22 Ağustos 2019 Perşembe

Emre B'nin Küfrü ve Türk Spor Medyası


Süper ligde yeni sezon açıldı açılmasına da maçları sadece evinde yayıncı kuruluşa sahip olanlar ya da kafe yahut kahvehaneye gidenler izleyebildi zira yayıncı kuruluş maçların özetlerini televizyon kanallarına vermedi. Hal böyle olunca da TRT Spor olsun, ASpor olsun yapmış oldukları programlarda maçları gösteremediler, tartışmalı pozisyonlarda da Erman Toroğlu, Bünyamin Gezer sözlü olarak anlatmak zorunda kaldılar yaşanılanları izleyenlere, teknoloji çağında yaşadığımıza bakın, trajikomik. Durum böyle olunca da özellikle Fenerbahçe- Gazişehir maçında hakem Arda Kardeşler'in yönetimi (yönetememesi desek belki de daha doğru olur) bir çok sporseverin gözünden kaçmış oldu. İlk 20 dakikada Fenerbahçe lehine çalınan üç penaltı kararı daha önce pek sık rastlanan durum değilken, özellikle ev sahibine verilen ilk penaltıda faulun nasıl olduğunu hala anlayabilmiş değiliz. Maç esnasında hakemin bu penaltıya karar verirken VAR'a da gitmediği söyleniyor ki bu daha da vahim, çünkü Gazişehir aleyhine çalınan üçüncü penaltıda VAR'dan elle temas arandığı ve yakalandığını izledik maçı seyredenler olarak.

Arda Kardeşler sadece penaltılarla gündeme geldi memleketimiz spor yorumcuları tarafından da neredeyse hiç kimse Emre Belezoğlu'nun hakemin hemen önünde rakip oyuncuya sarf ettiği "f..k off" tan bahsetmedi. Ben oturup tek tek maçtan sonraki gazeteleri okumadım ama okuyan biri vardı, ASpor'da Hıncal Uluç ve Güven Taner'le 90'A programını yapan Kemal Belgin şöyle diyordu:
"Sabah, Hürriyet, Milliyet, Star, Fanatik, Fotomaç. 6 gazete. 12 kişi yazı yazmış, maçın kritiğini.
Emre'nin rakibine İngilizce bayramını kutlamasını bir tek Ahmet Çakar yazmış. Bir tek. Gürcan Bilgiç, hayır. Rüştü Recber, hayır. Büyük otorite Uğur Meleke, hayır. Şansal Büyüka, hayır. Ercan Güven, hayır. Ali Sami Alkış, hayır. Mehmet Demirkol, hayır kere hayır. Erman Özgür, hayır, Zeki Uzundurukan, hayır. Gürkan Kubilay, hayır. Emre Bol, hayır. İşte sizin Türk spor basını. Ama ben yazdım, Allaha şükürler olsun."

Sosyal medya bu küfür ile çalkalanırken, ülkemizin "güzide!" futbol yorumcuları "üç maymunu oynamışlar" Kemal Belgin'e göre... "Ne tuhaf değil mi?" diye klasik bir soru soracağım da söz konusu Emre olunca nedense bunu garipsemedim. Bırakın garipsemeyi, Başakşehir'den Fenerbahçe'ye transfer olduğu zaman aklımdan bu sezon olacaklarla ilgili geçenin fragmanı sahneye konulmuş oldu. Bu daha ligin ilk haftası, rakip Gazişehir, maç rahat, fark yapılmış, stres yapılacak bir durum yok ve Emre rakibinin "bayramını kutluyorsa" Kemal Belgin'in deyimiyle, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor maçlarında neler olur, onun siz hayal edin... Bir de ona hakemleri hayal edin, nasıl görmeyecekler, duymayacaklar, hayal edin...

Emre'nin küfrü ve spor medyasının üç maymunu oynadığını yazdık ama Fenerbahçe'nin Vedat Muriqi ile attığı ikinci golde maçı anlatan Melih Şendil'in "coşmasına" ne demeli. Maçın spikeri transfer döneminde Galatasaray'a mı gidecek Fenerbahçe'ye mi gidecek diye gündemi meşgul eden Vedat'tan o kadar etkilenmiş ki golcü oyuncuyu "gol kralı" zannediyomuş bugüne kadar. Evet, zannediyomuş zira golden sonra "2019-2010 Futbol sezonu gol kralı mesaiye erken başladı" tarzı bir şeyler söyledikten sonra bir kaç kaç dakika aradan sonra hatasını düzeltirken de "Özür dilerim, 2019-2020 sezonu gol kralı dedim, 2018-2019 sezonu olacaktı" diye yanlışına devam etti. Oysa hata yıllarda değildi, Vedat Muriqi'nin asla gol kralı olamadığındaydı ...

İşte daha ligin ilk haftası geride kalmışken, spor medyamızın hali bu kadar "içler acısı"... Oysa çok mu zor, gördüğünü, duyduğunu yazmak... Maç anlatırken, araştırarak o koltuğa oturup, tuttuğumuz takımın renklerinden arınarak futbolseverlerin karşısına çıkmak...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin