18 Mayıs 2025 Pazar

Trabzonspor:0-3:Galatasaray (Ziraat Türkiye Kupası)


Milyonlarca insanın adına futbol denen ayak topunun peşinden yıllarca koşmasının sebebi sorulacak olursa herkesin bir nedeni vardır da en çok verilecek yanıtlardan ikisi kendine has hikayeleri olması ve sonucunun önceden asla kestirilememesi olacaktır hiç şüphesiz. Öyle de ilginç bir kupa serüveni yaşadı Galatasaray futbol takımı Gaziantep'te 19. defa Türkiye Kupasını müzesine götürdüğü maça gelene kadar.

Takımlar için maddi ve manevi yük teşkil ettiği için katılmak istemedikleri, maçlara yedek ağırlıklı topçularla çıktıkları kupayı daha "heyecanlı" yapabilmek için her sene değişiklikler yapan TFF, bu sefer 6 takımın sadece 3 maç oynadığı "tuhaf"  bir statüyle başlattı maçları. Böyle "apar topar" hazırlanan bir uygulamada da son maçların "dramatik" olması kaçınılmazdı, Galatasaray da aynı grupta yer aldığı ve son dakika penaltı kaçırarak puanları bölüştüğü Başakşehir'i "centilmenlik puanıyla" geçip ikinci olup, kupa serüvenine devam etti.

Lig yarışı kızışmış, yeni transferler takıma alışamamış, deplasmanların olduğu zor bir lig fikstüründe, tek maç ve elemeli Kadıköy deplasmanı...

Ölüm kalım maçı...

Kaybedersen sadece kupadan elenmiyorsun, bir de üç gün önce Beşiktaş deplasmanında kaybettiğin için ikinci bir derbi mağlubiyeti "psikolojik" yıkım demek...

Kazanman ise bu sezon müzeye iki kupa koymak demek...

Galatasaray, aslında Kadıköy'de sadece Fenerbahçe'yi kupadan elemedi, o geceki oyun sistemi ve elde ettiği özgüvenle hem ligi hem de kupayı kazandı...

Sonrası çorap söküğü gibi geldi, ligde peşi sıra alınan galibiyetler, kupada deplasmanda yarı finalde farklı bir Konyaspor galibiyeti ve Trabzonspor'la 4 gün içinde iki kritik maç...

Ligde iki takım başka hesaplarda olduğu için, çok kıran kırana bir maç çıkmazken, Galatasaray istediği galibiyeti almıştı.


Gaziantep'te oynanacak final bordo-mavili takım için hem bu sezonun hem de önümüzdeki sezonun en kritik maçıydı, Fatih Tekke'nin takımı galip gelirse, kötü geçen bir yılda taraftara kendini affettirecek, önümüzdeki yıl da Avrupa Kupalarında mücadele edecekti. Elindeki tüm oyuncularıyla sahaya çıktı ama kaybetti, tepkiler başladı, Avrupa da olmayınca transferler de zor gelecek...

Galatasaray ise finalin favorisiydi, beşinci yıldız için çıkılan uzun ve zor yolda, kupa çok hesapta yokken, "bedavadan" bir kupaya kim hayır der ki...


Beklenildiği gibi Galatasaray ağırlığını koyarak başladı, daha ilk dakikada Yunus Osimhen'in sektirdiği topu boş pozisyonda auta yollarken, üç dakika sonra Barış'a asist yapıyordu genç oyuncu... Zaten özgüvenliydi Okan Buruk'un oyuncuları bir de erken gol bulunca, iyice rahatladılar, topu ayaklarında tuttular, kendi oyunlarını oynadılar. Öte yandan Fatih Tekke'nin finale hazırladığı Banza ve Zubkov Galatasaray savunması içinde kaybolurken, Nwakaeme takımda ışık parıltısı gösteren oyuncu oluyordu. İlk devrede ilk yarım saat biterken, Trabzon adına maçın en kritik pozisyonu gerçekleşiyor, Sanchez'in savunmada kaptırdığı topta Ozan karşı karşıya Günay'ı geçemiyordu, ya da başka bir deyişle kupa maçlarının file bekçisi Günay, Muslera'nın önümüzdeki sezon "tamam mı devam mı" kararının beklendiği günlerde "Ben de varım" mesajı veriyordu Okan Buruk'a...


Eski Trabzonlu Eren'in ortasında Osimhen'in auta giden kafası, Sanchez'in savunmadan çıkarak başlattığı akında Yunus'a kaleyi tutturamaması, Barış'ın ortasında Osimhen'in eskilerin tabiriyle "dömivolesi" skoru değiştirmezken, ilk 45 dakika akıllarda kalan pozisyonlardı.

Maçın hakemi Cihan Aydın'dan da bahsetmeden geçmeyelim. Çocuğu olmadığı halde, Acun Ilıcalı'nın "Galatasaraylı kızı var" diyerek futbol kamuoyuna Galatasaraylı diye lanse edilen Cihan Aydın finale atanınca, Trabzonspor yönetimi hemen bir basın bildirisi yayınlayıp, "akıllarınca" da hakemi etki altına almaya çalıştılar. Zaten "objektif" olduğunu göstermek için Galatasaray maçlarında Galatasaray aleyhine kararlar veren Cihan Aydın, finalde de bu seneki meslektaşlarının mottosunu uyguladı: Galatasaray lehine hata yapmaktansa Galatasaray aleyhine yaparım...


Maçta dakikalar 22'yi gösterirken Saviç'in Osimhen'e kırmızı kartlık tekmesinde sarı kart çıkarmış, Karadağlı oyuncunun kendisine "kafa atacak" kadar yakınlaşmasına seyirci kalmıştı. Oysa ki aynı hakem ligde Fenerbahçe-Samsunspor maçında Samsunlu oyuncu koluna temas ettiği için ikinci sarıdan kırmızı kart göstermişti.

Trabzonlu oyuncuyu atmamak bir yana Trabzonspor ceza sahası içinde o kadar penaltı çalınacak pozisyon vardı, hepsinde sorumluluktan kaçıp, düdük çalmadı, işi VAR'a bıraktı, onlar da hakem çalmadıysa biz de devreye girmeyelim dediler...

İlk yarıyı erken golle önde kapayan Galatasaray, ikinci devre başlarken Yunus'un savunma arkasına attığı pasta Osimhen'in Uğurcan'ın kapattığı köşeye "zımbalamasıyla" farkı ikiye çıkarıp, maçın ipini çekiverdi...

Bundan sonrası tribündekiler için "lay lay lom" besteleri, bizim için de çay çekirdek keyfiyle maç izleme... 

Okan Buruk da skor alınınca yarım saat kala Morata'yı Sara'nın yerine aldı ve İspanyol oyuncu ayağının tozuyla kendi yarı sahasından topu taşıyıp, Yunus'a akıl dolu bir pas atınca, genç oyuncu da "asist hattrick"i yapıyordu Osimhen'e "al da at "pasında...


Galatasaray taraftarı mutlu, Osimhen kariyer rekorları kırarken mutluydu. Hal böyle olunca da Antep tribünlerinden bir gök gürültüsü: "Taraftar çıldırdı, Osimhen'i istiyor."

Maç iki takım için de kafadan bitmiş, Galatasaray kupa için dakikalar sayarken, Okan Buruk da emek sarf edenleri alkışlatmak, az süre alanları onore etmek için oyuncu değişiklikleri yaparken, Trabzonspor "onur sayısı" için yükleniyor, Nwakaeme'nin bir golü ofsayt nedeniyle geçersiz ilan edilirken, bitime 5 dakika kala Draguş boş pozisyonda topu yan ağlara isabet ettiriyordu.

Galatasaray adına ise Morata'nı şutunu kale çizgisinden Trabzonlu oyuncu omuz-kolla çıkarıyor, Jakobs'un Uğurcan'la karşı karşıya kaldığı anda şutu auta giderken, Yunus'un akıl dolu pasını Morata gole çeviriyor ama VAR ofsayt kararı veriyordu...

Haftaya başlarken "5 günde 2 kupa" hedefi koyan Galatasaray, ilk kupayı alırken, gözler pazar günü Sami Yen'deki Kayserispor maçına çevriliyordu...

Kupa seremonisine çıkarken Federasyon Başkanının yanında Spor Bakanı olduğu halde ceketinin önünü iliklemeyip kendisini yuhlayan Galatasaray taraftarına bakışı, bu sene Galatasaray'ın ne kadar zorlu bir süreçte bu başarıları kazandığını gösterir mahiyetteydi. Federasyon başkanı Hacıosmanoğlu'na Bursa ve Kocaeli'den sonra Antep'te gösterilen tepki "kupa kazanmış taraftarın" kendisine verdiği karneydi. Kazanan ıslıklarsa, peki kaybeden ne düşünüyor, varın siz hesaplayın...

Finali kaybeden Trabzonspor takımının seremoniye çıkmaması da sebebi her ne olursa olsun, bizim spor kültüründe yürüyeceğimiz çok yol olduğunu gösteriyor...


Türkiye'de bir sezonda en fazla gol atarak Jardel'in 38 gollük rekorunu kıran maçın oyuncusu Osimhen'i de kutlayalım ve Nazan Öncel şarkısı armağan edelim kendisine:

Gitme, gitme

Gitme, kal bu şehirde

Gitme, gitme

Yazık olur bize








Stat: Gaziantep Büyükşehir Belediye Stadı

Hakemler: Cihan Aydın, Hakan Yemişken, Mustafa Savranlar

Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Pedro Malheiro, Stefan Savic, Arseniy Batagov (John Lundstram dk. 45+2), Mustafa Eskihellaç, Batista Mendy (Serdar Saatçı dk. 80), Okay Yokuşlu (Denis Draguş dk. 59), Ozan Tufan (Muhammed Cham dk. 80), Oleksandr Zubkov, Anthony Nwakaeme, Simon Banza (Edin Visca dk. 59)

Yedekler: Taha Tepe, Danylo Sikan, Cihan Çanak, Arif Boşluk, Ali Şahin Yılmaz

Teknik Direktör: Fatih Tekke

Galatasaray: Günay Güvenç, Roland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı (Kaan Ayhan dk. 71), Eren Elmalı (İsmail Jakobs dk. 78), Mario Lemina (Kerem Demirbay dk.71), Lucas Toreira, Gabriel Sara (Alvaro Morata dk. 61), Yunus Akgün, Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen (Dries Mertens dk. 71)

Yedekler: Fernando Muslera, Berkan Kutlu, Ahmed Kutucu, Carlos Cuesta, Przemyslaw Frankowski

Teknik Direktör: Okan Buruk

Goller: Barış Alper Yılmaz (dk. 6), Osimhen (dk. 46 ve 63) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Stefan Savic, Lundstram (Trabzonspor), Gabriel Sara, Mertens (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin