27 Nisan 2014 Pazar

Sultanbeyli Belediyespor:0-2:Çatalcaspor


  • Bölgesel Amatör Lig 10. grupta tek mağlubiyetle Zonguldak Kömürspor'un ardından Çatalcaspor ikinci olduktan sonra merak ettiğimiz rakibimizin kim olacağından çok, maçın nerede oynanacağıydı. Play-Offlarda tarafsız saha "muhabbetinden" dolayı, takımı 1.Turda yalnız bırakma "tehlikesi" vardı ki, Sultanbeyli Belediyespor rakip olarak belirlenip, müsabaka "arenası" da Vefa Stadı olunca, ilçede başladı bir "mini deplasman" telaşı... Maça da sayılı gün kalmışken, sosyal medya "sağolsun" duyurular yapıldı, otobüsler ayarlandı, duyan duymana haber saldı...
  • Maç günü otobüslerin kalkacağı stadyum cıvarına gittiğimizde "güzel" bir kalabalık vardı ve beş otobüsten fazla saydım Karagümrük'e gidecek "kervanı"... Köylerden gelen araçlar da eklenince 3.lig yolculuğu başladı. Bizim çok deplasman görmüşlüğümüz var da, daha yolun başında dağıtılan kumanyalara ilk defa şahit olduk; ekmek arası kaşar ve meyve suyu... İyi düşünülmüş... Aklımızda yiyecek yoktu, maça gitsek yeterdi de, kulüp taraftara jest yapmış... İl dışı olsaydı deplasman demek ki, başkan güzel bir tesiste ağırlayacaktı deplasecileri. Çok uzun seneler olmuştu taraftar otobüsünde bulunmadığımız, içilen sigaralar, duman altı olmamız bile rahatsız etmedi, tatlı tatlı tebessüm ettirdi geçmişi yad ederek...
  • Karagümrük'teki Vefa stadına ilk defa gittim ve oldukça beğendim. 1926 senesinde yapılmış olan stadyum, buram buram tarih kokuyor. Stadyum bir proje adı altında para harcanarak her tarafı restore edilse, tarihi dokusu bozulmadan kapasite arttırılsa İstanbul'un uluslararası piyasaya reklamının en başarılı yapılacağı mekan olur. Stada giriş, sonrasında tribüne varana kadar olan ağaçlıklı sokak misali alan ve nostaljik tribünler. Tek kelime ile hayran kaldım Vefa stadına ama o suni çim hiç ama hiç olmamış. Ne olursa olsun bu tarihi doku içindeki alana gerçek çim yapılmalı...

  • İçeri girdiğimizde Çatalca taraftarı diğer otobüsleri de beklediği için stadyum dışında "volta atarken" rakip yeşil-beyazlı SultanS grubunun yerlerini çoktan aldıklarını gördük. Kalabalık ve örgütlü gelmişlerdi, pankartlarını asmışlar, atkılarıyla bir bütünlük içinde tezahürat yapıyorlardı... Karagümrük lehinde de bağırıyorlardı ki "mekan sahibi"ni kendi taraflarına çekmek maksatlarıydı... 
  • Oyunun başlamasına 15 dakika kala da sarı-kırmızılı "Çatalcalı Aslanlar" Belediye Başkanlarını da aralarına alarak "teşrif ettiler" ki "az mı geldik acaba?" derken, bizim tribün doluverdi. İyi bir huy sahibidir Çatalca taraftarı, maçtan önce rakip takımı da tribüne çağırıp, alkışlar, bugün de aynısı oldu, davet edildi yeşil-beyazlılar tribüne. Hal böyle olunca, SultanS da Çatalcasporlu topçuları çağırdı, "Fair-Play" tavan yaptı Play-Off maçında...

  • Maç başlamadan hangi yöneticinin aklına geldiyse bilmem, Çatalcasporlu topçular kulüp dolaplarında duran genç takım, basket takımı, voleybol takımı, A takım idman malzemesi ne varsa "zimmetten düşercesine" taraftara dağıttı. Seneye demek ki formalar yenilenecek, eskileri elden çıkarmışlar. Doğal olarak da tribünde basketçi formalı, voleybol kolsuz formalı amcalar görmek tuhaf oldu.

  • Oyuna Sultanbeyli iyi başladı da rüzgarı arkasına alan Çatalcaspor çok geçmeden "dizginleri tuttu", Volkan'ın kalesine saldırdı ve daha 12. dakikada penaltı kazandı. Beraberliğin olmayacağı, üstünlük sağlanmadığında penaltılara gidecek maç öncesi topçuların idman bitimi özel penaltı çalıştıklarını biliriz de Çatalca'lı Ali Cemal'in kullandığı atış bütün bu tezleri çürütmekte. CV'sine bakıldığında o penaltıyı en rahat atması gereken topçu, çok acemice bir vuruşla takımını öne geçiremedi. Gol olsa Çatalca işin yarısını halledecekken, bu fırsatın kaçması rakibe moral, kendi arkadaşlarına "demoral" oldu. Yine de gol için geldi sarı-kırmızılılar ama soyunma odasına önde gidemediler.

  • İkinci devre rüzgarın desteğini arkasına alan Sultanbeyli Belediyesporlu oyuncular Nihat'ın kalesine saldırdılar da saldırdılar. Onlar geldikçe Çatalcalı topçular panikledi, baskı bunalttı ve "top çıkaramaz" duruma geldiler. Tabii, onlar "garip" vuruşlar, "çaylakça" paslar yaptıkça yanda Kadir Akbulut deyim yerindeyse "kafayı yedi"... Ama yılların tecrübesi devre girdi, 56. dakikada Ali Cemal, biraz da memnuniyetsiz" sahayı terkederken, yerine enerjik ve genç Murat girdi. O dakikadan sonra sarı-kırmızılı topçular oyunda biraz daha kendilerini hissettirdi ve yakaladıkları bir korner sonrası yapılan ortada İsmail'in kafası "bizim" takımı 1-0 öne geçirmeye yetiyordu. Geriye düşmenin ve 15 dakika kadar bir zamanın kaldığı telaşıyla yeşil-beyazlılarda herkes "kurtarıcı" olmaya soyundu ki, sistem-taktik bir kenara paçavra gibi bırakıldı. Geldi Nihat'ın kalesine Sultanbeyliler de çoğunlukla İsmail'e takıldılar. Bir keresinde de penaltı itirazlarında bulundular lakin top Oğuzhan'ın eline çarpmasına rağmen, rakip oyuncu kendisini pozisyon başında itince, arzuladıkları "beyaz noktayı" kazanamadılar. Maç böyle biter derken, kontra atakta topu önünde bulan Murat Davutoğlu, Çatalcaspor'u finale çıkaran skoru tayin ediverdi: 2-0.
  • Oyun başında "centilmenlik" gösterisindeki tribünler son dakikalarda birden parladılar, ayaklandırdılar cevik kuvet ekibini, set çekildi aralarına... Gölge düşecekti dostluğa da "ateş" büyümeden önlendi, söndürüldü...
  • Deplasman yolculuklarını özlemiş dedik de, maç çıkışı tribünde bekletilmek de pek yabancı gelmedi. Önce "ev sahibi?!" konumundaki Sultanbeyli Belediyespor taraftarı terk etti Vefa stadını, onlardan en az yarım saat sonra açıldı kapılar Çatalca'ya gidecek olanlar için.

  • Meşale yakıldığında herkes görüntüsünü beğeniyor, televizyoncular jeneriklerde kullanıyor, kulüpler poster,takvim,lisanslı ürün pazarlamalarında kullanıyor da bu manasız yasağın kalkması için neden kimse bir girişimde bulunmuyor. Maç başlamadan tribünde meşale yaktığı tespit edilen 4-5 kişi stadyum çıkışı emniyete alındı...

  • Semt takımı olunca kutlama stadyumda bitmiyor, ilçe sokaklarına merkezine de yayılıyor, "muzaffer komutan" edasıyla Çatalca'ya giren taraftar otobüsleri, yüklerini boşaltıp, garajlara yollanırken, taraftarlar ilçe merkezinde kutlamalarına devam ediyorlardı...
  • E-bilet'in gündem olduğu, tartışıldığı, boykot edildiği bu günlerde ultras/Movement blog okuyucularını amatör maçlara davet ediyorum. Gelsenize... Hayat burada... Futbol burada...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin