Gezme-tozma:
1.gün
- Metro ile Acropolis istasyonuna gidin. Ana caddenin sağında Hadrian Kapısı'nı ve arkasında Zeus Tapınağı'nı göreceksiniz. Gişeden 12€'ya hem Zeus Tapınağı'na hem de Acropolis'e giriş biletini alabilirsiniz.
- Zeus Tapınağı'nın içerisinde bir zamanlar Dünyanın 7 harikasından biri olan Zeus Heykeli bulunmaktaydı. Her harika gibi bu da yıkılmış ve bazı parçaları Louvre Müzesi'nde sergileniyor.
- 15+1 kolonu ayakta kalmış Zeus Tapınağı'nı ve antik kente ait kalıntıları gezdikten sonra Acropolis'e doğru yol alabilirsiniz.
- Atina'nın ilk kurulduğu yer olan Acropolis'e çıkış biraz dik ve kaygan olduğundan ona göre ayakkabı götürülmesinde fayda var.
- Buradaki en önemli yapı Atina'nın simgesi olan Panthenon Tapınağı. Yine büyük kısmı yıkılmış olan tapınak biz gittiğimizde restorasyon halindeydi. Bunun dışında antik çağa ait anfi tiyatrolar, tapınaklar ve yapıları gezmek bayağı vaktinizi alacak.
- Yunan bayrağının dalgalandığı teras, hem Zeus Tapınağı'nın hem de Atina'nın fotoğraflarını çekmek için en uygun yer.
- Eski Agora'daki tapınakları ve Rüzgar Kulesi'ni gezdikten sonra Adrianou caddesi tarafından çıkmanızı öneririm. Ağaç altına kurulmuş masalarıyla sıralanmış kafelerden birinde mola verebilirsiniz.
- Plaka'ya doğru yürüyün. Ermou caddesinde alışveriş için birçok mağaza bulabileceğiniz gibi, Plaka'nın içerisinde de Yunan müzikleri eşliğinde yemeğinizi yiyebileceğiniz birçok taverna görebileceksiniz.
2.gün
- Evangelismos metro durağına gidin. Konsoloslukların bulunduğu Ploutarhou caddesinde biraz yorucu bir tırmanış yaptıktan sonra sizi Lycabettus (Lykavittos) Tepesi'ne çıkaracak fünikülere ulaşabilirsiniz. Yürümek de alternatif olabileceği gibi, fünikülerle çıkış-iniş 7€, bilet yukarıdaki kafede de %20 indirim sağlıyor.
- 280 metre yüksekliğindeki Lycabettus (Lykavittos) Tepesi'nden Atina'yı panaromik olarak izleyebilirsiniz. Atina beyaz binalardan kurulu fazla yeşilliği, doğal güzelliği olmayan bir şehir olduğu için, gece fotoğraflamak daha güzel görüntü verecektir. Füniküler bu amaca uygun olarak gece 3'e kadar açık.
- Tepedeki kafe manzaraya hakim şekilde konumlandırılmış, içkinizi yudumlayıp keyif yapabilirsiniz.
- Aşağı indikten sonra şehrin merkezi Syntagma metro istasyonuna gidin. Parlamentonun önünde Meçhul Asker Anıtında nöbet bekleyen komik kıyafetli askerlerle fotoğraf çektirmek serbest. Saat başında nöbet değişimi de turistler tarafından seyredilen bir aktivite.
- Mitropoleos caddesi üzerinden Monastiraki'ye doğru yürüyün. Monastiraki Meydanında Osmanlı döneminden kalan şu an seramik müzesi olan bir cami görebilirsiniz. Ayrıca meydanda bir şeyler atıştırabileceğiniz bir çok sokak üzeri kafe-restoranlar mevcut.
- Akşam eğlencesi için Psiri bölgesine geçip hem ara sokakların keyfini çıkarıp hem de zevkinize uygun bir taverna bulabilirsiniz.
Yeme-içme
- Dia Tauta: Akropolis gezinizden sonra dinlenebileceğiniz Adrianou caddesi üzerindeki kafelerden birisi. Yaprak sarma ve musakka denemiştik, fena değildi. Adrianou 37 numara.
- Stamatopoulos Old Tavern: Plaka bölgesinin en eski tavernalarından birisi. Kapısındaki Türk görevli sayesinde anlaşılması kolay, nezih bahçesinde canlı müzik eşliğinde leziz mezeler ve deniz ürünleri eşliğinde uzonuzu yudumlayabileceğiniz şık bir mekan. Bir akşam yemeğinizi buraya denk getirin. Lusiou 26 numara.
- Thanasis Souvlaki: Monastiraki Meydanında bulunan sokak üzerinde masası bulunan restoranlardan. Garson Thanasis kebabını çok önerdi ama biz beğenmedik, çok yağlıydı. Ortam güzel ama deneyecekseniz başka bir şey yerin derim. Mitropoleos 69
- Manh-Manh: Syngrou Caddesinin arkasında bulunan yerel bir restoran. Yemekleri lezzetli, ortam sıcak, fiyatlar hafif pahalı. Turistik yerlerden çok yerel halkın yediği yerlerden birini görmek istiyorsanız uğrayabilirsiniz. Falirou 10 numara.
- Acropolis Museum Boutique Hotel: Syngrou-Fix metro istasyonuna çok yakın, Acropolis'e yürüme mesafesinde. Atina'nın kuzeydeki Omonia tarafı göçmenlerden dolayı gece dönüşlerde sıkıntı yaratabiliyor, bu sebeple güney tarafında otel seçilmesini öneririm. Otelin çalışanları çok yardımsever, odalar temiz. Fiyat kişi başı kahvaltı dahil 35 €.
Püf noktaları
- Atina diğer şehirlerin aksine denize kıyısı olmasına rağmen sahilde kurulmamış bir şehir. Restoranlar, tavernalar sahil şeridi yerine şehrin içerisinde bulunuyor. Bu sebeple sahil tarafı olan Piraeus, Atina'dan ayrı bir şehir gibi.
- Atina'nın iki büyük takımı olan Olympiakos ve Panathinaikos'un futbol olmadı basketbol maçlarından birine gidip tribünleri görmenizi tavsiye ederim.
- Atina'da 3 metro hattı bulunmasına rağmen her yere metroyla ulaşılabiliyor. Günlük bilet 4 €. Yalnız havalimanından şehir merkezine metro bileti 8 €.
- Atina 2 günde gezilebilecek bir şehir. Eğer daha fazla vaktiniz varsa araba kiralayıp Mora Yarımadası turu yapılabilir veya Piraeus'dan ve Rafina'dan kalkan feribotlarla Mykonos, Tinos, Syros gibi yakın adalara gidilebilir.
- Yunanlar Türklere oldukça sıcak davranıyorlar. Hemen hemen hepsi birkaç Türkçe kelime biliyor. Türk olduğumuzu söylediğimizde hep kardeş sözleriyle karşılandık. Müziği, yemekleri bize çok benziyor. Yalantzi dolmades (yaprak sarması), tzatziki (cacık), yoghurt, souvlaki (şiş), gyros (döner), pitta (pide), Greek salad (çoban salatası), baklava, kadayıf gibi... Ouzo'yu zaten herkes biliyordur.
- Taksiler taksimetre ücreti olarak Avrupa'ya göre ucuz ama bavul ve havalimanı için ekstra ücret alıyorlar.