- Sultanbeyli Belediyespor galibiyeti sonrası finaldeki rakibin kim olacağını tahmin etmek üzere TFF'nin web sayfasından BAL grubu birincilerini incelerken "Rakip Edirne olsun, maç da ortada Tekirdağ'da olsun da Tekirdağ köftesi yemeye gidelim" lafı çıkınca ağızdan, kuralar sonrası bizim tahmin tam isabet olunca, "köfte"nin hatırına deplasman otobüsünden vazgeçip, atladık arabayla erkenden yol aldık Tekirdağ'ya doğru...
- Şehrin girişinde "Nerede bu stad?" diye bakınırken, Rumeli Et Lokantası gözümüze çarptı, köfte vazifesini yerine getirip, öyle maça geçme fikri ağır bastı, daldık mekana. Tavsiye edilesi köftesi var, iki porsiyon zor doyurdu karnımızı, dönüşte de 1 kilo daha aldık, kutlamada meze niyetine...
- Namık Kemal Stadına maçtan 2 saat evvel erken gittiğimizi düşünürken, arabayı park edecek yer bulamazken, aracı bir ara sokağa bıraktıktan sonra stada doğru yürürken, Edirneli ve Çatalcalı taraftarlardan ziyade her yer Tekirdağspor atkılı gençlerle doluydu.
- Tribüne girdiğimizde de manzara aynıydı, Tekirdağsporlular içerde Edirne'ye ve Hakan Sedefçi'ye küfür ediyorlardı. BAL Liginde son iki sezondur aynı grubun iki takımıydı Edirnespor GK ve Tekirdağspor ve aralarındaki maçlar pek dostane geçmemiş olacak ki, ev sahibi Çatalca'dan yana Edirne'nin karşısındaydı. Sadece maçtan evvel değil, maç içinde de Çatalcaspor için otobüslerle, özel araçlarla Tekirdağ'a kadar gelen taraftarı oturmuş çekirdek yerken, Çarşı Meydan grubunun çocukları hiç susmadan bağırdılar.
- İki takım da sarı-kırmızı formalı olunca Edirne sarı-kırmızı çubuklu ekipman, bizimkiler de beyaz formalarla çıkmak durumunda kaldılar maça. Onları öyle beyazlar içinde görünce, 2000 UEFA finali aklıma geliverdi. Kopenhag'ta gülmüştük, Tekirdağ'da da güldük...
- Maç başladı da Edirne taraftarı pek gözükmüyordu meydanda ki 5. dakika sonrası onlar da kendilerine ayrılan yere geldiler. Edindiğimiz bilgilere göre, şehir girişinde Edirne'den gelen otobüsleri polis durdurmuş ve herhangi bir çatışmaya meydana vermemek için toplu halde eskort eşliğinde stada getirmiş. Tabii, maçın başına yetişemeyince, Edirneliler de ikinci yarının başında takımlarını tribüne çağırdılar, moral verdiler. Devre arasında da protokol tribüne bayağa su şişesi yağdırdılar. Bizim olduğumuz tribünden pek gözükmüyorlardı da, meşale, konfeti "sağlam" gelmişler maça...
- Bugüne kadar bir çok maçını suni çimde oynamış Çatalcaspor, gerçek çimde oldukça zorlandı. Atılan paslarda top sanki çamura saplanmış gibi yavaşlamakta, koşarken topçuları yoruyordu zemin. Bizimkiler, sahaya alışmaya çalışırken, kendi sahaları çim olan Edirneliler daha başarılıydı top kontrolü ve paslaşmalarda. İki kalede de pek pozisyon yok, devre golsüz bitecek derken, Fatih'in pasında Osman kaleciyi geçti ve boş kaleye topu yuvarlayıverdi.
- Kaleci demişken Edirne kaleciyle çok uğraştı Tekirdağ'lılar ki İlkay küfürlere ve laf atmalara dayanamayıp, Kadir Hoca ve ekibine tribünleri şikayet etti de onlar ne yapsınlar, kendisini yatıştırıp, sahaya yolladılar...
- Böyle kritik maçlarda ilk golü atmak önemliydi, Çatalca bunu başardı ve ikinci devre daha kontrollü bir oyunu seçti. Zaten BAL liginde oynadığı maçlarda kalesine pek fazla gol görmemişti, Kadir Hoca güvendi savunmasına ve rakibi üzerine çekerek, kontralarla farkı açmayı denedi. Edirne oyunu Çatalca sahasına yıktı ama kale önünde tehlikeli pozisyon yaratmaktan uzaktı. Kornerlerle, uzaktan şutlarla beraberlik aradılar da istediklerini alamadılar.
- Maçın bitimiyle Çatalcasporlu topçular hak ettikleri coşkuyu yaşarken, bu başarının mimarı Kadir Akbulut'un mütevaziliği dikkatlerden kaçmadı. Oyuncular hocalarını kucaklarına alıp, havaya atarken yüzü kızaran hoca, taraftarlar "İmparator Kadir hoca" diye tezahürat yaptığında da topçuları gösterip, "başarı onların, onları alkışlayın" diye işaret ediyordu.
- Üçüncü lige çıktık çıkmasına, şimdi sevinme zamanı, bayram günleri yaşanacak bir müddet ama sonrasında "çuvaldızı kendimize batırıp" ona göre hareket etmek lazım. Öncelikle kadro yenilenecektir üst ligde mücadele için, bu şart. Ve Çatalca tribünlerine taraftarlık ve tezahürat kültürü oluşturmak ikinci vazife olmalı. Kulüp tarihinin en kritik maçında seyirci tribünü dolduruyor ama "sus pus" oturuyor, maç içinde yardımcı hocalar, yedek futbolcular, yöneticiler tellere kadar gelip, "Bağırın, bağırın, haydi" diyorsa, 12. adamın desteğinin hayati önem arz ettiği 3. ligde bu sıkıntı başa bela olacaktır.
- Ve stadın gerçek sahibinin bayrağı layik olduğu yere dikiliyor... Tebrikler Kadir hoca ve öğrencileri, teşekkürler Tekirdağspor Çarşı Meydan grubu... Seneye 3. ligden deplasmanlarla yine blog sayfalarında olacağız... Takipte kalın...
- Hakemin son düdüğü ve maç sonu coşkusu:
STAT: Namık Kemal
HAKEMLER: Hasan Avcı, Faik Polat, Gökhan Esen / Hamza Onur Zenginer
EDİRNESPOR GENÇLİK: İlkay, Semih, Tayfun, Volkansel, Murat, Celalettin, Orhan, Sertaç(Dk.81 Ramazan), Tayfun(Dk.60 Ceyhun), Turgut, Mustafa
ÇATALCASPOR: Nihat, Gökhan, Oğuzhan, İsmail, Murat Tanburacı, Umut, Fatih(Dk.85 Soner), Murat Davutoğlu(Dk.90 Ozan), Önder, Osman, Murat Yılmaz(Dk.46 Berk)
GOL: Dk.41 Osman
SARI KARTLAR: Dk.50 Sertaç, Dk.63 Emrah / Dk.90+2 Önder, Dk.90+4 Nihat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder