17 Haziran 2025 Salı

Galatasaray:2-0:Başakşehir


Vedaların gecesi...

Muslera'ya veda...

Mertens'e veda... 

Ciro'ya veda...

Belki de Osimhen'e veda...

Vedalar can da yakar, göz de yaşartır... Hele ki "Erkekler ağlamaz" derler ya, en fazla da erkekler ağlar "efsanelerine" veda ederken...

Böyle de duygusal bir gecede Sami Yen'de oynandı Galatasaray-Başakşehir maçı... Lig çoktan bitmiş, kutlamalar yapılmış, tatil köyleri bile ayırtılmışken, son bir görev kalmıştı icra edilecek: Fernando Muslera'nın 2011 yılında Galatasaray forması ile ilk maçında zamanın İBB'si şimdinin Başakşehir'ine 2-0 ile kaybettiği maçın rövanşını almak ve son kez Galatasaray kalesini korurken "cleansheet" yapmak ve futbolu bırakacak olan Mertens'e son maçında gol attırmak... Tabii, Osimhen'e de golle veda etmek hiç de fena olmayacaktı...

Gerisi, sistemmiş, taktikmiş, boş beleş işler...







Önce tribünler yapmış oldukları koreografiler ile gösterinin ateşini yaktılar, sonra da Başakşehirli topçular Galatasaraylı meslektaşlarını alkışlarla karşıladılar... Ülke futbolunda pek görmediğimiz hareketlerdi, klas oldu...


Taraftarının da her zamanki desteği ile ev sahibi çok hızlı ve baskılı başladı ve Osimhen'in çabasıyla penaltı kazandı. Tabii, yine bir klasik, hakem beyaz noktayı gösteremedi, VAR çağırdı o karar için.

Topun başına geçen ismi tahmin etmek zor olmasa gerek...

Ciro'nun babası Dries fileleri havalandırırken, annesi Katrin golün anonsunu yapıyordu...

Sonraki dakikalar Yusuf'la, Ahmed'le ve Berkan'la gole çok yaklaştı Galatasaray ama skoru değiştirecek gol gelmezken, devre biterken Osimhen ile Ba'nın "kapışması" heyecanı arttırdı. Deplasman ekibinin savunmacısı maç içinde fena halde Osi'ye sert girince, bizim Nijeryalı hakem ilk devreyi bitiren düdüğü çalar çalmaz maskesini çıkarıp Ba'yı "Varsa bir hesabın, gel soyunma odasında görüşelim" dercesine çağırıyordu...

Nasıl ilk devre Mertens'in golüyle başladı, ikinci devre de Ömer Ali'nin bomboş pozisyonda kafasında spiker o unutulmaz vecizeyi söylüyordu: "Son anda Musleraaaaaa" Ah be Nando, nasıl da özleyeceğiz seni...


Geçen dakikalar ile birlikte gol gelmezken, iki takım da işi rolantiye aldı ve o tarihi an geldi: Dakika 79 Mertens çıkıyordu ve yerine Sallai giriyordu... Tabii bu veda kuru kuru değil, alkışlar altında, arkadaşlarının omuzlarında... Gurur, özlem, veda ve bolca göz yaşı...


Mertens daha kulübeye oturmadan, tribünleri selamlarken de Kaan'ın ortasında Osimhen kafa ile farkı ikiye çıkarıyordu...

Mertens'e golle veda edilmiş, Osimhen de golünü atıp rekoru geliştirmişken, şimdi tek hedef Muslera'nın gol yemeden veda etmesiydi. Başakşehir'in nadir gelişen ataklarında Nando ve savunma dikkatli iken, dakikalar 86yı gösterirken dördüncü hakemin değişiklik tabelasında kırmızı renkle 1 yazarken, yeşille 19 rakamı parlıyordu...


14 yılda 550 maç ve kazanılan 19 kupa, 5 Süper Lig şampiyonluğu... Yıllar gözümüzün önünden geçerken, kimi Kadıköy'deki kurtarışları, kimi Mersin'de kaleye set çekmesini, kimi 4 parmaklı eldivenle sahaya çıkmasını, kimi de Rize'de ayağı kırıldığındaki göz yaşını hatırlıyordu... 

25 numaralı forma ile başlayan macerayı, Fernando Muslera yine 25 numara ile sonlandırıyordu...

Bize yine geriye kalan bolca anı ve göz yaşı oluyordu...

Oyun biterken Figueiredo'nun golü ofsayt nedeniyle geçersiz sayılıyor, Ahmed'in auta giden topu ile hakem maçı bitiriyordu...

Sadece maç bitmiyor, Türk futbol tarihinin Galatasaray'a karşı herkesin birleştiği en "zor" ve "taraflı" sezon da nihayete eriyordu...

Galatasaray 5. yıldızı takıyor, kutlamalar bitmek bilmiyor, sevinç seli içinde seneye Muslera ve Mertens'in olmayacak olması boğazda yumru gibi duruyordu...


Stat: RAMS Park Ali Sami Yen

Hakemler: Abdullah Buğra Taşkınsoy, Ceyhun Sesigüzel, Caner Özaral

Galatasaray: Fernando Muslera (Günay Güvenç dk. 90), Przemyslaw Frankowski (Elias Jelert dk. 63), Davinson Sanchez (Metehan Baltacı dk. 78), Carlos Cuesta, Ismail Jakobs, Kaan Ayhan, Berkan Kutlu, Yusuf Demir, Dries Mertens (Roland Sallai dk. 79), Ahmed Kutucu, Victor Osimhen (Efe Akman dk. 88)

Yedekler: Eyüp Aydın, Kerem Demirbay, Eren Elmalı, Gabriel Sara, Gökdeniz Gürpüz

Teknik Direktör: Okan Buruk

Başakşehir: Muhammed Şengezer, Leo Duarte, Jerome Opoku, Ousseynou Ba (Deniz Türüç dk. 46), Christopher Operi, Berat Özdemir, Ömer Ali Şahiner (Olivier Kemen dk. 70), Joao Figueiredo, Umut Güneş (Ömer Faruk Beyaz dk. 86), Yusuf Sarı (Festy Ebosele dk. 86), Philippe Keny

Yedekler: Deniz Dilmen, Onur Ergün, Matchoi Djalo, Ivan Brnic

Teknik Sorumlu: Mustafa Keçeli

Goller: Dries Mertens (dk. 17 pen.), Victor Osimhen (dk. 81) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Victor Osimhen, Przemyslaw Frankowski (Galatasaray), Ousseynou Ba, Jerome Opoku, Yusuf Sarı (Başakşehir)

2 Haziran 2025 Pazartesi

Göztepe:0-2:Galatasaray


 "Bu sezon daha zordu ama daha kolay bitti" diye değerlendiriyordu Okan Buruk sezonu çıkmış olduğu bir youtube kanalında. Ligin bitimine iki hafta kala şampiyonluğu garantilemiş bir hoca olarak, "formalite" maçlarında bir yandan kazanma serisini sürdürmek isterken, bir yandan da lig boyunca az süre verdiği oyuncularını görmek istiyordu ve son haftalarda şampiyonluğu getiren "as" kadrodan sadece Sanchez ile çıktı Göztepe deplasmanına... Osimhen'i, Muslera'yı, Barış'ı, Yunus'u görmek isteyen İzmir'li Galatasaraylılar hayal kırıklığına uğradı ama işin iyi tarafından da Mertens'i kaptanlık bandıyla seyrettiler, gelecekte adından çokça söz ettirecek genç stoper Arda'nın ilk defa Galatasaray formasıyla sahaya ayak basmasına şahitlik ettiler...

Galatasaray'ın rotasyonu ev sahibinin hocasına sorulduğunda Stoilov kısa ve net cevap veriyordu: Hangi takımın kadrosunda Mertens ve Morata var?


Ev sahibi olmanın avantajı ve coşkulu taraftarının da desteği ile Göztepe baskılı başladı oyuna ve daha ikinci dakikada pozisyon buldular ama Günay başarılıydı. Çok geçmeden de Morata'nın iyi pasında Ahmed kaleciyle karşı karşıya pozisyonda, topu auta atıyordu.

Maç eksikliği açık seçik göze batan Galatasaraylı topçular, Göztepelilerin baskısını paslarla yarmaya çalışırken, rakip buna izin vermiyor, Okan Buruk'un taktiğini Galatasaray'a karşı uyguluyor, birinci bölgede baskı, orta sahaya da stoperleri yaklaştırıp uzun atılan topları kapıyor ve kaptığı toplarla Günay'ı epey terletirken, Tijanic'in şutunda Günay'ın reflkeksi jeneriklikti ki devamında kornerde Romulo'nun kafası da az farkla auta gidiyordu.

Kerem Demirbay'ın hataları Galatasaraylı savunmacıları zor duruma düşürürken, 32. dakikada öyle bir hata yaptı ki "dayı, Romulo tek başına yarı sahayı geçti, Günay'ı da geçti de Jakobs yatarak golü önledi. Maçtan sonra Kerem Jakobs'a bir hediye almıştır umarım...

 


Futbol sürprizleri ile güzel deriz ya, maçın Galatasaray adına en "kötüsü" olan Kerem, Jakobs'un harika pasında biraz daha dikkatli vursa, top direk yerine filelerle kucaklaşacak ve "dayı" manşetlerde yer alacaktı. Dayı atamayınca, maçın en iyisi Jakobs bu kez Ahmed'e attırmak istedi golü ama onun kale dibinde dokunuşunda Lis başarılıydı...

İlk devre golsüz sona erince ikinci yarıya Galatasaray biraz daha derli toplu başladı ki Mertens'in pasında Nielsen Ahmed'i "tekmeledi", hakem Batuhan Kolak devam dedi lakin VAR oyunu durdu, penaltı çıkacakken, Ahmed'in ofsaytı tespit edildi. Sonraki dakikalarda  Romulo'nun serbest atışında Günay'ın kurtarışı vardı ve 10 dakika sonra Kubilay ev sahibinin beklediği golü attı ama karar ofsayttı, tabela değişmedi.


Ve dakikalar ilerledikçe Galatasaray ağırlığını koymaya başladı oyuna, Ahmed ve Kerem ile pozisyonlar kaçırdıktan sonra, Lis'in Ahmed'i düşürdüğü bir pozisyonda ki hakem sarı kart verdi ama kırmızı da çok rahat verilebilirdi, topun başına geçen Kaan Ayhan bir çok futbol programının jeneriğinde yer alacak bir gol attı...

Golü bulduktan sonra Okan Buruk, Eyüp, Jelert, Metehan gibi genç topçuları da oyuna alarak onlara da forma şansı verirken, Sanchez'in repertuarında olan çalımlarla rakip sahayı yarma işini bir kez daha yaptı "El Patron", Jakobs boştaydı, topu ona yolladı ve maçın yıldızı Jakobs Morata'ya maçı bitirecek asisti yapıyordu...


Uzatmalarda Eren'in getridiği topta Morata'nın plasesi savunmadan dönerken, Yusuf'un "zekice" aşırtmasını kaleci kornere yollarken, maçın skorunu tayin ediyordu...

Rotasyonlu bir kadroyla da olsa, şampiyonluk garanti de olsa, Galatasaray'ın kazanma alışkanlığını sürdürmesi ve 90 puan barajını aşması bakımından kazanması değerliydi ki, bir gün sonra Yenikapı'da bir milyona yakın taraftarla birlikte yapılacak 25. Şampiyonluk kutlamasında yüzlerin gülecek olması da işin başka bir boyutuydu...


Stat: Gürsel Aksel

Hakemler: Batuhan Kolak, Samet Çiçek, Erkan Akbulut

Göztepe: Mateusz Lis, Malcom Bokele, Heliton, Koray Günter (Kuryu Matsuki dk. 77), Ogün Bayrak (Taha Altıkardeş dk. 83), Anthony Dennıs (Furkan Bayır dk. 46), Ahmed Ildız, Lasse Nıelsen (Nazım Sangare dk. 83), David Tijanic (Novatus Miroshi dk. 46), Kubilay Kanatsızkuş (Emersonn dk. 77), Romulo

Yedekler: Arda Özçimen, Arda Ercan, Tibet Durakçay

Teknik Direktör: Stanimir Stoilov

Galatasaray: Günay Güvenç, Przemyslaw Frankowski (Elias Jelert dk. 80), Davınson Sanchez, Carlos Cuesta (Arda Ünyay dk. 90+3), Ismaıl Jakobs, Kaan Ayhan, Berkan Kutlu (Eyüp Aydın dk. 80), Dries Mertens (Eren Elmalı dk. 68), Kerem Demirbay (Yusuf Demir dk 68), Ahmed Kutucu (Metehan Baltacı dk. 88), Alvaro Morata

Yedekler: Jankat Yılmaz, Roland Sallai, Efe Akman, Mario Lemina

Teknik Direktör: Okan Buruk

Goller: Kaan Ayhan (dk. 70), Alvaro Morata (dk. 90+1) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Dk.11 Heliton, Dk.69 Lis, Dk. 89 Romulo (Göztepe)

Blog Widget by LinkWithin