5 Nisan 2011 Salı

Olmadı Şota


"Taraftarın kendi takımı aleyhinde bu kadar tepkisiyle ilk kez karşılaştım ve şaşırdım. Tribünlerde Galatasaray forması giyip küfür edenleri gördük. Maç sonrası oyuncuların da morali bozuldu. Verilen destekle artık en iyiyi yapacağız ve hedefimizden şaşmayacağız"

Yukarıdaki demeç Kayserispor teknik direktörü Şota'ya ait. Biz kendisinin samimiyetini inanıyor ve bu demecin içinde kötü niyet olmadığını biliyoruz lakin memleket medyasında "Galatasaray forması" kısmına takılıp, Şota'yı polemiklere sürükleyebilecek bir çok kişinin olduğunu da hocaya birileri açıklamalı, en başta Süleyman Hurma bu işi yapabilir.

Evet, o tribünde Galatasaray formalı taraftarlar vardır, hatta ilk takımları Galatasaray olan da vardır, Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı olanların olduğu gibi. Kayserispor'un renk benzerliğinden dolayı da maça Galatasaray forması ile gelen de olabilir, bu da doğrudur lakin sadece küfür eden ve yuhlayan ya da provoke eden bu arkadaşlar değildir. Kayseri şehri yıllardır birinci ligde, yeni adıyla Süper Ligde yer almasına rağmen, Bursa'da olduğu gibi bir tribün kültürü oluşturamadı, Anadolu'nun bir çok yerinde olduğu gibi başarı odaklı taraftarlar sürekli şampiyon olan İstanbul takımlarını tutmayı yeğlerken, Kayseri'de de maç oldukça, takım iyi gittikçe stada gelmeyi sürdürdü... Son yıllarda internetin hayatımıza girmesiyle futbolseverler de dünyada ve memleketteki tribün gruplarını daha yakından tanıma fırsatı bulup, kendi lokal takımlarını desteklemeye başladılar ve deplasmanlara da giden Çılgınlar ve Kapalı Kalearkası gibi gruplar oluştu Kayseri şehrinde. Bu arkadaşlar ve bir kaç dernek dışında hala Kayseri şehrinde tamamen "memleket takımını" tutan bir kitle oluşmadı. 1 lira bilet ve yanında yapılan kuru pasta ikramları ile stadın doldurulmaya çalışılması bunun bir ispatı değil mi? Ve söz konusu "seyirci" de ne zaman ne yapacağını bilmez, takımı da yuhlar, rakip takım gol attığında "üç üç üç" diye de bağırır, "herkes gider biz kalırız" şeklinde manasını bilmediği tezahüratlar da yapar... Çünkü müşteridir onlar ve müşteri de parasının karşılığını almak ister...

Şota Kayseri'de sezona iyi bir başlangıç yaptı, takım içinde iyi bir hava yakaladı ve ligin üstlerine oynayan bir takım yarattı. İşler de iyi giderken, kimseden "cızırtılı sesler" çıkmadı ama bir kaç mağlubiyet sonrası müşteri başladı homurdanmaya. İlk tepkiler futbolculara oldu lakin zamanla Şota da nasibini alacaktır bu yuhlamalardan, Tolunay Kafkas'ın yaşadığı gibi... Süleyman Hurma'dan medya ve demeç dersleri alırken Şota, Tolunay Kafkas da Kayseri stadındaki taraftar profili hakkında bir bir kaç kelam edebilir Gürcü hocaya...

2 yorum:

Selocan dedi ki...

Bence Galatasaraylı olanlar provoke etti manasına dememiştir onu. Önce kendi takımınızın formasını alıp takımınıza destek olun ondan sonra takımınızı yuhalayın falan demek istemiştir.

78ers dedi ki...

"para verip forma almıyorlar, sonra gelip bize küfrediyorlar" demek istiyor. mevzuyu süleyman hurma'ya bağlamak bir hayli zorlama olmuş.

Blog Widget by LinkWithin