Galatasaray:2-1:Kardemir Karabükspor

Gün içinde zaping yaparken, Lig TV'de Tümer Metin-Uğur Meleke ve Okay Karacan'ın programının tekrarına rastladım, dün gece canlı yayınlanmıştı galiba. Konu Sneijder'di ve yurt içi ve dışarda yaptıklarıyla (!)Türk futbolunun en kariyerli topçusu(!?) olan Tümer, Hollandalı topçuya verip veriştiriyordu. "Biz oynarken, bizden senede 10 gol atıp, 15 asist yapmamız istenirdi, böyle sahada dolaşsak, şu an olduğumuz yerde olamazdık bile" diye sallarken, Uğur Meleke de "Topsuz oyunda Sneijder'i görüyor musunuz? Topsuz oyunda hadi yok da, toplu oyunda da işe yarar bir etki yapmıyor" yorumunda bulunuyordu. Okay Karacan'ın "Ama takımın ileriye en çok pas yapan adamı Sneijder" tespitine, "Kaçı isabetli ki?" diye dudak büküyordu iki yorumcu. Sadece onlar mı, Rize maçının 34. dakikasında sakatlığı nedeniyle kenara alınan Sneijder için, Lig TV spikeri "Maçın en etkisiz adamı Sneijder oyundan alındı" yakıştırmasından bulunuyordu, sanki kötü oyunundan dolayı kulübeye alınmış izlenimi uyandırırcasına. İşte size oyuncu itibarsızlaştırmaya iki örnek... Bu yorumlara, konuşmalara memleketimin "taraflı" medyası da eklenince, ortaya çıkan resim Sneijder'in "kalitesiz", "yeteneksiz", "takıma zarar veren" bir oyuncu olduğu... Oysa filmi geriye saralım ve memlekete gelmezden önce Hollandalı topçu hakkındaki düşünceleri-yorumları-görüşleri hatırlayalım. Hatta transfer sürecinde NTVSpor muhabiri Irmak Kazuk'un bir hafta boyunca İtalya'da Sneijder'in hotelinin önünde yattığı günler gözlerimin önüne geliyor. Nereden nereye... Umarım Galatasaray başkanı Ünal Aysal, medyanın yahut etrafında bu "itibarsızlaştırma piyonlarından" etkilenmiş danışmanlarının gazıyla hareket etmez de 2014 Brezilya'da boy gösterecek 10 numaralı yıldızını Dünya Kupası oynamadan elden çıkarmaz.
Maça girmeden uzak bir girizgah yaptık Sneijder özelinde ama bu gece attığı gollerle 3 puanı getiren oyuncu da bunu çoktan hak etmişti, payesini vermek boynumuzun borcuydu. Gerçi, maç sonu yorumcuları yine "sallıyordu" bizim Hollandalıyada, "gol atmak yetmez, topla ilk buluşması 10. dakikada olmuşmuş" da, Fenerbahçe de oynasa "Klas oyuncu skor değiştiren oyuncudur, maç içinde gözükmez, ama iki hareketle puan kazandırır" övgüsü madalya gibi asılacaktı boynuna maç bitiminde, onu da adımız gibi biliyoruz.

Kendi kendimizi soktuğumuz çalkantılı dönemden çıkış aradığımız maçlardan biriydi Karabükspor maçı ve iyi oyundan ziyade en önemlisi alınacak 3 puandı ve bunu da başardı Mancini'nin takımı. Hoca "Oyuncularımı tanımam lazım, birlikte çalışmamız lazım" derken, neredeyse tüm oyuncularının ulusal takımlarda oynadığı Galatasaray için bu "altın değerinde vakit" ancak maçlar oynandıkça, haftalar geçtikçe kendini gösterecektir. Sene başı hazırlık kampında deneme fırsatı olmadığı için kendisine verilen kadroyu, Mancini maçlarda ufak ufak görecektir oyuncularını,oluşturacaktır kafasındaki ideal sistemi ve onbiri. Bu sebeple hala eleştiri için vakit oldukça erken. Bir de maç sonu röportajında, Bruma neden yok sorusuna verdiği cevapla, bu işlerin tribünden görüldüğü gibi gitmediğini çarpıverdi yüzümüze. "Bruma'yı neden maç kadrosuna almıyorsun be adam?" demek kolay da, "1-Gencecik oyuncunun tek başına takımı sırtlayamayacağını, 2-Takımın yedek kulübesi için tek stoper alternatifinin Dany olduğunu ve 6 yabancı kuralını, 3-Portekizli topçunun cuma günü İstanbul'a döndüğünü" düşünecek bilgi ve yorum kabiliyetini bir arada bulundurmak marifet...

Aydın Yılmaz olayına değinerek bitirelim yazımızı. Galatasaray alt yapısından yetişmiş bir topçuya Galatasaray taraftarının tepkisinin nedenini inanın bilemiyorum. Takımın galibiyet aradığı dakikalarda oyuna girerken, tribünden gelen ıslık ve yuhlama sesleri televizyon karşısında yüzümü kızarttı. Bunu hak edecek ne yapmıştı Aydın? Ezeli rakip Fenerbahçe'den transfer olmuş ve sarı-lacivertli forma altında Galatasaraylı topçulara yapmadığını bırakmayanlar bile böyle bir tepki almamıştı bu tribünlerden. Sene başında kontrat  imzalamamak mı Aydın'ın suçu? Topçuların takımlarda köfte-ekmek için oynadığını mı zannediyoruz yoksa. Aydın Yılmaz'a karşı tepkinin para-kontrat olduğunu düşünmüyorum zira geçen sene de kendisi hakkında "negatif" söylemler duyuyordum... Kinayesi soruyorum, Ne yaptı Aydın da bu tepkiyi hak etti?



Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Mustafa İlker Coşkun, Muhittin Gürses, Gökhan Memişoğlu
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Semih Kaya, Hakan Balta (Dk. 78 Dany), Ceyhun Gülselam (Dk. 69 Aydın Yılmaz), Melo, Selçuk İnan, Sneijder, Burak Yılmaz, Drogba
Kardemir Karabükspor: Waterman, Uğur Uçar, Mabiala, Puygrenier, İshak Doğan, Hakan Özmert, Yiğit İncedemir, Lualua, Erkan Kaş (Dk. 85 Pedersen), İlhan Parlak (Dk. 59 Erdem Özgenç), Akpala (Dk. 82 Furkan Özçal)
Goller: Dk. 41 ve 83 Sneijder (Galatasaray), Dk. 52 Akpala (Kardemir Karabükspor)
Kırmızı kart: Dk. 56 Puygrenier (Kardemir Karabükspor)
Sarı kartlar: Dk. 32 Uğur Uçar, Dk. 51 Yiğit İncedemir, Dk. 70 Hakan Özmert, Dk. 89 Mabiala, Dk. 90 Pedersen (Kardemir Karabükspor), Dk. 65 Sabri Sarıoğlu, Dk. 74 Melo, Dk. 86 Aydın Yılmaz, Dk. 90+3 Drogba (Galatasaray)