23 Şubat 2014 Pazar

Galatasaray.1 Beşiktaş.0

  • Bu sene iç saha karşılaşmalarında gösterdiğimiz yüksek performans, uzun süredir Beşiktaş'a karşı kolay kolay maç kaybetmeyişimizle birleşince taraftarlar soğuk bir kış akşamında 3 puandan şüphe duymadan yol aldı Arena'ya.
  • Önemli karşılaşmaların öncesinde hazırladıkları başarılı kareografilerle çıtayı hayli yükselten Ultraslan, geleneği bu maçta da bozmadı. Ultraslan artık bu konuda Avrupa'daki en tecrübeli taraftar gruplarından biri, her maç daha da kusursuz gerçekleştiriyorlar görsel şovları. 

  • Bilic'in heyecanlı bir teknik direktör olduğunu 2008 Avrupa Şampiyonası'ndan bu yana biliyorduk ama tribünden izleyince ne kadar hareketli olduğunu daha da net gördüm. Uzatma dakikalarında bir ara dayanamayıp kenardan sahanın içerisine bile girdi.

  • Son 2 iç saha maçımızın aksine bu sefer oyunu rakip kaleye yığarak başlayamadık. Beşiktaş'ın da, bizim de çok net pozisyonlara giremediği ilk 30 dakika beraberlik havasında geçti. Sonrasında bu tür penaltılar yapmasına alışık olduğumuz Dany, bu sefer de bizim yüzümüzü güldürdü de maça biraz olsun hareket geldi.
  • Yeni transferlerden Alex Telles her geçen gün iyiye gidiyor, üç senelik sol bek hasretimiz galiba bitiyor. Maç boyunca oldukça istekli gözüken Veysel ise ilk yarıdaki ileri çıkışlarını ikinci yarıda pek gösteremedi. Sabri bu kadar formda giderken yerine tercih edilmesi ciddi bir riskti.
  • Eskilerden ise Selçuk ve Drogba'da ciddi form düşüklüğü görülüyor. Ayağındaki topları ileriye oynamasına alıştığımız Selçuk, bu maçta sürekli gerideki arkadaşlarını tercih ederken, Drogba da nedense 3 futbolcu arasına girip topları eziyordu.
  • Öte tarafta da Burak Yılmaz ise her zamanki hallerindeydi. Hele 2. yarıda Sneijder'le Drogba müsaitken, ceza sahası köşesinden kaleye attığı şut vardı ki evlere şenlik. Melo ise galiba ciddi ciddi 2014 Dünya Kupası'na gitmeyi kafasına koymuş. Her maç bir önceki maçın üzerine koyarak ve işe her zamanki gibi hırsını da katarak takımın en iyisi olmayı hak ediyor.


 

  • Maç bir türlü kopmayınca, tribünlerin performansı da bundan etkilendi. Her ne kadar Beşiktaş'ın gol atması pek olası gözükmese de, taraftarlar her an olabilecek bir kazaya karşın tedirgindi. 2.golu bir şekilde bulabilseydik daha renkli ve coşkulu tezahüratlar olacaktı.
  • Cüneyt Çakır'ın aut verdiği pozisyonda, Semih Kaya'nın topun kendisinden çıktığını itiraf etmesi elbette tarihe geçecektir. Galatasaray'da teknik direktör iken savunmada yaşanan sıkıntıda Semih'i tercih etmeyip Kewell'ı stoper oynatan Bülent Korkmaz'ın konuyla ilgili yorumu da ilginç: "Ben olsam söylemezdim, tecrübelenince de umarım aynı davranışı devam eder"
  • Zaman su gibi aktı geçti, çarşamba gecesi Chelsea ile oynama vakti geldi. Drogba'nın İngilizlere nazire yaptığı, Burak'ın saç-baş yoldururken birden golu bulduğu, Sneijder'in patlama yaptığı, Muslera'nın her zamanki gibi devleştiği bir maç diliyoruz...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin