27 Şubat 2012 Pazartesi

Galatasaray:3-2:Beşiktaş


300 kişi, üniversite öğrencisi, esnaf, bankacı, reklamcı, işsiz, kaportacı... Gece gündüz demeden vardiyalı olarak 8 gün boyunca çalışır. ... Bu yoğun çalışma sonucu ceplerine 3 kuruş dahi girmez... Tek arzuları 26 Şubat gecesi saat 7'yi gösterdiğinde İmparator'un yüzünde bir tebessüm görmek ve Dünya'nın ve bütün Türkiye'nin kendilerini konuşmasıdır... Hayal ettiler, çabaladılar, terlediler, gerçekleşmesi için ellerinden geleni yaptılar ve bu şaheseri ortaya çıkardılar. Galatasaray tribün emekçilerine bir kez daha selam olsun... Ellerine, güçlerine, emeklerine sağlık...


Koreografinin coşkusuyla maç ikinci planda kalırken, Galatasaray, TT Arena'da kazandığı Fenerbahçe maçında olduğu gibi yine tüm hatlarıyla baskılı başladı oyuna. Her geçen gün birbirini tamamlayan ikili olma yolunda ilerleyen Necati ve Elmander, siyah-beyazlı stoperlere baskı yaparken, "rebound"ları toplama görevi de Emre ve Engin'deydi. Orta alanda Selçuk ve Melo da, derbinin havasını girmiş gözükürken, Galatasaray, taraftarının da desteği ile öne geçecek golü her an bulacağa benziyordu. Deplasman tarafında ise Almeida ileri uçta tek başına Semih'in "kucağında" kalınca, gol atma fonksiyonları Quaresma ya da Simao'nun bireysel becerilerini kalıyor, Simao yokları oynarken, Q7 de bütün defansı çalımlama sevdasına girip, topu teslim ediyordu Galatasaray savunma elemanlarına. Yıllardır Hıncal Uluç'un korkaklıkla suçladığı ki bu memleketin en cesur adamlarındandır Fatih Terim, Fenerbahçe derbisinde olduğu gibi "hücüm emri" vermişti takımına, gol de o maçta olduğu gibi Eboue'nin ısrarı ve sağ kanattan yüklenmesiyle Elmander'den geldi. Öne geçtikten sonra tempo yavaşlasa da, ev sahibinin kendine güveni ve bariz üstünlüğü göze çarpıyordu. Hatta şöyle denebilir: Beşiktaş gol atsa Galatasaray bir tane daha atacak havadaydı.


Derbinin ikinci yarısını izlerken, Türk takımlarının bir zamanlar Milan'la, Barcelona'yla, Steaua Bükreş'le, Kızılyıldız'la ya da PSV ile yaptığı maçları canlandırım gözümde. Büyük bir şevk ve iştahla rakibe saldırır, bütün enerjimizi vererek bir de gol atar ama nedense o sakin ve rahat top oynayan rakip, maç sonunda galip gelirdi. "Onurlu mağlubiyetler" yaşardık da kaybetmenin sebebini hiç düşünmez, araştırmazdık. Biz çok iyiydik, daha çok isterdik kazanmayı ama rakip bizden hep bir gömlek büyüktü. Galatasaray'da Beşiktaş'a bir gömlek fazla geldi dün gece. İbrahim Toraman beraberlik golünü attı, Galatasaray "bir durun bakalım" dercesine sevinme hakkı vermeden sahanın iki başarılısı Melo ve Selçuk işbirliği ile yine öne geçti. Tehlike olmayan pozisyonda Semih'in tecrübesizliği tekrar Beşiktaş'ı umutlandırdı ama maç sonunda kazanan Galatasaray'dı... Fatih Terim'in takımıydı...


Galip gelmek, en yakın rakibe 9 puan fark atmak açısından önemliydi belki ama Semih'i kazanma yönünden daha da manidardı. Muslera ile anlaşamayıp, ters vuruşla topu fileleri yolladığından sonra 20 dakika boyunca genç oyuncu eridikçe eridi, yüzünde neşe kalmadı, sahada "sesi soluğu kesildi". O an belki kafasından "bir çuval inciri berbat ettiği" geçiyordu son dakikalar yaşanırken ama abileri genç kardeşlerini üzmediler... Sadece Semih'i mutlu etmediler, gece gündüz çalışarak Türkiye'de bir ilk olan 3 boyutlu koreografiyi yapanların da göğüslerini gere gere bugün iş yerlerine, kahvehanalere, okullarına gitmelerini sağladılar...


Her şeyin güzel olduğu gecenin, sevimsiz yanı Engin'in her pozisyonda "bayılmışçasına" yerde taklalar atmasıydı. Mücadelesi, arzusu, isteği ile Fatih Terim'in güvendiği topçulardan olan Engin, top ayağındayken attığı paslar, yaptığı asistler ile zaten beğeni topluyor, yerde yuvarlanmalarıyla boş yere antipatik oluyor.

Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Ujfalusi, Hakan Balta, Engin Baytar, Selçuk İnan, Melo (Dk. 76 Baros), Emre Çolak (Dk. 76 Aydın Yılmaz), Necati Ateş (Dk. 64 Riera), Elmander
Beşiktaş: Cenk Gönen, İbrahim Toraman, Egemen Korkmaz (Dk. 39 Sidnei), Sivok, İsmail Köybaşı (Dk. 60 Mustafa Pektemek), Necip Uysal, Ernst, Veli Kavlak, Simao, Quaresma, Almeida
Goller: Dk. 15 ve 90+1 Elmander, Dk. 52 Melo (Galatasaray), Dk. 49 İbrahim Toraman, Dk. 73 Semih Kaya (Kendi kalesine) (Beşiktaş)
Sarı kartlar: Dk. 10 Melo, Dk. 11 Semih Kaya, Dk. 88 Hakan Balta, Dk. 90+2 Engin Baytar (Galatasaray), Dk. 45+1 Veli Kavlak, Dk. 50 Necip Uysal, Dk. 69 Quaresma (Beşiktaş)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin