23 Eylül 2025 Salı

Galatasaray:3-1:Konyaspor

 


When you walk through a storm

Hold your head up high

And don't be afraid of the dark

At the end of the storm

There's a golden sky and the sweet silver song of the lark

diyor Liverpool'un o meşhur You'll Never Walk Alone şarkısında....

Dilimize çevirirsek 

Fırtınanın içinden geçerken

Başını dik tut,

Ve karanlıktan korkma.

Fırtınanın sonunda

Altın bir gökyüzü açılır

Ve bülbülün tatlı,

Gümüş gibi şarkısı duyulur.


Galatasaray Şampiyonlar Ligi ilk hafta maçında Eintracht Frankfurt'a farklı mağlup olunca, başta Okan Buruk ve takımı için günlük güneşlik yaz mevsimi fırtınalı bir kara kışa dönüşüverdi. Sanki bu takım ve teknik heyeti 3 sene peşi sıra ligin tozunu atmamış gibi, ne beceriksizlikleri kaldı, ne futbol cahillikleri, ne de fiziksel güçsüzlükleri...

Perşembeden pazartesiye kadar Galatasaray sosyal medyası "Frankfurt aşağı, Frankfurt yukarı, Okan Buruk istifa" hashtagleri ile çalkalandı. Böyle bir durum içinde lige iyi başlayan ekiplerden Konyaspor ile oynanacak maça hazırlanmak, pek de kolay olmasa gerekti. Galatasaray moralsiz, deplasman ekibi ise 9 günlük hazırlık sonrası istim üstündeydi.


Geniş kadrolar kurulurken, lig, Avrupa ve kupa hesaba katılıp rotasyon düşünülür, Okan Buruk da hafta içi oynayanlardan Sanchez, Eren ve Lemina'yı kenara çekip yerlerine Abdülkerim, Jakobs ve Icardi'yi görevlendirmişti. Uğurcan ve İlkay da ilk defa Sami Yen'de Galatasaray taraftarı karşısına çıkacaktı.

Galatasaray'ın oyuna istekli ve baskılı başlayacağını beklerken, esas hamle Recep Uçar'ın takımından geldi. Ön alanda baskı yapıp, ev sahibinin o bilindik baskılı oyununu engelleme gayret ettiler, bir çok defa da başarılı oldular. Durum böyle olunca, Galatasaray'ın atağa çıkış noktası Uğurcan'ın uzun topları oluyordu ki, 22de Barış'ın getirdiği ve Yunus'un tamamladığı, 45te de yine Barış'ın taşıdığı ve Yunus'un harika asistinde Icardi'nin fileleri sarstığı golün başlangıcı Ugurcan'dı. Futbol öyle bir oyun ki, "Arifeyi gösterip, bayramı göstermiyor" ya da "Atamayana atarlar" mı desek, Galatasaray'ın ilk golünden önce Muleka iki adımdan topu filelerle buluşturamayınca, daha saç baş yolmasına fırsat kalmadan santra vuruşunu yapmak zorunda kalıyordu yeşil-beyazlılar.


Okan Buruk'un da maç sonu dediği gibi Galatasaray'ın çok daha iyi oynadığı maçta perşembe gecesi 3-1 yenik girerken soyunma odasına, bu gece çok daha verimsiz oynayıp, iki farkla gidiyordu 15 dakikalık istirahat odasına.

İkinci yarıya daha arzulu başladı ev sahibi, Yunus ve Sallai ile genç kaleci Deniz'i zorladı, skoru değiştiremedi ama bitime yarım saat kala Torreira'nın uzaktan şutuna sadece bakıyordu Deniz. Uruguaylı golü atmış ve görevini yapmış bir şekilde sevinmeden orta sahaya yönelirken, tepkisi Frankfurt maçı sonrası takıma hakaret eden trollereydi.


Farkın üçe çıkması Okan Hoca ve kurmaylarını rahatlatmış olacak ki, birden 3 ve 2 şeklinde daha 73. dakikada oyuncu değişikliklerini bitiriverdiler. Bir sakatlık ya da kaleci kırmızı kartı olması durumunda takım 10 kişi kalacaktı. Kötü senaryo gerçekleşmedi ama Sanchez'in oyuna dahil olmasıyla Sanchez-Singo-Abdülkerim üçlü defans hattını bekleyenlere sürpriz Sallai'nin sol beke, Singo'nun sağ beke yollanması oldu. Anlaşılan o ki, Okan Buruk sahanın yer bölgesinde oynayabilen ikinci bir Barış Alper yaratmak istiyor Sallai'den...


Yapılan oyuncu değişiklikleri ile Galatasaray oyunu "rolantiye"alınca, Konyaspor daha "güçlü" geldi rakip ceza sahasına ve yaşanılan bir karambolde Umut Nayır takımını ümitlendiren golü atıverdi. Geriye uzatmalarla birlikte 15 dakika vardı ve yeşil-beyazlılar bir umudun peşine takılmıştı. Özellikle 83.dakika üst üste Uğurcan'ın kalesini "bombalasalar" da Galatasaray'ın taze kalecisi kalitesini gösterirken, kalan dakikalarda da ikinci bir gole geçit vermeyince maç 3-1 ile sona eriyordu...



İcardi için her şey denir de "vefasız" hiç denmez, Arjantinli golcü "sevgiden" formasının sırtına adını yazdırdığı Ali Koç'un Fenerbahçe başkanlığından gidişini de attığı golden sonra uyku işareti ve eliyle bitti yaparak uğurladı.

Türkiye Süper Liginde oynadığı altı maçta 18 puan kazanıp, kalesinde sadece 2 gol gören Galatasaray için Konyaspor galibiyeti "fırtınanın içinden geçerken başını dik tutmak" manasına geliyordu. Ve fırtınanın sonunda mayıs ayında gökyüzü tekrar havai fişeklerle aydınlanıp, Galatasaray'ın zaferi kutlanacak memleketin dört bir yanında.

Biz inanıyoruz, Okan hoca ve yardımcıları inanıyor, topçular inanıyor, o halde inanmayanlar için kapı orda...


Stat: Rams Park

Tarih:22/09/2025

Hakemler: Yasin Kol, Abdullah Bora Özkara, Bahtiyar Birinci VAR: Ali Şanşalan

Galatasaray: Uğurcan Çakır, Roland Sallai, Wilfried Singo, Abdülkerim Bardakcı, Ismail Jakobs (Davinson Sanchez dk. 69), Lucas Torreira (Mario Lemina dk. 68), İlkay Gündoğan (Berkan Kutlu dk. 75), Leroy Sane, Yunus Akgün (Gabriel Sara dk. 68), Barış Alper Yılmaz (Kaan Ayhan dk. 74), Mauro Icardi

Yedekler: Günay Güvenç, Metehan Baltacı, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir, Arda Ünyay

Teknik Direktör: Okan Buruk

Konyaspor: Deniz Ertaş, Yhoan Andzouana, Uğurcan Yazğılı, Adil Demirbağ, Guilherme, Marko Jevtovic (Morten Bjorlo dk. 81), Alassane Ndao (Tunahan Taşçı dk. 46), Melih İbrahimoğlu (Jin-ho Jo dk. 68), Enis Bardhi (Marius tefanescu dk. 88), Jackson Muleka (Pedrinho dk. 81), Umut Nayir

Yedekler: Bahadır Güngördü, Yasir Subaşı, Josip Calusic, Melih Bostan, Riechedly Bazoer

Teknik Direktör: Recep Uçar

Goller: Yunus Akgün (dk. 23), Mauro Icardi (dk. 45+1), Lucas Torreira (dk. 64) (Galatasaray), Umut Nayir (dk. 80) (Konyaspor)

Sarı kart: Lucas Torreira (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin