3 Ekim 2007 Çarşamba

bir pankart ve getirdikleri...

Bir pankart asılır Moskova'da ve bizim ülke çalkalanır...Ezeli rakip, rakibinin Avrupalı rakibine neden başarılar dilemiş...Yanlışmış, ayıpmış, öyleymiş böyleymiş...Bir kere isteyen isteyene başarılar diler...Rusya'da bildiğim kadar özgürlük var...İkinci olarak, madem benim ezeli rakibim, ben onun yenilmesini isterim, bu doğal değil mi? Ama burda hemen "sözde milliyetçilik" duyguları ortaya çıkıyor..."gavur"a karşı birlik olunmalıymış...Eyvallah kardeşim, vatan millet edebiyatını yapalım ama spordan önce başka yerlerde, biz sanki millet olarak her konuda birlik olduk da, bir tek futbol kaldı geriye...Ve bu konuda veryansin edenler, çok vakit ötede değil, bundan 3-5 sene evvel, kendi tribünlerinde takmadık, sipariş etmedik Avrupalı takım atkısı bırakmadılar...Herkesin atkısı kendine derken, rakibimi Avrupa'da desteklediğimde kazanacağı puanlar ve alacağı Euro-Dollar bazında ikramiyeler ile yapacağı transferlere de alkış mı tutmalıyım...Maalesef halk olarak samimi olamıyoruz...Duygularımızı açığa vurmaktan korkuyoruz...Yeri geldi mi "Avrupa'lı olmak lazım" diyoruz, ama Avrupalılar gibi davranınca da "bu gavur adetleri nereden çıktı" deyiveriyoruz...Asan asmış pankartını, maç oynanmış, iki takım puanları paylaşmıiş, başlamışlar hesaplar yapmayı bir sonraki maçlara, oysaaaa...Bazıları hala polemik, hala tartışma , hala sansasyon peşinde....

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin