2 Mart 2015 Pazartesi

Galatasaray:3-1:Kayseri Erciyesspor


Lider olarak çıkmıştı Galatasaray, Kayseri Erciyesspor maçına  kendisine uğursuz gelen cuma gecelerinden birinde, hiç de beklemediği bir liderlikti bu aslında. Sivas'ı deplasmanda devirdikten sonra Beşiktaş'ın Eskişehir'de kaybetmesi bekleniyordu ama Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Roberto Carlos'un Akhisar Belediyesi'ne puan bırakacağı, hatta kaybedeceği tahmin edilmiyordu. Futbol işte, çoğunlukla sonuçlar belli olsa da, rakibi "küçümsemeye" gelmez, tokadı yersin en ummadığın anda. Kendilerine liderliği getiren Fenerbahçe-Akhisar Belediyespor maçından dersini almış olan Galatasaray'lı topçular, puan sıralamasının zayıf ekiplerinden Kayseri Erciyesspor'u küçümsemeden, ciddiye alarak, liderliği devam ettirmek için çıktılar maça. Hızlı da başladı Galatasaray, golü de erken buldu Bruma'nın getirdiği ve Umut'un tamamladığı topla. Soyunma odasında Hamza Hamzaoğlu'nun yazdığı senaryo kusursuz işlemişti, erken gol geldi, ardından bir de ikincisi gelip, farka gidilecek ve üç puan garantilenecekti. Bruma'nın karşı karşıya vuruşunu CanerSneijder ve Hamit'in uzak mesafeli toplarında Zülküf başarılı olunca, ikinci gol gelmedi ama deplasman takımı Sneijder'in memleketlisi, Real Madrid günlerinden takım arkadaşı Drenthe'nin harika pasına Vleminckx'in "Allah ne verdiyse abanmasıyla" jeneriklik bir golle beraberliği sağladı.
Soyunma odasına pek rahat gitmedi Galatasaray ama dönüşte bu işi "evelemeden gevelemeden" bitirmeye o kadar niyetliydiler ki, işler sıkıştığında bu sene "çilingir" görevine soyunan Chedjou'nun kafasıyla tekrar öne geçmesini bildi. "Golden çok pozisyon öncesi Selçuk'la Chedjou'nun göz göze gelip anlaşmaları beni mutlu etti" diyordu Hamza hoca öne geçtikleri golü anlatırken. İkinci yarı da farkı arttırmak için çabaladı Galatasaray, lakin bir türlü üçüncü gol gelmezken, uzatmalarda sonradan oyuna giren Sylla sezon sonu geldiğinde yapılacak muhasebelerde belki de şampiyonluğu etkileyecek, takımını kümede tutacak bir pozisyonda topu Muslera'ya nişanladı. Ve pozisyon dönüşünde Sneijder öyle bir gol attı ki, "bu takımın tartışmasız 10 numarası benim" diye bir kez daha onaylattı cümle aleme...
Galatasaray, bazı bölümlerinde zorlansa da hak ederek aldığı 3 puanla zirvedeki yerini bu hafta da garantilerken, cumartesi Konya'da Fenerbahçe'nin, bu gece de Beşiktaş'ın Balıkesir karşısında ikişer puanları bırakmasıyla oldukça kârlı bir haftayı geride bırakmış oldu...


Wesley Sneijder:
Memleketin spor yorumcusu da, teknik adamı da, hocası da, futbolcusu da sık sık yabancı düşmanlığını hortlatarak "Bize para verilmezken, şu yabancılar milyon dolarlar alıyor" diye veryansınlarda bulunuyorlar ya, maalesef Sneijder de bu isyanlardan payını çokça almıştı. Ama, Wesley'in dünkü oyunu, maçı kazanma isteği, özellikle attığı goldeki çabasını gördükten sonra bazılarının da kendisine bir özür borcu yok mu acaba? Bizler Metin Oktay'ı seyredememiş nesil olarak Taçsız Kral'ı anlatan anılarla büyüdük ama Hagi'yi seyretmenin gururunu ve mutluluğunu hep yaşadık. Yeni nesil bizden Hagi'yi dinlerken o günlere imrenerek bakıyor ya, onlar da şu an elindeki değeri doya doya sahiplensin, doya doya izlesin Sneijder'i zira ilerde çocuklarına ve torunlarına "Bu takımda Sneijder oynadı ve bu gözler onu canlı canlı seyretti" diye onurla anlatacaktır.


Hamit Altıntop:
Balıkesirspor maçında Melo'nun sedye ile sahayı terketmesi sonrası Sivasspor maçına yetişeceğini beklerken, orada da tedbir amaçlı sahaya sürülmediğini zannederken, hepimizi şoke eden bir haberle sarsıldık hafta içi: Melo ameliyat olmuştu. Biz sakatlığı ona yakıştıramazken, pitbull hastanede pozlar veriyordu. Takım için böyle vazgeçilmez bir oyuncunun boşluğu nasıl dolacak endişesi yaşanırken, Sivasspor maçından sonra Erciyesspor karşısında da Hamit sahanın yıldızlarından biriydi Galatasaray adına. Blogumuzun sıkı takipçileri iyi bilir, istatistik kağıdındaki rakamlarla çok aramız yoktur, maç izlerken gözümüzün gördüğü, kalbimizin attığı, aklımızın aldığına inanırız ya, Hamit'in maçta kaç kilometre koştuğunu bilmeyiz de, sahanın her yerinde Hamit vardı cuma gecesi. Sadece pozisyonun gereklerini yapmadı, yeri geldi son adam gibi defanstan top da çıkardı, basketboldaki Yugoslav faulü misali atak kesmek için rakibini de düşürdü, Zülküf'e de o sert şutlarını tanıttı. Hamit bu form grafiğini sürdürürse, sakatlık dönüşü Melo'nun forması da tehlikeye girer, hele ki Melo'suz Hamza Hocaya +1 yabancı hakkı şansı da ele geçmişken...



Stat: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena
Hakemler: Tolga Özkalfa, Volkan Narinç, Cevdet Kömürcüoğlu
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Koray Günter, Olcan Adın, Bruma (Dk. 78 Emre Çolak), Selçuk İnan, Hamit Altıntop, Yasin Öztekin (Dk. 68 Telles), Sneijder (Dk. 90+3 Dzemaili), Umut Bulut
Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor: Zülküf Özer, Caner Osmanpaşa (Dk. 30 Barış Memiş), Diakhate, Boye, Anıl Karaer, Cenk Ahmet Alkılıç, Yasin Pehlivan, Murat Yıldırım (Dk. 82 Sylla), Serdar Gürler (Dk. 71 Necati Ateş), Drenthe, Vleminckx
Goller: Dk. 5 Umut Bulut, Dk. 53 Chedjou, Dk. 90+1 Sneijder (Galatasaray), Dk. 31 Vleminckx (Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor)
Sarı kartlar: Cenk Ahmet Alkılıç, Dk. 72 Yasin Pehlivan (Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor), Dk. 70 Hamit Altıntop, Dk. 88 Emre Çolak (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin