Uzatma dakikalarının son anları adeta hayatımızı kararttı. Futbola dair olanını tabi...
Maç öncesi hafta boyunca Adanaspor tarafı gerek grup gerekse taraftar siteleri üzerinden bu karşılaşmanın Adanaspor’a bir şükran maçı olacağını dile getirmişti: Gideceğiz ve sonuç ne olursa olsun takımımızı alkışlayacağız, dendi. Eğilim bu yöndeydi.
Maçtan önce Altay taraftarı kendi bölgesinden maça girerken resimledik onları. Sanırım grup başkanlarıydı, Altaylı bir arkadaşla ayaküstü konuşma fırsatımız oldu. O arada etrafta Adanasporlu taraftarlar da bir şekilde maç saatini ekliyordu. Birbirimize başarılar diledik ve ayrıldık. Altını çizerek söylüyorum, o kalabalıkta bile hiçbir şey olmadı.
Maç başlarken olağan bir iki atışma oldu, sonra çabucak duruldu. Devre arasında maç berabereyken çiftetelli çalmaya başladı ki Altaylı arkadaşların eğlenmeleri görülmeye değerdi. Bu arada kuzey kapalıdan bir Adanasporlu Altaylılara seslendi, çağırdı ve bir arkadaşa para yapıştırdı. Meksika dalgası yaptık Altay da katıldı. Alkışlandılar… Altay ve Adanaspor tarafları arasında durum böylece seyretmekteydi.
Mesele hakemin maç boyunca sergilediği tutumdu. Çaldığı tüm düdükler taraftarı çileden çıkardı ( İlle de biz haklıydık anlamında yazmıyorum bu cümleleri.). Yani Fethi Serkan Koçak ne yazık ki bu olayların bir anlamda düğmesine bastı. Bir de uzatmada gelen gol bir olunca “birkaç taraftarımız” kendini kontrol edemedi.
O anki algı şuydu: Hakem, Altay gol atana kadar maçı bitirmeyecekti. Gerçekte uzatma dakikaları bitmemiş olsa da bize o 4 dakika 10 dakika gibi geldi. Olaylar da o noktada patladı. Yoksa play-off’u kaçırmak filan değildi mesele. Taraftar zaten herhangi bir umudun olmadığının bilincindeydi. Yukarıda bahsettiğim gibi, bir teşekkür için gitmişti maça…
Güzelim son maç keyfi, bu mücadele dolu maceralı sezonumuz zehir oldu bize. Adanaspor tarihinde pek rastlanmayan olaylar yaşandı.
Haklı veya haksız, tepki federasyona ve hakemlereydi. Bu işten taraftar olarak bizim canımız elbette sıkıldı. Yaşananlardan hoşnut olmadık. O maçta 10 bin civarında taraftar vardı. Sahaya giren beş kişi kurban edilmemizin nedeni oldu.
Hızlı dönüşün sancılarını yaşıyor olabiliriz. Aşacağız. Başkan sahaya indi, olayları dindirmek için çabaladı. Bir süre duran maç olağan seyrinde de bitti.
Ancak, Adanaspor taraftarı o maçta da herhangi kötü sonuçlu bir maçta da Başkan Bayram Akgül’e hiçbir kötü söz söylememiştir, onu istifaya asla davet etmemiştir.
En özet ifadesiyle durum budur.
1 yorum:
"Sahipsiz Adana" tepkisinin hedefi de Bayram Akgül değildi. Aylardır dile getirilen bir "saptamaydı" ve Vekillere vs. yönelikti. Ve tamamen Bayram Akgül'e destek olma amacındaydı.
Bunu da ekleyelim bilgilere.
Yorum Gönder