"Yazı tura atıldığında ben hep tura derdim. Varsın tura gelmesin. Benim tek derdim, Atatürk'ün yüzü yere gelmesin."
Dolmabahçede iki direk arasına sıkışan Galatasaray sevdalılarının koca ülkeye akın akın yayılmasını sağlayan Taçsız Kral Metin Oktay'ın ölüm yıldönümüydü 13 Eylül... Boğaziçi köprüsü çıkışı 55 yaşında hayatını kaybetmişti trafik kazasında 13 Eylül 1991de.
Maç öncesi topçuların ısınma t-shirtlerinde Metin Oktay yoktu, Türkiye Futbol Federasyonun yeni sloganı "Nefret Yok, Futbol Var" yazıyordu da Galatasaraylılar efsaneyi unutmamışlardı, attıkları gollerde eller kalbe gidip, Krala saygı duruşunda bulundular...
Tatsız geçmişti milli ara, ulusal takım İspanya karşısında hezimete uğramış, Osimhen de uzak diyarlarda sakatlanıp gelmişti İstanbul'a. Olimpiyat stadında oynamak gibi sevimsiz bir tarafı daha vardı cumartesi öğleden sonrasının. Ev sahibi Eyüpspor, memleketin en büyük stadının yarısını Galatasaray taraftarına ayırmış ve bilet başı 2 bin lira talep ediyordu... Bu sene Galatasaray taraftarı kime misafir gidiyorsa, ev sahipleri deplasmancıların kesesine göz koymuş durumda. Yayıncı kuruluş da renk-ışık dengesini ayarlayamayınca maç esnasında top gölgeye gittiğine oyunu seyrettik, diğer yerlerde "körebe" oynadık sanki.
Galatasaray'da Okan hoca sakat Osimhen'i Kemerburgaz'da bırakmış, yerine Icardi'yi görevlendirmiş, yine milli aradan yorgun gelen Lemina'yı da yanına oturtmuş, İlkay'a çocukluk aşkına kavuşma şansı vermişti. Ayrıca, Muslera sonrası kaleyi emanet alan Günay, bir başka yeni Uğurcan ile görev değişimi yapıyordu.
Ev sahibi Eyüpspor'un "güçlü ekiplere" karşı bu seneki oyun tarzı belliydi, kaleciden başlayarak savunmada pas yapıp, ani ataklarla pozisyon yaratmak. Yine aynı başladılar Galatasaray'a karşı, tüö hatlarıyla savunma yapıyor, Ampem ve Draguş'u Sanchez ve Abdülkerim'in arkasına kaçırmayı deniyorlardı. Onlar kalelerini koruma işini ilk devre fazlasıyla iyi yaptılar da hücüm taraflarında Uğurcan'ı pek zorlayamadılar ama Galatasaray da 4. dakikada Sane'nin altı pastan auta attığı top ve devre biterken Torreira'nın uzaktan şutu dışında taraftarını pek de heyecanlandıramadı. Yunus'un bir slalomcu edasıyla tüm rakip savunmayı peşine takıp, son hamleyi yapamamasını da unutmayalım tabii. İlkay, Sane, Yunus ve Sara gibi ayağında topla başarılı topçular yan yana olunca, bir çok kez birbirlerinin alanlarını daralttılar, oyunu genişletemediler. Icardı de sakatlıktan sonra ilk defa maç başında oyuna dahil olup, sert savunmayla karşılaşınca, sakatlığın etkisinden dolayı çokça kez "sakınarak" topa müdahale ediyor, dolayısıyla top kayıpları artıyordu.
İkinci yarıya Galatasaray maçtaki en tehlikeli atağı ile başladı ve Icardi'nin pasında Yunus kaleciyi aşırttı ama top yan ağlarda kaldı. Bir kaç dakika sonra Sanchez'in ortasında Icardi'nin şutu dışarı giderken, ev sahibi kornerden fileleri sarstı da Robin Yalçın ofsayttaydı.
Ve maçın kırılma noktası... Sezona harika bir başlangıç yapmışken "transfer" serüvenine girip arkadaşlarından uzak kalan Barış Alper oyuna girince, "işin rengi" de değişiverdi. Önce Icardi'nin ortasında genç topçunun kafası Felipe'yi zorluyor, bir kaç dakika sonra da İlkay'ın pasında plase şutu direği sarsıyordu. Gol geldi gelecekti de kim atacaktı? Okan Buruk'un Ahmed ve Singo'yu da oyuna dahil etmesiyle Galatasaray iyice bastırıyor ve Ahmed Icardi'ye asisti yapıyordu...
Galatasaray zor da olsa öne geçince, ev sahibi psikolojik olarak oyundan düşüyordu ve maç Galatasaray adına rahatlarken, yine savunmanın pasla çıkmaya çalıştığı bir anda Barış hatalı pası kapıyor, Yunus'a "al da at" diye yuvarlıyor o da Metin Oktay gibi fileleri delmeye çalışırcasına abanarak farkı ikiye çıkarıyordu...
Asist yapan Barış, taraftarla barışıp, Metin Oktay selamı vermek için kalan dakikalarda çabaladıkça çabalıyor da şans yanında olmuyordu, özellikle maç biterken Ahmed'e asist yapma yerine golü düşününce, maç sonu Kaan'ın "Ahmed'e verip, çocuğu da sevindirseydin ya" serzenişine maruz kalıyordu...
Galatasaray, ligde 5 maç sonrası 15 gol atıp 1 gol kalesinde görürken artık Şampiyonlar Ligi macerası ile birlikte haftada iki maç oynayıp yoluna devam edecek...
Başarılar dileyelim şimdiden...
Stat: Atatürk Olimpiyat
Tarih: 13/09/2025
Hakemler: Batuhan Kolak, Anıl Usta, Hakan Yemişken VAR: Alper Çetin
Eyüpspor: Marcos Felipe, Robin Yalçın, Luccas Claro, Nihad Mujakic, Serdar Gürler (Umut Bozok dk. 79), Yalçın Kayan (Mateusz Legowski dk. 79), Kerem Demirbay, Umut Meraş (Halil Akbunar dk. 61), Svit Seşlar, Prince Ampem, Denis Draguş
Yedekler: Cengiz Alp Köseer, Gilbert Mendy, Emir Ortakaya, Talha Ülvan, Metehan Altunbaş, Taşkın İlter, Taras Stepanenko
Teknik Direktör: Selçuk Şahin
Galatasaray: Uğurcan Çakır, Roland Sallai, Davinson Sanchez (Wilfried Singo dk. 69), Abdülkerim Bardakcı, Eren Elmalı, Lucas Torreira (Berkan Kutlu dk. 86), Gabriel Sara (Barış Alper Yılmaz dk. 57), Yunus Akgün, İlkay Gündoğan, Leroy Sane (Ahmed Kutucu dk. 69), Mauro Icardi (Ismail Jakobs dk. 86)
Yedekler: Günay Güvenç, Metehan Baltacı, Kaan Ayhan, Arda Ünyay, Mario Lemina
Teknik Direktör: Okan Buruk
Goller: Mauro Icardi (dk. 73), Yunus Akgün (dk. 89) (Galatasaray)
Sarı kartlar: Nihad Mujakic, Denis Draguş (Eyüpspor), Davinson Sanchez (Galatasaray)





















Hiç yorum yok:
Yorum Gönder