Aslında maç yazısı hiç yazmayacaktım, geçen seneki maçın notlarını "kopyala-yapıştır" yapıp, sunacaktım blog sayfalarında, zira başından sonuna birbirine o kadar benzedi ki iki karşılaşma, ama yine de ufak tefek farklılar yok değildi, onlara değinmek istedim...
Mart ayında Schalke galibiyeti dönüşü Kadir Has'a konuk olan Galatasaray, rahat bir oyun sonrası, canını sıkmadan 3 puanı alıp dönerken İstanbul'a, "mükemmel" bir oyunla alkış alınan Kopenhag mücadelesi ertesinde dün gece de Kayseri'de yine çok rahattı Galatasaray. Bakmayın, ilk devrenin son dakikalarında yenilen iki gole, ki bir tanesi bu memleketin egosu en yüksek hakemi Cüneyt Çakır'ın hediye penaltısıydı, Galatasaray o kadar rahattı ki oyunda, istediği anda golü atacak haldeydi, attı da. Bunda rakibin klasik ilk on birinden 2-3 topçunun olmaması, seri mağlubiyetlerin "moral bozukluğu" etken olarak sayılabilir ama geçen sene de Galatasaray maçına çıkmadan "peşi sıra galibiyetler" almışlardı, skor yine farklı olmadı. Futbol bu işte, bazı takımların bazı takımlara şansı tutuyor, biz de seviyoruz renkdaşı...
Galatasaray'ı durdurmak için "uydurulan" yabancı sınırlaması yüzünden zorunlu rotasyonlara giren Mancini, Fatih Hoca da bu sıkıntıdan dert yanıyordu, Dany'i sol bekte Şampiyonlar Ligi maçında beğenmiş olacak ki, tercihini siyahi oyuncudan yana kullanırken Kayserispor karşısında, çarşambanın yıldızı Eboue yerini Sabri'ye bırakmıştı. Bruma ve Amrabat da "yabancı sınırına" takılırken, İtalyan hoca Burak ve Umut'u kanatlarda denedi, verimli de oldu. Pres özelliği olan ve "güçlü" iki oyuncu rakibe ilerde de bastı, defansa da geldi, gerçi tam anlamıyla rahatlatmadılar Sabri ve Dany'i ama eğer böyle bir sistem düşüncesi varsa Mancini'nin, zamanla yerlerine alışacaktır bu ikili.
Mancini demişken, İtalyan hoca taraftarın üzerinde görmek istediği sarı-kırmızılı atkıyı dün ilk defa taktı, yakıştı da hocaya, zaten "atkı takan hoca sevilirdi", Mancini de gönlünü kazandı Galatasaraylı taraftarların. Üzerindeki mont da tribünlerde trent olacaklar listesinde, beğeneni pek de fazla da fiyatı cep yakabilir... Konu atkıdan açılmışken, maç öncesi Kayseri tribünlerini zoom yaptığında kameralar aralarında çok sayıda Trabzonspor atkısı göze çarptı, Kayserispor-Trabzonspor maçında da 61. dakikada büyük alkış gelmişti sarı-kırmızılılardan. İki kulüp taraftarı "dost" olmuşlar demek, peki nedir bu kardeşliğin sebebi, ya da var mı acaba özel bir sebep?
4 golle deplasmanda alınan 3 puanın yanında sevindirici olan ise Drogba'nın nihayet serbest vuruştan golünü atıp rahatlaması, Burak'ın "gol orucuna" son vermesi ve Sneijder'in "yurdum medyasına inat" yukarıya doğru çıkan form grafiği...
Stat: Büyükşehir Belediyesi Kadir Has
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
Kayserispor: Ertuğrul Taşkıran, Cüneyt Köz (Dk. 74 Zurab), Sereno, Simic, Ömer Bayram (Dk. 76 Mert Nobre), Mijailovic, Taner Yalçın (Dk. 65 Okay Yokuşlu), Alper Uludağ, Sefa Yılmaz, Jaja, Mouche
Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Dany, Chedjou, Semih Kaya, Melo, Selçuk İnan (Dk. 90 Engin Baytar), Sneijder (Dk. 46 Emre Çolak), Drogba, Burak Yılmaz (Dk. 79 Ceyhun Gülselam), Umut Bulut
Goller: Dk. 14 Sneijder, Dk. 25 Chedjou, Dk. 57 Burak Yılmaz, Dk. 74 Drogba (Galatasaray), Dk. 44 (Penaltıdan) Mouche, Dk. 45 Jaja (Kayserispor)
Sarı kartlar: Dk. 11 Mijailovic, Dk. 28 Sereno, Dk. 55 Taner Yalçın, Dk. 57 Simic (Kayserispor), Dk. 58 Semih Kaya, Dk. 68 Selçuk İnan (Galatasaray)
28 Ekim 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
sivasspor ile Trabzonspor arasındaki husumetten kaynaklanan bir yakınlaşma olabilir zira sivas ile kayseri birbirinden hazzetmez.
Yorum Gönder