31 Ağustos 2008 Pazar

Mutluluklar


Blogumuz yazarı gözbek (Göksel) dün gece Ünye'de gerçekleştirilen kına töreni ile evliliğe ilk adımı atmış bulunuyor. Nikan töreni ise 5 Ekim günü İstanbul'da olacaktır. Kendisine mutluluklar diliyorum... Allah bir yastıkta kocatsın kardeşim, beni hiç yalnız bırakmadığın gibi evlilik konusunda da yalnız bırakmadın...

Justice For CSKA Sofia #2


Justice for CSKA Sofia
by
Steaua ultras

CSKA Sofia:3-0:Spartak Varna



CSKA, Bulgaristan Liginin 4 haftasında kendi evinde Spartak Varna'yı 3-0'la geçerek maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu. Maçın ilk tehlikesi misafir takımdan gelirken, daha sonra "kırmızılılar" durumu toparladılar ve 18.dakikada Portekizli Ze Rui'nin mükemmel golüyle öne geçtiler. 36. dakikada konuk takımdan Vodenicharov'un kırmızı kart görmesiyle ev sahibi oyunda iyice üstünlüğü ele aldı ve arka arkaya pozisyonlar kaçırdı. İkinci yarıda da Todorov ve Udodzhi'nin golleri maçın skorunu belirledi. Bu akşam lider Litex, kendisinden 1 puan eksik olan altıncı sıradaki Vihren'i konuk edecek.

30 Ağustos 2008 Cumartesi

Geçmiş Olsun Ümit



sporx sitesinde son dakika haberi geçmişti Ümit'in kalp krizi geçirdiği interneti açtığımda. Durumunun iyi olduğunu sonradan öğrendik, derin bir nefes çektik içimize. Şu sıcak havalarda bir çözüm bulunmalı bu işe, su molaları filan bir nebze işe yarıyor ama hep bir korku oluşuyor içimde ağustosta oynanan maçlarda. İşin başka bir boyutu da Mondragon'un psikolojisi. Vestel Manisali Meduna'dan sonra Ümit'i de sahaya yıkılmış olarak görmek bir insanın yaşayacağı en büyük şoklardan biridir. Geçmiş olsun Ümit, geçmiş olsun Mondi...

Top Nerede Saklı #22


Gerçek Top Nerede Saklı?

A-Mavi Topun Altında
B-Kırmızı Topun Altında
C-Sarı Topun Altında
D-Mor Topun Altında

"UEFA'da Final Oynamak"



"Şu anda UEFA'da mücadele edeceğiz. Kendimize Kadıköy'de finali oynamayı hedef gösterdik. Gelecek UEFA Kupası'nın finalinin oynanacağı yer burası olunca gönlümüzden geçmişti. Yeni hedef UEFA'da finali oynama. Ancak Saracoğlu Stadı'nda oynamak daha anlamlı olur."

Adnan Polat
Galatasaray SK Başkanı

Kadıköy'de UEFA Kupası finali oynamayı hedef olarak gösterirken

Top Nerede Saklı #21 Cevap


Gerçek Top Nerede Saklı?

A-Kırmızı Topun Altında diyenler 10 kişi (%12)
B-Mavi Topun Altında diyenler 6 kişi (%7)
C-Mor Topun Altında diyenler 12 kişi (%15)
D-YeşilTopun Altında diyenler 50 kişi (%64)

ve işte cevabımız, mavi topun altında diyenleri kutluyoruz...



Justice For CSKA Sofia



Justice For CSKA Sofia
(CSKA Sofia'ya Adalet)

Steaua Bükreş-Galatasaray maçının en güzel hareketi Steaua'nın ultras grubunun açmış olduğu pankarttı... Endüstriyel UEFA'ya karşı tribün dostluğu...

Manchester Utd:1-2:Zenit St Petersburg







İkinci yarısından itibaren izlemeye başladığım Süper Kupa maçının, neden bu kadar gölgede kaldığını anlamış değilim. Aslında işin özüne bakılırsa "Süper Kupa" adı taşıyan bütün müsabaklar biraz heyecansız ve sönük oluyor. Bunun nedeni takımların yeni kadrolar oluşturması, hazırlık maçlarının havasından kurtulamaması olabilir. Aslında UEFA ve şampiyonlar Ligi finalleri biter bitmez hemen ertesi çarşamba koyacaksın Süper Kupa finalini, bakın Avrupa'nın en büyüğünün belirlendiği maç nasıl raiting rekorları kırıyor. Uzatmayalım, bunlar UEFA'nın işi, biz gördüklerimizi yazalım. Monaco gibi "capital"in egemen olduğu yerde çok sayıda Rus taraftar vardı ve tribün gösterisi yapıyorlardı gördüğümüz kadarıyla, İngilizler ise azınlıktaydı. Slavlar birbirine yakındır ama Manchester tribünlerindeki Bulgar bayrağı "istisna" olarak geçecektir kayıtlara. UEFA finalinde yer alamayan Pogrebnyak, kaldığı yerden devam ederken takımını izleyemediğimiz dakikalarda öne geçirmiş. İkinic devre de "Hakan Şükür tipi santrafor" olarak yıprattı Manchester defansını. Arshavin ise istediği oyuncağı alınmamış küskün çocuk misali, oyunu idare etti ama yerini Danny doldurunca Ruslar kupayı kazanmasını bildi. Danny'nin attığı gol için "hallaç pamuğu gibi" defansı dağıttı desek kimsenin itirazı olmaz. Kırmızı şeytanlar ise hala "tatil havasında" gibiydiler, bir tek Tevez bir şeyler yapmaya çırpındı ki o da sahanın her tarafına koşmaktan bulunması gereken yerlerde bulunamadı. Herkes Ronaldo2yu aradı ayaklarına top geldiğinde ama Portekizli de tribündeydi, aklı kim bilir nerelerde. Aklı Maradona'da olan Scholes ise maça noktayı koydu... 2000 senesinde Galatasaray'ın başardığını bu sefer Zenit başarmış oldu, tebrik ederiz...

Manchester Utd Van der Sar, Neville (Brown 76), Ferdinand, Vidic,Evra, Fletcher (O'Shea 60), Anderson (Park 60), Scholes, Nani,Rooney, Tevez.

Yedekler: Kuszczak, Gibson, Campbell, Possebon.

Kırmızı Kart: Scholes (90).

Sarı Kart: Scholes, Anderson, Tevez.

Gol: Vidic 73.

Zenit St Petersburg Malafeev, Krizanac (Radimov 70), Aniukov,Puygrenier (Shirokov 62), Sirl, Zyryanov, Danny, Denisov,Tymoschuk, Pogrebniak, Dominguez (Arshavin 46).

Yedekler: Contofalsky, Kim, Tekke, Faitzulin.

Gol: Pogrebniak 44, Danny 59.

Seyirci: 18,500

Hakem: Claus Bo Larsen (Danimarka)

30 Ağustos Zafer Bayramı


30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...

Deco



Deco ve dövmesi.
Başarılı bir çalışma...

29 Ağustos 2008 Cuma

UEFA Kupası 1. Tur



Galatasaray'ın da katılımıyla 3 takımımızın mücadele edeceği UEFA kupasında gruplar öncesi son maçlar için kuralar çekildi. Favori olan "İstanbullular" kağıt üzerinde kolay rakipleri çektiler torbadan, Kayserispor ise dişli Fransız PSG'yi saf dışı bırakmaya çalışacak. Adnan Polat bir kez daha "Hedef Kadıköy" dedi, bunun dışında herşey başarısızlık diye de ekledi. Bakalım topçular mesajı aldılar mı. Saraçoğlu'nda kupayı kaldırmak isteyen diğer takımların da dahil olduğu tam kura listesi aşağıda. Koyu renk ile yazdığım gruplara kalacak diye içimden geçen takımlar, buyrun size de atış serbest, sallayın bakalım:

Milan-Zurih
Timişoara-Partizan
Hertha Berlin-St Patrick's
Banik Ostrava-Spartak Moskova
M.Kharkiv-Beşiktaş
Portsmouth-Vitoria
Kayserispor- PSG
Sevilla-Salzburg
Wolfsburg-R.Bükreş
Sampdoria-Kaunas
Maritimo-Valencia
D.Zagrep-Sparta Prag
M.City-Omonia
Young Boys-C.Brugge
Nancy-Motherwell
Everton-S.Liege
Napoli-Benfica
Bellinzona-Galatasaray
NEC-Dinamo Bükreş
Racing-Honka
Apoel-Schalke
Litex-Aston Villa
Avusturya Vien-Lech Poznan
Setubal-Heerenveen
Brann-Deportivo
Slavia-Vaslui
Slaven-CSKA Moskova
Brondby-Rosenborg
Cherno More-Stuttgart
Rennes-Twente
Ajax-Borak
Tottenham-Wisla Krakow
Kopenhag-Moskova
Zilina-Levski
Dortmund-Udinese
Braga-Artmedia
Feyenoord-Kalmar
Hamburg-Unirea Urziceni
Hapoel Tel-Aviv-St.Etienne
Nordsjaelland-Olympiacos

Saha Everton'da



Manchester maçının devre arasından yararlanarak kırmızı şeytanların elden çıkarmak üzere olduğu oyuncusu Louis Saha'nın transfer haberini yazalım. 30 yaşındaki oyuncu 2+1 opsiyonlu olmak üzere Everton'a imza atacak, tabii sağlık kontrollerinden "sağlam" raporu çıkarsa. Fransız golcü bu sene Everton'ın Lars Jacobsen ve Segundo Castillo'dan sonra üçüncü transferi olacak...

28 Ağustos 2008 Perşembe

Merhabalar



  • Düğün için verdiğimiz aradan sonra tekrar geriye döndük. Bu kadar uzun bir "blog kesintisi" yaşamamıştık da önce, umarım bir daha da yaşamayız. Hayırlısıyla "dünya evine girdik" ve düğün töreninde bana müthiş sürpriz yapan "KARŞI" grubundan dostlara, İstanbul'dan Bursa'ya gelen Derda, Devrim ve Bursa tribünlerinden Kazım Gürkan arkadaşlarıma ve blogtaki yorumlar, tribün dergideki topic ve e-mail vasıtasıyla iyi dileklerini ileten herkese tekrardan teşekkürler ediyorum.
  • "Dünya son sürat dönüyor ve sen durdukça gerisinde kalıyorsun, hayatı yaşa, oturma yerinde" derinde derdi bir arkadaşım, harbiden öyle, bir sürü olay geçti yazamadık blogun sayfalarına...
  • Sondan başlarsak, Galatasaray Baros'u transfer etti. Eski Liverpool'luları topluyoruz, Avrupa tecrübesi yaşamış adamlar iyi hoş ama Şampiyonlar ligine veda edildi. Haldun Üstünel "Kadıköy'de UEFA kupasını kaldıracağız" demişti, bugün gazeteleri okumadım, televizyonda spor haberi izlemedim ama bu demeci teselli olarak ortaya atabilirler. UEFA kupasından elenilirse de Baros bu takıma lüks olacaktır, Nonda ile Ümit Karan zaten bizim lige yeterli...
  • Fenerbahçe'nin deplasmanda oynadığı maçı izledikten sonra Partizan'ın Kadıköy'den çıkamayacağını zaten biliyordum. Sarı lacivertliler kazanıp, Galatasaray'ın da elenmesiyle bir topçu transfer edecek parayı ceplerine indirdiler. Fenerli topçular bu başarıdan dolayı prim alacaklardır, ya Galatasaray'lıların cezası ne olacak?
  • "Süper" ligimiz başladı ve dün gece sevinenler üzülürken, üzülenler sevindi. Hayat gibi değil mi? Her an her şey olabilir. Beşiktaş'ın 2-0 dan 3-2 yapması alkışlanır, hem de deplasmanda. Bobo hata yaptı gole sebep oldu, 2 tane attı maçı kazandırdı... Trabzonspor da yeni tribünleriyle içerdeki ilk maçını alarak, ligin belki de ilk haftadaki en çok seyirci çeken maçında taraftarını sevindirdi.
  • CSKA Sofia bütün olumsuzluklara karşı lige iyi başlamıştı, ilk hafta galiptiler, ikinci hafta kötü bir mağlubiyet aldılar ama bu hafta kazanarak tekrar üst sıralara yükseldiler. Levski Şampiyonlar ligi için bu hafta maç yapmadı ama Bate Borisov'a yenilmekten kurtulamadı.
  • İtalya'da Süper Kupa'da kıl olduğum İnter sempati duyduğum Roma'yı yendi. Mourinho'nun havasından geçilmiyordur artık, zaman kazananın zamanı...
  • Amatör ligler de iki hafta içinde başlıyor, bir kaç antrenman izleme olanağı buldum, Çatalcaspor hocasını yollamış, "yöreden" bir çalıştırıcı ve "sağlam" transferler ile Süper amatör mücadelesi yapacak. Lakin, grubunda kendisine diş bileyen köy takımları mevcut, hem sahada hem saha dışında ilginç durumlar yaşanacak gibi. Buradan bildireceğiz blog okuyucularına...
  • Yoğunluktan ilgilenmeye fırsat bulamadığım hattrick.org'taki takımım ultras/Movement 2-3 haftalık mağlubiyet serisini bu hafta bozarak mutluluğumuza mutluluk kattı. Bu pazar son sıradaki 2323 takımına deplasman yolculuğu yapacağız, garanti kazanacağım bir maç, ama bilgisayara da güven olmaz...
  • Blogun yazarlarından gözbek de bu hafta sonu düğün telaşına başlıyor. ramazan öncesi Ünye'de başlatacağı töreni bayramda İstanbul'da noktalayacak. Çifte bayram yaşatacak bizlere, orada kesin olacağız ama şimdiden burada da mutluluklar dilemek düşer bize...
  • Bir anda aklıma gelenler bunlar, uzun bir aradan sonra yazınca herşey yazmak istiyor insan ama birden aklına çok az şey geliyor...

26 Ağustos 2008 Salı

A.B.D.:118 - İspanya:107

Biraz geç oldu ama pazar sabahı oynanan ABD - İspanya 2008 Olimpiyatları basketbol finali hakkında yazmadan edemedim. Kazara uyandığım bir pazar sabahında televizyonda birşeylere dalıp uyuma niyetindeydim ama eurosportu açınca iyi ki uyanmışım dedim. Klasik Türk seyircisi olarak kendime tutacak bir takım belirleyip izlemeye başladım: İspanya.Ben izlemeye başladığımda 2.çeyreğin ortalarıydı ve İspanya 10 sayıdan fazla gerideydi. İspanya elinden geldiğince gaz yapıyor farkı eritmeye çalışıyordu ama Wade sırayla üçlükleri sokarak adamların hevesini kırıyordu. İspanyanın oyunkurucusu Navarroya hasta oldum, adam çok soğukkanlı ve son topların ustası. Nitekim ilk yarının son topunu da o kullandı ve kronometre sıfırı gösterdiği anda meşhur gözyaşı damlası atışını yaptı. İlk yarı sonunda skor sanki maç bitmiş gibiydi: 71-67.

Maçta İspanya bir türlü öne geçemedi. Tam farkın kapandığı anda Amerika birden sazı eline alıp yine farkı ne olduğunu anlamadan 10 sayıya çıkarıyordu. Amerika gerçekten işi ciddiye almış bu sefer o kadar yıldız var ki takımda hangisini tutacağını bilemeyen İspanya adına üzüldüm. Genelde takımda şu oyuncu faul problemi yaşasın da rahatlayalım dersin ama Amerikada kim çıkarsa çıksın aynı seviyede başkası hazır. Bir de Amerikalılar hakkaten bu işi yerinde sertlikle oynuyorlar, rakibi ciddi şekilde hırpalıyorlar.
Takımların ne kadar istekli olduğu yedek kulübesinden belli olur, İspanyanın yedeklerine baktığımda her basket sonrası hepsi ayağa kalkıyordu, arkadaşlarına elle kolla gaz veriyordu. Gasola özellikle dikkat ettim, hani bizim Hido-Memo kasıntılığı var mı diye, valla her takıma böyle bir abi lazım. Zaten arkadaşları alışmış alley-hoptan başka sayı attırmıyorlar ona. Amerikanın yedekleri ise 4.çeyreğe kadar daha bir sakindi. 4.çeyrekte işin zora girdiği farkın 4 sayıya indiği sırada onların da hırslandığını gördüm. 3.çeyrekte Kobe 4.çeyreğin sonunda da Wade klaslarını konuşturdu son dakikayı stres yaratmadan oynattı. Maç sonunda da koskoca yıldızların çocuklar gibi sevinmesini görünce Amerika basınının bir yenilgi durumunda dönüşte bizimkinden pek farklı olmayacağını anladım. TRT 3te Ömer Üründülün adam yokluğundan her branştaki sporu yorumladığını ve bayağı malzeme çıktığını duyduğumdan arada TRT 3'ten izledim maçı ama Ömer Üründül ne yazık ki yoktu. Akşam anladım ki Stadyum programı için Türkiyeye dönmüş. Ama yerine bakan arkadaş sağolsun 2-3 cümle kurmaya tenezzül etti maaşını haketmek için. Spiker de her oyuncunun ismini yanlış söyleyince 3 dakikadan fazla dayanamadım TRT'ye.

Boozer'ı merak ediyordum açıkçası, bayağı formdaymış ama nedense son 1 dakika dışında maçta oynamadı. Maçın hareketi İspanyol Fernandez'in kendisinden 10 cm uzun olan Howard'ın üzerinden yaptığı smaçtı.

Tribün açısından İspanyollar daha iyi doldurmuştu salonu, sesleri de iyi çıkıyordu. Bir aralar Fransa her dalda başarılar elde ederdi, bu dönem sıra İspanya'da. Bakalım bize ne zaman gelecek o dönem?

24 Ağustos 2008 Pazar

Simetri


Taş Ağır Olduğu Yerde

Hiçbir zaman anlayamamışımdır bir oyuncu ciddi bir sorun yaşamıyorsa neden Milan'dan Chelsea'ye, Real Madrid'ten Bayern Münih'e gider. Hangisi hangisinden büyük ki? Çocuğunun eğitimini bahane göstermişti Shevko, demek ki bu sene veledin karnesi pekiyi. Zaten o mavi formayla Ukraynalıyı gözüm bir türlü alıştıramamıştı. Futbol dilencisi olarak böyle bir yeteneği yedek değil de eskisi gibi gollerle, hele ki Ronaldinhonun paslarıyla atacağı gollerle görmek zevkli olacaktır.

17 Ağustos 2008 Pazar

Evlilik

16.08.2008

15 Ağustos 2008 Cuma

16-23


Yarın bekarlığa elveda deyip evlileri dünyasına adım atacağız. Ve bir hafta sonra memleket Bursa'da da bir tören daha düzenleyeceğiz. Bu bir haftalık müddet boyunca bloga girmek oldukça zor olacaktır. Pek güncelleme beklemeyiniz. Şimdiden affınıza sığınarak bir ara veriyorum...
Eylül başında görüşmek üzere...
Sağlıcakla kalın...


Red Bull Street Style



Futbol topuyla ilk tanışmamız belki babamızın salonda ayağımızı tutup itiklettiği ve topa vuruş hamlesini gerçekleştridiğimiz şekilde oldu ama kendimizi bilerek ilk topa vuruşumuz evimizin karşısındaki sokakta olmuştur. Daha sonrasını anlatmaya gerek yok, hava kararıp yatsı namazı okunana kadar ter su içinde yapılan mahalle maçları, ikiye iki tek kaleler ya da "dokuz aylıklar"... Çocukluğumuzun bu saf halini Red Bull almış ve hem reklam yapmak hem de yetenekli gençlere şans vermek için "sokak futbolu" turnuvası düzenlemiş. Kurallar aşağıda:

3 dakika, 2 oyuncu ve 1 top. Oyuncular, ikili gruplar halinde karşı karşıya gelir ve müzik eşliğinde 3 dakika boyunca, futbol topuyla hünerlerini gösterirler. Toplam 3 dakikalık performans süresi içinde, 20 şer saniyede bir sıra diğer oyuncuya geçer. Amaç, en artistik haraketleri, çalan müzikle un uyumlu şekilde gerçekleştirmektir. Finallerde, jürinin 3 dakikalık performansta değerlendireceği kriterler, kontrol, yaratıcılık ve stil olacaktır. Her karşılaşmanın kazananı, bir sonraki tura geçer. Ellerin hiçbir şekilde kullanılmamazı ve 7 metre çapındaki sahne içinde haraket edilmesi gibi stardart kuralların dışında herhangi bir sınırlama yoktur.

Çok objektif olmadığı için kurallar, kaybeden her daim "hakkım" yendi fikriyle ayrılacak müsabakadan, keşke minyatür kale teke tek maç yapılsaydı, sokakta her zaman oynadığımız gibi. Kuralları değiştirme şansımız yok ama eğlenceli vakit geçirmek isteyenler Türkiye finallerini seyretmek için 20 Ağustos günü Beşiktaş meydanına gidebilirler. Hoş vakit geçireceğiniz kesin...

Bazen de Çirkef Olmalısın



"İyi futbol oynamak güzel ama kazanmak için de çirkef olmalısın"

Emmanuel Adebayor

Üç yıllık Arsenal kariyerinde kupa kazanamasının değerlendirmesini yaparken

2010 ve Fahişelik



2006da Almanya'nın maçları izlemek için gelen taraftarları sadece sunduğu rahat ulaşım ve stadyum imkanlarıyla değil, barları ve genelevleri ile de memnun etmesinden sonra Güney Afrika da 2010 senesinde ülkelerinde yapılacak olan Dünya Kupasında boyunca fahişeliği yasal hale getirmek için tartışmalara başlamış. Bir polis yetkilisinin "Eğer sexi yasallaştırırsak, maçlar boyunca emniyet görevlilerimiz fahişelerle uğraşacağı yere, saha dışındaki güvenlik önlemlerine daha fazla zaman ayırabilir" demesinden sonra, bir bakan da " Yasallaştırmak en doğru karar olacaktır. Böylece hem tecavüz vakaları önlenmiş olur, hem de kadınlarımız daha rahat bir şekilde maçları izlemeye gelebilir. Bunun yanında bu işi yapanlardan alınacak vergilerle ülke ekonomisine de katkı sağlamış oluruz. Unutulmmalı ki, gelen taraftarları da memnun etmek gerekir, bu da işin başka bir boyutu" diyerek yasal sexin faydalarını bir bir sıralamış. toplantıda nihai bir karar çıkmamakla beraber, Almanya örneğini göz önüne alan Güney Afrikalılar, maçlara az bir zaman kala "sevişmek serbest ama devlet denetiminde" diyeceklerdir...

Vutsov Kapı Dışarı



Takımın başına gelişi olay olmuştu, gidişi de öyle oldu Levski'nin hocası Vutsov'un. şampiyonlar ligi ön eleme maçında kendi sahasında Bate Borisov'a yenilmesinden sonra, rövanş beklenmeden apar topar Vutsov görevden alındı ve yerine yardımcısı Emil Velev getirildi. Levski Sofya'nın taraftar grubu Levski Sofia West de yayınladığı bildiride, Vutsov'un gönderilmesinin en doğru karar olduğu, yollanmaması halinde taraftarın maçlarda protesto gösterileri yapacağını belirtti.

Baptista Roma'da



Galatasaray'a gelecek, yok Fenerbahçe gizliden Baptista'nın işini bitirdi diye yaza dursun bizim spor basını, Roma Brezilyalı oyuncu ile anlaştı. Mukavele dört senelik ve Roma, Real Madrid'e 7.1 milyon pound cıvarında bir ücret ile şampiyonlar ligine kalınması durumunda extra "vergiler" ödeyecek. Hazırlık maçlarında"dökülen" Roma, Mancininin gitmesinden sonra golcü sıkıntısı da çekiyordu ve bu boşluğu bir şekilde doldurmak için "kıymışlar" paraya.

UEFA Kupası 2.Ön Eleme



Metalurgs (Letonya) - FC Vaslui (Romanya): 0-2
Borac (Sırbistan) - Lokomotiv Sofia (Bulgaristan): 1-0
Honka (Finlandiya) - Viking (Norveç): 0-0
Vojvodina Novi Sad (Sırbistan) - Hapoel Tel Aviv (İsrail): 0-0
Haka Valkeakoski (Finlandiya) - Brondby (Danimarka): 0-4
Legia Varşova (Polonya) - FC Moskova (Rusya): 1-2
Stuttgart (Almanya) - Gyor (Macaristan): 2-1
APOEL Nicosia (Güney Kıbrıs) - Kızılyıldız Belgrad (Sırbistan): 2-2
Djurgarden (İsveç) - Rosenborg (Norveç): 2-1
Elfsborg (İsveç) - St. Patricks (İrlanda Cumhuriyeti): 2-2
Litex Lovech (Bulgaristan) - Hapoel Kiryat Shmona (İsrail): 0-0
Stabaek (Norveç) - Rennes (Fransa): 2-1
Suduva (Litvanya) - SV Salzburg (Avusturya): 1-4
Young Boys Bern (İsviçre) - Debrecen (Macaristan): 4-1
AA Gent (Belçika) - Kalmar (İsveç): 2-1
Aris Saloniki (Yunanistan) - Slaven Belupo (Hırvatistan): 1-0
Dnipro D'petrovsk (Ukrayna) - Bellinzona (İsviçre): 3-2
FC Copenhagen (Danimarka) - Lillestrom (Norveç): 3-1
Hafnarfjordur (İzlanda) - Aston Villa (İngiltere): 1-4
Liberec (Çek Cumhuriyeti) - Zilina (Slovakya): 1-2
Maccabi Netanya (İsrail) - Cherno More Varna (Bulgaristan): 1-1
FC Zürih (İsviçre) - Sturm Graz (Avusturya): 1-1
Siroki Brijeg (Bosna-Hersek) - Beşiktaş (Türkiye): 1-2
AEK (Yunanistan) - Omonia Nicosia (Güney Kıbrıs): 0-1
Vllaznia (Arnavutluk) - Napoli (İtalya): 0-3
Braga (Portekiz) - Zrinski (Bosna-Hersek): 1-0
Interblock (Slovenya) - Hertha BSC (Almanya): 0-2
Lech Poznan (Polonya) - Grasshoppers (İsviçre): 6-0
Manchester City (İngiltere) - FC Midtjylland (Danimarka): 0-1
Queen of the South (İskoçya) - FC Nordsjaelland (Danimarka): 1-2
Deportivo La Coruna (İspanya) - Hajduk Split (Hırvatistan): 0-0


  • Gecenin sonuçları yukarda görüldüğü gibi. Beşiktaş deplasmanda kazanarak işi büyük ölçüde bitirdi gibi. İnönüde kolay kolay vermezler maçı, hele hele Delgado formunun zirvesindeyken. Kaptanlık mı versek ne bu ülkeye gelen Arjantinlilere.
  • Bulgar takımları dün ve bu gece oldukça başarız bir görüntü çizdiler. Dün Levski kaybetti, bu gece de Lokomotif Sofya kaybetti. Litex evinde beraber kalarak işi zora sokarken, Cherno More'nin deplasmanda beraberliği rövanş maçı için belki bir ümit ışığıdır.
  • Manchester City'nin içerde yenilmesi İngiltere'de şok etkisi yarattı. Sezona oldukça iyi hazırlanan ve Ronaldinho'yu dahi almaya çalışan City, UEFA kupasına katılamama tehlikesiyle larşı karşıya. Bakalım Mark Hughes deplasmanda turu almak için ne yapacak?
  • Lech Lozan'ın yarım düzine golü de gecenin en farklı skoru olarak göze çarptı. isviçreliler iç sahada turu alabilirlerse, bir mucize olur, olsun da biz de bu mucizeye şahit olalım...

13.8 Milyon Ceza


Mutu'nun doping yaptığının tespit edilmesi ve ceza alması sonrası Chelsea kulübünün FIFA'ya "mağdur" olduklarını belirtip oyuncu aleyhine açtıkları dava değişik mahkemelerde görüşülüdükten sonra en nihayetinde sonuca bağlandı ve Romen oyuncu futbol tarihinin en büyük cezasına çarptırıldı: 13.8 milyon pound. Artık bu parayı taksit taksit mi öder, Cheslea'ye ücretsiz transfer mi yapar bilinmez ama bu karar futbol dünyasında belki de yeni bir başlangıca misal teşkil edecek. Sorumsuzca davranan topçu bundan sonra kulübünü zarara uğrattığı gerekçesiyle, tazminat ödemek zorunda kalacak. Rüştü'nün kramponunu temizlerken elini kestiği için oynayamadığı gibi bir durum vardı, ya da İlhan Mansız'ın ameliyattan çıkar çıkmaz koltuk değnekleriyle diskolara gitmesi. Bir çırpıda aklıma gelen örnekler bunlar, bu dikkatsiz ve sorumsuz durumlarda takımlar eksik kalıyordu, bundan sonra oyuncularını cezalandırabilir, ki artık sözleşmelere böyle maddeler koyuyorlardır. Gerçi maç başına anlaşma yapan topçu, o müsabakada oynamayınca zaten para alamayıp, bir nevi cezalandırılıyor ama bir de cebinden para çıkacak olması, oyuncuyu bir hareket yapmadan iki kere düşünmeye itecektir.

14 Ağustos 2008 Perşembe

Mutluluğa Bir Adım


Güler Misin Ağlar Mısın?


Yaratıcı bir ön sayfa. Tebrikler...

Havlu Mevzu Bahsi



"Normalde bizim kullandığımız milli takım havluları vardı. Fakat Furkan Trabzonlu olduğu için o havluyu kullanmak istemiş. Zaten Cahit Süme hocamız da Trabzonlu’dur. Müsabaka öncesi sporcunun moralini bozmak istemediği için izin vermiş. Bu olayın Trabzonspor Kulübü ile hiçbir ilgisi yok. Havlunun bordo-mavi renkte olması da tamamen tesadüf."

Caner Doğaneli Türkiye Boks Federasyonu Başkanı

Başkan kendi söylediği cümlelerle çelişirken

35'e Kadar Chelsea'de



Yaz boyunca Ronaldo'dan sonra İngiltere gündemini en çok meşgül eden transfer söylentilerinden biri de Lampard'ın Mourinho'nun Inter'ine gideceği idi. Her ne kadar Frank daha annesini yeni kaybetmesinin de acısıyla pek ortalığa çıkmasa da onun yerine konuşan bir çok kişi oldu. Önümüzdeki sezon bonservissiz ayrılacakken kulüpten, bu gün takımıyla 5 yıllık sözleşme yapan Lampard : "Ben çok mutluyum ve umuyorum ki Chelsea taraftarı da mutludur. Burada yedi müthiş sezon geçirdim ve şimdi beş sene daha geçireceğim" diyerek takımına olan sevgisini açıklamış. Demek ki neymiş, Mourinho'nun ara ara ortalığı gazladığı gibi, "hocam nerede ben orada" dememiş Frank, hocalar yolcu, Chelsea hancı demiş aslında...

Gruplara 1 Kala



Dün ve bu gece oynanan maçlarlarla şampiyonlar ligine kalacak takımların belirlenmesine son 90dakikalar kaldı. İşte toplu sonuçlar:
Fiorentina (İtalya) - Slavia Prag'ı (Çek Cumhuriyeti) 2-0
Spartak Moskova (Rusya) - Dinamo Kiev (Ukrayna): 1-4
Levski Sofia (Bulgaristan) - BATE Borisov (Belarus): 0-1
Shakhtar Donetsk (Ukrayna) - Dinamo Zagreb (Hırvatistan): 2-0
Anorthosis (Güney Kıbrıs) - Olympiakos (Yunanistan): 3-0
AaB Aalborg (Danimarka) - Kaunas (Litvanya): 2-0
Galatasaray (Türkiye) - Steaua Bükreş (Romanya): 2-2
Brann Bergen (Norveç) - Marsilya (Fransa): 1-1
FC Twente Enschede (Hollanda) - Arsenal (İngiltere): 0-2
Juventus (İtalya) - Petrzalka (Slovakya): 4-0
Schalke (Almanya) - Atletico Madrid (İspanya): 1-0
Sparta Prag (Çek Cumhuriyeti) - Panathinaikos (Yunanistan): 1-2
Partizan Belgrad (Sırbistan) - Fenerbahçe (Türkiye): 2-2
Standard Liege (Belçika) - Liverpool (İngiltere): 0-0
Vitoria Guimaraes (Portekiz) - Basel (İsviçre): 0-0
Barcelona (İspanya) - Wisla Krakow (Polonya): 4-0

  • Bizimkiler 2-2 lik skorlarla ilk maçları bitirdiler. Galatasaray ne kadar avantajlıysa, Fenerbahçe de o kada dezavantajlı, ya da Fener ne kadar tura yakınsa Cim Bom o kadar uzak. Galatasaray'ın maçını izleyemedim ama yorumlardan çok dağınık oynadıkları belirtiliyor. Özellikle Mehmet Topal eski performansında değilmiş, yine Arda çabalamış, Lincoln zayıf kalmış. İlk golde hata yapan Aylut'a yüklenilecektir yarın gazetelerde hiç şüphesiz ve De Sanctis neden oynamadı denilecektir, kolaydı ve sevilir bizim memlekette birini harcamak, ama Aykut'un dediği gibi "Topçu çok iyi oynadığımda yüceltmeyin, hata yapınca da yerin dibine sokmayın" , yapıcı olmak lazım...
  • Fenerbahçe'nin maçını Sırp TVsinden izleme imkanı buldum, orada da Volkan Demirel oldukça fazla hata yaptı ama avantajlı bir skorla dönüldüğü için pek göze batmayacaktır "günahları". Özellikle ilk golde altı pasın içinde çıkmaması, ikinci de geç açılması takımının gol yemesine sebep oldu. Daha sonra da Partizan'ın değerledirmediği bir pozisyonda da yine geç kalesini terk ederek 3-0 yenik duruma düşürüyordu takımı. Tutuk oynayan ve defansında oldukça fazla pozisyon veren Fenerbahçe'nin yardımına devre biterken kazandığı penaltı yetişti. İkinci devre de yakaladıkları tek pozisyonu gol yapınca zorlu Sırbistan deplasmanından avantajlı döndüler. Bizde pankartların yerini yavaş yavaş "sponsor" reklamları alırken, Grobari'nin stadı pankartlarla donatması göz zevkimiz içn "bayram" niteliğindeydi.
  • CSKA'nın yerine Bulgaristan adına ön elemelere katılan Levski, içerde Bate Borisov'a kaybetti. Lig maçında da yenilmişlerdi bu hafta, toparlanamamışlar demek ki çarşambaya kadar. Bu arada Belarus takımı aslında boş takım değil, Anderlecht'i eleyerek buraya gelmişlerdi, iç sahada maçı bırakmazlar.
  • Fiorentina, Dinamo Kiev, Arsenal, Juventus, Liverpool, Barcelona turu garantilediler gibi. Liverpool'umuz her ne kadar golsüz berabere kalsa da Kop'un desteğiyle iki ya da üç farklı alacaktır maçı. Hele hele Reina'nın penaltı kurtarması, ikinci maç için oldukça morallendirecektir kırmızılıları...
  • Anorthosis'in Olympiakos'u 3-0 yenmesi aslında geceye damgasını vuran olaydır. Trabzonspor da 3-1 kaybetmişti deplasmanda ve "nasıl bu takıma kaybedilir" diye üstlerine gidilmişti topçuların. Demek Anorthosis o kadar da yabana atılacak bir takım değil. Olympiakos maça iyi başlarsa kendi evinde, seyircisinin de desteği ile turu çevirebilir, zor ve tarafsız seyredenler için eğlenceli bir maç olacak. Maçı yayınlayan bir kanal bulsak da izlesek.

Kalecinin Arkasında Fileler Var"



"Malesef kalecinin kaderi bu, arkasında hiç kimse yok, sadece kale fileleri var. "

"Şampiyon olduğumuzda söylemiştim, iyi oynadığım zaman ne beni çok yüceltin, ne de hata yaptığımda yerin dibine sokun"

"Arkadaşlarım tabii ki bana geri pas atacaklar. Doğru olan da budur. Bu bana güvendiklerini gösteriyor"

"Maç içinde 30-40 defa topa vurdum, tek bir pas hatası yaptım ve gol oldu. İnsanlık hali, herkesin başına gelebilir."

Aykut Erçetin
Galatasaray Futbol Takımı Kalecisi


Steaua maçı sonrası gazetecilerin provakatif sorularına mantıklı cevaplar verirken

12 Ağustos 2008 Salı

Alexi Lalas


Alexi Lalas

Hepsi Çocuk



"Arsenal'i izledim. İyi takımları var ama az sayıda tecrübeli topçuya sahipler. Geri kalan oyuncularının hepsi çocuk. Yetenekli olabilirler ama kupayı kazanacak olgunlukta değiller."

Jose Mourinho İnter Teknik Direktörü

Tahrik edici açıklamalarından birini daha yaparken

11 Ağustos 2008 Pazartesi

Loca da Almış


Akşam gazetesinin Fenerbahçe sözcüsü yazarı Alaattin Metin'in yazısı:

...................

Emre, Samandıra tesislerini kendisine mesken tutmuş. Eksiğini, açığını kapatmak için tek başına idmanlar yapıyormuş. Çoğu zaman akşam yemeğini bile tesislerde yiyormuş. Şu anda da yüzde 35 kapasite ile oynuyormuş.

Maç bitti, taraftarlarla sohbet ediyoruz. Herkes Emre’yi öve öve bitiremiyor. Alkışlıyorlar, elini sıkmaya çalışıyorlar. Sanki 40 yıllık doğuştan Fenerbahçeliymiş gibi sevgi gösteriyorlar. Üzerlerine giydikleri formaların arkasına bakıyorum. Büyük çoğunluğunda Emre ile Güiza’nın ismi yazıyor.

Yöneticilere anlatıyorum. O an şunu öğreniyorum: Emre ile Güiza’nın forması yok satıyormuş. Her gün binlerce sipariş verilmesine rağmen isim yazdırmak isteyenlere “E” ile “İ” harflerinin kalmadığı söyleniyormuş.

Havaalanında Emre’ye dikkat ediyorum. Takım arkadaşları ile şakalaşıyor. Alex ile sohbet ediyor. Maça özel uçakla gelen, taraftar kongre üyeleri Emre’ye övgü dolu sözler söyledikçe yüzü kızarıyor. Ama gösterilen ilgiden de anormal derecede mutlu. Çok sevdiği bir arkadaşı ile birlikte Fenerbahçe stadında özel loca bile almış.

Aşı tutmuş, hava yakalanmış.

Beklenti çok yüksek. Kaleye dikine oynamasından, takıma tempo getirmesine kadar Fenerbahçeliler Emre’den çok şey bekliyorlar.

................................
Bu yazıyı buraya koymamın sebebi, koyu ile yazdığım cümle. Emre'nin parasını nereye harcayacağı beni hiç ilgilendirmez ama merak ettiğim şey, ki bu yazıyı okuyanların belki yardımıyla öğreneceğim, Emre'nin top oynadığı diğer kulüplerde loca alıp almadığıdır? Ayrıca bir topçu neden loca alma ihtiyacı hisseder, Emre, koyu Fenerbahçeli olduğu söylenilen babası için mi aldı locayı, yoksa "çok sevdiği arkadaşı" için mi, nasılsa sezon boyunca 2-3 ay sakatlıktan yatarım, rahat seyredeyim maçı diye mi düşündü? Esas gerekçe Alaattin Metin'in yazdığının aksine kendisini sahiplenemeyecek bir kısım tutkulu Fenerbahçe taraftarına "sevimli" gözükme çabaları mı yoksa? Var mı yorumu olan?

10 Ağustos 2008 Pazar

Top Nerede Saklı #21


Gerçek Top Nerede Saklı?

A-Kırmızı Topun Altında
B-Mavi Topun Altında
C-Mor Topun Altında
D-YeşilTopun Altında

CSKA Sofia:1-0:Belasitsa


Bulgaristan ligi dün ve bugün oynanan maçlar ile start aldı. Dün günün sürprizini şampiyon adaylarından Levski'yi kendi sahasında 1-0 ile yenen Vihren yaptı. Şampiyonlar ligi ön eleme heyecanı içindeki "mavililer" yedikleri bu "tokat" ile belki çarşamba günkü maç öncesi uykudan uyanabilirler. Geçen senenin şampiyonu CSKA ise kaldığı yerden devam ediyor. Mali sorunlar nedeniyle şampiyonlar ligine katılım hakkı elinden alınan, hatta Bulgaristan Grupa A'dan ihracı bile gündeme gelen "ordunun takımı" elindeki bir çok oyuncuyu satmasına rağmen, bu yıl da zirve için iddialı olduğunu gösterdi. taraftarının çıkardığı olaylar nedeniyle tarafsız sahada oynadığı maçı 36. dkikada Yordanov'un attığı golle kazanmasını bildi. Maça gelen 4500 kadar taraftarın büyük çoğunluğu kırmızılı takımı desteklerken, açtıkları pankart bütün sezon için mesaj veriyordu "Daima ileri git"

Top Nerede Saklı #20 Cevap


Gerçek Top Nerede Saklı?

A-Yeşil Topun Altında diyen 8 kişi (%9)
B-Mavi Topun Altında diyen 24 kişi (%29)
C-Pembe Topun Altında diyen 37 kişi (%45)
D-Sarı Topun Altında diyen 12 kişi (%14)

Bu sefer kırmızıbeyaz tahmininde yanıldı, bir sonraki soruda umarım doğru cevabı verir. mavi top şıkkını işaretleyen sporseverlere de tebrikler.


Tottenham:5-0:Roma







Hazırlık maçı da olsa bir takım "beşlik" olduysa orada sorun var demektir, bu söz Roma için fazlasıyla geçerli. Son oynadığı 4 hazırlık maçında 2 yenilgi(Steaua Bükreş-Tottenham), 1 golsüz beraberlik (Monaco) ve 1 galibiyet (Mısır'ın Al Ahly) alan İtalyanlar, sezon öncesi iyi mesajlar vermiyorlar. Özellikle son hezimet, Spaletti'yi şapkayı önüne koyup düşündürmeli. Tamam, Totti, Doni, Tonetto, Cicinho ve Pizarro gibi oyuncuların yok ama İtalya'da ve devler liginde şampiyonluk hedefleyen bir takımın da 5 yemeye hakkı yok. Bu arada Chelsea ve Tottenham'ın "beşi bi' yerdeleri" ile İngilizler İtalyanlar karşısında oldukça sükse yaptılar... Tottenham cephesinde ise önemli olaylar yeni transferler Heurelho Gomes, Luka Modric, Giovani dos Santos ve Bentley'in White Hart Lane'da taraftarın önüne ilk kez çıkmaları ve göz doldurmaları. Başka beğenilen oyuncu da 6 hazırlık maçında 12 gol atma başarısı gösteren Darren Bent. Eğer bu gazla devam ederse 10 numaralı oyuncu, Berbatov'u satıp Arshavin'i transfer etmek hiç te mantıksız gelmiyor bana. Rooney ve Ronaldo'nun yokluğunda Bulgar oyuncu da çare olur gol kısırlığına Manchester'ın...

Tottenham: Gomes (Jansson 73); Zokora (Gunter 62), Assou-Ekotto (Bale 46), Dawson (Huddlestone 57), Woodgate; Bentley (Gilberto 69), Jenas (O’Hara 69), Modric (King 57), Giovani; Berbatov (Lennon 46), Bent
Roma: Artur; Cassetti, Juan (Andreolli 75), Mexes (Loria 62), Riise (Panucci 46); De Rossi, Brighi; Vucinic (Alvarez 75), Aquilani, Perrotta; Montella (Okaka Chuka 46)
Gol: Bentley 3', Bent 5', Bentley 45', Lennon 50', Bent 53'

Manchester United:3-1:Portsmouth







90 dakikası golsüz biten karşılaşmada Portsmouth'u penaltı atışları sonrası 3-1 yenen kırmızı şeytanlar İngiltere'nin en büyüğü oldular. Bizim süper kupaya eş dğerde olan Community Shield'te son Premier lig şampiyonu Manchester United ile FA Cup sahibi Portsmouth'un maçını izleme şansımız olmadı, koyu Manchesterlı Derda yazar diye baktım maçın gidişatını ama o da kısa kesmiş, kupanın coşkusunu yaşıyordur belki. İstatistikler ve resimlerle yetineceğiz bu sefer.


Blog Widget by LinkWithin