skip to main |
skip to sidebar
- Futbol dolu günün üçüncü ve son gününde karşı karşıya geldiler sarı-kırmılı Çatalcaspor ile yeşil beyazlı Cen.Barbaros takımı Çatalca Ziya Altınoğlu Sahasında... Güneşin gökyüzüne veda edip, sahneyi bulutlara bırakması, tribündeki "futbol dilencilerinin" sayısını azaltmadı, tersine ilçelerinin takımını deseteklemeye gelenler sayıca arttı... Ama, Süper Amatör maçından sonra, hele ki Batı Trakya'yı izledikten sonra 1. Amatör maçı "profiterol" sonrası kavun yemeye benzer, kavun hep tatsız "kelekmiş" gibi gelir...
- Geçen haftanın iki 3 puana hasret takımından Çatalcaspor, Avcılarspor'a tartışmalı bir son dakika golü ile yenilmiş ve 18 gol atıp,11ini ilk hafta atmışlardı, 8 gol yiyerek 9 puanla 4.üncü sıradayken, rakibi Barbaros ise 7 kez gol sevincini yaşarken, 18 defa da topu ağlarından çıkarmış ve karşılığında 5 puana sahipti...
- Sahaya ilk olarak çıkan ev sahibi Çatalca klasik kırmızı ağırlıklı formasıyla mücadeleye hazırken, misafir takım ise yeşil forma ve tozlık ile mavi şort giymişti...Hakem üçlüsünde ise sarı forma vardı... Yan hakemlerden "karşı taraftakının" sarı hakem formasının içine giymiş olduğu "12 numaralı kaleci kazağı" üşüdüğünün bir göstergesi olmalıydı...
- Başlama vuruşuyla beraber ev sahibi, "her horoz kendi çöplüğünde öter" misali saldırmaya başladı... Geçen haftaki Avcılarspor maçının yıldızlarından Ümit bu hafta ilk 11de ve ilerde gol arayanlar arasındaydı... Ayrıca, sakatlanan Evren'de formasına kavuşmuştu bu maçta... İlk 10 dakikada ara paslar, uzaktan şutlarla Cen.Barbaros kalesini yokladı Çatalcaspor lakin gol kaydına muvaffak olamadı... Yeşil mavililer ise forvete yerleştirdikleri "ikiz kuleler" ile bir atarız, sonra da yatarız derdindeydiler... Onlar bu hülyalara dala dursun, Çatalcaspor ilk devrenin ortalarında ceza sahasındaki karambolde 1-0 öne geçmesini biliyordu... Skor 1-0 idi ama sarı-kırmızılılar soyunma odalarına mutlu gidemediler çünkü kaptanları Emre, ceza sahası dışında iki oyuncuyu "bağlayıp", bir de "duvar pası" ile geçerken yediği tekme sonucu hastaneye kaldırılıyordu... İki haftada iki hastanelik topçu... Kara bulutlar dolaşıyor bu çocukların üstünde...
- Cen.Barboros takımı amatörde izlediğim en "kontrolsüz" takım... Takımda herkes kafasına göre takılıyor, o ona bağırıyor, bir diğeri diğerine... Yanda yaşı başı yerinde bu işi de bilen bir hocaları var lakin saha içinde tam bir "bağırış çağrış"... Kaptan pas atmaz, forvet kaptana kızar, bir diğer arkadaşı "Atamadı abi, ne bağırıyosun" der, o da "Atacak lan...sanan ne oluyo" der... Bunlar da top oyundayken olur... "Kaleci sağ beke atarak oyunu başlatır, bek topu kontrol edemez, libero "Ne atıyorsun onaaaa, ne b.k yiyecek o " der, kaleci de "Bağırmaaaa banaaaaa, banaaaa bağırma" diye ona yüklenir... Kısaca, bu arkadaşlar amatörün de suyunu çıkarmışlar...
- İkinci yarıda oyundaki üstünlüğünü sürdüren Çatalcaspor, Ömer'le 2 gol daha atarak durumu 3-0'a taşımasını biliyordu... 3 gol atıp yanında da bir 5 tane daha kaçırdı sarı kırmızılı forvetler ama bu pozisyonlar ve skor oyun hakkında yanıltıcı olabilir, çok ta iyi bir oyun oynamadı ev sahibi...
- Maçları izlerken ufak tefek ayrıntılara da gözüm kayıyor, bu hafta da Nike'ın çıkarmış olduğu sarı kramponlara taktım...Hiç mi yakışmıyor topçunun ayağına... Renk olarak ta çok itici duruyor sahada... Favorim adidas klasik siyah zemin üstü 3 çizgili olanlar...
- Çatalca satadı oldukça modern bir hale getirildi, sentetik çim, modern soyunma odaları, tartan pist filan yapıldı ama müsabaka oyanırken taraftarlar için en gerekli ihtiyaç "skorbord" nedense hala yok.. Elektronik filan "japon icadı" istediğimiz yok, sayıların elle asılıp indirildiği, takımların adları yerine renklerinin konulduğu teneke "sonuç tahtası" da işimizi görür... "Usta, maç kaç kaç ya" sorusunu cevaplamaktan gına geldi...
- Tüm gün maç izledikten sonra, bir de ulusal takım Norveç'i yendi... Bir" iyi futbol dilencisi" daha ne ister... Fatih hocamıza ve talebelerine bir selam, bir de üstad Eduardo Galeano'ya selam çakarak bitirelim bu haftanın yazısını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder