Çatıları sarsan, yayın odasının panel camını uçuran, reklam panolarını yerle bir eden Bursa'nın "deli rüzgarında" hiç de kolay değilken meşin yuvarlağa hakim olmak, ev sahibi Bursaspor ile misafirleri Galatasaray tribünde ve televizyon başındaki futbol sevdalılarına özellikle ilk 45 dakika olmak üzere "damaklarda tad bırakan" bir doksan dakika seyrettirdiler. Galatasaray "pastanın tamamlanan çilekleri" ve derbi maçında kazanılan galibiyetin moraliyle zor deplasman Bursa'da iki "presçi" forvetle başlayıp, Engin-Emre-Yekta gibi "enerjik bücürleriyle" oyunu hoca arayışları ve şehirdeki "kara bulutları" dağıtmakla meşgül olup, futbolun saha içi boyutunu bir kenara bırakmış ev sahibinin alanına yıkarken, Selçuk'un da ara paslarıyla oldukça net pozisyonları da cömertçe harcamışken, futbolun cilvesi ilk pozisyonda Bursa gözden düşmeye başlayan golcüsü Pinto ile öne geçiyordu. Gol yemek artık "alışkanlık" olmuşken Galatasaray'da, Şener'in 25-30 metreden yaptığı ortada üzerinden geçen topa zamanla hatasıyla sıçrayamayan Dany ile önündeki rakibini "izleyen" Semih'in ortaklaşa hatası, transfer döneminde "bir stoper alınamaz mıydı?" sorularını ister istemez akıllara getiriverdi. Sadece golde değil, karşılaşma boyunca ceza sahasındaki "dengesiz top kontrolleri" ve pas hataları ile Dany hatırlamak istemeyeceği bir maç yaşarken, hücüm oyuncusundan bekliğe başarıyla "evrilen" Riera da hem savunmada hem de ileride takım arkadaşından geri kalmıyordu.
Yanında mücadele eden "pırpırların" olması Selçuk'u rahatlatmışken, 8 numara eski günlerine dönüş sinyallerini veriyor, oyunda insiyatif alıyor, topu yönlendiriyor ve Umut'a yaptığı asistle bu isteğini taçlandırıyordu. Sneijder'ın takıma alışma dönemini atlattıktan sonra Selçuk'la beraber çok can yakacakları aşikar, zira Hollandalı Beşiktaş maçı olsun, bu geceki Bursa karşılaşması olsun sahada kaldığı dakikalarda futbolun sadece ayakla değil "akılla" da oynandığını göstermiş oldu. Topun sol kanada sıkıştığı bir anda kendisine verilen pası tek vuruşla sağ çizgideki Aydın'a aktarması ne kadar klassa, genç topçunun kontrol edemeyişi o kadar acemiceydi. Hagi'nin parçalı formayla ilk seneleri aklıma geldi, az fırçalamamıştı yanındakileri, rakiple birlikte yedikleri Hagi "feyklerinden", kontrol edemedikleri milimetrik paslardan sonra...
Rüzgarı arkasına alan Galatasaray'ın daha çok Bursaspor kale sahasında olacağını beklerken, ilk yarıdan farklı olarak Bursa galibiyet için yüklendi, öne geçecek pozisyon da buldu ama onlar da Muslera'ya takıldı. Özellikle Galatasaray orta sahasında çok rahat oynayacağını düşündüğüm Belluschi'nin füzesini Uruguaylı file bekçisi öyle bir çıkardı ki, lig bitiminde Lig TV yayın ekibi bu enstantaneyi mutlaka sezonun unutulmazları arasına alacaklardır. Maç öncesi taraftarın pankartlarla ve maç içinde kaptanlık bandıyla onore edilen Arjantinli Batalla'nın beklenen formundan uzak olması Galatasaray için şans olmuşken, Carson'ın sakatlığı sonrası kaleye geçen genç Harun'a rüzgarı arkasına alan rakiplerinin şu atmayı akıl erdirememeleri Ersel Hocanın kısmetiydi...
Sahada mücadele edenlerle birlikte, tribündekiler de geceye isimlerini yazdırmadan duramadı. Bursaspor'un başarılarında yeri geldiğinde futbolculardan da öne geçen yeşil-beyazlı taraftarlar sezon boyunca yönetimle yaşadıkları sıkıntıları bir kenara bırakmış ve "kötü gün dostu olduklarını" gösterircesine tıka basa doldururken mabedlerini, Bursa deplasmanına pek de iştahlı gelen Galatasaray taraftarı yaktığı meşalelerle futbolun temaşa sanatını hatırlattılar izleyenlere...
Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında Caner'i oyundan atması ve sonrası yaşanılanların ardından "büyük" maça çıkmayan Fırat Aydınus, bu gece eski günlerini aratır vaziyetteydi. Elmander'in omuz omuza mücadelesi ve Serdar Aziz'in gol olan kafa vuruşundaki hataları göze çarpan yanlışlarken, Fırat Aydınus maç içinde "ruhsuz" düdükleri, gülmeyen yüzü, duygusuz hali-tavrı gelecek adına endişe yaratttı, zira Cüneyt Çakır'dan önde olduğunu her daim iddaa ettiğim Fırat Aydınus'u kaybetmek üzere memleket futbolu...
Stat: Atatürk
Hakemler: Fırat Aydınus, Alpaslan Dedeş, Erdem Bayı
Bursaspor: Carson (Dk. 46 Harun), Şener, İbrahim (Dk. 59 Ferdinand), Serdar, Basser, Murat, Belluschi, Edu, Okan (Dk.56 Tuncay), Batalla, Pinto
Galatasaray: Muslera, Dany, Semih, Riera, Sabri, Yekta (Dk. 58 Aydın), Engin (Dk. 70 Sneijder), Emre, Selçuk, Elmander (Dk. 58 Amrabat), Umut
Goller: Dk. 18 Pinto (Bursaspor), Dk.30 Umut (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 37 Semih, Dk.72 Sabri (Galatasaray)
3 Şubat 2013 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder