Yağmur usul usul çiseler…Stadın ışıklarının aydınlığında yağmur tanelerini saymaya çalışırken, rüzgar onları yüzüne doğru savurur…Bir iç çekersin… Boynundaki atkıyı “psikopat” tabir edilen tarzda sıkıca yüzüne sararsın…Sadece gözlerin açıkta kalmıştır…Öylece karşındaki yeşil çimlere dalıp gidersin…Ve aniden aslan kükremesine benzeyen bir ses ile irkilirsin…Tribündeki binlerce göz saha kenarındaki bir noktaya odaklanmıştır…Tüneldeki ışığın gözleri kamaştırmasına rağmen, O’nu herkes tanımıştır…Bir elinde kar beyazı, can dostu meşin yuvarlak, diğer eliyle sıkıca kavradığı ufak oğlu ile O sahanın ortasına doğru yürümektedir... (u/M Fanzinde devam etmektedir)
Ben basit bir 'iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum: "Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder