17 Eylül 2024 Salı

Galatasaray:5-0:Çaykur Rizespor


 Nihayet bitti.

Sevabıyla günahıyla, iyisiyle kötüsüyle, linçiyle istifasıyla transfer sezonu sona erdi de herkesin kafası rahatladı...

En çok da Okan Buruk ve topçular rahat bir nefes aldılar...

Her gün "kim gelecek", "ben gidecek miyim", "istediğim topçu alınacak mı", "sistemi revize etmeli miyim" gibi kafa karışıklığı bitince, Galatasaray kendi sahasında Rizespor karşısına "askerden yeni dönmüş delikanlı" misali çıktı ve daha ilk dakikada golü "patron" ile buluverdi... "The Boss" Sanchez bu sene talihsiz sakatlık yaşamazsa takımın savunma komutanı olacak gibi duruyor.


Herkesin gözü Osimhen'in üstündeydi ama maça damga vuran bir başka yeni transfer, taze baba Gabriel Sara oldu. Skoru açan golde Sanchez'in kafasına topu servis eden Sara, yaklaşık 20 dakika sonra bu defa da Osimhen'in kafasına yolluyordu meşin yuvarlığı ikinci golde. İki asist yapan Brezilyalı ikinci devre başında da fileleri havalandırarak Galatasaray formasıyla siftah yapıyordu.

Partneri Torreira ile de uyumları arttıkça, kendisinden beklenilen gol ve asist katkısı daha da artacaktır, Torreira demişken, Mertens'e yaptığı asist öncesi topu kapması Uruguaylı oyuncunun "imza" hareketiydi: Karşsında Torreira varsa, ayağında topu tutmayacaksın, yoksa cezayı gol asisti ile keser... Golde Mertens'in vuruşu da buram buram tecrübe kokuyordu...

100 milyonluk "fırsat transferi" Osimhen'e dönersek, Nijeryalı oyuncu bir çokların "Galatasaray'ı yarım sezonluk bir sıçrama tahtası olarak kullanıyor" iddialarına karşın "40 yıllık Galatasaraylı" gibi arzulu ve istekli bir görünümdeydi. Okan hocanın pres oyununa yatkın bir şekilde ayak basmadığı bölge bırakmazken Sami Yen'de, hava toplarında da çok etkili olacağı sinyallerini verdi seyredenlere. Öndeki forvet rakibe basınca , arkasındakiler de seyretmediler, onlar da görevlerini yerine getirince, rakip takım 90+3te Eray'ın uzaktan şutu dışında Muslera'nın kalesini zorlamaktan acizdi.


Yenilerden söz etmişken transfer döneminde "alemci" yaftası yapıştırılarak değersizleştirilmeye çalışılan Jakobs da fena bir görüntü vermedi. Rakip kapandığından olsa gerek savunmadan çok hücuma çıkışlarıyla dikkat çekerken, savunmada da bir kaç pozisyonda yaptığı kritik hamlelerle atakları başlamadan da önledi. İlk maç çok bir şey anlatmaz da en kritik sınavı hafta sonu Kadıköy'de oynayacağı derbi olacaktır Jakobs'un...

Son yarım saate 4 farklı öne girince takımı, Okan Buruk da salı günü oynayacağı maçı düşünerek bir çok oyuncusunu alkışlattırıp, dinlenmek için kulubeye alınca maçın geri kalanı da Barış Alper'in attığı golde Galatasaray'ın göze hoş gelen paslaşmaları dışında oldukça sakin ve monoton bir tempoda geçti...



Stat: Rams Park

Hakemler: Arda Kardeşler, Hakan Yemişken, Abdullah Uğur Sarı

Galatasaray: Muslera, Kaan Ayhan, Sanchez (Dk. 67 Nelsson), Abdülkerim Bardakçı, Jakobs (Dk. 73 Jelert), Torreira (Dk. 67 Berkan Kutlu), Sara (Dk. 67 Kerem Demirbay), Barış Alper Yılmaz (Dk. 83 Yusuf Demir), Mertens (Dk. 67 Batshuayi), Yunus Akgün, Osimhen

Çaykur Rizespor: Grbic, Taha Şahin (Dk. 59 Eray Korkmaz), Alikulov (Dk. 38 Hadziahmetovic), Mocsi, Anıl Yaşar, Hojer, Papanikolaou (Dk. 46 Emrecan Bulut), Mithat Pala, Olawoyin (Dk. 84 Buljubasic), Akintola (Dk. 59 Zeqiri), Sowe (Dk. 59 Jurecka)

Goller: Dk. 3 Sanchez, Dk. 25 Abdülkerim Bardakçı, Dk. 49 Sara, Dk. 61 Mertens, Dk. 80 Barış Alper Yılmaz (Galatasaray)

11 Eylül 2024 Çarşamba

Adana Demirspor:1-5:Galatasaray


 "Yuri Gagarin'i uzayda görmekten daha iyi bir şey varsa, o da iyi bir penaltı kurtarmaktır." der Rusların efsanevi kalecisi Lev Yaşin.

Süper Ligin dördüncü haftasında Adana'nın insanı eriten sıcağında oynanan Adana Demirspor-Galatasaray maçında hem futbolseverler, Demirsporlular hariç bolca gol seyretme zevki yaşadı, hem de ligin en genci ile en yaşlı kalecisi penaltı kurtararak Yaşin'e selam çaktılar.


Gerçi maç ev sahibinin genç kalecisi Deniz için pek de iyi başlamadı. Transfer tahtasının kapalı olması nedeniyle çok "mütevazi" bir kadro ile sezona başlayan Adana Demirspor, seyircisinin de desteği ile eski şampiyon karşısında bir çıkış ararken, Galatasaray'ın genç stoperi Metehan'ın uzun pasında Deniz'in teredütünü Kerem Aktürkoğlu iyi değerlendirdi ve erken dakikada takımını öne geçirdi. Deplasman ekibi yine Muslera'nın uzun pasıyla rakip savunmayı geçti, Barış-Mertens paslaşmasında Mertens'in pası ev sahibi savunmacısı Semih'e çarptı ve skor birden 2-0 oluverdi...

Young Boys'a Şampiyonlar Liginde play offunda elendikten sonra "çalkantı" yaşayan Galatasaray için zor olması beklenen maç daha ilk 20 dakikada çözülmüşken, Icardi'nin sakatlanarak çıkması, ağızlarda ekşi bir tat bırakıyordu lakin devre bitmeden Barış ve Mertens'in golleri gözleri bayram ettirmeye yetiyordu...


İkinci yarı da kornerden Abdülkerim'in kafa golüyle Galatasaray farkı beşe çıkarırken, aynı zamanda da oyunu rölantiye alınca ev sahibi de rakip kaleye gelmeye başladı ve Kadir Sağlam ve VAR'daki Halil Umut Meler marifeti ile penaltı kazandı. Topun başına geçen Yusuf Sarı, Muslera'yı geçemedi ama 10 dakika sonra Jelert'in rakip oyuncuya temasının varlığı yokluğu tartışıldığı bir pozisyonda Kadir Sağlam ikinci kez penaltı noktasını gösterdi. Bu kez topun başında Gravillon vardı, onun sert vuruşunu da Muslera az daha kurtarıyordu...

Ev sahibine ikinci penaltıyı hiç düşünmeden çalan Kadir Sağlam, Mertens'in pasında Yusuf Demir'in kafa vuruşunda rakibinin kafasını kanlar içinde bırakacak şekilde tekme atan Tolga'ya neden sarı kart gösterdi, kimse anlamadı. VAR'da pozisyonu izlerken, kararından utanmış mıdır?


Herkes gol atarken, Batshuayi maçı "kurak" geçirmek istemedi, penaltı noktasına topu yerleştirdi de genç kaleci Deniz ilk golde yaptığı hatayı telafi etti, penaltıyı kurtardı...

Maçtan günler öncesinde Galatasaray taraftarına reva görülen 1905 lira gibi uçuk bir bilet fiyatını savunan Demirspor tribünleri, maç esnasında "Yönetim İstifa" tezahüratları yaparken, oyun başlamadan önce yaptıkları kareografi ile de takımlarına bağlılıklarını gösteriyorlardı. 

Nasıl ki Galatasaray formasıyla geçirdiği 13 sezonda 7 şampiyonluk yaşayan Muslera, Young Boys maçından sonra ağır tepkilere maruz kaldıysa, maç bitiminde ev sahibi tribünlerin bağrına bastığı Deniz hiç istemesek de bir gün gelecek istenmeyen adam ilan edilecektir. İki file bekçisi orta sahada karşılıklı forma değiştirirken, belki de Fernando Muslera genç mevkidaşına bunu fısıldıyordu kulağına. Memleketin toksijk futbol ortamı maalesef içinde vefadan iz barındırmıyor...

O halde başladığımız gibi, Yaşin'in bir başka sözüyle bitirelim:

   "Bilemezsiniz o üç direği. Kalecinin en yakın, en vefalı dostudur onlar. Derdini onlara anlatır bazen."



Stat: Yeni Adana

Hakemler: Kadir Sağlam, Samet Çavuş, Bersan Duran

Adana Demirspor: Deniz Eren Dönmezer, Semih Güler, Gravillon, Manev, Abdulsamet Burak (Dk. 46 Fougeu), Maestro, Tayfun Aydoğan (Dk. 68 Salih Kavrazlı), Bünyamin Balat, Ali Yavuz Kol (Dk. 73 Ozan Demirbağ), Alioui (Dk. 68 Tolga Kalender), Aymbetov (Dk. 51 Yusuf Sarı)

Galatasaray: Muslera, Kaan Ayhan (Dk. 81 Efe Akman), Metehan Baltacı, Abdülkerim Bardakcı, Jelert, Torreira (Dk. 70 Berkan Kutlu), Kerem Demirbay, Barış Alper Yılmaz (Dk. 81 Yusuf Demir), Mertens, Kerem Aktürkoğlu (Dk. 70 Yunus Akgün) , Icardi (Dk. 25 Batshuayi)

Goller: Dk. 9 Kerem Aktürkoğlu, Dk. 18 Semih Güler (Kendi kalesine), Dk. 31 Barış Alper Yılmaz, Dk. 38 Mertens, Dk. 60 Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray), Dk. 79 Gravillon (Penaltıdan) ( Adana Demirspor)

Sarı kartlar: Dk. 19 Abdulsamet Burak, Dk. 40 Tayfun Aydoğan, Dk. 50 Ali Yavuz Kol (Adana Demirspor)

Kırmızı kart: Dk. 90 (Tolga Kalender) (Adana Demirspor)

8 Eylül 2024 Pazar

Galatasaray:0-1:Young Boys


Olmadı...

Hayaller büyüktü...

Umutlar daha da büyüktü...

Coşku en üst düzeydeydi...

Ama olmadı...

Bazen çok isteyince olmazmış. Sadece istemek yeterli değilmiş, gayret de lazımmış.

Hele ki rakibi küçümsemek, en ölümcül günahlardanmış...

Başkasının aklıyla hareket etmek, daha da beter sonuçlar veriyormuş...

Hepsini yaşadık Sami Yen'de... Yeni adı Rams Park da hiç sevmem öyle sponsor adlarını...

Okan Buruk Galatasaray'ı 2 yıl peşi sıra şampiyon yapan dizilişini değiştirip, youtuberların gazıyla çift forvetle çıktı Young Boys karşısına. İlk maçtan -1 gol averajı vardı, coşkulu taraftarının gazıyla ilk 15-20 dakikada işi bitirip, fişi çekmek istedi. Formda Batshuayi kenarda beklemezdi bir çok futbol ulemasına göre, Icardi'yi kulübeye çekmek de "cesaret" isterdi.

Bir de Ziyech vardı tabii ki, Zaha gibi takımın ilk sezon şampiyon olduğunda yakalamış olduğu "kolej havası" ruhunu paramparça eden iki transferden biri. Zaha ile "eline yüzüne bulaştırıp" vedalaşılmıştı da Ziyech hala kadrodaydı, kenarda bıraksan sorun, oyun alsan başka sorun... Barış bekteydi ama Karadeniz çocuğu, bağlasan durmaz, o ileri gidince Ziyech toplar mı arkasını, ara da bulasın...

Hal böyle olunca cıva gibi İsviçreliler ürkekliği üzerleinden atıp, geldi de geldi Muslera'nın kalesine. Gol de attılar da, ititarz etmeye gerek kalmayacak şekilde ofsayttaydı...

Okan hocanın planını tutmamıştı, Galatasaray ilk atağını 34 dakikada buldu, Icardi ortaladı, Kerem voleyle estetik vuruş yaptı, kalecinin kucağında kaldı top. Ziyech'in uzaktan şutu "doslar alışverişte görsün" minvalindeydi.

Gol lazımken, orta saha ya da kanat çıkarıp Batshıayi'yi sahaya sürmek bir kaç maç işe yaramıştı ama şimdi hem Bats sahada hem de Icardi içerdeydi, kilitlemişti hoca kendi kendini. Ziyech'in yerine Berkan, Köhn'in yerine de Jelert girdi ikinci devre başlarken. Barış kanattan gelecekti, Berkan solu, Jelert sağ tarafı koruyacaktı.

Biraz kıpırdanma oldu Galatasaray'da ama gol hatta goller lazımdı Şampiyonlar Ligi müziğini bu sezon bir kez daha Sami Yen'de dinlemek için. 10 dakika sonra gol geldi, Kerem serbest vuruş kullandı Kaan topa dokundu ama yardımcı hakem bayrak kaldırdı, ofsayt...

Rakip tamamen savunmaya geçmiş, eski adı kontra, yeni adı "geçiş hücumuyla" gol ararken, Icardi'nin pasında Batshuayi'nin auta giden şutu, netti, gol olmadı.

Çift forvetle başlamak kadar başka bir hata da maçın iyilerinden Sara'nın çıkıp Kerem Demirbay'ın oyuna girmesiydi. Okan hoca caresizce çırpınıp, bir şeyler değiştirmek isterken hata üstüne hata yapıyordu. 

Ve 75. dakika, maçın bitmesine 15 dakika kala Okan hoca, daha doğrusu onun talimatıyla İrfan hoca Batshuayi'yi çıkarıp Mertens'i sahaya sürdü ve Galatasaray orjinal formasyonuna döndü...

Zaman yetti mi, işleri çevirmeye yetmedi. 

Rakip de çamura yattı, zaman çalmak için yattı, provakasyon yaptı... Tribünleri gerdi, sahadakiler gerildi, maç unutuldu...

O anda Icardi oyun süresince bulduğu en net pozisyonda şut attı, top savunmadan döndü ve o top gitti Muslera'nın kalesinde gol oldu...

Maç koptu, sinirler boşaldı, Muslera tribüne hareket yapan rakibe tekmeyi çaktı, kırmızı kart...

Ve maç biterken, Galatasaray'da kaos başlıyordu...



Stat: RAMS Park

Hakemler: Espen Eskas, Jan Erik Engan, Isaak Elias Bashevkin

Galatasaray: Muslera, Barış Alper Yılmaz, Kaan Ayhan, Nelsson, Köhn (Jelert dk. 46), Torreira, Sara (Kerem Demirbay 63), Ziyech (Berkan Kutlu dk. 46), Kerem Aktürkoğlu (Günay Güvenç dk. 89), Batshuayi (Mertens dk. 75), Icardi

Yedekler: Batuhan Şen, Yunus Akgün, Dubois, Recep Dilek, Ali Turap Bülbül, Efe Akman, Metehan Baltacı

Teknik Sorumlu: İrfan Saraloğlu

Young Boys: Keller, Blum, Camara, Zoukrou, Hadjam (Persson dk. 68), Niasse, Lauper, Monteiro (Virginius dk. 68), Ugrinic (Males dk. 80), Colley (Chaiwa dk. 80), Ganvoula (Itten dk. 77)

Yedekler: von Ballmoos, Marzino, Husic, Imeri, Benito, Athekame

Teknik Direktör: Patrick Rahmen

Gol: Virginius (dk. 87) (Young Boys)

Kırmızı kart: Fernando Muslera (dk. 87) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Nelsson, Icardi, Kaan Ayhan, Mertens (Galatasaray), Ganvoula, Males, Virginius (Young Boys) 

Blog Widget by LinkWithin