23 Eylül 2023 Cumartesi

Başakşehir:1-2:Galatasaray


Şampiyonlar Ligi dönüşü bir zamanların meşhur tabiriyle "annenin ligine" dönmek kolay değildir, Galatasaray da bu sene haftada bir maç oynamayacak, bunun farkında olarak da "rotasyonlu" bir kadro ile efsanesi Fatih Terim'in adının verildiği Başakşehir'in stadında sahaya çıktı...

Muslera kalenin değişmeziydi, Boey sağ kanadın tapusunu aldı da Nelsson'un kız arkadaşının doğum ihtimali için izinli olduğu günde Davinson Sanchez Abdülkerim'in partneriydi. Sol bekte ise Kazımcan Angelino'yu kulübeye yollamıştı.

Orta sahada Torreira geçen yılki arkadaşı Oliviera'yı yanında görmüş ama Mertens'in yerine Ziyech oynuyordu. Gol atmak ya da attırmak görevi de Barış Alper, Tete ve Icardi'deydi.

Karşı takımda ise eski dost Dubois antrenmanlarda karşı karşıya oynadığı sarı-kırmızılı topçulara karşı resmi maçta yer alırken, Çağdaş Atan da 4 hafta sonra ikinci defa Okan Buruk'un  rakip kulübesindeydi.

Karşılaşma beklendiği gibi başladı, Çağdaş Atan "savunmadan pasla çıkma" oyunundan vazgeçmezken, Galatasaray da rakip ceza sahasında baskı yapma alışkanlığını bırakmadı. Bu preslerle pozisyonlar da geldi, Kazımcan'ın taç atışında Davinson kafayı dokunabilse, erken gol gelecek, Tete'nin ceza sahası dışında plase şutu direği yalamasa ilk beş dakikada Galatasaray iki farklı öne geçecekti.

Yine rakip çıkarken, Volkan'ın pasında araya giren Torreira düşürülüyor ama geçen sene Ziraat Türkiye Kupasında Başakşehir-Galatasaray maçında sarı-kırmızılı takımı "doğrayan" Kadir Sağlam, VAR işbirliği ile penaltıyı "göremiyordu"... Penaltıyı görmeyen gözlerin, Berkay'ın Torreira'ya tekmesinde "kırmızı kart" çıkarmasını beklemeyenlere de elimde "birinci elden satılık köprüler" olduğunu söyleyebilirim.

Rakibin sertliğine izin veren Kadir Sağlam, hem Kazımcan'ın sakatlanmasına vesile oluyor, hem de Başakşehir takımının en tehlikeli atağına imkan sağlıyordu, bereket direkler topun filelerle buluşmasına izin vermedi.

Zorunlu üç Türk oyuncu garabeti Kazımcan'ın oyundan çıkmak zorunda kalmasıyla Okan Buruk ve ekibine "satranç" hamleleri yaptırdı ve Kaan Ayhan stopere geçerken, Abdülkerim sol beke gönderildi.


Futbol kaliteli oyuncularla oynanır derler ya, maç boyu saha içinde dolaşan, fiziksel olarak da zayif görülen Ziyech'in Tete'nin pasında attığı golü de izlemeye doyamadık... İp gibi, dümdüz giden bir top...

Acaba sol bekte "Apo" ne yapar derken, 45te rakibinin belini kırdı, değme sol beklere parmak ısırtacak bir orta yaptı da Oliviera'nın kafasında direkler Volkan Babacan'ı korudu.

İkinci devre iki Kerem oyuna dahil olurken, Barış Alper ve Sergio duşa yollandı ve bir çok kişinin aklında Barış Alper'in 8 ve 45+3 arkadaşları pas beklerken ceza sahası dışından denediği "saçma" plaseler kaldı.


Kopenhag maçında "gereksizlerce" ıslıklanan Kerem, oyuna girer girmez Tete ile "al-ver" yaptı ve penaltıyı kazandırdı, Icardi de ligde 12 maç arka arkaya gol atarak rekor kırıverdi. Sonrasında da pozisyonlar buldu Galatasaraylı oyuncular da topu ağlara yollayamazken, Ziyech-Zaha oyuncu değişikliği esnasında yaşanılan bir "dalgınlıkta" eski dost Dubois Muslera'nın da hatasından yararlanarak takımının tek golünü kaydediyordu. 

Gol bizi üzdü üzmesine de Kopenhag maçından sonra Muslera'nın bir kez daha çıkıp çıkmama tereddütünde kalesinde gol görmesi ve yine bir oyuncu değişikliği esnasında futbolcuların bant takma, saç yapma, yüzük çıkarma gibi "amatörce" hatalarından dolayı yaşanan başka bir gecikmeden ders alınmaması daha da acıttı içimizi.

Farkı bir gole indiren ev sahibi beraberlik için yaptığı oyuncu değişiklikleri ile Galatasaray kalesine gelirken, sarı kırmızılılar da Kerem Demirbay'ın serbest vuruşunda az kalsın üçüncü golü buluyor, sonrasında Davinson'un kafası Volkan'ın suratında patlıyor ve Zaha da Icardi'nin "al da at" jestini çok kötü bir vuruşla auta yolluyordu...


Maç sonu Fatih Terim Stadının köşesinde deplasman takımına ayrılan köşeye sıkışan taraftarlar topçuları tribüne çağırırken maçın adamı Davinson Sanchez'in üçlü çektirmesini bekledim ama takım sadece taraftarı alkışlayıp soyunma odasına gitti. 

Evet, ilk defa yeni takımıyla sahaya çıkan Davinson özellikle hava toplarındaki hakimiyeti ve kusursuz oyunuyla Nelsson ve Abdülkerim'e forma artık benim mesajı verdi.

Torreira ve Boey'i unuttuk mu? Onlar artık çıtayı öyle bir yere koydular ki, onlar zaten "fahri maçın adamı"...



Stat: Başakşehir Fatih Terim

Hakemler: Kadir Sağlam, Abdullah Bora Özkara, Hakan Yemişken

RAMS Başakşehir: Volkan Babacan, Dubois (Dk. 74 Cemali Sertel), Duarte, Ba, Lima, Karzev (Dk. 60 Abeid), Aleksic (Dk. 60 Figueiredo), Berkay Özcan (Dk. 74 Pelkas), Serdar Gürler, Dennis (Dk. 46 Deniz Türüç), Piatek

Galatasaray: Muslera, Boey, Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş (Dk. 29 Kaan Ayhan), Torreira, Oliveira (Dk. 46 Kerem Demirbay), Tete (Dk. 80 Ndombele), Ziyech (Dk. 66 Zaha), Barış Alper Yılmaz (Dk. 46 Kerem Aktürkoğlu), Icardi

Goller: Dk. 43 Ziyech, Dk. 50 Icardi (Penaltıdan) (Galatasaray), Dk. 64 Dubois (RAMS Başakşehir)

Sarı kartlar: Dk. 12 Dennis, Dk. 19 Berkay Özcan, Dk. 31 Lima (RAMS Başakşehir), Dk. 33 Oliveira, Dk. 82 Kerem Demirbay (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin