Şubat ayının ilk günüydü ve üniversiteli Alkis Kampanos "Gece geç kalmam, döndüğümde sınavlara çalışacağım" diyerek babasına güle güle demiş, arkadaşlarıyla takılmak için Selanik sokaklarına doğru yol almıştı. Keyifli bir gecenin ardından, evlerine dağılmadan karşılarına çıkan bir grubun "Hangi takımlısınız?" sorusuna "Aris" cevabı verince bıçaklı ve sopalı "hooliganlar"ın saldırısına uğramışlardı, zira saldırganlara göre doğru yanıt: PAOK'tu...
Aris'in Kleanthis Vikelidis Stadyumuna çok yakın bir bölgede saldırıya uğrayan Aris'lilerden ikisi ağır yaralarla hastaneye kaldırılırken, Alkis vücudunun çeşitli bölgelerine aldığı yaralar ve ayağına gelen bıçak darbeleriyle kan kaybı yaşayıp, hayatını kaybeder. "Vurmayın, daha fazla vurmayın" yakarışları hala olay yerine yakın oturanların kulaklarında yankılanmakta...
Alkis'in hayatını kaybettiği yerde bugün Aris'in renkleri olan siyah-sarı bir çok atkıyla birlikte, mumlar yanmakta. Sadece Aris taraftarları yas tutmuyor 19 yaşındaki genç için, Barcelona ve Liverpool gibi dünyanın bir çok taraftar grubu baş sağlığı mesajlarını yollamış. "Rekabet sahada olur, sokakta değil" diyerek de bir çok PAOK taraftarı üzüntülerini bildirmiş.
Olayın adli boyutuna gelirsek, cinayete karışan 11 kişi yakalanıp, göz altına alınırken, bir kişinin daha mahkemeye çıkması bekleniyor. Ayrıca, cinayetin baş sorumlularından olan ve PAOK taraftar grubu üyesi olan baş zanlının Arnavutluk'a kaçtıktan sonra emniyet güçlerine teslim olduğu belirtiliyor.
"Ateş düştüğü yeri yakar" derler, Alkis'in vefatı elbette bir çok kişinin canını yaktı ama düne kadar sıradan bir hayat yaşayan baba Aristides ve anne Melina, televizyon ekranlarına çıkarken, acılarını kalplerine gömüp, vakur bir ifade sergilemekteler. Her ikisi de futbol şiddetinin sona ermesi için çağrı yaparken, onlara katılan bir çok anne baba Selanik sokaklarında yürüyüp, "Artık bu son olsun" diye bağırmaktalar...
Alkis'in herhangi bir taraftar organizasyonuna dahil olmaması ve ülke genelindeki şiddet ve öfkenin masum bir üniversite öğrencisinin hayatını alması acıyı daha da derinleştiriyor. Ayrıca, bu cinayetin maç günü olmaması ve bir kaç güne Aris'in kendi sahasında PAOK'u konuk edecek olması gelebilecek daha başka felaketler için insanları ve yetkilileri endişelendiriyor.
Alkis'e saygısını gösteren, iki çocuk babası George, oğluna dışarda Aris forması giymemesini tembihlediğini belirtirken, bir çok babanın da aynı düşüncede olduğunu anlatıyor. Genç üniversitelinin katledildiği yere çiçekler bırakan bir kız " Sebepsiz yere hayatını kaybettin arkadaşım ama senin ölümün dünyada futbol kavgalarını bitirecek" yazılı notu da iliştirmiş bukete.
Bir çok kişi bu cinayetlerin sebebi olarak kötü ebeveynliği gösterirken, Yunanistan'daki kötü ekonomik yapı ve işsizlik oranlarının artması da şiddeti tetikleyen etmenler. Bazı insanlar, fakirliğin arttığı bu günlerde onlara zenginlik getireceği düşüncesi ile gençlerin çetelerle takıldığını söylüyorlar.
Gençken, futbol maçlarında kavga etmekten hoşlandığını ama yıllar önce bunu bıraktığını belirten bir inşaat işçisi Alkis'in anısına mum yakarken "Futbol için olmasa da bu kişiler adam öldürmek için başka bahaneler de bulacaktı. Bu sadece bir bahane. Bunlar aşırılar, fanatikler, rakip taraftarlar olarak biz yıllarca kavga ediyoruz ama kimse hayatını kaybetmedi" diye başka bir gerçekten bahsediyor.
Bu hafta Yunan hükümeti, futboldaki şiddetin sona ermesi için bir dizi ceza tasarısını parlamentoya sundu. "Topluma ve genç nesle görevimiz olduğu kadar, ülke çapındaki iyi taraftarlara karşı sorumluluğumuz var" diye görüşlerini açıkladı hükümet sözcüsü Giannis Oikonomou.
Yeni Covid-19 tedbirleri nedeniyle stadyumlara sadece 1.000 taraftarın girmesine izin verildiğinden dolayı son iki haftada çok az taraftar olayı meydana gelirken, "taraftar kulüpleri" Yunanistan'da problem olarak görülmekte, zira maç günleri "şiddet yanlısı" taraftarlar dışları grafitilerle boyanmış ve terkedilmiş binalarda toplanıp, suç teşkil edecek olaylar planlamaktalar. Bu tür yerlerin "holiganlar" için oldukça uygun "sığınaklar" olduğunu düşünen Yunan emniyeti de ülke boyunca eş zamanlı yaptığı baskınlarla bugüne kadar bir kaç yer kapatırken, bıçaklar, meşaleler, çekiçler ve daha nice suç unsuruna el koymuş. Yeni çıkacak yasalarla birlikte, eğer bu tarz kulüpler suç teşvik ederse, ivedilikle kapatılabilecek.
Bir çok taraftar ise bütün taraftar kulüplerin anlatıldığı kadar "kötü" olmadığını ve taraftarların kimseye zarar vermeden takımlarını tutkuyla destekleyebileceklerini belirtiyor. Hatta bu gibi organizasyonların yaptıkları sosyal projeler ile toplumdaki yardıma muhtaç bireylere sayısız yardımda bulunduğunun da unutulmamasını umuyorlar. Alkis'in ölümü sonrası bir PAOK taraftar grubu kendi facebook sayfasında şu ifadelere yer vermiş: "Bu futbol şiddeti şimdiye kadar son bulmalıydı. Biz üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz. Takımlarımıza aynı tutkuyla bağlıyız, günlük hayatta aynı sıkıntıları yaşıyoruz ve taktığımız atkıların renkleri farklı diye insan hayatını hiçe sayamayız. Bir çok takım taraftarı ile bir araya gelip, futboldaki rekabeti bir daha başka annelerin ağlamaması için değiştirmeliyiz."
Alkis'in anısına PAOK ile Aris arasında bir dostluk maçı önerilmekte ama gerçek şu ki Yunanistan'da dostluk maçı diye bir şey yok.
Şiddet olaylarının artarak devam etmesi nedeniyle 2015 yılında Yunanistan'da Süper Lig'e ara verildi. Başkent Atina'nın iki takımı Olympiakos ve Panathinaikos sosyal, kültürel ve bölgesel farklılıklar nedeniyle çatışırken, Selanik'te 1926'da İstanbul'dan göçenlerin kurduğu PAOK ile 1914'te kurulan Aris rekabeti var. Ayrıca Atina ile Selanik arasında da rekabet bulunmakta.
Mart 2018'de PAOK başkanı Savvidis, AEK maçında hakem yönetimini beğenmediği için belinde silahla sahaya dalmış ve maç tatil edilmişti. Bu olaylardan sonra lige tekrar ara verilirken, Savvidis ruhsatsız silah bulundurmaktan değil de sahaya girmekten dolayı ceza almıştı.
O günden beri Yunanistan'da büyük maçlar problem olmaya başladı.
2018'de PAOK ile AEK arasında oynanan Yunanistan Kupası finalinde her yedi taraftara bir polis memuru düşecek şekilde 35 bin taraftarın olduğu maça 5 bin polis görevlendirilmişti. Buna rağmen maç öncesi yine taraftarlar birbirlerine taşlar ve meşalelerle saldırmış, maç esnasında tribünler de karışmıştı.
Ertesi sene yine iki takım aynı yerde finalde karşılaşınca, bin taraftara bilet satılmış, polis sayısı arttırılmış ama yine de şiddet eylemleri haber yapılmıştı.
Kasım 2021'de oynanan PAOK-Aris maçının sonlarında taraftarlar sahaya girmiş, hakemleri ve rakip takımı soyunma odasına kadar kovalamış, bir çok taraftar tutuklanmıştı. Tamamen dolu olduğunda PAOK'un Toumba stadı Avrupa'nın en göz korkutucu stadyumları arasında yer almakta. PAOK'un en ateşli taraftarlarının olduğu "Gate Four"un dışında duvar grafitilerle doluyken, kuru kafalar ve ölüm meleği şekillerinin yanında "Fuck Athens" yazmakta.
Yunanistan hükümeti boş stadyumlar istemiyor, futbola odaklanmış "normal" taraftarların tutkusunu yok etmek istemiyor. Kulüplerin maça girecek taraftarları kayıt altına alması gibi bir düşünce ortalıkta dolaşıyor ama bunun gerçekçi olması pek de olası değil. Ayrıca, bu kulüpler sadece futbol kulübü de değil, basketbol, voleybol gibi şubeleri de var ve taraftarlar bu müsabakalarda da kavga ediyor.
"Su topu maçında bile kavga gördüm" derken bir AEK taraftarı, Aris'li bir diğer taraftar şöyle ekliyor: "Her iki takımdan 250şer taraftarın olduğu basketbol maçındaydım, sadece bir halat ayırıyordu iki tribünü birbirinden. Tabii ki kavga çıktı ama cinayet, asla."
Stadların etrafında güreş, judo, kickboks ve yüzme gibi kulübün diğer branşlarının reklamları var ve bir spor branşına girmek Yunanistan'da topluma karışmak manasına geliyor. Alkis'in öldürülmesi yetkilileri başka trajediler konusunda endişelendiriyor zira maalesef sadece arkadaşlarıyla yemek yemeğe giden masum bir genç "taraftar çetesi" olarak adlandırılan kişiler tarafından katledildi.
Bu makale The Athletic dergisinden tercüme edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder