23 Temmuz 2016 Cumartesi

Emrah Başsan


Şimdilerde üçüncü ligde mücadele eden Kocaelispor, 1991-1992 sezonunda müthiş bir performans gösterip eskinin birinci ligi, yeni adıyla Süper Lige çıkarken, Gebze'de de Başsan ailesi 17 Nisan gecesi Emrah adını verdikleri oğullarını kucaklarına alırlar. Sosyal bilimciler ikizler üzerinde yaptıkları deneylerle dahi kişilik gelişiminin kalıtımsal mı yoksa çevreden mi geldiğini tam olarak açıklığa kavuşturamasalar da, minik Emrah'ın futbol sevgisinin temellerinde Güvenç Kurtar'ın hocalığını yaptığı Saffet Sancaklı kaptanlığındaki efsane Kocaelispor'un yeri yadsınamaz.  Baba inşaatlarda usta, anne ev hanımı olunca, aile zaten kıt kanaat geçiniyor, futbol okuluna verilecek para nerede? Emrah orta halli her Türk çocuğu gibi sokaklarda başlar top peşinde koşmaya. Rutin bellidir: önce Star TV'de en sevdiği çizgi film Road Runner izlenir ve sonrası o heyecanla sokaklarda "Biip biip" top peşinde koşulur, yakala yakalayabilirsen bu ufaklığı. Türk filmi klasiğidir ya, inşaatlarda türkü söylerken keşfedilir İbrahim Tatlises, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, bizim kahramanınız da mahallede arkadaşlarıyla maçı yaparken Trabzonspor Futbol Okulunda hocalık yapan bir antrenör tarafından fark edilir. Oyun alanının en gerisinden, kaleyi koruyarak futbola başlar Rüştü Reçber hayranı Emrah ilk kulübü Dolayobaspor'da ama sonradan mevkisi sol bek olur. Savunma yapmaktan ziyade hücumu seven bu "pırpır" topçunun hevesini, Davut hocası da görür ve artık yeni mevkisi sol açıktır. Amatör Dolayobaspor şampiyon olurken, iki sene üst üste gol kralı olarak sivrilen genç kanat oyuncusu Emrah Başsan'ın da yeni evi Pendikspor olur.  Neden Kartalspor değil de Pendik? Emrah'ların evine daha yakın olduğu için tabii. Hocalar bakımından da şanslıdır Emrah, bu sebeple her gittiği takımda da hocalarına saygıda kusur etmez, Pendik'te de Erkan Başsoy tutar elinden bu genç çocuğun, maddi manevi yanındadır, cebine harçlık koymuşluğu da vardır, takım idmanından sonra bireysel çalıştırmışlığı da Emrah'ı... Aklında "Futbolcu olmak istiyorsan, her zaman yeteneklerini ve gücünü sahaya yansıtmalısın" diyen babasının da sözü olan Emrah, Pendik'te Sinan Yücer, Abdülkerim Durmaz, Alp Pehlivan gibi hocalardan aldığı bilgiyle her geçen sezon futbol aklını ve yeteneklerini geliştirir ve lise diplomasını almasından sonra Antalyaspor'a transfer olur.  Tabii, 5 yıllık kontrat yaptığı kırmızı-beyazlılarda top koştururken, başka bir hedef de Akdeniz Üniversitesi'de dört yıllık bir fakülte okumaktır.


Mehmet Özdilek, Emrah'ı ısrarla takımında görmek istemiş ve genç topçu da bir çok teklif arasında Antalya'yı seçmiştir. Birliktelik iki taraf için de beklenildiği gibi gelişir: Akdeniz ekibi genç topçudan daha ilk sezon beklediğinin ötesinde yararlanmaya başlar, sol kanat, sağ kanat, forvet arkası, orta saha her yerde başarıyla görev yapar Emrah. Genç topçu da huzurlu bir ortam bulur gittiği kulüpte, Necati Ateş, Ömer Çatkıç ve Ali Tandoğan gibi tecrübeliler kol kanat gererler yeni transfere.  "Bana “Futbol ne için oynanıyor?” diye sorsan cevabım “Gol” olur. O zaman topu arkadaşımla en kısa sürede en iyi yerde buluşturmak zorundayım. Topu aldığımda ilk hedefim sağa ya da sola değil, rakibin ceza sahasına göndermek. Çünkü orada ne kadar çok bulunursak o kadar şans yaratmış oluruz. Her zaman önümdeki oyuncuyu oyundan düşürmeyi hedeflerim. Benim için iyi maç bunu ne kadar yapabildiğime göre değişir." diye futbola bakışını anlatır Emrah Başsan,  Four Four Two dergisine verdiği röportajda. Bundan sebeptir ki, 5 yılını geçirdiği Antalyaspor'da hocaları sürekli onu kadroda görmek istemişlerdir.  Sanal alemde de revaçtadır Emrah, Football Manager oyununun efsanesidir, gençler bilgisayar başında onu transfer etmek için uğraşır da bundan kendisinin haberi yoktur. Oyunun değil gerçeğin peşindedir zira genç topçu, kendi mevkisinde oynayan Ronaldo, Messi, Robben, Alexis Sanchez ve Ribery gibi topçuların CD'lerini alıp, seyreder boş zamanlarında. En kötü huyum dediği, kötü oynadığı maç sonları, kafasını dağıtamayıp, kendi videosunu da defalarca izlediği vardır, tabii...


Antalyaspor'un Mehmet Özdilek yönetimindeki müthiş çıkışıyla birlikte Emrah da yeni takımındaki ilk sezonunda parlar ama ikinci sene işler pek istediği gibi gitmez, daha az süre almaya başlar ilk onbirde...  Mehmet Özdilek'in istifa edip yerine Samet Aybaba'nın gelmesiyle yine takımın aranan oyuncu olurken, o sezon küme düşerler, 7 gol 6 asistle oynayan genç oyuncuya Süper Lig ekiplerinden teklifler gelir de o gemiyi terk etmez. Ertesi sene hedef büyüktür, Antalyaspor'u tekrar Süper Lige çıkarmak, başarılı olunur da... Emrah Başsan yine baş roldedir: 36 maç 11 gol 9 asist...


Galatasaray ve Fenerbahçe 2014-2015 sezonu sonunda Emrah'a kancayı takarlar lakin Akdeniz ekibi Eto'o'lu kadrosunda tutmak ister oyuncusunu. Emrah da pek hevesli değildir, birlikte oynamak ister Kamerunlu yıldızla. "Biri bana “Bir gün burada Eto’o’yla aynı takımda oynayacaksın” dese inanmazdım. Hepimiz kariyerine çok büyük saygı duyduğumuz için söylediği her şeyi yapmaya çalıştık.  Eto’o bize abi gibi yaklaştı ve kesinlikle egoist biri değildi. Onun sayesinde çok maç kazandık. Soyunma odasında yaptığı konuşmalar hepimizi çok etkiledi. Bazen sahaya onunla çıkmak bile yetiyordu." diye açıklayacaktır yıldız oyuncuyla geçirdiği bir sezonu daha sonra.

Antalya ile beş yıllık kontrat biter, boşa çıkan Emrah Başsan'ın aklını çeler Galatasaray ve genç yıldız tekrar İstanbul'un yolunu tutar. "Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz." der Ramiz Dayı, Emrah'ın "sabah akşam gösterseler, bıkmadan izlerim" dediği Ezel dizisinde. Şansla, tesadüfle gelinmez Galatasaray'a ve bu temmuz ayında atılan imzanın arkasında Emrah'ın Dolayobaspor'dan başlayıp Antalyaspor'a kadar uzanan futbol kariyerinde hırsla, azimle döktüğü alın teri ve hocalarına saygıyla onlardan öğrenme iştahı yatmaktadır. Bruma, Yasin, Sinan, Podolski arasından kendine yer bulur mu kadroda diye merak edilmeye başlandı da, biraz desteklenip, arkasında durulursa bu çocuğun Galatasaray'ın vazgeçilmezi olacağına inanıyorum... Tabii, Antalya gecelerinde boy gösterdiği kadar, İstanbul'da "takılmaya" başlarsa, o zaman durum vahim... Ama Emrah, hayatın ne kadar zor olduğunu bizzat en yakını olan babasından çok erken yaşlarda öğrenmiş ve babasının futbolla ilgili nasihatını asla unutmayacaktır...


Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin