İstanbul dışında yaşıyorsanız, Galatasaray'ınızın her maçı sizin için deplasmandır. Uzak ya da yakın, uzun ya da kısa, her maç yola çıkmaktır, sevdiğini görmek için günler öncesinden heyecanlanmaktır. Yok öyle dolmuşa, taksiye, belediye otobüsüne binip stada gitmek, hafta başından itibaren planlar yapıp, uçak, otobüs bileti alınır maç biletinin yanına... Dün akşam da İzmir'den yola koyuldu 5 arkadaş, üzerlerinde sarı-kırmızı formaları Galatasaray'larını Arena'da izlemek için, sabah erkenden mabedin önünde olunacak, derbi havası ciğerlere derinine solunacak, belki de İpekçi'ye Fenerbahçe karşısında Yenilmez Armada'yı desteklemk için gidilecekti önceden... Ama olmadı... Sayısızca gidilip yorgun argın İzmir'e dönülen o deplasmanlar, bu sefer bitmedi
Uğur için. Köprüyü geçerken, arkalarından bir tır sonlandırmadı Galatasaraylıların yolculuğunu... Ağır yaralandı arkadaşları da
Alpaslan abinin,
Karıncaezmez'in,
Özcimbomlu Sezgin'in yanına uçuverdi
Uğur'un kalbi...
Bu gece Ali Sami Yen'de olacak her Galatasaray'lıya artık daha da büyük görevler düşüyor... Maç öncesi yapılacak kareografide bir karton da Uğur için kaldırmak lazım, hem de en güzelinden, en sarısından, en kırmızısından... Öyle güzel, öyle dillere destan olacağını ummamış mıydı Uğur yolda gelirken bu tribün şovunun...
Sahadaki topçular, biliyoruz zaten şampiyonluk için ellerinden geleni yapacaklar da,
Uğur için kazanmaları lazım bu önemli derbiyi... Aklında zerre kadar mağlubiyet düşüncesi geçmemişti ki İzmir'den yola çıkarken... Yoruldukları anda akıllarında kendilerini görmek için hayatını kaybeden
Uğur gelmeli sarı-kırmızılı oyuncuların...
Ve maç sonu hep birlikte bağırmalıyız, gırtlaklar yırtılırcasına, gözlerden yaşlar akarcasına:
"Korkma ölmez sendeki bu büyük taraftarlar
Kupalara layiksin sen şanlı Galatasaray"
Ruhun şad olsun, mekanın cennet olsun Uğur....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder