13 Ekim 2014 Pazartesi

1863 Boğaziçi


Boğaziçi Üniversiteli bir grup gencin futbol tutkusu, eğlenmek için kurdukları takımın amatör lige çıkmasıyla başka bir hal aldı. Onlar ‘1863 Boğaziçi’ adlı amatör takımın sahibi. Kulübün başkanı, teknik direktörü ve futbolcuları da öğrenci. Kulüp Başkanı Erdi Özer, “Eğitimin ve sporun bir arada yürütülebileceğini göstermek istiyoruz.” diyor.
Başarılarıyla adından söz ettiren Boğaziçi, bugünlerde farklı bir heyecan yaşıyor.  Üniversitenin futbol takımından arkadaş olan bir grup genç, mezun olduktan sonra kendi aralarında yaptıkları maçları, önce okullar arası turnuvaya, daha sonra ise kulüp kurup Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı amatör lige taşıdı. Boğaziçi Üniversitesi’nin kuruluş yılından esinlenerek 1863 Boğaziçi adını alan 2 yıllık kulüp, şimdi  1. Amatör Lig’de mücadele ediyor. Geliri ve sponsoru olmayan takımın giderleri de öğrenci harçlıklarıyla karşılanıyor.  Bu kadar kısa sürede, geçen yıl ligi ikinci bitirerek üst lige çıkan takım, artık daha hırslı. Bir üst lige çıkmanın hesabını yapan takım, dün Göktürkspor’u 3-2 yenerek bu sezon ikinci galibiyetini aldı. Oyuncuların yaşı 19-24 arasında değişiyor. 35 lisanslı öğrenciden 4’ü mezun ve maçlarda sahaya aynı 11 ile çıkmaları imkânsız.  Nedeni de sınavlar; maç haftası kimin sınavı yoksa o kadroda yer alıyor. Keyif almak için maça çıktıklarından açık futbol oynuyorlar;  4-3-3 taktiğiyle  sahaya diziliyorlar. Profesyonellik gibi bir hedefleri yok;  amaçları takımın en büyük destekçilerinden mezun öğrencilerle okuyanlar arasında köprü görevi üstlenmek. Bunu da çok iyi başarmışlar. Mezun öğrenciler, yönetiminde oldukları şirketlerde yeni öğrencilere staj ayarlıyorlar, iş buluyorlar. Öyle ki 4-5 kişi mezun olur olmaz iş sahibi olmuş bile.
KULÜP BAŞKANI, SAHADA TOP KOŞTURUYOR!
Kulübün başkanı aynı zamanda takımın oyuncularından Erdi Özer. 24 yaşındaki bilgisayar öğretmenliği son sınıf öğrencisi Özer, takımda orta sahanın yükünü çekiyor.  Nasıl başkan olduğunu ve kulüp ile ilgili düşüncelerini şöyle özetliyor: “Takım kurulması kararlaştırılınca tecrübem olduğu için benim başkan olmama karar verdik. Amacımız, günümüzün kirlenen futboluna bir tepki aslında. Eğitimin ve sporun bir arada yürütülebileceğini göstermek istiyoruz.”
Takımın teknik direktörlüğü ise Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nden mezun olan 35 yaşındaki Cenk Erden’e emanet edilmiş. Teknik direktörleri başarı ya da başarısızlık kriterlerine göre değiştirmiyorlar; her yıl bir isme hocalık emanet ediliyor. Takım hocası olan ve sigortacılık yapan Cenk Erden, 1863 Boğaziçi oyuncularına maaş vermediklerini, aksine harçlıklarıyla takımın yoluna devam ettiğini anlatıyor; “Bu iş fedakârlık işi. Takımdaki arkadaşlarımız en büyük fedakârlığı gösteriyor. Birçoğu İstanbul dışından Anadolu’dan gelmiş gençler. Bayramlarda, tatillerde, maç dolayısıyla ailelerine gitmedikleri ya da bir iki gün kalıp döndükleri oluyor. Bu şekilde ne kadar devam edebiliriz bilemiyoruz. Kalıcılığı sağlayabilmek adına sponsora ihtiyacımız var.” diyor. Forma, ayakkabı gibi malzemelerin küçük sponsor yardımlarıyla çözüldüğünü anlatan Erden, hedeflerinin Bölge Amatör Ligi’ne yükselmek olduğunu söylüyor.
NE DOKTOR VAR, NE SAĞLIK MALZEMESİ, SAKATLIK OLMASA BARİ!
Futbolda maç anında veya antrenman esnasında futbolcular için sakatlanma riski her zaman var. Boğaziçi 1863 takımı için bu risk iki katı. Zira herhangi bir sakatlığa müdahale edecek ne profesyonel sağlık ekibi ne de gerekli ekipman var. Bu sebeple herhangi bir sakatlıkta şöyle bir manzara ortaya çıkıyor: Yedek futbolculardan birisi spreyi kaptığı gibi sahaya koşuyor. Bu sebeple bu takımın en büyük korkusu sakatlık. Sakatlanan oyuncuların ameliyat masrafları ise mezun olanlardan toplanarak ödeniyor.
Sponsorluk konusunda Bümed Mezunlar Derneği bu işe bir el atar atmasına da hazır pasolig protesto edilip maçlara gidilmezken, Boğaziçili Aslanlar, Büfeb, Boğaziçili Kartallar işin tribün tarafını halledebilirler kanımca...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin