11 Ağustos 2020 Salı

CSKA Sofya Hakkında Tüm Gerçekler

Bulgaristan'ın en fazla şampiyon olan takımı CSKA Sofya'nın ekonomik sıkıntılar sebebiyle amatöre düşürülmesi süreci Bulgaristan'da kulübe yakın olanlar tarafından biliniyordu ama yurt dışında bu işin nasıl olduğunu merak eden oldukça fazla futbolsever vardı. Geçtiğimiz günlerde kırmızı-beyazlı ekibin eski başkanlarından Alexander Tomov Sportal TV'ye çıkıp, tüm sorulara açık yüreklilikle cevap vermiş. Biz de blog okurlarımız için bu röportajı Türkçeye çevirmek istedik, buyurun:

"Sadece gerçeklerden bahsedeceğim. Belki benim konuşacaklarımın bir çoğu söylendi ama konu oldukça da dağıldı, farklı yerlere de çekildi. Ligimizde iki tane CSKA'nın olması hoş bir durum değil ama bu 2015'te  CSKA'yı iflasa sürükleyen suçların bir sonucu. Bu işin içinde siyaset ve para vardı, iki kulüp ortaya çıktı, keşke birleşselerdi ama bu dileğim artık hiç de gerçekçi değil. Her iki kulüp de takım kurmak için futbolculara para harcadı, CSKA 1948 Balakov'u hoca olarak takımın başına getirdi. Belki seneler sonra birleşmek isterler..."

"Pramod Mittal çok büyük yatırımlar yaptı. Kremikovski Demir Çelik Fabrikası ülkenin gelirinin %2sini oluşturuyor. Mittal spora destek vermeye hazır olduğunu söyledi. Levski de dahil olmak üzere kendisine bir çok teklif vardı ama bazı güçlü siyasetçiler tarafından CSKA'ya yardım etmesi istendi. Önceki Bulgaristan Devlet Başkanı Georgi Parvanov'la yaptığı görüşme sonrası Mittal bana geldi ve " Sen CSKA'nın başına geçeceksin" dedi. Bütün anlaşma 15 milyon euro değerindeydi. Vasil Bozhkov'a bütün borçları sıfırlama şansı verdik. Temiz bir kulüp aldık ve çok pahalı transferler yaptık. Kulübün bütçesi yıllık 4-5 milyon euro cıvarındaydı."


"Çok yatırım yapmadan 16 puan farkla şampiyon olduk. Kulübün geleceğe dair büyük umutları vardı. Michel Platini'den mektup aldım, CSKA'nın Şampiyonlar Liginde oldukça başarılı olması bekleniyordu ama politik güçler bunun olmasını engellediler. Avrupa Parlamento Üyesi Sergei Stanishev kulübe büyük darbeler vurdu. Devlet Ulusal Güvenlik Ajansını CSKA'nin üzerine yönlendirdi. Bu oldukça kaba bir saygısızlıktı. İki ay sonra Devlet Ulusal Güvenlik Ajansı başkanı kulüpte yasadışı herhangi bir şey olmadığına dair bize mektup yolladı. Ama herşey bana karşı yapılıyordu. Onların korkusu, CSKA'nın Bulgaristan ve Avrupa Şampiyonlar Liginde alacağı başarılı sonuçları benim siyasi olarak kullanmamdı. Ama benim öyle bir amacım hiçbir zaman olmadı."


"Daha sonra Kral Simeon II sürgünden geldi, siyaset tamamen karıştı. Stanishev'in o zamanki müdahalesi yasal değildi. CSKA'dan Avrupa Kupalarına katılma lisansını geri almalarının resmi açıklaması 700 bin Bulgar Levası borcu olmasıydı. Şampiyonlar Ligine katılım hakkını bizden alıp Levski'ye verdiler. Bu işin arkasında Batkov'un parmağı vardı. Kişisel hesaplarla yapıldı bunlar: Stanishev'in danışmanı, bir grup polis ve Batkov. "


"Titan hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum. Bütün baskı benim üzerimdeydi. Biz kulüpte kalmak istedik. Emo Danchev'in yardımıyla Manchester United'a gittim. Orada önemli kişilerle buluştum. Mittal'la devam etme seçeneği vardı. Ama onların kulübü bırakmaları sonrası üzerimize büyük saldırılar geldi. Eğer Mittal kalsaydı ki onun üzerinde de savcılık kanalıyla baskı kuruldu, CSKA'nın başına gelen bu felaketler olmayacaktı. Mittal, CSKA'ya tek bir kuruş dahi ödemeyeceği şeklinde bir anlaşma imzaladı. Takımda kar elde edecek bir şey de yoktu. Ama şurası güzel ki CSKA'da yapılan herşey belgeleniyordu fakat gazeteciler bu belgelere ulaşmadılar, kimse de bunları okumadı."


"Benim CSKA'ya ikinci gelişim, Pernik'tekilerin iflas etmesi sonrasıydı. Stoycho Mladenov, Tolyata Nankov ve CSKA'dan dört-beş arkadaş Mladost'ta bir restorana beni davet etti. Bana kulübün finansal durumunu anlattılar, CSKA'nın 36 milyon Bulgar Levası borcu vardı ve UEFA'nın Finansal konulara bakan yetkilileri de ayrıca kulübe mektup yazmışlardı. Plamen Oresharski (Eski Bulgaristan Başbakanı) ile konuştum ve kulübü kurtarmaya karar verdik. CSKA taraftarlarlarıyla beraber büyük bir kurum. Kulübe geldiğimde takımda sadece üç oyuncunun olduğunu öğrendim. Bir takımımız yoktu ve lig başlayacaktı. Bir çok dış bağlantılarım olması benim elimdeki tek güçtü, bir çok yabancı yatırımcı tanıdığım vardı ve Mittal da beni terk etmemişti."


"Bir yıl içinde sadece takımı yeniden kurmadık, aynı zamanda 2014'te Ludogorets'in 6 puan önünde ligi bitirdik. Bir sene içinde 14 milyon harcadık ki bunun yarısı borçları temizlemek içindi. Bütün bunlar belgelidir. Bulgaristan Futbol Federasyonu içinde "kişisel hesaplar" olduğu müddetçe kendinizi kurtarmak da zor oluyor doğal olarak. Steven Lo ile büyük bir turizm projesi başlattık, eğer o bu işte olmasaydı ben de başlayamazdım zaten. Bana verdiği bütün paralar CSKA'ya gitti. Sponsorlardan gelen paralar, benim şirketlerimden aktardığım 4 milyon leva ve benim bağışladığım 1 milyon levadan oluşuyordu takımın bütçesi. Eğer büyük projeleriniz varsa, spora destek olmak zaten ahlaki bir yükümlülük. 1 milyar 600 milyon euroluk projesi vardı Lo'nun ve projeyle birlikte CSKA'ya da para geliyordu. Benim niyetim kulübün hisselerini halka sunmak ve takımı bırakmaktı. Böyle bir kulübü iflas ettiremezsiniz."


"Eğer Steven Lo bu projeyi sürdürseydi, şüphesiz ki CSKA Avrupa'nın en büyük kulüplerinden biri olacaktı. Niyetimiz tekrar şampiyon olmaktı, biz 32. şampiyonluğu istiyorduk. Play-offlar başlamadan önce benim görevime son verildi ve Steven Lo da ayrılmaya zorlandı. Amaç projeyi baltalamak değildi ama niyetleri beni takımdan uzaklaştırıp, o zamanki hükümete yakın kişilere kulübe sokmaktı. Bulgaristan'da eğer bir yerde çok para varsa, işler tatsızlaşır, bu herkesin bildiği bir gerçektir."

"Ben Hristo Stoichkov'u CSKA yönetimine getirmek istedim, ama onun yurt dışında başka işleri vardı. Ve bir çok hata yaptım. 32.Şampiyonluğun bütçesi için 2 milyon levam yoktu ve Grisha Ganchev'den yardım istedim ama onun bu işe girmeye niyeti yoktu. Benden sonra gelen iki kişi kulübü nasıl satacakları konusunda çalışıyordu. Ve 28 Mayıs 2015'te kulübe borçlardan dolayı lisans verilmemesi benim için büyük bir şoktu. Tony Silva için iki teklif vardı, bir tanesi İngiltere'den 1.5 milyon pound cıvarındaydı, öteki de Beşiktaş'tandı. Tony Silva ve menajerine serbest olduğunu söylediler. Esas soru "Neden?" Büyük isimler devreye girdiler ve takımı iflas ettirdiler. Takımı iflas ettirdiler ve Ganchev'le en dipten başlamak üzere anlaşama yaptılar. Onun için bu en kolay seçenekti, zira takımın değeri 22 milyon levaydı."

"Bu süreçte sadece adaletsizlik yok aynı zamanda politikacıların da kötü bir şekilde sürece müdahil olması var. Kimin ne kadar para aldığını çok iyi biliyorum. Çok iyi spor avukatlarımız var ama yasalarla ilgili problemlerimiz de var. Bu iki kişi bana bazı oyuncuların haklarını almam karşılığında kulübe 4 milyon euro bırakmayı kabul etmem için bir kağıt imzalatmaya çalıştı. Ama buna rağmen kulübü dağıttılar. Bu oyuncuları hatırlıyorum ama isimlerini söylemeyeceğim. Piyasa değeri olan topçulardı. Bir tanesiyle önceden konuşmuştum, 30 Martta sözleşme imzalandı ve hisseler iki tarafa da gitti. İflas basittir, eğer bu kulup ekonomik olarak kötü durumdaysa, neden onu satın alırsınız ki? 30 Martta şampiyonluğa bir kaç maç kala kulübü satın alıp, sonra da bu kulübün idare edilemeyeceğini söyleyip neden dağıtırsınız ki takımı?"

Köstendil'den Ivan ve Rosen bütün gerçeği biliyorlar. Şimdi görev almak istemiyorlar. Ben her zaman onların arkadaşıydım. Bir çok ikili görüşme ile kulübün çok borcunu temizledik. CSKA, bazı kişilerin çıkarı için bilerek iflas ettirildi. Bazı tahminlerim ve bilgim var bu konuda ama kanıtlayamayacağım konularla da başım ağırsın istemiyorum. Takımı 2015'te dağıtacak herhangi bir sebep yoktu. Bu kadar iyi bir takım neden 10 mağlubiyet aldı? Yönetimi uzaklaştırdın, hocayı kovdun, katlanılmaz bir ortam oluşturdun ve öteki takımların sahipleriyle pazarlıklara giriştin. Stoycho Mladenov müthiş bir motivasyon uzmanıdır, sıradan bir topçudan müthiş bir futbolcu yapar."

"Bir kaç sebepten dolayı Levski hakkında konuşmak istemiyorum. Sirakov entellektüel bir kişidir. Hem CSKA'nın hem de Levski'nin yaşadıklarında siyasi mevzular var. Açıkça gözüküyordu ki Bozhkov'un Levski'yi alması politik olarak arzulanan bir gelişmeydi. Çok harcama yaptılar ve şimdi de o maaşları ödeyemiyorlar. CSKA'yı yok saymaya çalıştılar. Her şeyi yapabilirsin ama geleneği yok sayamazsın. 100 yıllık geleneğin varsa, onu bırakma. Bu Spor Bakanlığının, Grisha Ganchev'in ve herkesin birlikte yaptığı bir hataydı. Her şeyi engellediler, şirketi kapattılar ve tarihi yok ettiler."

"Bozhkov dün borçları ödemedi ama bugün ödemek zorunda. Bunlar politik belirsizlikler. Bu iki kulüp herkes tarafından finanse edilemezler. İşler orada çok daha karışık. Kralev bizim kulübe tek bir çivi çakmadığımız konusunda yalan söyledi. Bu doğru değil. Sektor G'yi yaptık, takımı tekrar oluşturduk. Sergiu Buş'u 50 bin dolara aldık ve yaklaşık olarak 800 bin dolara sattık. Siyasetin müdahalesine karşı Avrupa'daki bütün futbol federasyonları tetikte. Burda birileri stadı alamazken, başkası tribünü satın alabiliyor. Stanishev'in dahli olmadan bu işler olamaz. Bulgaristan'da son 20 yıldır büyük bir yozlaşma var ve bu da her konuda dengesizliğe sebep oluyor. Borislav Mihailov'u bunlara karşı gelmediği için suçladım. O bir yöneticiydi ve Borissov'un ona "istifa et" demeye hakkı yoktu. Bırakmayacağını söyledi başkanlığı ama daha sonra hükümetten gelen emirle kendisinden istenileni yaptı. Avrupa'da böyle şeyler olmaz. Rekabet gelişimi getirir."

"Son yıllarda CSKA ve Levski kötü günler geçiriyorlar. Mikhael Chorny ülkeden sınır dışı edildi, kulübün sahipleri politikacıların istediklerini yapıyor. Eğer devlet bir işe girerse, o hemen yapılıyor. Kiril Domuschiev 10 tane harika yabancı satın alabilir ama onlar milli takımı kurtarmıyor. Yabancılar ligi domine ediyor çünkü futbol akademileri çok zayıf."

"Kırmızı" Bulgaristan'a yalanlara karşı dikkatli olmaları ve birlikte hareket etmelerini söyleyebilirim. Dümende adamlarınız olsun. Her türlü hükümete destek olun. Yeni hükümetle, CSKA ve Levski ait olduğu yerde olacaktır. Lokomotiv Plovdiv'e hayranlık duyuyorum. Lokomotiv'i kimse önemsemiyordu ama iyi bir yönetimle şimdi nerelerde olduklarını görüyorsunuz. CSKA 1948'in hissedarı olmam konusunda davet aldım lakin reddetim . Eğer bir gün CSKA eskisi gibi bir araya gelir ve benden destek isterse seve seve kabul ederim."

10 Ağustos 2020 Pazartesi

CSKA 1948: 2-2 :CSKA-Sofya

Bulgaristan Efbet Ligi cuma gecesi "CSKA Sofya'nın mirasçıları biziz" diyen iki CSKA'nın tarihi bir kapışmasına sahne olarak açılışını yaptı. 2016 yılında CSKA Sofya'nın ekonomik sıkıntılar nedeniyle amatör lige düşürülmesi sonrası Bulgaristan'ın en popüler ve en başarılı kulübünü bu "rezil" durumdan kurtarmak için sevenleri değişik çözüm önerileri araştırmış ve ortak bir noktada buluşamayıp, kulüp iki parçaya ayrılmıştı.Bir kısım Pırva Ligada mücadele eden Litex'in başkanı Grisha Ganchev'in desteğini alıp Litex'in lisansıyla CSKA-Sofya olarak ait olduğu lige geri dönmeyi makul görürken, bir kısım "gelenekçi" de "Biz küllerimizden doğmasını biliriz" diyerek kulübün kuruluş tarihini adlarının sonuna alıp CSKA 1948'i kurarak amatörden Pırva Ligaya yükselmek için "zorlu ve meşakatlı" yolu seçmişti. Ve yıllar sonra bu iki ekip geçtiğimiz günler pandemi tedbirleri nedeniyle kısıtlı seyirci alınan maçta Vasil Levski stadında karşı karşıya geldiler.




Ev sahibi CSKA 1948'ti, Efbet'in sponsorluğunu yaptığı Pırva Ligde "çömezdi" ve nispetten daha az seyircisi varken, karşı taraftaki "kardeşinin" destekçileri çok daha fazlaydı. Ev sahibi olmasının avantajıyla Krasimir Balakov'un takımı tarihi CSKA Sofya ile özdeşleşmiş kırmızı forma ile sahada boy gösterirken, Stamen Belçev'in teknik direktörlüğünü yaptığı CSKA-Sofya ise beyaz forma-beyaz şortla çıkmıştı maça. Maç başlarken karşılıklı tribünlerden "CSKA, CSKA" diye tezahürat yapılması da maçın belki de en ilginç anıydı.


Tecrübeli ve "emekliliğe gün sayan" ligin eskileri ile "sakalı yeni biten" heyecanlı gençlerden karma ve tamamen Bulgar oyunculardan kurulu bir kadro ile bu sene maçlara çıkacak olan CSKA 1948, daha tecrübeli ve geçen seneden beri birlikte oynayan rakibi karşısında maça çekingen başladı ve topu CSKA-Sofya'ya verip, öncelikle kalesinde gol görmemeyi düşündü. Planları da ilk 45 dakika için tuttu zira önce tecrübeli golcü Martin Kamburov takımını öne geçiren golü atarken, daha sonra da Daniel Mladenov ile iki farkı ikiye çıkardı Balakov'un öğrencileri. Geçen senenin lig ikincisi CSKA-Sofya ise Tiago'nun oyun kuruculuğunda ipleri eline almaya çalışırken, ligimizden Alanyaspor'un transfer radarında olduğu söylenen Gambiyalı Ali Sowe ise Rafael Henrique'nin "al da at" ikramını kafayla auta atıyordu. Bu arada Garry Rodrigues'in Levski'den sonra ülkemizde yaptığı çıkışı Henrique de yapabilir, bileklerine hakim, kolay adam geçebilen ve hızlı bir oyuncu, biraz güçlenirse, "çok canlar yakabilir."



"Her şerde vardır bir hayır" derler ya, ilk devrenin sonlarına doğru meydana gelen bir hava topu kapışmasında Pirgov'la çarpışan CSKA-Sofya'nın yeni transferi Jurgen Mattheij kanlar içinde yerde kalırken yerine maçın kaderini değiştirecek Türk oyuncu Ahmet Ahmedov girdi ve ilk yarının uzatma dakikaları oynanırken yapılan bir ortada Ahmedov'un kafa asistiyle Antov farkı bire indirerek soyunma odasına yolluyordu arkadaşlarını...

İkinci devre daha arzulu ve istekli oyuna başlayan CSKA-Sofya, yine Ahmet Ahmedov'un asisti ile Ali Sowe'la beraberliği yakaladı ama peşinden yine oldukça kolay bir pozisyonda Gambiyalı topu auta yolladı. Ali Sowe için bir kaç kelam edecek olursak, fizikli,hareketli bir santrafor ama son top becerisi maalesef sınırlı, transfer edecek takım taraftarına saç baş yoldurabilir. Maçın kalan dakikalarında fiziksel olarak "tükenen" tecrübelileri kenara alan Balakov, yerlerine genç oyuncuları sürerken, CSKA-Sofya ise Henrique ve Mazikou'nun kanatlarda getirdiği toplarla etkili olmaya çalıştı ama iki takım da skor tabelasını değiştiremedi ve CSKA'nın mirasının sahibinin kim olacağı sorusu ligin ikinci devresindeki maça kaldı.

Not: CSKA Sofya'nın tarihi ve sonrasında ortaya iki takımın çıkma sürecini Karalama defteri podcastte anlatmıştım. Dinlemek için link burda


7 Ağustos 2020 Cuma

Antalyaspor:2-2:Galatasaray

Ligin son maçı Galatasaray adına 2019-2020 Cemil Usta Sezonunun özeti gibiydi adeta, kötü başlanılan bir ilk yarı, sonrası toparlanma dakikaları ve atılan goller ile geriden gelip öne geçme ve maç biterken yenilen golle "uçup giden" puanlar, geriye kalan hayal kırıklıkları...

Şöhretli bir yönetmen çağırıp, yanına da iyi bir senarist alıp Galatasaray için bu sezonu değerlendirip, bir sezon finali hazırlayın dense, bundan daha başarılı olur mu bilemiyorum. Sezon boyu sakatlıklardan oldukça canı yanan Fatih Terim'e son darbe daha 3. dakikada Emre Akbaba'dan geldi. Koşu yoluna atılan bir topu kovalarken baldırı çekmişti yetenekli oyuncunun, en kötü sakatlıklardan birisidir, hemen çıkartıldı ve yerine Ömer Bayram girdi. Bunaltıcı hava, bozuk zemin ve hedefsiz takımların mücadelesinde ( şampiyonluk dışında diğer hedefler Galatasaray için pek de amaçtan sayılmıyor) "bitse de gitsek" tadında bir ilk devre vardı. Galatasaray çok zorlamadan belki gol bulurum diye ev sahibi kaleye gelirken, Tamer Tuna'nın taktiği de rakibin beklerinin boş bıraktığı alanlara hızlı oyuncularını kaçırmaktı. Fredy ile bulduğu ilk golde de bunu becerdi beyaz formalı topçular, Linnes'in boşalttığı alana Eren iyi koştu ve ceza sahası yayı etrafında bekleyen, Seri'nin kovalamadığı arkadaşına harika bir asist yaptı. 

Daha sonra yine sezon boyu çokça yaşanılan hakem "hataları" karşımıza çıktı, önce Veysel'in Marcao'yu itmesine devam dedi Suat Arslanboğa, sonrasında da Belhanda'nın düşürülmesine VAR hakemiyle birlikte "temiz" kararı verdiler... Oysa ki açık seçik penaltı vardı ama söz konusu Galatasaray olunca, hele ki "lanetlenmiş" Belhanda düşürülünce hakemlerin düdüğü ağızlarına pek gitmiyor...

Sakatlıkların olduğu, hakemlerin gördüklerini çalmadığı, tatsız tuzsuz bir sezon gibi geçen ilk devrenin ardından Fatih Terim Donk, Marcao ve Taylan'dan üçlü savunma yaparak takım sisteminde oynama yaptı ve Sarrachi ile Linnes'i daha fazla rakip yarı sahaya yollayınca, Galatasaray da oyunda hakimiyeti eline geçirdi. Linnes ve Marcao'nun ataklarında rahat bir nefes alsa da Antalya savunması, Adem'in topu rakipten Göztepe kalecisi Beto'dan bir hafta evvel olduğu gibi kaparak başlattığı atakta Sarrachi zekice bir vuruşla kalecinin kapadığı köşeden golünü atıverdi. Galatasaray galibiyet için de ataklarını sürdürdü ve kazanılan bir korner atışında Belhanda'nın pası Hamilton'un açık eline çarpınca Suat Aslanboğa'nın yapacağı bir şey yoktu, penaltıyı çaldı ve Belhanda takımını öne geçiren golü attı. Bu belki de Faslı oyuncunun Galatasaray forması ile son golüydü zira transfer döneminde takımdan ayrılacağı konuşuluyor. Son noktayı koymak isteyen başka bir topçu da Feghouli oldu maçın 85. dakikasında, Adem'in verdiği pasla ceza sahasına girerken, boşta bekleyen Sarrachi'ye asist yapmak yerine golle Galatasaray kariyerini sonlandırmak istedi ama kaleci başarılıydı.

Denizlispor, Konya, Kayseri, Malatya,Sivas, Ankaragücü, Brugge, Gazişehir, Trabzon,Alanya maçlarında yediği son dakika gollerinden sonra kapanışta da bir "bitiş" golü yemese ayıp olurdu Galatasaray'a, onu da 90+3'te Blanco'nun ayağından yediler. Maçın bitiminde Hakan Özmert'in sert şutunu iyi bir şekilde uzaklaştıramadığı için kaleci Okan çokça eleştirilmişti ama golü atan Antalyalı topçuyu kovalamayan ve pozisyonu seyreden Donk esas hatalıydı bu son dakika golünde...

İki sene peşı sıra kazanılan şampiyonluğun ardından üçüncü şampiyonluk yolunda da emin adımlarla ilerlerken Galatasaray, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sonrası lige istediği dönüşü yapamadı ve şampiyon Başakşehir'in 13 puan ardından 56 puanla ligi 6. sırada bitirmiş oldu... Ne diyelim, canları sağ olsun...


Stat: Antalya

Hakemler: Suat Arslanboğa, Cemal Bingül, Özgür Ertem

Fraport TAV Antalyaspor: Ferhat Kaplan, Nazım Sangare, Veysel Sarı, Kudriashov, Eren Albayrak, Bünyamin Balcı (Dk. 62 Hakan Özmert),Doğukan Sinik (Dk. 68 Leschuk),Fredy (Dk. 82 Mevlüt Han Ekelik),Ufuk Akyol (Dk. 68 Chico),Amilton, Jahovic

Galatasaray: Okan Kocuk, Linnes, Donk, Marcao, Saracchi, Seri, Taylan Antalyalı, Feghouli (Dk. 87 Yunus Akgün),Belhanda (Dk. 87 Jimmy Durmaz) Emre Akbaba (Dk. 5 Ömer Bayram),Adem Büyük

Goller: Dk. 19 Fredy, Dk. 90+3 Leschuk (Fraport TAV Antalyaspor),Dk. 58 Saracchi, Dk. 65 Belhanda (penaltıdan) (Galatasaray)

Sarı kart: Dk. 42 Linnes (Galatasaray)

Galatasaray:3-1:Göztepe


Geçen hafta Ankaragücü maçını kaçırdığımız gibi, bu hafta da sadece özetlerini izleyebildiğimiz bir mücadele oldu Galatasaray-Göztepe maçı. Maçın önemi pandemi sonrası başlayan ligde Galatasaray'ın tek 3 puanı kazandığı karşılaşma olması. Unutulmayacaklar arasında ise Sarrachi'nin harika golü, Taylan'ın Yunus'a Galatasaray A takım forması ile ilk resmi golünü attırmış olması ve Galatasaray ile Göztepe'nin VAR'a rağmen iptal edilen iki "bariz" golü... Şu VAR'ı en kötü kullanan ülke olabilir miyiz acaba? Var mıdır böyle bir istatistik?

Maçla ilgili olarak önemli anlar yine galatasaray.org sitesinden... 

Maçtan dakikalar (İlk yarı)

3' Marcelo Saracchi'nin sol köşe gönderinden yaptığı ortada Younes Belhanda kafa vuruşunu yaptı. Top direğin üzerinden auta çıktı. 

4' Jean Michael Seri'nin sol çaprazdan kullandığı serbest vuruş, oyuncuları aşarak kaleye tehlikeli şekilde yöneldi. Kaleci Beto topu son anda kornere çeldi. 

12' Göztepe'nin kazandığı top kalemize tehlikeli atak olarak geri döndü. Soner Aydoğdu'nun ceza yayının yakınından kalemize gönderdiği şut yandan az farkla auta çıktı. 

17' Adem Büyük'ten topu alan Feghouli, Göztepe savunmasının gerisine muazzam bir ara pası çıkardı. Kaleciyi karşısına alan Emre bekletmeden vurdu; fakat top sol direği yalayarak dışarıya çıktı. 

22' Göztepe kalecisi Beto'nun ağır hareketleri sonrası zamanında baskı yapan Adem Büyük, topu Beto'nun ayaklarından alarak filelere gönderdi. VAR incelemesine çağrıılan hakem Koray Gençerler, Adem'in kaleciye faul yaptığı gerekçesi ile golümüzü iptal etti. 

30' Marcao, Halil Akbunar'a yaptığı hareket sonrası sarı kart gördü.

35' Ryan Donk, Tripic'e yaptığı hareket sonrası sarı kart gördü. 

36' Defanstan çıkarken kaptırdığımız topta kalemizde tehlikeli atak oluşurken, Seri muhteşem bir zamanlamayla araya girerek topun kornere gitmesini sağladı.

43' Mariano'nun ceza sahası dışına yaptığı sert ortada Seri topu kontrol etti. Fildişi Sahilli futbolcunun uzaktan gönderdiği şut farklı şekilde auta çıktı.

44' Okan Kocuk'un pasında Marcio Mossoro araya girdi ve tehlikeli şutu direğin yanından auta çıktı. 

45' Göztepe'de Atınç Nukan, yaptığı faul sonrası sarı kart gördü ve ceza yayı üzerinden serbest vuruş kazandık. Sofiane Feghouli'nin kullandığı serbest vuruş baraja takıldı.

45' İlk yarının sonuna en az üç dakika eklendi. 

45+3' Adem Büyük topu taşıyarak kaleyi cepheden gören Ömer Bayram'ın önüne bıraktı. Ömer'in etkili şutu az farkla auta çıktı.

İlk yarı 0-0 eşitlikle sonuçlandı.

Maçtan dakikalar (İkinci yarı)

48' Belhanda'nın ceza sahasına attığı pasta Sofiane Feghouli düşürülürken, hakem penaltı noktasını gösterdi. Adem Büyük'ün penaltı vuruşunu kaleci Beto kurtardı; fakat Beto kale çizgisinden kural dışı şekilde öne çıktığı için penaltı tekrar edildi. Beto sarı kart gördü.

50' Bu sefer penaltı noktasına Younes Belhanda geçti. Onun vuruşu üst direğe çarparak dışarıya çıktı. 

53' Göztepe'nin sol kanadımızdan geliştirdiği tehlikeli kontraatakta Mariano, harika bir zamanlama ile araya girerek Mossoro'nun pozisyonunu bozdu. Top Okan'ın eldivenlerinde kaldı. 

60' Seri'nin sol kanattan içeriye kestiği ortada Atınç topu ceza sahasına uzaklaştırdı. Ceza sahası dışında bekleyen Saracchi, sol ayağının dışıyla gelişine mükemmel vurarak topu rakip filelere gönderdi: 1-0

62' Göztepe'de Andre Castro, Andre Poko yerine oyuna dahil oldu.

65' Tripic'in ortasında Castro topu Mossoro'ya indirdi. Top Napoleoni'ye açılırken ceza sahası içinde onun yaptığı vuruş filelerimize gitti: VAR incelemesi sonrası hakem Gençerler, gol öncesi faul tespit ederek golü geçersiz saydı.

74' Berkan'ın ceza sahamıza gönderdiği tehlikeli ortada Napoleoni dokunamadı. Dönen topta Marcao çok iyi kademeye girerek topu uzaklaştırdı. 

76' Göztepe'de Marcio Mossoro yerine Kerem Atakan Kesgin oyuna girdi.

78' Sağ kanadımızda Murat'ın kavisli ortasında Napoleoni'nin kafa vuruşu filelerimizle buluştu: 1-1

81' Adem Büyük'e yapılan faul sonrası ceza yayının yakınından serbest vuruş kazandık. Emre Akbaba sol ayak içiyle barajın üstünden muhteşem bir kesme vuruş çıkararak Beto'yu çaresiz bıraktı: 2-1.

89' Takımımızda Sofiane Feghouli yerine Taylan Antalyalı, Ömer Bayram yerine Jimmy Durmaz, Mariano yerine ise Martin Linnes oyuna dahil oldu.

90' Karşılaşmanın sonuna en az altı dakika eklendi.

90+2' Ceza sahamıza tehlikeli bir derin top atılırken Okan Kocuk muhteşem bir zamanlama ile kalesini terk ederek topa sahip oldu. 

90+2' Takımımızda Adem Büyük yerine Ahmet Çalık oyuna dahil oldu.

90+4' Ceza sahamıza yapılan ortada Atınç'ın kafasıyla indirdiği topa Halil Akbunar vurdu. Top direğe çarparken dönen topta Kerem Atakan topu auta gönderdi. 

90+5' Takımımızda Emre Akbaba yerine Yunus Akgün oyuna dahil edildi.

90+7' Seri'nin Taylan'a pasıyla başlayan kontraatağımızda Taylan Antalyalı, müsait pozisyondaki Yunus Akgün'e al da at dedi. Genç oyuncumuz skoru tayin eden golü Göztepe filelerine gönderdi: 3-1.

Maçı Galatasarayımız 3-1'lik skorla kazandı.



Stat: Türk Telekom
Hakemler: Koray Gençerler, Volkan Ahmet Narinç, Samet Çiçek
Galatasaray: Okan Kocuk, Mariano (Dk. 90 Linnes),Donk, Marcao, Saracchi, Seri, Belhanda, Feghouli (Dk. 89 Taylan Antalyalı),Emre Akbaba (Dk. 90+5 Yunus Akgün),Ömer Bayram (Dk. 89 Jimmy Durmaz),Adem Büyük (Dk. 90+3 Ahmet Çalık)
Göztepe: Beto, Murat Paluli, Alpaslan Öztürk (Dk. 86 Borges),Atınç Nukan, Berkan Emir, Halil Akbunar, Poko (Dk. 62 Castro),Soner Aydoğdu, Tripic, Mossoro (Dk. 76 Kerem Atakan Kesgin),Napoleoni
Goller: Dk. 60 Saracchi, Dk. 81 Emre Akbaba, Dk. 90+7 Yunus Akgün (Galatasaray),Dk. 77 Napoleoni (Göztepe)
Sarı kartlar: Dk. 30 Marcao, Dk. 35 Donk (Galatasaray),Dk. 45 Atınç Nukan, Dk. 49 Beto (Göztepe)

Ankaragücü:1-0:Galatasaray

Tatil nedeniyle seyredemediğim Ankaragücü maçına dair akılda kalacak tek olay 17 yaşındaki Emin'in abilerinin başında sahaya takım kaptanı olarak çıkması... Gencecik bir oyuncu için ne kadar büyük bir onur, umarım kulübe uzun yıllar hizmet eder, her maç formasını terleterek sahayı terk eder. Kaderin de cilvesi olsa gerek, maçın tek golü de Emin'in yapmış olduğu hata sonrası meydana gelen penaltı vuruşuyla geldi... Emin için, hem mutluluk hem de hüzün bir arada, hayat da öyle değil mi?


Maçla ilgili blog sayfalarında arşiv niyetinde kalması için galatasaray.org'tan maç sonu paylaşımı ekliyoruz.

Maçtan dakikalar (İlk yarı)


12' MKE Ankaragücü kalemizin sol tarafından Oscar Scarione ile köşe vuruşu kullandı. Ön direkteki Ricardo Faty'nin yaptığı kafa vuruşu yandan auta çıktı. 


17' Younes Belhanda, rakibiyle girdiği ikili mücadelenin ardından sarı kartla cezalandırıldı.


20' Taylan, soldan hızlı bir şekilde bindirme yapan Saracchi'nin koşuyoluna bıraktı. Uruguaylı futbolcunun yerden sert kestiği ortada top Adem Büyük'ün önünde kaldı. Ceza sahası içinde kısa süreli bir karambolün ardından Ankaragücü savunması tehlikeyi uzaklaştırdı.


23' Oscar Scarione'nin sağ köşe gönderinden arka direğimize ortaladı. Arka direkte demarke kalan Pazdan, boş kaleye göndermeden Taylan kritik bir müdahale ile topu dışarıya attı. 


28' Ankaragücü kalesine yönelen Taylan Antalyalı, herkes sol kanada pas vereceğini düşünürken, savunma arkasına sızan Emre Akbaba'ya muazzam bir ara pası çıkardı. Emre Akbaba'nın şutunda Pazdan araya girerken, top kornere çıktı. 


32' Michal Pazdan, Younes Belhanda'ya yaptığı faulün ardından sarı kartla cezalandırıldı. 


34' Marcao, rakibin oyuna hızlı başlamasını engellediği gerekçesi ile sarı kartla cezalandırıldı.


35' Younes Belhanda, sağ kanatta kendini unutturdu ve rakibini karşısına aldı. İçe kat eden Faslı futbolcu, topu altı pasın birkaç metre gerisindeki Taylan'a çıkardı. Taylan'ın gelişine yaptığı vuruş üstten auta çıktı.


37' Lobjanidze ile gelişen Ankaragücü atağında, Emin Bayram ceza sahası içinde topu uzaklaştırırken seken top, boştaki Michalak'ın önüne açıldı. Ukraynalı futbolcu bekletmeden vururken, Okan Kocuk muhteşem bir refleks ile topu çelmeyi başardı. 


45' İlk yarının sonuna en az 2 dakika eklendi.


İlk yarı 0-0 eşitlikle son buldu.


Maçtan dakikalar (İkinci yarı)


47' Sağ kanadımızdan uzun bir top alarak kalemize yönelen Orgill, Marcao'yu ekarte ederek şutunu çekti. Top direğin sağından auta çıktı. 


53' Adem Büyük'ün ile kaptığımız top tehlikeli atağa dönüştü. Taylan, sol kanatta koşu yapan Ömer'i topla buluşturdu. Ömer Bayram'ın uzak direğe açtığı tehlikeli ortada Younes Belhanda topu auta gönderdi. 


58' Adem Büyük'ün ceza yayında düşürülmesiyle kritik yerden serbest vuruş kazandık. Topun başına geçen Ömer Bayram'ın sert şutunda direk gole izin vermedi. Dönen topta Taylan Antalyalı'nın vuruşunu Pazdan uzaklaştırdı. 


61' Emin Bayram'ın müdahalesi sonrası hakem Atilla Karaoğlan penaltı noktasını gösterdi.


62' Beyaz noktaya geçen Oscar Scarione'nin vuruşu filelerimize gitti: 1-0


75' MKE Ankaragücü'nde Saba Lobjanidze yerine İlhan Parlak oyuna geldi.


75' Ricardo Faty'nin ceza sahası dışından yaptığı vuruşu Okan Kocuk rahatlıkla kontrol etti. 


77' Takımımızda Taylan yerine Mariano, Ömer Bayram yerine Jesse Sekidika, Younes Belhanda yerine Selçuk İnan oyuna dahil oldu.


82' MKE Ankaragücü'nde Oscar Scarione yerine Sedat Ağçay oyuna dahil oldu. 


85' Marcao savunmadan çalımlarla çıkıp Emre Akbaba'ya verdi. Emre'nin ortasında ceza sahası sahasında müthiş bir karambol meydana gelirken, pozisyonu Ankaragücü savunması zorlukla uzaklaştırdı. 


87' Hakem Atilla Karaoğlan, kenara gelerek Teknik Direktörümüz Fatih Terim'e sarı kart gösterdi. 


89' Takımımızda Emre Akbaba yerine Ahmet Çalık, Seri yerine Yunus Akgün oyuna dahil oldu. 


90' Maçın sonuna en az 5 dakika eklendi.


90+1' Linnes'in sağdan ortasında Ankaragücü savunması topu uzaklaştırırken, dönen topta Selçuk İnan'ın şutu yandan dışarıya çıktı. 


90+3' Ankaragücü'nde Dever Orgill yerine Gelmin Rivas; Michalak yerine Atila Turan oyuna girdi. 


90+5' Selçuk İnan'ın ceza sahasına gönderdiği uzun topta Ahmet Çalık'ın vuruşu auta çıktı. 


Mücadeleyi MKE Ankaragücü 1-0 kazandı. Mariano Filho maç sonunda sarı kart gördü. 

STAT: Eryaman

HAKEMLER: Atilla Karaoğlan, Esat Sancaktar, Samet Çavuş

ANKARAGÜCÜ: Friedrich, Kitsiou, Kulusic, Pazdan, Pinto, Michalak (90+3 Atila Turan),Faty, Lukasik, Lobjanidze (Dk. 74 İlhan Parlak),Scarione (Dk. 82 Sedat Ağçay),Orgill (90+3 Rivas)

GALATASARAY: Okan Kocuk, Linnes, Marcao, Emin Bayram, Saracchi, Ömer Bayram (Dk. 77 Sekidika),Seri (Dk. 89 Ahmet Çalık),Taylan Antalyalı (Dk. 77 Mariano),Belhanda (Dk. 77 Selçuk İnan),Emre Akbaba (Dk. 89 Yunus Akgün),Adem Büyük

GOL: Dk. 62 Scarione (Penaltıdan) (MKE Ankaragücü)

SARI KARTLAR: Dk. 17 Belhanda, Dk. 34 Marcao, Dk. 87 Saracchi, Dk. 88 Fatih Terim (Teknik direktör),Mariano (Maç bittikten sonra) (Galatasaray),Dk. 32 Pazdan, Dk. 55 Kitsiou, Dk. 68 Orgill, Dk. 90+3 Mahmut Akan (Yedek kulübesinden) (MKE Ankaragücü)

Aytemiz Alanyaspor:4-1:Galatasaray

 Trabzonspor'un UEFA'dan alacağı muhtemel ceza sonrası lig üçüncüsünün Şampiyonlar Ligine gideceği bir ligde, Sivasspor'un puan kaybettiği günün gecesinde pandemi sonrası ortaya çıkan kötü gidişatı affettirme şansı bulan Galatasaray, Alanya'da birbirinin "kopyala-yapıştır" benzeri iki devrede yediği 4 golle kötü gidişata dur diyemedi. Ligde son haftalara yaklaşılırken, iyi oyundan ziyade skora önem verilir ve Galatasaray genelde sonuç almayı bilirdi ama bu sene maalesef istediği skorları alamıyor ve Alanya deplasmanı da bunlardan biriydi, maçı domine etti, topu ayağında tuttu, rakibi kendi yarı sahasına hapsetti ama skor 4-1 ev sahibi lehine...

İlk devre Bakasetas'ın uzaktan atmış olduğu şut dışında 40. dakikaya kadar ev sahibinin herhangi bir pozisyonu yokken, Galatasaray Adem ve Emre Akbaba ile skor tabelasını değiştirmeye oldukça fazla yaklaştı. Aslında VAR'daki hakemler daha dikkatli olsa, Emre'ye yapılan pozisyon penaltı olarak cezalandırılacaktı ama bu sene Galatasaray lehine karar vermek sanki "yasak"... Galatasaray'ın kontrolünde giden maçta "akılalmaz hatalar" zinciri devre biterken gerçekleşti. Önce ev sahibinden Efecan Karaca'nın ortasında Marcao "uyuyakladı" ve Cisse golünü attı, ardından Linnes'in ceza sahasında Adem'e "al da at" diye verdiği pasta boş kaleye Adem topu yuvarlayamadı. Bu kadar tuhaflık yetmezmiş gibi, Seri etrafında hiç bir oyuncu yokken havadan gelen topu amatör topçu edasıyla kontrol edemeyip, Cisse'ye asist yaptı ve Galatasaray ne olduğunu anlamadan 2 farklı geriye düştü. "Bu maçı da kaybedeceğiz" diye düşünmeye kalmadan maçın iyilerinden Belhanda Adem'e "Artık bunu da at" dedi ve Adem de farkı bire indiren golü attı... İşin tuhaf yani da, bu temiz golde bile VAR'a bakıldı uzun bir müddet...

Belhanda'nın Galatasaray'da kariyer maçlarından olan Alanya maçının ikinci yarısında sol kanatta Faslı oyuncu tamamen ipleri eline aldı, takımının tüm pozisyonlarında ön plana çıkan isim oldu ama maalesef meşin yuvarlak ağlarla kucaklaşmaya hiç niyetli değildi. Belhanda vurdu Marafona çıkardı, Linnes şansını denedi yine Marafona günündeydi, Belhanda ortaladı Adem kafayı vurdu direk izin vermedi derken, Mete Kalkavan hemen dibinde Belhanda'ya yapılan faulu görmedi ve kapılan topla gelişen Alanyaspor atağında Bakasetas tekrar farkı ikiye çıkardı. Dedik ya ilk devrenin benzeri bir oyun seyrettik diye, maç biterken, Galatasaray bir gol daha yedi ve skor belli oldu.

Stat: Bahçeşehir Okulları

Hakemler: Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Kerem Ersoy

Aytemiz Alanyaspor: Marafona, Juanfran, Caulker, Tzavellas, N'Sakala, Ceyhun Gülselam, Salih Uçan (Dk. 57 Siopis),Efecan Karaca (Dk. 71 Emircan Altıntaş),Bakasetas, Onur Bulut (Dk. 57 Junior Fernandes),Cisse (Dk. 88 Mustafa Pektemek)

Galatasaray: Okan Kocuk, Mariano (Dk. 80 Şener Özbayraklı),Donk, Marcao, Linnes, Seri, Taylan Antalyalı, Belhanda, Emre Akbaba, Ömer Bayram (Dk. 80 Jimmy Durmaz),Adem Büyük

Sarı kart: Dk. 77 Ceyhun Gülselam (Aytemiz Alanyaspor),Dk. 90 Belhanda (Galatasaray)

Goller: Dk. 43 ve 45+3 Cisse, Dk. 89 Bakasetas, Dk. 90+5 Mustafa Pektemek (Aytemiz Alanyaspor),45+4 Adem Büyük (Galatasaray)

Blog Widget by LinkWithin