavukluya. Lakin veletler "cingöz" çıkıp, senin romantizminden yararlanıp atmazlar mı bir gol daha senin kaleye. İşte o an "yeter ulan!" çekersin içinden, bir çalım, bir çalım daha geçip, Allah ne verdiyse "abanırsın" kaleye ve "hadi bana eyvallah" deyip, çantayı sırtına atıp, karizmayı çizdirmemenin vermiş olduğu huzurla devam edersin evine doğru... İşte dün böyle bir maç oynadı Galatasaray... Çizdirmedi karizmayı "mahallenin en şık abisi"...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Çok keyifli bir yazı olmuş tebrik ederim.
daha ne olsun...
benzetme şahane :)
Yorum Gönder