22 Ocak 2023 Pazar

Galatasaray:2-1:Antalyaspor



Söylenmedi hiç

Sana layık düşler benden önce

Tutsak yüreğim

Biliyorsun sen de ince ince

Yangın yeri hep

Buralar sayende, yok şikâyet

Gel bir sarayım

Aşkın olayım


diye inliyordu NEF Arena tribünleri skorboard 49. dakikayı gösterirken... Onur Özdemir'in sözlerini yazıp müziğini bestelediği ve Simge'nin seslendirdiği 2018 yılında piyasaya çıkmış bu şarkıyı çoluk çocuk yaşlı gence bir iki haftada ezberleten bir futbolcu vardı: Mauro Icardi...


Nasıl ezberlemesinler, nasıl coşmasınlar ki, Gomis'in gollerini leblebi gibi sıraladığı  ve "Sen Olsan Bari"yi tribünlere ezberlettiği 2017'den beri hep bir kurtarıcı beklemiş Galatasaray taraftarı ama gelenler saman alevi gibi bir anda parlayıp, sonrasında hep hayal kırıklığı yaratmıştı... 

Ali Palabıyık'ın "katlettiği!" Alanyaspor maçıyla sarı-kırmızılı taraftara merhaba diyen Arjantinli golcü, Beşiktaş derbisinde memleket sahalarında görmeye alışık olmadığımız iki gol atıp, "aşkınıza talibim" derken, farklı Başakşehir maçında hem atıp, hem attırmış ve Fenerbahçe deplasmanında 15 dakikada "Gerçek Galatasaraylı" oluvermişti...

28 Ekim 2022 Cuma gecesi Olimpiyat Stadında kazandığı Karagümrük maçından beri ligde yenilgi yüzü görmeyen Okan Buruk'lu Galatasaray kulüp tarihinde bir rekora doğru koşarken, Antalyaspor maçının da kazanılması sonrası Okan Buruk da Mustafa Denizli ve Fatih Terim'i yakalayacaktı. Bu galibiyet serisi elbette topçuları doğal olarak motive ediyordu ama aynı zamanda üzerlerinde de bir baskı yaratıyordu... Bu stres de dün gece NEF Arena'da Ali Şansalan'ın ilk düdüğü ile beraber sarı-kırmızılıların üzerinde açıkça belli oluyordu, bir an evvel gol atıp, maçı kazanmayı düşleyen Galatasaraylı topçuların "aceleciliğine" Nuri Şahin'in oyuncularına verdiği "sakin" olun talimatı karşılık verince Galatasaray taraftarının telefonlarına kaydetmeyi beklediği goller ilk 45 dakikada deplasman ekibinin kalesine atılamadı. Nuri Şahin'in Galatasaray'ın çok alışık olduğu Torreira ve Oliviera ile oyun kurduğu sistemini bozmak için rakip alanda forvetleriyle pres yapıp bu iki oyuncuyu da orta saha oyuncularıyla marke ettiği oyun anlayışının yanında ayağının tozuyla kaleye geçen Brezilyalı Helton Leite'nin başarılı performansının da Galatasaray'ın gol kısırlığında etkisi yadsınamaz. Özellikle Boey'in belki de kariyer rekoru kırmasını Brezilyalı kaleci engelledi ilk devre...


Ama ikinci devrenin başlamasıyla birlikte Galatasaraylı topçular biraz da alışkın oldukları oyunu oynamaya çabalayınca beklenen gol Mauro Icardi'nin kafasıyla geliverdi. "Biz genç oyuncular ondan çok şey öğreniyoruz" diyen Kerem, "öğretmeninin" kafasına doğru yolladığı plaseyi tangocu kalitesini ispatlarcasına Leite'nin bakışları arasında uzak direğe atınca "Aşkın olayım" çoktan yankılanıyordu stadyum hoparlörlerinden... "Antalya Kalesi"nin kilidini açmış takım arkadaşlarına bir "oh be" çektirmişti Icardi nam-ı değer "aşk çocuğu"... Golün rahatlığı ve rakipte yarattığı hayal kırıklığı ile Galatasaraylı topçular biraz daha dikkatli olsa çok geçmeden farkı açacaktı ama 5 dakika sonra Antalyaspor memleketin hem aktif hem de emekli olup yorumculuk yapan hakemleri için turnusol kağıdı olabilecek bir pozisyonda beraberlik golünü atıverdi...

Hatırlanması uzun sürmeyecek zira 2-3 hafta önce Antalya'da oynanan Antalyaspor-Fenerbahçe maçının uzatma dakikalarında ev sahibi "şahane" bir gol atmış ama karşılaşmanın yardımcı hakemi ve VAR'daki Koray Gencerler "el birliği" ile golü iptal etmiş, gerekçe olarak da topla alakası olmayan pasif ofsayt pozisyonundaki Haji Wright'ın Osayi'nin koşusunu engellediği gibi bir gerekçe sunmalarıydı. Ne hikmet ki, aynı Antalyaspor 54. dakikada benzer bir gol attı ( Pasif ofsayt pozisyonunda olan Nakajima, Boey'in koşunu engelliyor) ama VAR'daki Koray Gencerler hakemi uyarmadı (Uyardıysa VAR kayıtlarını bekleriz)... Ne demişti Harry Kewell "Futbol, Türkiye'de Galatasaray'a karşı oynanan bir oyun"...



Hakem demişken, Galatasaray'ın gol aradığı ilk yarıda verilen 2 dakika uzatma, Galatasaray'ın galibiyeti korumaya çalıştığı ikinci devre süreye eklenen 9 dakika yetmezmiş gibi maçın 100 küsürde bitmesi, Güray'a ilk devre verilemeyen ikinci sarı kart, Icardi'nin penaltısının VAR'dan dönmesi, Güray'ın eline çarpan topa devam kararı çıkması ise Ali Şansalan ve yardımcıları ile VAR'daki hakemlerin hanesine eksi olarak yazılacak pozisyonlardı... Hani bazı algıcılar diyor ya, "Erden Timur Sezonu" diye, hadi be ordan...

Beraberlik golüne pek takılmayan sarı-kırmızılılar bildiklerini uygulamaya devam edince, yine bir kenar ortasında Sergio'nun kafa vuruşunda Antalyalı savunmacı Floranus ters bir vuruş yapınca ev sahibi tekrar öne geçmesini biliyordu. 


Sonrası ise haftalardır Galatasaray'ın oynadığı bir oyun, rakip beraberlik için açılınca, Galatasaray hızlı oyuncuları ile pozisyonlar buluyor, rakibin ataklarını ise konsantrasyonu üst düzey olan Abdülkerim ve Nelsson ile "şampiyonluk modunu" açmış Muslera engelelyip, Galatasaray hanesine bir 3 puan daha eklerken lig maçlarında 9'da 9 ya da yazıyla "dokuzda dokuz" galibiyet serisini devam ettiriyordu...

PFDK'nın NEF Arena'da Galatasaray taraftarına verdiği "rekor" 40 blok kapama cezası sonrası mabedi boş bırakmayan, belki de ilk defa maça gelen sarı-kırımızı sevdalıları da galibiyetin gelmesinde önemli rol oynadılar. Türkiye'de en fazla seyredilen iki maç vardır: Biri Galatasaray-Fenerbahçe, diğeri de Fenerbahçe-Galatasaray maçlarıdır. Bu gerçeği göz önüne alıp, Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra Fenerbahçe'ye 9 blok kapama cezası gelip, Galatasaray-Hatay maçından sonra Galatasaray'a 40 blok ceza gelmesi size de komik gelmiyor mu? Futbolun "kıyısından köşesinden" geçen herkes hangi maçta daha çok küfür edileceğini bilir de bazıları bilmiyormuş gibi yapıyor işte...



STAT: Nef

HAKEMLER: Ali Şansalan, Serkan Olguncan, Mehmet Emin Tuğral

GALATASARAY: Muslera - Boey, Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Emre Taşdemir (Dk. 79 Yunus Akgün), Oliveira, Torreira (Dk. 88 Berkan Kutlu), Mertens (Dk. 90 Juan Mata), Rashica (Dk. 79 Dubois), Kerem Aktürkoğlu (Dk. 88 Barış Alper Yılmaz), Icardi

ANTALYASPOR: Helton - Floranus (Dk. 76 Bünyamin Balcı), Veysel Sarı, Ömer Toprak, Güray Vural, Ufuk Akyol (Dk. 76 Mustafa Erdilman), Soner Aydoğdu (Dk. 64 Erdal Rakip), Larsson (Dk. 64 Ndao), Nakajima, Mehmedi (Dk. 58 Sinan Gümüş), Luiz Adriano

GOLLER: Dk. 49 Icardi, Dk. 59 Floranus (K.K) (Galatasaray), Dk. 55 Luiz Adriano (Antalyaspor)

KIRMIZI KART: Dk. 90+10 Luiz Adriano (Antalyaspor)

SARI KARTLAR: Nuri Şahin (Teknik Direktör), Güray Vural, Larsson, Bünyamin Balcı (Antalyaspor), Oliveira, Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray)

21 Ocak 2023 Cumartesi

Mauro'nun Akli Fikri Takımında Mı?



Günlük twitter turumu atarken taraftar hesabı olsun, spor hesabı olsun bir çok hesaptan Wanda Nara'nın ağzından Icardi ile ilgili sözler etrafta uçuşuyordu. Kimi Wanda'nın Shakira ile aynı kaderi paylaştığından, kimi güçlü kadınların erkeklere yön verebildiğinden, kimi de ünlü çiftin boşanmasından bahsediyordu. Ama tümünde ortak bir cümle vardı "Mauro'nun aklı fikri takımında."





Kadıköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde oynadığı 10-15 dakikalık sürede bir asist bir golle galibiyete katkı yapan Arjantinli golcü, Galatasaray taraftarının gönlünde saray kurmak için beton temeli atmışken, sansasyonel sevgilisi Wanda'nın ağzından "Mauro'nun aklı fikri takımında." cümlesini duymak ister istemez biz Galatasaray taraftarının gönlünü okşarken, Arjantinli golcüye duyduğu hislerinin de karşılık görmesi pek de hoştu...

Ama... İşte o ama var ya... Blog yazmaya başladığım günlerden beri alışkanlık haline geldiği üzere haberi kaynağından doğrulamak alışkanlığı yok mu...Bakalım Wanda Nara bu sözlerin hepsini söylemiş miydi yoksa sanal medyada her zaman olduğu gibi takipçilerin duymak istediği sözcükler mi havada uçuşuyordu?

Wanda Nara ile yapılan röportajın kaynağı olarak Caras sitesi gösteriliyordu, ben de siteye girip röportajı buldum ve google translate yardımıyla İngilizce'ye, oradan da Türkçeye çevirdim. Bakalım neymiş orada söylenilenler:


Wanda Nara, L-Gante ile ilgili ilişkisi hakkında konuştu: "Onun başka ilişkileri olduğunu biliyorum ama birbirimizi seviyoruz."

Wanda Nara, Icardi'den ayrılığından, Maxi Lopez'le arkadaşlığına ve L-Gante ile ilişkisine kadar her şey hakkında konuştu.

Caras: "Özel hayatına geçelim, Icardi'den ayrıldın mı?"

Wanda Nara: "Evet Icardi'den ayrıldım ama aramızdaki seviyeli ilişki devam ediyor ve gelecekte de devam edeceğini umuyorum. Şu anda her iki taraftan da birbirine karşı büyük bir sevgi ve saygı var, ama gelecekte ne olacağını bilmiyorum. Bir çok açıdan ele alarak sonuçlandırdığımız bir karardı zira ikimizin de yapacağı çok iş vardı, son üç aydır Arjantin'de olduğum için sevsek de sevmesek de bu fikir ayrılıkları bazı şeylerin başlamasına neden oldu."

Caras: "Bu resmi mi yoksa duygusal bir ayrılık mı?"

Wanda Nara: " Gerçek şu ki şu anda ayrıyız ama ne benim tarafımdan ne de onun tarafından boşanma prosedürleri başlamadı. Zaman her şeyi gösterecek. Kağıtlar benim yaşantımı ya da duygularımı değiştirmiyor. Ve bir buçuk yıl önce Mauro ile aramızdaki bu büyük kriz meydana geldiğinde tüm ekonomik konular çok önceden çözülmüştü. Her ne kadar ilişkimiz kötü gitse de, ben her zaman Mauro'nun yanında oldum ve onu kariyeri boyunca hep destekleyeceğimi söyledim. Ve her nereye giderse de çocuklarımı yanına götüreceğimi belirttim."

Caras: "Bu arada günler önce Maxi Lopez'in Buenos Aires'te sizi ziyaret ettiğini biliyoruz. Onunla ilişkiniz düzeldi mi?"

Wanda Nara: "Evet, ilişkimiz yıllar önce düzeldi. Çocuklar şimdi büyüdü ve ben de topu artık onların tarafına yolladım, her birinin kendi telefonu var ve canları ne zaman isterse babalarını aramakta özgürler, artık aralarındaki ilişki bana bağlı değil, tam tersi kendileri halledebilirler. Şanslıyız ki, uzun zamandır çok iyiyiz ve babası ile aralarındaki mesafe uzak olsa da çocuklar bunu hiç hissetmiyorlar."

Caras: "Onun tekrar baba olduğundan dolayı mutlu musunuz?"

Wanda Nara: "Evet, Maxi iyi bir baba ve şimdi bu tecrübeyi başka bir yaşta ve başka bir yoldan yaşayacak. Bizim çocuklarımıza baba olduğunda çok gençti, kariyerinin zirvesindeydi ve bir yerden başka bir yere sürekli taşınıyorduk. Bir baba olarak onunla ilgili harika anılarım var."

Caras: "Onun şimdiki eşi Daniela Christiansson'ı tanıyor musunuz?"

Wanda Nara: "Evet, çocuklarımın doğum gününden. Ben çok Arjantinliyim o ise çok Avrupalı. Aramızda da çok büyük farklar var, İsveçli bir kadın ile Arjantinli kadın arasında fark su ve yağ gibidir. Tabii ki o Maxi'ye saygı duyuyor çünkü o Maxi'nin seçtiği kadın."

Caras: "Hayatındaki erkeklerden konuştuk ve şimdi sıra L-Gante'de. O senin erkek arkadaşın mı, sevgilin mi, arkadaşın mı?"

Wanda Nara: "İyi soru çünkü ona hangi sıfatı vereceğimi daha önce hiç düşünmedim. L-Gante çok sevdiğim biri ve onun da beni sevdiğini hissediyorum. İşlerimizi yaparken tanıştık, aynı duygusal durumu yaşıyorduk ve eşlerimizden yıllar önce ayrılmıştık. Ve her ne kadar aramızda büyük bir yaş farkı olsa da, aramızda harika bir bağ var. Her iki tarafta da aşk ve şefkat var ve her zaman yaşamımda olacağını biliyorum."

Caras: "36 yaşındaki bir kadınla 22 yaşındaki bir erkek nasıl birbirine bağlanıyor?"

Wanda Nara: "Onun başka ilişkileri olduğunu biliyorum, ona tavsiyelerde bulunacak iyi bir arkadaş gibi hayatında olanlar hakkında benimle sakince konuşuyor. Dünyanın değiştiğini duyuyorum, yeni nesil ilişkilerini ad koymuyor, bunu anlamıyorum ve de buna gülüyorum.  Bir çok konuda farklı bakış açılarımız var. Ona her şeyi çıkar gözetmeden anlatacağımı biliyor ve bazen böyle karakterler ya da sanatçıların etrafında çok fazla yalaka var ama ben öyle değilim."

Caras: "Seni onunla gördüklerinde çocukların ne söylüyor?"

Wanda Nara: "Hiç birşey. Onlar L-Gante ile tanıştılar ve iyi bir ilişkimiz olduğunu biliyorlar. 'Senin arkadaşın L-Gante' diye sesleniyorlar, onunla video oyunları ve Play Station hakkında konuşuyorlar.  Onları bir araya getiren konular bunlar."


Evet, Caras'taki röportaj bu şekilde...

Shakira ile ilgili sözleri de burada...

Google Translate'e de pek güvenmediğim için, Arjantin, İtalya ve İspanya futboluna hakim bir abime de danıştım ve beni haklı bulunca bu yazıyı yazma gereği duydum...

Yine de bir açık kapı bırakalım ve "Mauro'nun aklı fikri takımında." cümlesinin geçtiği röportajı gören-duyan-bulan varsa yorumlara yazabilir...

Icardi'nin ağzından yazılan "Wanda Nara'dan ayrıldıktan sonra tamamen Galatasaray'a odaklandım. Bekarlık sultanlıktır." tweetini ise sadece güzel bir espiri olarak blog sayfalarına koyuyorum...

Zira Caras'ta gexerken "aşk çocuğunun" Paris Hilton ve Shannon De Lima'nın da instagram hesaplarında karşılıklı beğenilerde bulunduğu yazıyordu...

Blog Widget by LinkWithin