1.gün
- Pansiyona bavulları attıktan sonra adanın havasına girmek için Rum ve Türk mahallesinin sokaklarında gezintiye çıkabilirsiniz. Dar sokakları, sarmaşıklarla ve çiçeklerle süslü kapıları gezerken, adanın sunduğu iki farklı kültürü ve mimariyi hissedebilirsiniz.
- Bozcaada'nın sahilleri gerçekten mükemmel. İnce, altın sarısı kumlardan iliğinize işleyecek derecede soğuk suya atlamanın tadı bir başka. İlk gün adadaki plajlar içerisinde sosyal tesis bakımından en zengini olan Ayazma Plajı’nı deneyebilirsiniz. Koreli’nin alt tarafı biraz taşlıdır, şezlongunuzu diğer taraftan seçin.
- Gün ortasında plajın hemen üstünde yer alan mekanlardan birine geçip gözleme, patates, midye ve çeşitli mezelerin yanında tercihinize göre rakınızı veya biranızı yudumlayabilirsiniz.
- Akşamüstü plajdan dönerken Veli Dede’den veya Çiçek Fırın’dan damla sakızlı bademli kurabiyenizi alıp meydandaki Çınaraltı Cafe’ye kurulun. Kahvenizi sade alabileceğiniz gibi damla sakızlı kahvenin tadına da bakabilirsiniz. Hem kurabiye hem de kahve damla sakızlı olunca istenen etkiyi yapmayabiliyor.
- Akşam yemeğinden önce merkezden iskeleye doğru sıralanan tezgahları gezebilir, hediye eşya, kolye, takı, reçel vs. çeşitlerini inceleyebilirsiniz.
- Geldik benim adıma işin en keyifli kısmı olan akşam yemeğine. Rum mahallesinde bulunan meyhanelerden birinde adaya özgü sıcak ve soğuk mezeleri; dost sohbetleri ve fonda çalan Türk ve Rum nameleri eşliğinde çay bardağında rakı ile mideye indirmenin zevki apayrı.
- Yemekten sonra kahvenizi kale önündeki kordon boyunda bulunan kafelerden birinde için. Çakırkeyif bir halde sahil kenarında şezlonga uzanarak, tercihe göre damla sakızlı kahve, çay veya nargile ile gecenin sessizliğini dinleyebilirsiniz.
2.gün
- Kimilerine kale ziyaret etmek sıkıcı gelebilir ama şahsen gezdiğim şehirlerin kalelerini görmek, o şehrin tarihini gözümde canlandırmam adına benim için olmazsa olmazdır. Cenevizliler zamanından kalan kalenin Çanakkale'ye bakan kısmındaki top mevzileri adaya yapılacak saldırılara karşılık verilebilecek en güzel açıya yerleştirilmiş.
- Deniz girmek için bu sefer Habbele Plajı'nı tercih edebilirsiniz. Alternatif olarak da adı gibi suyu da akvaryum gibi olan Akvaryum Koyu'nu da önerebilirim. Yalnız, Akvaryum'da şemsiye ve şezlong olmadığından tedarikli gidilmeli. Ayazma'daki gibi yeme içme tesislerinin diğer plajlarda bulunmadığını hatırlatalım.
- Plaj çıkışı gün batımını seyretmek ve adanın fotoğraflarını çekmek için rüzgar santrallerinin bulunduğu bölgedeki Polente Feneri'ne gidebilirsiniz.
- Akşam için istikamet yine Rum mahallesindeki meyhanelerden biri olacaktır.
- Çiçek Fırın: Karadeniz'den gelen eski bir fırıncı aile, adadaki işletmelerden birini satın alarak damla sakızlı kurabiye üretimine başlar. Şimdiki sahiplerinin geçmişi çok eski olmasa da tanıtımlarında 1959 yılını kullanmaları güzel bir pazarlama stratejisi olsa gerek. Çiçek Fırın'ın sahil tarafında bulunan kafesinde de sakızlı muhallebinin tadına bakmak mümkün.
- Veli Dede: Bozcaadalı Veli Dede, adanın meşhur bademli damla sakızlı kurabiyesinin yanı sıra Anna Badem'in de tadına bakabileceğiniz şirin bir dükkan. Çiçek Fırın adanın biraz daha turistik yanını temsil ederken, Veli Dede daha yöreye özgü kalmış durumda.
- Rıhtım Cafe: Damla sakızlı kahve ile birlikte sunulan likör ve çikolatalı sigara ile deniz kenarında bir şezlonga uzandığınızı düşleyin. Kahvenin yanında sunulanlar içmeyen insana bile içtiriyor ama eğer kullanmıyorsanız iade edin, fiyat yarıya düşüyor.
- Çınaraltı Cafe: Adanın merkezindeki koca bir çınarın gölgesinde kahve, limonata içip damla sakızlı muhallebi yiyebilirsiniz.
- Ada Cafe: Hemen Çınaraltı Cafe'nin karşısında adaya özgü gelincik şurubunu içebileceğiniz bir mekan.
- Vahit'in Yeri: Ayazma plajının sonuna doğru bulunan, öğle arası atıştırmalıklarınızı yapıp bira ile serinleyebileceğiniz güzel manzaralı bir mekan.
- Asmalı Meyhane: Adaya özgü mezelerle birlikte, asmalar altında rakınızı yudumlayabileceğiniz Rum mahallesindeki bir mekan. Soğuk mezelerden akla zarar, avutma; sıcak mezelerden de feta sahanaki, rakıyla çok iyi gidiyor. Servis, lezzet, ortam çok güzel, öte yandan fiyatlar da bir o kadar güzel.
Yatma - kalkma:
- Evren Pansiyon: Geziyi son dakikada planladığımız için asıl kalmak istediğimiz pansiyonlarda yer bulamadık. Rum mahallesinde bulunan pansiyonun sahibi Civan Hanım çok hoş sohbet bir insan ve anlatacak bolca anısı var. Kahvaltıyı pansiyonun önündeki dar sokakta ağaçların altında, Civan Hanım'ın kendi yaptığı reçellerle ve rezeneli omletle yapıyorsunuz. Beğendiğiniz reçelleri kavanozu 10 TL'ye satın alabiliyorsunuz. Banyoda duşakabin olmaması, arka odaların karanlığa bakması gibi sıkıntıları var. Kişi başı 75 TL'ye kaldığımız düşünülürse önceden yapılacak bir araştırmayla bu fiyata daha iyi yerler bulunabilecektir.
Püf noktaları:
- Bozcaada'ya Geyikli'den kalkan arabalı vapurla yaklaşık yarım saatte geçebiliyorsunuz. Arabalı fiyat 58 TL, yaya ise 6 TL. İlk başta uçuk geliyor ama dönerken ücret alınmadığını görünce biraz olsun içiniz rahatlıyor.
- Bozcaada'nın son zamanlarda fazlaca yapılan reklamlarıyla birlikte adadaki fiyatlar oldukça yükselmiş. Adaya gelmişken meşhur reçelini alayım diye gaza gelirseniz yarım kilosuna 10 TL ödemeniz gerekiyor. Sabredip karşı kıyıya geçtiğinizde, Geyikli'de aynısını daha ucuza bulabilirsiniz.
- Adada plaj bölgelerine minibüsler gidiyor. Alternatif olarak bisiklet veya motosiklet kiralayıp da ulaşımı rahatlıkla yapabilirsiniz.
- Bozcaada'ya gelmişken buraya özgü şaraplardan almamak olmaz. Biz Corvus Şarap Fabrikası'nı tercih ettik. Eşe dosta hediye, eve yedek derken bir koliyi doldurup döndük, pişman da olmadık. Eskiden fabrikada üretim gezileri de oluyordu ama yeni kanunlarla birlikte maalesef yasaklanmış.
- Arabayla geldiyseniz kalenin yan tarafında ücretsiz otopark bulunuyor. Adanın merkezini gezerken park edebileceğiniz en güzel yer orası.
- Adada her bankanın bankamatiği bulunmuyor. Örneğin, Yapı Kredi bu sene ilk kez mobil bir bankamatik kurmuş. Meyhanelerde ve pansiyonlarda da kredi kartı geçmeme olasılığı yüksek. O yüzden feribota binmeden önce tedariğinizi yapmakta fayda var.
- Adada naylon poşet kullanımı yasaklanmış, herşey kese kağıdında veriliyor. Uygulamanın diğer şehirlere de örnek olmasını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder