11 Kasım 2007 Pazar

Avcılar Son Anda... [3-2]

  • Kara bulutlar gökyüzünü iyice kaparken, rüzgar ise tersine hafiften durulmaya başlamıştı namağlup Avcılar ile komşu ilçe Çatalca müsabakası öncesinde...Tribünlerde soğuk havaya rağmen oldukça fazla kalabalık vardı ki Amatör maçlarda görmeye alışık olmadığımız şekilde "Avcılar Gençlik" adıyla kurulmuş taraftar grubu da takımlarını desteklemeye hazır bulunuyorlardı...Grupları adına yaptırmış oldukları atkılar da, kendi adlarına artı olarak yazıldı gönül hanemize...
  • Maç öncesi tribünlerin konuşmaları arasında "Avcıların kayıpsız giden istikrarlı yükselişi", "Son oynan Akalan maçında verilen sakatlıklar" ve "Avcılar ile Çatalca gibi ilçe takımlarının 1.Amatörde oynarken, köy ve belde takımlarının Süper amatörde yer almaları" idi...
  • Maça ev sahibi Avcılar beyaz forma-şort-çorap "üçlüsü" ile çıkarken Çatalcaspor ise klasik kırmızı forma ile yer alıyordu...Hakem "triosu" siyahlar ile görev başındaydı...
  • Başlama vuruşu ile beraber takımların oyun dizilişlerine baktığımızda Çatalcaspor 6-2-2 şeklinde garip bir savunma anlayışıyla başlamıştı oyuna, oysa ev sahibi 4-4-2yi tercih ediyordu...Savunma ağırlıklı oynayan Çatalca rüzgarı arkasına alıp, saldırmaya başladı ki ilk 10-15 dakikada önemli pozisyonlar sarı kırmızılılardan geldi ama gol "elemanları" topu kale çizgisinden geçirmeyi bilemediler oysa ki, Avcılar'ın 9 numaralı oyuncusu ceza sahası dışından şık bir vuruşla skoru kendi lehlerine çevirmesini bildi...Bu golün şaşkınlığnı yaşayan Çatalca 5 dakika sonrasında ise serbest vuruştan 2. gölü de kalesinden çıkarmak durumunda kalıverdi..Uzaktan atılan gollere "cesaretlenen" Avcılar oyuncuları, bir kaç deneme daha yaptı ama nafile girişimler olarak hafızlarda yer etti...
  • Maçın en talihsiz pozisyonu Avcılar ceza sahası içinde yapılan ortaya Çatalcalı Evren ile rakip oyuncunun kafa kafaya çarpışıp, sarı kırmızılı orta sahanın sakatlanmasıydı...Ve maalesef yine amatörde futbolcuya ne kadar değer verildiğini gördük, "karga tulumba" bir arabaya konulup, hastaneye götürüldü şansız futbolcu...
  • 2-0 ile biten devre sonucu, Avcılar tribünleri rüzgarla beraber bol gollü bir galibiyet olacağını düşünüyorlardı ama "evdeki hesap çarşıya uymadı"...
  • Çatalca antrenörü "ha 2-0 ha 5-0" ne fark eder diyerek, ikinci devre savunma anlayışından vaz geçip takımı daha da hücüm oynattı...Özellikle oyuna 15 numara ile Ümit'i alarak kanatlarda etkili oldu ve 7 numara oynayan Ömer ile farkı 1 indiren gölü buldu Çatalcaspor...Gol sarı-kırmızılıları yüreklendirirken, Avcılar'da paniğe neden oldu...Rüzgara karşı yerden "ince" paslarla Avcılar defansını delme çalışmalarından bir tanesi 11 numaralı oyuncu sayesinde başarılı oldu ve durum 2-2'ye geldi...Maç bu skorla bitecek gibiyken, son dakikada bir hakem "faciası" yaşandı...Hani güzide! hakem yorumcumuz Erman Toroğlu izlese pozisyonu "Ben MHK başkanı olsam bunları sınır dışı ederdim" tarzı kelamlar ederdi ağzı köpürerek...Avcıların atağında Çatalca kalesine en yakın oyuncu golü attı ve bir numaralı hata gerçekleşti: Orta hakem yardımcısına bakmadan golü verdi...Oysa ki yardımcı bayrağı havaya çoktan dikmişti...Ve hata 2: Yardımcı hakem hemen bayrağı indiriverdi, kendince "çaktırmadan" ve hata 3: Yapılan itirazlar sonrası ortaya giden hakem, yardımcısına koştu, ne konuştu bilmem ama golü veriverdi, yardımcısını itmeler sarı kart dahi göstermedi...Sormak lazım:1-Orta hakem, yan hakeme bakmadan neden karar verir? 2-Yan hakem, pozisyona en hakim kendisi olduğu halde, ofsaytı görüp kaldırdığında, neden karar değiştirir? 3-Hakeme karşı yapılan itme-kakmalar ile temaslara sarı kart neden çıkarılmaz? Sonuç, olarak gol verildi ve Avcılar, 3-2 ile maçı kazandı...
  • Maçın en iyi elemanı Çatalcaspor'lu 8 numara Selçuk idi...Selçuk, sahada basmadık yer bırakmadı, dokunmadık top kalmadı...Çatalca kalecisi ise kötü bir günündeydi ki yediği gollerde oldukça hatalıydı...
  • Maç çıkışı taraflı tarafsız, ki Çatalca taraftarı 3-5 kişi idi, çoğunluk Avcılarlıydı, maçın hakkı Çatalca'nın diye görüş birliğine varıp, hakemi suçladılar...
  • Amatörün en güzel yanı ise, işin içine paranın çok ta fazla bulaşmamış olmasıydı...Maça giriş bedava, oyuncular maç sonucu eşofmnlarını giyip seyirciyle beraber aynı minübüste, otübüste evlerinin yolunu tutuyorlar...Sevdiğim yazar Hakan Dilek'in de belirttiği gibi onlar bizim "mahallenin şık abileri"dirler...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin