26 Ağustos 2015 Çarşamba

Galatasaray:1-2:Osmanlıspor


İlginç bir maçtı pazartesi gecenin ilerleyen vakitlerinde Ali Sami Yen'de yaşadığımız...  Kağıt üzerinde kolay bir ekip olan bir zamanların Ankaraspor'u şimdinin Osmanlıspor'u karşısında Galatasaray üstün de bir oyun sergiledi, topu %70-%80 oranında ayağında tuttu, Barcelona gibi "tiki-taka"lar da yaptı, Ahmet Şahin'in kalesini de şut yağmuruna tuttu özellikle son 20-25 dakikada ama maçın hakemi Hüseyin Göçek son düdüğü çaldığında skor tabelasında ev sahibinin 2-1 mağlubiyeti yazıyordu... Peki ne olmuştu da bu sezon taraftarıyla ilk kez buluşan Galatasaray daha ikinci haftada mağlubiyetle tanışmıştı? İzlediklerimizi ve gözlemlerimizi kısa kısa yazalım bakalım...


Öncelikle Muslera bu hafta da çok "pis" bir gol yedi, Osmanlıspor'da Torje'nin attığı golde orta beklerken gafil avlanması bizler kadar, kendisini de üzdü de, ilk golde de formda bir Muslera topun filelere gitmesine müsaade etmezdi. Geçen hafta Sivas'ta topu elinden kaçırması sonrası bu maçta da yediği gol "kısmetsizlikler" serisinin devam etmesi demek kalecimiz adına ama hala diyoruz "canın sağ olsun Nando, senden değerli mi 3 puan?"... İşi duygusallıktan çıkarıp, rasyonel boyutta incelersek de, geçen sene mucizevi kurtarışlar yaptığı için son haftalarda tek golle üçer puanları toplamıştı Galatasaray, şimdi Muslera "sıradanlaşınca" takımın da "sıradan" olduğu kabak gibi meydana çıkıverdi...

Hamza hocanın takıma "rütüşleri" de pozitiften ziyade takımı negatif yönde etkilemeye devam ediyor. Sivas deplasmanında "savunma" bahanesiyle Burak'ı kulübeye çekmişti, iç sahada da Yasin'i kenarda oturtup Umut'la başladı oyuna. Hatta takım 2-1 mağlupken, "savunma" yapmıyor diye gol atacak tek adam olan Burak'ı çıkarıp, "çok koşuyor" diye Umut'u tuttu sahada... İstatistik iyidir, hoştur da "herşey" değildir, Hagi de çok koşmazdı ama "bi çaktı mı üç puanı getirirdi takıma"... Burak belki kilometrelerce koşmuyor ama koştuğu zaman tam koşuyor, üç pozisyondan birini gole çeviriyor. Ayrıca, pazartesi gecesi özel şekilde hazırlamıştı kendini maça, çok hırslıydı, gol istiyordu, ama bencilliği de yoktu, arkadaşlarını da oynatıyordu... İşte o Burak "tebessüm" ederek kulübeye giderken, biz de televizyon başında acı acı tebessüm ediyorduk...


Şanssızlıklar da maçın skorunu etkiler çoğu zaman. Burak'ın 19. dakikada yaptığı kafa vuruşu mucizevi şekilde çıkmasa, 72. dakikada Podolski'nin aynı dakika içinde iki pozisyonunda Ahmet Şahin devleşmese, 20-30 metreden örümcek ağlarını temizleyen Selçuk 10 metreden köşeyi bulsa ve Sneijder ile Podolski'nin çektiği onlarca toptan biri kaleyi bulsa, puan tablosunda Galatasaray'ın karşısında 4 puan yazması "işten" değildi... Çoğu maçta yakalanmayacak pozisyonlar da buldu sarı-kırmızılı topçular da meşin yuvarlak pek de kale çizgisini geçmek istemedi....

Ve bu sezon görüldü ki Türkiye Süper Liginde Melo olmak oldukça zor bir iş olacaktır. Hakem Hüseyin Göçek o kadar önyargılı davrandı ki Brezilyalı topçuya, diğer hakemlerin de böyle davranacağını tahmin ediyorum, her pozisyonda faul çaldı Galatasaray aleyhine. Hakemler geçen seneden beri "medyanın köşebaşını tutmuş" Galatasaray aleyhtarları tarafından Melo karşıtı olarak "şişirilmişti", bunu biliyorduk da, transfer süreci boyunca maalesef Galatasaray taraftarı da bu "kalemşörler"ce Felipe Melo aleyhinde "dolduruldu"... Bereket 58. dakikada oyuna girdikten sonra hatalı pas yapmadı yahut top kaptırmadı da tribünlerdeki "seyirci" ıslıklamadı kendisini ama koca sezon boyunca hata da yapacaktır Melo ve şimdiden yay gibi gerilmiş "seyirciler" saracaklardır Melo'ya... Dedik ya bu sene Melo olmak zor, bir yandan hakemler faul çalıp kart vermek için fırsat kollarken, öbür tarafta tribündekiler günah keçisini çoktan işaret etmiş olacaklardır... Medya zaten durmadan körükleyecektir pitbull nefretini... Kolay gelsin Melo, sen bunlarla da baş edersin...

Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Hüseyin Göçek, Mustafa Emre Eyisoy, Orkun Aktaş
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Hakan Balta, Telles, Rodriguez (Dk. 58 Melo), Selçuk İnan, Podolski, Sneijder, Umut Bulut, Burak Yılmaz (Dk. 58 Yasin Öztekin)
Osmanlıspor: Ahmet Şahin, Hakan Aslantaş, Numan Çürüksu, Soro, Muhammed Bayır, Umar, Mehmet Güven, Ndiaye, Torje (Dk. 79 Seto), Musa Çağıran (Dk. 70 Erdal Kılıçaslan), Serdar Deliktaş (Dk. 61 Rusescu)
Goller: Dk. 29 Serdar Deliktaş, Dk. 50 Torje (Osmanlıspor), Dk. 41 Selçuk İnan (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 35 Serdar Deliktaş (Osmanlıspor), Dk. 90+3 Sneijder (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin