27 Ekim 2007 Cumartesi

Bey, Paşa Maşa dinlemedi...[7-1]

  • Cumartesi gününün ikinci maçında fikstür Muratbey ile Selimpaşa'yı eşleştirmişti...Alibeyspor'un maçı kazanmasından sonra, acaba bugün "bey"lerin günü mü olacak düşünceleri vardı zihinlerde...Gençler maçından sonra, "büyükler" maçı olacak olması, gökyüzündeki güneşte de bir ciddiyet durumu oluşturmuş olacak ki, 2 saat önceki güler yüzlü hali yerini "kaşları çatık bulutlara" bırakmıştı...
  • Maç öncesi iki takımın da maça beyaz renkli formalar ile çıkma düşüncesi ufak çaplı bir forma krizi yaşanmasına sebep olmuştu ama Selimpaşa'nın yeşil renkli formalar tedarik etmesi ile bu sorun tatlıya bağlanıverdi...Ekipmanlardan söz açmışken, Muratbey sahada beyaz forma, siyah şort ve tozluk ile hazır bulunurken, Selimpaşa ani forma "revizyonu" sonrası yeşil forma beyaz şort ve çorap üçlüsü ile başlıyordu...Forma mevzusundayken hala, Muratbey'in kalecisine dikkat çekeyim, göğsünde "Siemens Mobile" yazan Real Madrid olması muhtemel bir 12 numaralı, eskilerin deyimi ile "kaleci kazağı" giymişti...
  • Maça hızlı başlayan Muratbey bir iki tehlikeli atak sonrası golü buldu ve rahatladı...Zaten ilk yarının ortalarında ikinci golü de bulunca, oyun iyice "rolantiye" alındı, her ne kadar antrenörleri saha dışından "bağırış çağrış" ikaz etmeye çalışsa da...Tipik bir orta saha mücadelesi izlettirdiler izleyenlere...
  • Selimpaşa'da oynamaya çalışan 4 numaralı saçları kazınmış kaptan oyuncuları vardı ama o da bir yerde, yan hakemle ofsayt tartışmaktan, Muratbey'in ataklarına pek direnemedi...
  • Maçın ilk yarısının heyecansız geçmesi sonrası, maçtan çok tribünlere, seyircilere dikkatim çekildi..Fena sayılmayacak bir kalabalık vardı ama tezahürat olayı hiç yoktu...Kalabalığın en önemli uğraşı İzmirlilerin "çiğdem" dediği, biz Trakyalıların çekirdeğini "çitletmek"ti...O kadar ki sana kim daha fazla kabuktan"tepecik" yapacak diye yarış halindeydiler gibi...
  • Oyun öyle sıkıcı bir ilk devre yaşattı ki, Muratbeyli oyuncu soyunma odasına giderken, seyircilere İddia sonuçlarını soruyordu...Yeni bir Gökdeniz mi yetişiyor diye düşünmeden edemedim o anda...
  • İkinci devre, özellikle Selimpaşa daha istekli başladı ve pozisyonlar da buldu ama topu ısrarla ceza sahasına kadar çalımlarla sokma, hatta kaleciyi de çalımlama istekleri, aradıkları gölü ancak PlayStation'da atabilecekleri kanaati yarattı biz seyircilerde...
  • Muratbey ise uzun toplar ve tek paslarla üçüncü ve dördüncü golleri arka arkaya bulunca iyice rahatladı oyunda...
  • Muratbey'de beden eğitimi öğretmeni olan 11 numaranın soldan getirdiği toplar ve attığı gollerle skordaki ara gittikçe açıldı ve fark 7'ye kadar çıktı...İlk yarısı sıkıcı geçen oyunda ikinci devre bolca goller izleyince içimiz ısındı, soğumaya başlayan havada...
  • Maçın en güzel gölü hangisi derseniz, o da Selimpaşa'dan geldi...Oyunun son dakikalarında ceza sahası dışındaki serbest vuruşu kaptanları 4 numaralı oyuncu, oldukça sert bir şekilde köşeye "zımbalayıverdi"...
  • Maçın hakemi "emekli" olma çağına gelmiş gibi, sanki uzatmaları oynuyordu...Çok terlemeden maçı bitirmeyi bildi...Kart çıkardığını da hatırlamıyorum..."Keşke bütün maçlar bu havada geçse" der gibiydi maç sonu sentetik çim zemini terk ederken...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin