22 Şubat 2012 Çarşamba

Taraftarın Vadi Sevgisi

Başkent Londra'da Arsenal, Chelsea'yi biliriz de Charlton Athletic'i az biraz biliriz. Charlton'ı az biliriz de The Valley'i hiçe yakın biliriz, ya da ben bilmiyordum bu geceye kadar. 1905 yılında Londra'nın Charlton bölgesinde 15 yaş cıvarı bir delikanlı grubu tarafından kurulan kırımızı beyazlı kulüp, Arsenal'in gölgesinde kalıp, Birinci Dünya Savası sonuna kadar amatör liglerde "o saha senin bu saha benim" diyerek "emekleme" periyodunu sürdürürken, "evsizlik" taraftarın canına tak eder ve takıma "bir oda bir salon" küçük ama onların olan bir stat yapılamasını isterler. Tabii, bugün olduğu gibi vakti evvelinde de bu işler paraya bakmakta, yönetim "açları oynayınca", "semt bizim sevda bizim" diyen Charton'lılar elde kazma kürek buldukları kum araziye derin ve genişçe bir çukur açarken, çıkan fazla toprağı da saha etrafına yığarlar ve tribünleri oluştururlar. Kendi elleriyle meydana getirdikleri taze "mabede" de şöyle bir göz atınca isim vermekte zorlanmazlar The Valley, nam-ı diğer Vadi. Koltukmuş, tribünmüş derdi olmadan, saha etrafına gerilen bir ipin oyun alanı ile taraftarı ayırdığı statta oynanan maçlar da kulüp ile taraftar arasında sevgiyi gün be gün arttırırken, Charlton Athletic takımının da sempatizan populasyonunu da azımsanmayacak rakamlara ulaştırmaktadır.

Kırmızı-beyazlıları top koştururken seyretmek isteyen ahali o kadar kalabalık olur ki, kulüp bir süre maçlarını daha büyük statlarda oynamayı yeğler ama Vadi'deki sıcaklığı bulamayınca, derme çatma tribünler oluşturulan "yuvaya" geri döner. Koltuksuz betonarme setlerden oluşturulan tribünler bir zamanlar 75 bin taraftara ev sahipliği yaparken, taraftarlar arasında çıkan "mevzular" sonrası holiganizmi yenmek için İngiliz hükümeti ülke genelindeki futbol karşılaşmaları için bir dizi önlem alır. Bunlardan biri de stadyumların yenilenmesi ve güvenliğin sağlanabilmesidir. Yıllardır alt liglerde oynayan Charlton Athletic'in bırakın tribünlere koltuk yapmayı, bankalara borçlarını ödeyecek parası olmayınca, kulüp iflas eder. Taraftarın "elini cebine" atmasıyla takım kurtulur ama The Valley'nin tapusu kulübün eski sahibinde kalır. Onlar da sahada federasyonun istediği yenilikleri yapamayınca, takım "evinden" bir kez daha taşınmak zorunda kalır. Kırmızı-beyazlılar "vadiyi" ter ederken, "doğa ana" bütün ihtişamıyla kaplar The Valley'i: ot, çimen, diken, çiçek,toz, toprak...

3 yıla yakın sıla hasreti çeken ve gurbete alışamayan Charlton Athletic taraftarı, Vadi'ye dönmek için bir kez daha elini "taşın" altına koyar. Maça gider gibi toplanan kırmızı-beyazlılar, bir zamanlar dedelerinin yaptığı gibi elde kazma-kürek-tırpan, başlarlar çalı-çimen ve dikenlerle mücadeleye. Bir kısmı tırpanlarken çalıları ve otları, diğer bir grup da atalarının stadı ilk kazmaya başladığı orta noktasında biriktirir "artık malzemeyi" ve yaktıkları büyük bir ateş ile evlerine dönmenin kutlamasını yaparlar. Stat temizlenmiştir ve "saha ve zemin şartları futbol oynamaya müsaittir" ama tribünlere koltuk yapılması gerekmektedir, kum tepeler üzerine oturup maç izleme devri çoktan bitmiştir artık. Taraftarlar sahanın etrafına yeni tribünlerin yapılması için Bölge Konseyine başvurur ama olumsuz yanıt alınca bir defa daha "iş başa düşer": Valley Party (Vadi Partisi) adını verdikleri kendi siyasi partilerini kurarlar ve 15 bine yakın oy alarak Konseye kendi temsilcilerini yollayıp, stadı yenileme kararı aldırırlar. Demokrasi kazanmıştır, daha da önemlisi 7 senelik aradan sonra Charlton Athletic, The Valley'e geri dönecektir...


O tarihten günümüze Charlton Athletic takımı maçlarını "vadide" oynarken, taraftarlar da kendi aralarında Vadi Gönüllüleri adını verdikleri bir oluşum kurup, takımın ihtiyacı olduğu anlarda ellerinden geldiğince yardıma koşarlar. Kulüp yönetimi de ne zaman "mabedle" ilgili bir temizlik, onarım, boya, tadilat işi çıksa, taşeron firmalara başvurmak yerine, taraftarına çağrı yapar ve işini gördürür. Bir yandan seve seve kulübüne hizmet eden Charton'lıların bu çalışmalarını bilet, forma, atkı gibi ufak tefek hediyelerle ödüllendirir kulüp yöneticileri...



3 yorum:

Anarşist Hakim dedi ki...

mükemmel bir yazı

Mızıka dedi ki...

harika bir yazı. sayenizde vadiyi tanımış olduk.

Unknown dedi ki...

güzel insansun,eline sağlık

Blog Widget by LinkWithin