15 Ekim 2016 Cumartesi

Gençlerbirliği:0-1:Galatasaray


Müthiş bir dönüş sergilenerek kazanılan Antalyaspor maçının havası araya giren "milli maç haftasıyla" soğurken, Galatasaray yıllardır puan bıraktığı Gençlerbirliği deplasmanına kazanmak ve "şampiyonluk yürüyüşünü" sürdürmek için çıkmıştı. Milli takımlara gidenler, ulusal kamplarda sakatlananlar ve son dakika dönenler derken, "Bay" Riekerink, sakat Sneijder dışında yine de "kazanan" kadrosunu bozmamıştı. Sneijder'in yerine Podolski mi Josue mi oynayacak derken, Portekizli'den yana kullanmıştı tercihi Galatasaray'ın hocası, daha 90 dakika çıkaracak güçte görmemişti Alman panzerini...


Oyuna fena da başlamadı Galatasaray, özellikle Carole'un getirdiği toplarda Eren rakip kalecinin yüreğini ağzına getirdi de, Galatasaray'dan çok sık görmediğimiz bir "kontra" ile Galatasaray, soğuk Ankara ayazında taraftarının yüreğini ısıtıyordu. Josue'nin başlattığı atakta Yasin, Eren'e "al da at" dedi de, futbolun ilahları bu gece skor tabelasını Bruma'nın değiştirmesini dilemişti belli ki, seken top boş kaleye kafayla yuvarlanmak üzere genç oyuncunun önüne düşmüştü... Eren golü yapamadığı için Yasin'in pası istatistik kağıdına asist olarak yazılmayacak belki ama Yasin Öztekin'de geçen seneye göre büyük bir değişim göze çarpıyor. Geçtiğimiz sezon bencilliği ile, gereksiz top ezmesi ve zamansız şutları ile sadece taraftarın değil, zaman zaman takım arkadaşlarının da tepkisini çeken "gurbetçi" topçu, bu gece hep "paylaşmaktan" yanaydı, "oynatmaktı" arzusu, takıma katkı sağlamaktı niyeti. "Podolski, Sinan kenarda dururken, neden sürekli Yasin'le başlıyor Riekerink?" diyenlere, bu geceki "paylaşımcı" oyun bir cevap olabilir. Hızı ve birebir adam eksiltmesine "oyun zekasını" da eklemeye başlamış ki, formayı sıkıca kapmış hocadan Yasin...Devam etsin...


İlk devre atılacak gollerle maç bitmesi gerekirken, devreye 1-0 önde girince, dönüşte de ev sahibi önce beraberlik, sonra da galibiyet için "asıldı da asıldı"... Galatasaray ise kalesinde Muslera'ya güvenerek Hamza Hamzaoğlu'ndan kalma "skoru koruma" oyununu oynadı. Hal böyle olup, rakibi üzerine çekersen, oyunu kendi yarı alanında kabul edersen, kalende de pozisyon görmen çok doğal... Gole çok yaklaştı Gençlerbirliği ama onlar da Muslera'yı geçemediler, topu ağlarla buluşturamadılar. Akhisar Belediyespor'un eski hocası Cihat Arslan, bu sezonki maçtan sonra "Muslera ligde haksız rekabet yaratıyor" demişti ya, "Deli İbo"'da az saç baş yolmadı "yeşil dev"in yaptığı kurtarışlar sonrası...


Siyahla beyaz, gece ile gündüz kadar birbirinin zıddı iki devre sonunda Galatasaray, Ankara'dan üç puanla dönerken, lider Başakşehirspor'un puan kaybetme olanağının olduğu haftada şimdilik puan tablosunda ikinci sıraya kondu. O kadar değişkendi ki devreler, Selçuk ve Tolga, koskoca 45 dakikada toplamda 4-5 hatalı pas yapmışken, ikinci devre "döküldüler" desek yeridir. Almanya'dan geldiği ve "ayağının tozuyla çıktığı" Beşiktaş Süper Kupa maçından beri sergilediği performansla Milli Takıma çağrılan Tolga Ciğerci, bu gece belki de Galatasaray'daki en kötü maçını çıkardı. Ama... Futbolda güzel bir söz vardır ya "Kötü oynarsın ama kötü koşamazsın" diye, yine de en fazla koşanlar arasındadır Tolga Ciğerci bu gece. Uzatmalarda rakip ceza sahasına kadar koşup, golle burun buruna gelirken, dönüşünde de kendi ceza sahası önünde rakipten top çalmak, her "babayiğidin" işi olmasa gerek.  Bi' de şansı yağver gitse de bir gol atsa ve rahatlasa, her halinden o golü ne kadar arzuladığı belli oluyor.


Penaltı ya da kırmızı kart çıkarmayınca maçın hakemi pek konuşulmuyor ama Cüneyt Çakır, bu gece iki takım adına da kötü bir yönetim sergiledi. Sabri'ye gösterdiği sarı kart, rakibin Carole'u formasından çektiği ve Galatasaraylı topçu aleyhine çaldığı faul, son saniyelerde Gençlerbirliği'ne vermediği faul, Eren'in sarı kartı, say say bitmez... Dışarıda beğenilip, bizim ligde tartışılıyorsa Cüneyt Çakır, buraları "küçük" görüyor mu desek ne?


Stat: Ankara 19 Mayıs
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
Gençlerbirliği: Hopf, Ahmet Oğuz, Ahmet Çalık, Kulusic, Uğur Çiftçi, Selçuk Şahin, Khalili, Serdar Gürler (Dk. 61 Muric), Landel (Dk. 68 İrfan Can Kahveci), Aydın Karabulut, Stancu (Dk. 84 Rantie)
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu (Dk. 52 Cavanda), Chedjou, Hakan Balta, Carole, Selçuk İnan, Tolga Ciğerci, Yasin Öztekin (Dk. 84 Hamit Altıntop), Bruma, Josue (Dk. 68 Podolski), Eren Derdiyok
Gol: Dk. 13 Bruma (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 28 Khalili, Dk. 61 Kulusic (Gençlerbirliği), Dk. 42 Sabri Sarıoğlu, Dk. 69 Carole, Dk. 82 Eren Derdiyok (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin