Kaka'nın Maçı...

Kaka "tek alamadığım kupa bu kupa" demişti, şurada belirtmiştik... Maçı, Kaka'nın hayallerinin gerçekleşmesi için yanlı izledik, Milan'ın gollerini bekledik... Aslında, bahis oranında da Milan favori gösteriliyordu ama kırımızılı takım daha önceleri bu kupayı hep finalde kaybedince, "top yuvarlak" diye düşünmeden edemedik... Bir de Boca'lı Palermo var hazetmem hiç kendisinden, Sivaslı Mehmet Yıldız tipli topçudur, estetikten yoksun, kamyon gibi "bodoslama" gider ama bir şekilde golü atar... Palermo ne kadar antipatik geldiyse, Palacio o kadar sempatik oyuncu, saç stili de bizim gençlerin örnek alacağı türden...

Maç başladığında biraz can sıkıcı başladı ama Milan Seedorf-Kaka-İnzaghi triosu ile başladı ufaktan ufağa gelmeye... İnzaghi vurdu gol olmadı, Kaka vurdu olmadı ama Kaka pasladı İnzaghi yazdı 1-0 oldu... Onlar sevinirken bir koşu mutfağa gidip bira tazeleyeyim dedim az kalsın golü kaçırıyorduk... Boça eşitledi ama maçın gidişatı belliydi... İkinci devreyle beraber goller peşi sıra gelmeye başladı... Nesta bir gol attı, "lan bu İstanbul'daki finaldeki golün benzeri" derken, spiker de aynı düşünmüş, bunu milyonlara dillendirdi... Sonra Kaka çaktı bir tane, bir tane de attırdı, hakem de 2 oyuncu attı...Tribünlerde Bocalılar daha iyi bağırdı gibi, anlayabildiğimiz kadarıyla...Bir de Boca tribünlerinde şemsiye ve büyük bayrak olayına hastayım...Milan ise tvden görebildiğimiz kadarıyla pankartlarını yollamıştı, Brigade Rossoneri ve Guerrieri Ultras...Bir de seramoniyi izletseydi Kanal1 çok hoş olacaktı ama maçı izlettiği için bir teşekkür yollayarak kapatalım konuyu...