9 Mart 2013 Cumartesi

Galatasaray:0-1:Gençlerbirliği

Bazen gol atmak için elinizden gelen her şeyi yaparsınız, aklınıza gelen her taktik varyasyonu denersiniz, yedek kulübesindeki işe yarayacak topçuları oyuna sokarsınız, "pek sık rastlanmasa" da hakem de size yardımcı olur ama o meşin yuvarlak var ya, Prekazi'nin dediği gibi "canı var onun canı", o istemezse çerçeveden içeri girmeyi, o top gol olmaz, siz de rakibe santra yaptırmadan maçı bitirmek zorunda kalırsınız. Eskişehir'deki "hafızalardan kazımak" istediğimiz mücadele sonrası, dün Galatasaray iç sahada taraftarı önünde 3 puan kazanmak için elinden geleni yaptı ama olmadı... Belki yine bir puan alacaktı ama hakem maç boyunca yaptığı hatalar zincirinin bir halkasında Vleminckx'in Eboue'ye yaptığı faulu görmedi ve Ankara'ya "Alkaralar" 3 puanla döndüler...



Top dün Galatasaray'ı sevmedi, tamam ama Hamit'e ne zaman gülecek bu meşin yuvarlak acaba? Galatasaray formasıyla daha siftah yapamayan "gurbetçi", kale direklerini dövmekten bıkmış olmalı artık... Maç spikerleri istatistiği sever, direklere isabet sayısının 6 mı 7 mi olduğunu mutlaka söylemişlerdir merak edenler için, biz sayıda değiliz, bu işin çaresindeyiz... Kurşun mu döktürse, kurban mı kesse, yatıra bez mi bağlasa Hamit, ama bu iş artık "akıl-mantık" sınırlarını aştı, doğaüstü güçlerde aramak lazım çözümü...

Maçı düşündükçe, kaybedilen 3 puanın ardından hala tebessüm ediyorum bilgisayar karşısında, top çizgiden geçmiyor Burak gol oluyor, 30-40 metreden örümcek ağlarını temizleyen Sneijder 1 adımdan topu dürtemiyor, Hamit iki kalenin de direğini sarsıyor, Drogba topla beraber zemini de tekmeliyor... Dün, bugün, yarın ve sonrasında "ulemalar" Fatih Terim'in sistem ve sistemsizliği üzerine "lakırdayacaklar" ama bizim memleket böyle, alıştık, kazanınca vezir, kaybedince rezil...



Cuma ve iş günü olmasına rağmen stad yine doluydu da Ali Sami Yen havası hala yaratılamıyor bu "çakma Ali Sami Yen" Kompleksi Türk Telekom Arena stadında. Mustafa Sandal'ın "onun arabası var güzel mi güzel, şöförü de var özel mi özel, bastı mı gaza gider mi gider, ama maalesef ruhu yok" şarkısında dediği gibi, her imkan var Arena'da lakin bize lazım olan ruh yok... Zemin olayına girmeyeceğim, Sami Yen de "tarla gibiydi" ama maçları çevirirdik orada...
Duygusallık, maneviyat dedik de kulüp Schalke maçı biletlerini de "vefakar" taraftara satmış, her maça gelen, yağmur çamur demeden takım peşinden koşana da "istirahat" vermiş,  "Ne işin var Alamanyalarda yahu" demiş. Dikkat etsinler de o taraftar "temelli" tatile çıkmasın... Sonra çok ağlarlar, çok...


Stat: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom
Hakemler: Özgür Yankaya, Volkan Narinç, Selçuk Kaya
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Gökhan Zan, Riera, Hamit Altıntop (Dk. 65 Drogba), Yekta Kurtuluş, Selçuk İnan, Emre Çolak (Dk. 57 Amrabat), Sneijder (Dk. 57 Umut Bulut), Burak Yılmaz
Gençlerbirliği: Ramazan Köse, Serkan Kurtuluş, Aykut Demir, Kulusic, Tosic, Tomic (Dk. 66 Ekigho), Petrovic, Özgür İleri, Jimmy Durmaz (Dk. 89 Artun Akçakın), Azofeifa, Vleminckx (Dk. 90+4 Curri)
Gol: Dk. 60 Vleminckx (Gençlerbirliği)
Kırmızı kart: Dk. 87 Gökhan Zan (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 28 Özgür İleri, Dk. 39 Jimmy Durmaz, Dk. 84 Aykut Demir (Gençlerbirliği), Dk. 41 Hamit Altıntop, Dk. 88 Yekta Kurtuluş (Galatasaray)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir stadın ruhu olması için orada muhteşem zaferler ve geri dönüşler şampiyonluklar yaşamak gerekir.bu taraftar ve oyuncular bunları yapmaya yeni başladılar ve o ruh bu bedende(stad)canbulacak

Blog Widget by LinkWithin