20 Aralık 2015 Pazar

Sütten Çıkmış Ak Kaşık


"Sezon başında Cüneyt Tanman ile Hamza hoca sürtüştü. Transfer döneminde bir türlü anlaşamadılar. Cüneyt, "Konoplyanka'yı alalım" diye önerdi, Hamza hoca ısrarla karşı çıktı. Mario Gomez gündeme geldi, "Alacağımız golcü Burak'ı üzmemeli, kırmamalı" dedi. Niasse ve İzlandalı Sighthorsson'u istedi. Hamza hoca Melo'nun gönderilmesini istedi. Ben de "Niye gönderelim. Ondan iyisini mi bulacağız" dedim. O da "Bilal var, Hamit var bana yeter" dedi. Israrla göndermek istemedim. Hamza hoca "Takımda kimse sevmiyor. Gönderelim" diye tutturdu. Ben de "Mancini istiyor ama bedava istiyor. Melo'yu niye bedava göndereyim" dedim. Transferin sonlarına yaklaşırken Melo kalacağını anladı. Bana geldi. "O zaman sözleşmemi uzatalım" dedi. Ben de uzattım. Hamza hocanın hemen haberi oldu ve Florya'dan Seyrantepe'ye adeta uçarak 15 dakikada geldi. Bana "Bu iyi olmadı başkan" dedi. Ben de "Niye iyi olmadı. Oynatmak istemezsen kenarda tutarsın, tribüne gönderirsin. Zaten sözleşmeli oyuncumuzdu. Sözleşmesini uzattım. Dert etme" dedim. Hamza 5 dakika hiç konuşmadı. Oturduğu yerde terledi. O an aklından bir şeyler geçti. Belki istifa etmeyi düşünmüştür. Transferin son gününde Inter 5 milyon Euro önerdi. Hamza "Başkan hemen gönderelim. 5 milyon Euro iyi para" deyince artık dayanamadım. Gönderdim. Şimdi geriye dönüp baktığımda kendime kızıyorum. Keşke "Konoplyanka'yı da aldım. Melo'yu da göndermiyorum. Bu oyuncularla takımı oynat" deseymişim. 4. yıldızı taktı, 3 kupa kazandı diye bir baskı oluştu. Bu baskı altında doğru düşünsen bile doğru hareket edemiyorsun."

Yukarıdaki konuşmanın videosunu izlemedim, başkan tam olarak böyle demiş mi bilemiyorum ama internet sitelerinin hepsi de yazmış, haber yapmış... Kulüpten de yalanlama gelmediğine göre, doğru olarak kabul edeceğiz. Ve Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumun ciddiyetini daha iyi anlayacağız aslında...
Öncelikle Dursun Özbek'in sözlerinin hepsinin gerçek olduğunu varsayalım. Galatasaray'ın hocalığına kadar yükselmiş, takımla üç kupa kaldırmayı başarmış bir teknik adamın kendisine önerilen dünyaca ünlü topçuları reddetme gerçeklerine bakar mısınız? "Futbolcu küsecekmiş"... Ya da Melo'yu göndermek arzusuna ne demeli? "Onun yerine Bilal oynayacak" Futbolla az biraz alakası olan herkes Bilal ile Melo'nun kıyaslanamayacağını bilir...
Fakat... Lakin... Ama...
Ben bu sözleri "satış" olarak görüyorum. Keşke Hamza Hamzaoğlu görevi bırakmadan başkan bunları söyleseydi, hatta bırakın açıklamayı, başkan gibi davranıp, doğruları yapsaydı da "yanılmışım, kandırılmışım" masalları anlatmasaydı medya üzerinden taraftara... Galatasaray başkanının yaptığı koltuğu sağlama almak, taraftar baskısını azaltmak için "gidenin arkasından sallamak". Hiç ama hiç yakışmadı başkan...
"Meğer bizim taraftar sütten çıkmış ak kaşıkmış" diyecek taraftar arıyorsun, o iş çok zor be başkan. O tribünlerin esas sahipleri pasolig belasına evlerinde oturuyor da sen tepkinin ne olduğunu daha görmedin ama "yeni nesil Arena seyircisi" bile seni protesto ediyorsa, "böyle ucuz laflarla, suçlamalarla" bu iş yürümez, senin için gitme vakti çoktan geldi de geçti bile Dursun başkan...



Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin