30 Ekim 2015 Cuma

Fenerbahçe:1-1:Galatasaray

Aslında farkında değiliz... Maça 1-0 önde başlamışız... Golü de kulübedeki Burak çakmış... Kendisine küfür eden Fenerbahçeli taraftarlara kızgınlıklarının sebebini hatırlatmış... 4 yıldız...

Play-off sezonunda Kadıköy'deki final maçını Fırat Aydınus yönetmiş ve o stresin altından basarıyla çıkmıştı. O günden beri Fırat'a saygım vardı, diğer bir çok maçta yaptıklarına karşın ama pazar günü Kadıköy'de hakem berbat bir ilk devre geçirdi... Fenerbahçe'nin golünde ofsaytı göremezdi, yardımcılar uyarmazsa, yapacağı bir şey yoktu amatakdir hakları hep Fenerbahçe'den yana kullanıldı. Chedjou'nun sarı kartı o kadar komikti ki, Sneijder'i neredeyse dövdü ev sahibi topçular ama kart çıkmadı, çıkarılmadı... Ve ilk 20 dakikada gerçekleşen bire bir aynı iki pozisyonda Fırat Aydınus'un tavrı açısından manidar:
-Galatasaray yarı sahasında yedek kulübelerinin hemen önünde taç çizgisi üzerinde Podolski, Diego'yu düşürüyor. Kazanılan serbest vuruşu Fenerbahçeli topçular 10-15 metre ileriden kullanıyor.
-Fenerbahçe yarı sahasında yedek kulübelerinin hemen önünde De Sousa Podolski'yi taç çizgisi üzerinde düşürüyor. Bilal serbest vuruşu kullanmak için topu 5 metre ileri koyuyor ve Fırat Aydınus koşarak gelip, topu çizgi dibine yerleştirip, sprey ile çizgi çekiyor...
Şeytan ayrıntıda gizlidir ya, maçın kaderini her zaman penaltı kararları çizmez, öyle değil mi?
Bilal bu derbiyi hatırlamak istemeyecektir, zira sahanın en silik oyuncusuydu. Ne ikili mücadelelerde ayakta kaldı, ne de "o ince paslarını" atabildi... Bu sene Akhisar'dan alınırken, Hamza hocanın aklında Bilal'i Melo'nun yerine oynatmak vardı da o iş "Birlo"ya çok ağır geldi. O kadar ki, Fenerbahçe'nin baskılı oyunu sonrası topu hep Muslera gelişigüzel uzaklaştırmak durumundaydı maç boyunca. İşte bunlar hep "Melosuzluktan" ileri geliyor. Felipe Melo savunmaya gelir, Hakan'dan, Chedjou'dan, Semih'ten topu alır, Selçuk'a ulaştırır, oyunu kurardı. Oysa derbide, Chedjou ve Hakan pas atacak adam bulamayınca Muslera'ya döndüler, onun şişirmesi de Fenerlilerde kaldı...
Belki maç boyunca şut atamadı, çok etkili olamadı ama mağlubiyeti kabullenmeyen en baştaki adamdı Sneijder. Melo ruhtu, pes etmezdi, düştüğünde takım ayağa kaldırdı arkadaşlarını, yenilmezdi Melo... Şimdi Wesley savunuyor takımı, yüreklendiriyor arkadaşlarını...

Fenerbahçe alt yapısında yetişen Olcan'ın beraberlik golünü atıp armayı öpmesi de futbolun bir cilvesi... Hatta o golün devre arasında satılması düşünülen Olcan'ı takımda tutacak olması da ayak topunun başka bir cilvesi...


Stat: Ülker
Hakemler: Fırat Aydınus, Aleks Taşçıoğlu, Arkın Akgöl
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Ba, Caner Erkin, Mehmet Topal, De Souza, Nani, Markovic (Dk. 88 Alper Potuk), Diego (Dk. 79 Meireles), Van Persie (Dk. 63 Fernandao)
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Hakan Balta, Carole (Dk. 41 Olcan Adın), Bilal Kısa, Selçuk İnan, Yasin Öztekin, Sneijder, Podolski (Dk. 78 Sinan Gümüş), Umut Bulut (Dk. 60 Burak Yılmaz)
Goller: Dk. 37 Diego (Fenerbahçe), Dk. 83 Olcan Adın (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 27 Chedjou, Dk 38 Hakan Balta, Dk. 58 Sneijder, Dk. 90 Muslera (Galatasaray), Dk. 38 Diego, Dk. 40 Mehmet Topal, Dk 53 De Souza (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin