Baş koymuşuz Cim bom senin yoluna
Sarı kirmizı rengine ölurum Cim bomum
Avrupa'da destan yazdı aslanlar
Fatih'in Aslanlarıyla kükresin Cim bomum, kükresin Cim bomum, kükresin Cim bomum...
Çocukluk yıllarımı hatırlayınca nedense hep bu tezahürat aklıma geliyor. Ülkece "annemizin liginde" mücadele edip, Avrupa'dan "şerefli" mağlubiyetler aldığımız dönemde bir güneş gibi ortaya çıkan Fatih Terim kurduğu"yepyeni" takımla Avrupalılara Sami Yen cehennemini yaşatırken, bizim de gururumuz oluyordu...
Perşembe gecesi çimleri yenilenmiş Ali Sami Yen'de Galatasaray'ı Lazio karşısına seyrederken birden kendimi "Fatih'in aslanlarıyla kükresin Cim Bomum" tezahuratını söyler buldum...
Pazar günü Trabzonspor karşısında özellikle ilk yarıda sergilediği oyunla gelecek adına ümitleri yeşertmişti genç aslanlar ve tecrübeli ve kalbur üstü oyunculardan kurulu Lazio karşısında da aynı azim ve coşkuyla başladılar maça. Deplasman ekibi de Galatasaray'ın önceki maçlarını analiz edip, savunma oyuncularına baskı yapıp, kapacağı toplarla soğuk bir duş aldırmayı planlıyordu ev sahibine ama Galatasaray savunmasında uzun bir aradan sonra Marcao vardı. Kerem'le yaşadığı talihsiz kavga sonrası Türkiye liginde 8 maç ceza almış, Randers maçında da sarı kart cezalı olunca kadroda yer bulamamıştı kendisine ama bu takımın değişmez dişlilerinden biriydi Brezilyalı. Marcao sola, Nelsson da sağa konuşlanınca, Galatasaray da o çok arzuladığı savunmadan paslarla oyun kurma işini başarıyla yürütüyordu. Sadece oyun kurmuyor, rakip ataklarda da zamanında müdahaleler ile arkadaşlarına da güven veriyordu.
Maçın Galatasaray adına ilk iki atağının da Marcao'nun başlattığı akınlarla olması pek şaşırtıcı gelmese gerek. İlkinde Berkan arkadaşına pas atmakta gecikirken, ikincisinde Cicaldau'nun şutu auta gitmişti. Ve yine savunmadan başlayan ve neredeyse her sarı-kırmızılı futbolcunun topa değdiği bir atakta, Kerem'in pasıyla ceza sahasında topu alan Halil'in gol sevincini son anda Luis Alberto engelliyordu.
Galatasaray daha çok topa sahip olup, paslarla atak ararken, Lazio ise savunma arkasına attığı uzun paslarla sarı-kırmızılı stoperleri gafil avlamanın niyetindeydi ki, bu akınların birinde Muslera kalesini zamanında terk edip uzaklaştırdığı topta, hakeme göre ceza sahası önünde rakibini düşürdüğü için sarı kart görüyordu. Sonraki dakikalarda da kalesinde güven veriyordu Fernando Muslera, deplasman ekibinin her iki yarıda da geldiği anlarda, uzaktan çektiği şutlarda iyi yer tutması ve Milinkoviç-Saviç'in 69. dakikada karşı karşıya aşırtmasındaki tecrübesi ile "Ben buradayım" diyordu. Oysa ki rakip kaleci Strakosha'nın hem seyircinin etkisi hem de Galatasaraylı oyuncuların baskısı ile tereddütlü davranışları gözden kaçmıyordu ki, yediği talihsiz gol de pek sürpriz olmasa gerekti.
Yine bu savunma arkasına atılan topların birinde Yedlin, bir diğerinde Marcao Immobile'den topu "tereyağından kıl çeker" gibi alınca, Italyan topçu hakeme penaltı için baktı ama Slovak hakem devam kararı verdi.
Galatasaray'ın her oyuncusu bir makine düzeni içinde çalışırken göze iki eksiklik çarpıyordu: Bunlardan biri Kerem'in top kontrollerindeki "sakarlıklar" ve top kayıpları ile van Aanholt'un Babel misali topla fazla oynama sevdası. Bu iki topçunun hataları da arkadaşları tarafından tolere edilince, Lazio aradığı golü bulamıyordu. Bir de hatasız oynamasına rağmen Taylan'ın pas tercihlerinde "ürkek" davranıp garantiye kaçması, Kasımpaşa maçı sonrası taraftarın gösterdiği tepkiden olsa gerek...
Galatasaray'ın yine paslarla geliştirdiği bir akından Kerem'in Berkan'a attığı pasta, Berkan topun üstünden atlayınca, Morutan Galatasaray forması ile ilk golüne çok yaklaştı ama direk maalesef izin vermedi onun sevinmesine.
İkinci yarıya da Galatasaray iyi başladı, hatta Kerem'in savunmanın hatasıyla kaptığı topla gole çok yaklaştı ama kaleci zamanında kalesini terk edince bu atağı savuşturunca, Lazio hocası Sarri oyuncu değişikliklerine baş vurdu: Milinkoviç-Saviç ile Muriç oyuna girdi de Galatasaray taraftarının desteğini arkasına almış, tribünde "Dağ başını duman almış" marşı başlamış, Fatih'in aslanları akın akın geliyordu. Önce Morutan'ın pasında Kerem penaltı noktası üzerinden çerçeveyi bulamadı, sonrasında Kerem'in pasında Cicaldau topu auta attı.
Peşi sıra gelen bu ataklar sonrası kameralar Fatih Terim' dönmüş ve tecrübeli teknik adam UEFA kupası finalinde Hagi'nin kırmızı kart görmesi sonrası uzatma dakikalarında yaptığı gibi oyuncularına savunmaya değil de hücuma gitmeleri talimatı veriyordu.
Ve bu akınlardan Lazio savunması o kadar bunalmıştı ki, Morutan'ın ceza sahasına yolladığı topta hiç bir Galatasaraylı oyuncu olmamasına rağmen Lazzari topu havalandırdı, kaleci Strakosha da kornere atmak yerine topu tutmayı deneyince elinden kaçan meşin yuvarlak ağlarla buluşuyordu...
Yenik duruma düşen Lazio, eşitlik için Galatasaray kalesine doğru akınlarını yoğunlaştırırken, gözlerim saha kenarındaki Fatih Terim'e odaklandı. Maça başlarken üzerinde olan hırkayı atan hoca, beyaz gömleğini ter su içinde bırakmış, bir basket koçu misali kendisine ayrılan bölgede oyuncularıyla birlikte sağ sola koşarak savunma yapıyordu. Taraftardaki bu isteği, hocalarındaki bu hırsı gören gencecik çocukların saha içinde yürümesi beklenemezdi ki takımın 118 km (Berkan 13, Cicaldau 12) koşması tuhaf gelmemesi gerekir.
Grubun bir diğer maçında Moskova'da Lokomotiv ile Marsilya berabere kalınca, Galatasaray, Şampiyonlar Ligi olan UEFA Avrupa Ligi E grubu ilk haftasını zirvede tamamladı. Liderlik tabii ki güzel de, genç aslanların sergilediği mücadele hepsinden daha önemli. Kazanırken övdüğümüz bu çocukları, yenildikleri zamanlarda da desteklersek, çok ama çok başarılı olacaklar ve bize tekrar marşlar söyletecekler:
Baş koymuşuz Cim bom senin yoluna
Sarı kirmizı rengine ölurum Cim bomum
Avrupa'da destan yazdı aslanlar
Fatih'in Aslanlarıyla kükresin Cim bomum, kükresin Cim bomum, kükresin Cim bomum...
Stat: Türk Telekom
Hakemler: Matej Jug, Matej Zunic, Manuel Vidali (Slovenya)
Galatasaray: Muslera, Yedlin, Marcao, Nelsson, Van Aanholt, Berkan Kutlu, Taylan Antalyalı (Dk. 78 Emre Kılınç), Morutan (Dk. 85 Feghouli), Cicaldau (Dk. 90 Luyindama), Kerem Aktürkoğlu (Dk. 79 Babel), Halil Dervişoğlu (Dk. 90 Mustafa Muhammed)
Lazio: Strakosha, Lazzari, Luis Felipe, Acerbi, Hysaj, Akpa-Akpro (Dk. 56 Milinkovic-Savic), Lucas Leiva (Dk. 83 Cataldi), Luis Alberto (Dk. 66 Basic), Felipe Anderson (Dk. 66 Rodriguez), Zaccagni, Immobile (Dk. 56 Vedat Muric)
Gol: Dk. 67 Strakosha (Kendi kalesine) (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 8 Muslera (Galatasaray), Dk. 42 Akpa-Akpro, Dk. 88 Vedat Muric, Dk. 90 4 Zaccagni (Lazio)