1 Eylül 2013 Pazar

Eskişehirspor:0-0:Galatasaray


Eskişehir'in lüle taşı, çiğ böreği, Porsuk çayı nasıl meşhursa, Es-Es bandosu da o kadar şöhretlidir futbol aleminde. Bando Es-Es'te davul, zil, trompet, saksafon, trombon var da acaba zurna bulmak mümkün müdür, çünkü dün gece Eskişehir'deki maçtan sonra Galatasaray'a lazım olacak zira "zurnanın zırt dediği vakte" geldik bile. İç sahadaki Gaziantep galibiyeti sonrası her şey "güllük gülistanlıkken" Fatih Terim'e "ulusal takım hocalığı" mesaisi layik görülünce TT Arena'ya kupa vermeye bile giremeyen Federasyon başkanınca, "tesadüf" müdür bilmem peşi sıra Bursa ve Eskişehir'de puanlar etrafa bonkörce saçılıverdi. Deplasmandır, hem de ligin en sağlam dış sahalarıdır buralar da, maç bitimi yapılan açıklamalara takılmadan geçemeyeceğiz. Ertuğrul Sağlam ve Eskişehirspor'lu topçular "milli maç arasında" düzeleceğiz derken, Galatasaraylıların böyle bir demeç vermeye hakkı kaldı mı?  Kim çözecek "milli maç arasında" takımın yaşadığı sıkıntıları? Ümit Davala mı, Hasan Şaş mı, Taffarel mi, yoksa tercüman Mert mi? Eğer Fatih Terim Riva'da milli takım kampında ya da Romanya'da üç puan peşindeyken, yardımcı hocalar takımı çalıştırıp, sorunları halledebilecekse, Fatih hocaya ne gerek var ki, çıksın Ümit takımın başında, öyle değil mi? Ama işler hiç de öyle değil, hoca Galatasaray'a lazım, ama kafası sadece Galatasaray'da olan İmparator bu sene dördüncü yıldızı taktırabilirdi takıma, fakat çoktan birileri zurnaya üfledi bile...


Hocanın "duble görevi" yüzünden gelecek parçalı bulutlu gözükürken, hem Fatih Terim hem de başta Sneijder olmak üzere televizyon ekranlarına röportaj veren oyuncular "tarihin tekerrürden ibaret" olduğu düşüncesindeydiler. Geçen sezon yine beraberliklerle biten Bursaspor ve Eskişehirspor deplasmanları hatırlatılarak, sene sonunun mutlu bitirildiği ima edilmişti de acaba o "tarih" bu sene Elazığ'da Melo'ya penaltı kurtartacak, Arena'da 2-0 mağlubiyetten maç çevirtecek, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a "bolca" puanlar kaybettircek mi? Zaman gösterecek...


İşi vakte bırakmışken, geçen sene Melo'nun form tutması için saymıştık günleri haftaları, şimdi de Selçuk'un ve Burak'ın bir an önce toparlanması için kovalayacağız zamanı demek ki. Sneijder'in maestroluğa soyunması ile topla daha az buluşan Selçuk, serbest vuruşları da Drogba'ya kaptırınca oyuna tam olarak kendisini adayamıyor. Burak da oldukça istekli başladığı maçta kafayla-ayaklar aynı düşüncede olmayınca, devrenin sonunu zor getirdi. Onun yerine giren Amrabat'ın da "bal yapmayan arı" misali topu ayağında ezip durduğunu gördükçe, Bruma'nın da transfer edilme olasılığı karşısında acaba Elmander değil de Amrabat kiralanabilir miydi diye sormadan edemedik kendimize...


Stat: Eskişehir Atatürk
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
Eskişehirspor: Boffin, Diego, Erkan, N'Diaye, Kamara, Erkut (Dk. 67 Özgür), Akaminko, Aytaç, Tarık (Dk. 90+2 Serol), Necati (Dk. 67 Bienvenu), Veysel
Galatasaray: Muslera, Melo, Gökhan (Dk. 56 Ceyhun), Selçuk, Sneijder, Drogba, Burak (Dk. 46 Amrabat) , Hakan, Semih, Eboue, Engin (Dk. 46 Sabri)
Sarı kartlar: Dk. 55 Veysel, Dk. 88 Özgür (Eskişehirspor), Dk. 58 Selçuk (Galatasaray

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin