Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum Sıkıldım, dertlendim ,sevgilimle buluştum
Bu gün de ölmedim anne.
Kapalıydı kapılar,perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bu gün de ölmedim anne.
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgar, beline dolandığında bir dalın
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bu gün de ölmedim anne.
Bana böylesi garip duygular
Bilmem niye gelir ,nereye gider?
Döndüm işte; acı, yüreğimden beynime sızar
Bu gün de ölmedim anne.
"Bu gün de ölmedim anne" şiirini Ahmet Kaya'dan bilirdik de, şairi Ahmet Erhan'ın Adana Demirspor'da sol açık olduğunu bilmezdik... Geçtiğimiz günler de Ahmet Erhan da unutulmaz sol açık Metin Kurt'un yanına göçtü bu diyardan, yaradan mekanını cennet eylesin, bu güzel insanın ardından Hürriyet'te Okan Konuralp, şöyle sıralamış duygularını:
Biz, yeni yetme üniversiteliler, şimdilerde eski şanını kaybetmiş, başka bir “şey” olmuş Büyük Ekspres’e “ONLAR” için giderdik.
Kulak misafirliğinin tüm raconlarını biliyor olmamız, sıklıkla “ONLARIN” masasına en yakın masaya oturmamızdandır. Henüz ilhamı tamamlanmamış, demine ermemiş, ermiş de görücüye çıkmamış, henüz dergiye düşmemiş, kitaba girmemiş dizelere kulak kesilişimiz boynumuzu, boyumuzu uzatmıştır.
BÜYÜK EKSPRES KUŞAĞI
Murat Koçak, seksen sonrası Ankara’nın şairliğini “Büyük Ekspres Kuşağı” olarak adlandırıyorsa, anlamlıdır, biz o kuşağın masalarının çevresini kuşatan komşularıydık, gençliğimizin övünç madalyonudur, yüreğimizde taşıyoruz, kişisel tarihimizin en güzel komşuluğudur.
Hatta bazen birer bira, bir tek rakı içme zamanını masalarında geçirmişliğimiz vardır, içkimiz bitmez de bitmezdi. Kulağımızın misafirliğe çıktığı o masaların en farklısıydı Ahmet Erhan, uzaktan hayran olduğumuz ağabeyimizdir. Haydar Ergülen, Adnan Satıcı, Akif Kurtuluş, Behçet Aysan ve ve Ahmet Erhan… Havada “Deniz.. Unutma adını” kitabından bir dize yakalayıp, gülümsemiş miyizdir?
CAMUS, AHMET ERHAN HAYRANIDIR
Albert Camus, aslında Cezayirlidir; Cezayir Üniversitesi Futbol Takımı kalecisi, “Yaşama dair ne öğrendiysem futbol sayesindedir.
Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi” der. Ahmet Erhan hayranıdır. Masasının komşuları olarak, Albert Camus’un da Paris’te bir cafede Ahmet Erhan’ın şiirlerine okuyarak kahvesini yudumladığını hayal etmişliğimiz vardır.
Camus, Ahmet Erhan hayranıdır. Fransız L’Express dergisi yazarı Albert Camus ile Büyük Ekspres Kuşağı’nın büyük şairi Ahmet Erhan arasındaki “Ekspress” akrabalığı biraz da futboldandır, hayal etmek güzeldir.
GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ SOL AÇIK
Adana Demirspor’un gelmiş geçmiş en iyi “sol” açığıdır Ahmet Erhan. Bizce öyledir.
Adıyamanspor’un sağ beki tarafından kırılmıştır kaval kemiği; kaval kemiği bir sağ bek tarafından kırılmışsa, pozisyonu bizce sol açıktır.
Futbola vedası bir “sağ bek” kastıdır, ağabeyimizin. Sahaya “kocaman” bir kırık sesi yayılıyorken, yaşıtı takımdaşı Fatih Terim o sağ bekin üzerine yürümüş müdür? Bu kaval kemiği kırıklığı yakınlaştırdı biraz da şiire kendisini. İnce hassas, ağabeyimizdir, futbola devam etseydi şairliği olmazdı ama futbolu için “Şiir gibi” derlerdi, inandığımızdır.
BUGÜN DE ÖLMEDİM ANNE
Kimileri için “Çağın en güzel yüzlü Edebiyat Öğretmeni” Hiç edebiyat derslerine Ahmet Erhan’ın girdiği öğrencilerle, girmeyen öğrenciler bir olur mu? “…Üstüme bir silah doğruldu sandım/ rüzgar, beline dolandığında bir dalın/ korktum, güldüm ,kendime kızdım/ bugün de ölmedim anne..” dizelerine meftun genç adamlardık. “Yetmiş altı yılında, bir haziran ayazında alkolden ölünce babası, bayrağı kaptığı gibi meyhaneye koşan, o gün bu gündür camlarında buğu olan” ise Ahmet Erhan.
SON AYAKTA YATILMALIDIR
Herkes beni “Anneci” sanır, deyip Babacılığını ilan eden de Ahmet Erhan. “Babamın yaşı 51’i geçmeye çalışıyorum” demişti bir söyleşisinde, 55 yaşında ölmüştür. At yarışını severdi ağabeyimiz, son ayakta yatan kuponlarıyla da mutludur. Son ayakta yatılmalıdır bu gece ağabeyimizin şerefine… Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın. Hoşçakal…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder