skip to main |
skip to sidebar
- Çok önceden ayarladığımız Kayseri gezisinin Erciyes deplasmanına denk gelmesi güzel bir tesadüf oldu. Keşke Avrupa'daki bazı liglerde olduğu gibi 10 hafta sonra oynanacak maçın tam tarihini bilsek de deplasman programımızı ona göre yapsak.
- Tesadüf bu ya, takım tam da bizim kaldığımız otelin yanındaki otelde konaklıyordu. Öğle saatlerinde oyuncuların çıkış anını yakalayıp birkaç fotoğraf çektirmeyi düşünmüştük ama oyuncular, kaleci Ufuk hariç, yönetimin talimatıyla mı kendi istekleriyle mi bilemeyeceğim, doğrudan otobüslerine binmeyi tercih etti. Hadi beni geçtim, orada Galatasaray'ı yılda 1-2 kez görme şansını yakalayan bir sürü Kayserili var, bir imza verip fotoğraf çektirerek harcayacakları 10-15 dakika ile insanları mutlu etmeleri çok kolay. Neden böyle bir tavra girdiklerini anlamak mümkün değil.
- Methini çok duyduğum Kadir Has Stadı'nı ilk kez görme fırsatını buldum. Gerçekten anlatılan kadar varmış. Stadın çatısı diğer stadlarınkinden farklı olarak tribünün arka tarafında kavis yaparak dönüyor ve daha iyi bir akustik sağlıyor. Gündemdeki moda tartışma üzerinden gidersek, tribünlerde çift sıra halinde dizilmiş olan ısıtıcılar sorunsuz çalışıyor ve çatının arka tarafa dönmesiyle daha kapalı bir ortam sağlandığından ısınan hava tribünde daha iyi muhafaza ediliyor.
- Stadın içerisi de abartıya kaçılmadan kutu gibi inşa edilerek şehir stadı yapısı korunmuş. Tribünler de açıkçası Arena'dakine kıyasla sahaya birkaç metre daha yakın geldi gözüme. Bir Anadolu şehri için olması gereken herşeyi barındıran bu stadyuma bir UEFA finali yakışır.
- İçeri girdikten sonra tribünlerde gördüğüm boşluklar beni elbette şaşırtmadı. Kayseri'deki bu tuhaf durumu "Kayseri'de insanların akşamları yapabileceği başka bir sosyal aktivite var da biz mi bilmiyoruz" sözüyle en güzel açıklayan Bilgin Gökberk bu sefer de haksız çıkmadı. Kale arkasının sadece bir bloğunda bulunan hakiki Erciyesspor taraftarları atkıları, bayrakları ve oluşturdukları bando eşliğinde takımlarını destekliyor.
- Diğer kale arkasının tamamı Galatasaray taraftarına tahsis edilmiş ama Kayserili Galatasaraylıların da aynı mantıkla orayı doldurmaya niyeti yoktu. Çoğunluğu İstanbul'dan gelen üst kat, 90 dakika boyunca futbolculara iç saha ortamını yaşattılar. Deplasman tribününe boydan boya asılmış pankartlar bana eski Sami Yen günlerini anımsattı. Arena'da sanırım sponsor isminin kapanmasından dolayı bu kadar çok pankart asılmıyor.
- Golun hemen oyunun başında gelmesiyle, içerisinde bulunduğum Doğu tribünün yarısından fazlası ayağa kalkınca, kalenin içeriden de fethedildiği anlaşıldı. Kale arkasındaki gerçek Erciyessporlular bu durumu ıslıklayadursun, Süper Lig'e iki Kayseri takımının fazla geldiği maalesef gün gibi ortada.
- Böylesine sınırlı bütçeye sahip Anadolu takımlarının neden kaynaklarını bu kadar kolay bir şekilde yabancı futbolculara harcadığını bir türlü anlayamıyorum. Yabancı hakkını takımlar sonuna kadar kullanmak zorunda değil ki. Traore'yi çıkart, Erciyesspor'un geri kalan yabancılarının vücut şekillerine, göbeklerine ve topu sürüşlerine daha bakar bakmaz kendilerinden iş çıkmayacağını anlıyorsunuz. Sene başında bir menajerin kumpasına gelmişler gibime geldi.
- Hikmet Karaman'a taraftar maç başında güzel bir hoşgeldin karşılaması yaptı. Hoca yine kendine has mimikleri ile kenarda oyunu renklendirdi, ama işi bu takımla oldukça zor.
- İkinci yarının başında Trabzonspor'da denenip Erciyes'e gelen Yasin Öztürk'ün biraz kıpırdanışı ile ev sahibi takım oyunda ağırlığını hissettirir gibi oldu. Aradıkları golu de buldular ama elbette ki 3 farklı skorun dönmesi mucize olurdu.
- Gerek Juventus maçı sonrası geçen seneki Şampiyonlar Ligi grubuna, gerekse bu maçın sonunda takımın lig başındaki durumuna gönderme yaparak kendisini başarılı gösterme çabasında bulunan Mancini biraz tehlikeli sularda yüzdüğüne dikkat etmeli. Bu tür sözler işler iyi giderken sıkıntı yaratmaz ama rüzgar döndüğünde başa bela açabilir. Galatasaray içeride oynadığı karşılaşmaları bir şekilde kazanıyor, dolayısıyla havanın devam etmesi için takımın ikinci yarının başında oynayacağı Gaziantep deplasmanında da galibiyet alması şart.
- Yaptıkları tezahürat ve şovlarla karşılaşmanın en iyisi olan deplasman tribününe maç sonunda Melo-Chedjou ikilisi duran adam pozuyla, Sabri Reis de üçlüsüyle hakkettikleri coşkuyu yaşattılar.
3 yorum:
tribündeki Galatasaray taraftarının yerleşimini düzeltmek istiyorum.kale arkasının sadece köşe bölümü misafir takıma ayrılmıştı ama taraftar tamamından bilet aldı.köşe bölümde 500-600 civarında İstanbuldan gelen taraftar vardı.1600 kişilik köşenin gerisi ultrAslan ın anadolu temsilcilikleriyle doluydu.kale arkasının büyük bölümüne gelince de bildiğim kadarıyla ultrAslan'ın sadece kırşehir temsilciliği ordaydı.gerisini kayserideki Galatasaraylılar doldurmuştu.yani çoğunluğu İstanbul'dan gelmemişti üst katın.düzeltmek istedim.yazı için elinize sağlık
tribündeki Galatasaray taraftarının yerleşimini düzeltmek istiyorum.kale arkasının sadece köşe bölümü misafir takıma ayrılmıştı ama taraftar tamamından bilet aldı.köşe bölümde 500-600 civarında İstanbuldan gelen taraftar vardı.1600 kişilik köşenin gerisi ultrAslan ın anadolu temsilcilikleriyle doluydu.kale arkasının büyük bölümüne gelince de bildiğim kadarıyla ultrAslan'ın sadece kırşehir temsilciliği ordaydı.gerisini kayserideki Galatasaraylılar doldurmuştu.yani çoğunluğu İstanbul'dan gelmemişti üst katın.düzeltmek istedim.yazı için elinize sağlık
tribündeki Galatasaray taraftarının yerleşimini düzeltmek istiyorum.kale arkasının sadece köşe bölümü misafir takıma ayrılmıştı ama taraftar tamamından bilet aldı.köşe bölümde 500-600 civarında İstanbuldan gelen taraftar vardı.1600 kişilik köşenin gerisi ultrAslan ın anadolu temsilcilikleriyle doluydu.kale arkasının büyük bölümüne gelince de bildiğim kadarıyla ultrAslan'ın sadece kırşehir temsilciliği ordaydı.gerisini kayserideki Galatasaraylılar doldurmuştu.yani çoğunluğu İstanbul'dan gelmemişti üst katın.düzeltmek istedim.yazı için elinize sağlık
Yorum Gönder