Ev sahibi dışında olduğu gibi, saha içinde de maça iyi hazırlanmış ki daha2. dakikada Amr Zaki ile golü bul"muş"... Mişli geçmiş zaman kullanıyorum zira biz uydudan Canal Algerie'yi bulana kadar gol olmuş ve ne hikmetse Cezayir televizyonu hiç mi hiç skoru yansıtmadı ekrana, skoru ancak internete girip öğrenebildik... Yolun yarısını yarılayan ev sahibi bu işi bitirmek arzusundaydı ama yeşil-beyazlı topçular da Dünya Kupası bileti almak istiyorlardı, El hadary'nin kalesinde de önemli pozisyonlar buldular ama rakibin direncini kırmak başarısı gösteremediler. Bu sonuçla biten devreden sonra ikinci yarı tam bir heyecan fırtınasıydı, televizyon başından ayrılmaya korkuyordum çünkü gol olursa anlayamayacaktık, Cezayir televizyonu skor yazmamakta ısrarcıydı... Mısır baskı kuruyor, net pozisyon bulamıyor, Cezayir savunuyor kalesini can havliyle, yan tarafta iki teknik adam da yerlerinde duramıyorlar, taraftarlar tırnak mırank elde avuçta ne varsa bitiryorlar heyecandan ve gol olmadan dakikalar hızla akıyor,biz televizyon başında ne skor görüyor ne de süre biliyoruz, spikerin anlamadığımız dilden konuşmalarından işin sonuna yaklaşıldığı seziliyor, Cezayirli anlatıcı üç cümlede bir heyecanla "kualifikasyon" dedikçe, İngilizcemizin yardımıyla da Cezayir'in Dünya Kupası biletinin yaklaştığını çözüyoruz... Ve birden dördüncü hakem 6 dakika uzatma gösterince, "bu gol şimdi gelse, yıkılır ortalık" deyiverdim... Dakikalar geçiyor, Mısır saldırıyor, Ceazyir savunuyordu ama uzatmanın dördüncü dakikasıydı sanırsam bir orta yapıldı ve Meteab kafayı çaktığında Kahire Stadyumunda deprem oldu... Maçın ikinci dakikasından beri beklene gol uzatmanın son dakikasında gelmişti, o ana kadar gol atmasını arzuladığım Mısır sevinirken, ben Cezayirliler için üzülüyordum... Dünya Kupasına gitme bileti ceplerindeyken, skoru korumak adına sadece futbol oynadılar, futbol dışı hiç bir "pisliğe" karışmadılar, ne "yalandan" yerde yatılar, ne de topu oyaladılar, kalecinin zaman geçirmesi nedeniyle gördüğü sarı kart da haksızdı, hakem taraftar baskısına yenik düştü o anda... Hani kelebek etkisi diye bir tabir vardır, bir kelebeğin kanat çırpışları değiştir yaşamı, Mısır'lı topçular da kendi kaderlerini çizdiler aslında bir pozisyonda. Orta sahanın Mısır kalesine daha yakın kesminde olan bir faul ve tartışmayı hiç önemsemeden, topu oyuna soktular ve pozisyon aradılar rakip kalede, oysa orada adrenalin, yorgunluk, ümitsizlik karmaşasının vermiş olduğu etki ile rakibe dalaşsalar golü atacak zamanı bulamayacaklardı, golden önce bu hareket alkışlanmalı, tebrik edilmeli...
Peki şimdi ne olacak, kaptı mı bileti Mısır? Bunca coşkuya rağmen hala önlerinde oynanacak bir "ölüm-kalım" maçı var Cezayir'le Sudan'da... İki takımın da puan durum tablosunda "herşeyleri" aynı olunca da statü gereği tarafsız sahada son bir play off maçı oynanacak... Bizim kıtada da heyecanlı maçlar olacak aynı gün ama ben Sudan'daki maçı uydudan izleme şansım olursa kaçırmam, size de izlemenizi tavsiye ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder