Deja-vu nedir? Deja-vu Gaziantepspor'u deplasmanda 2-1 yenmektir... 2002 Aralıkta askere gitmiştim. O zamana kadar kaçırdığım Galatasaray maçı yoktu, izleyemesem de radyodan dinler, radyo olmasa televizyonun üst köşesinden yahut teleteksten maçı takip ederdim, kısaca maç saati maç heyecanını bir şekilde yaşardım. Neyse, kısa keselim, acemi birliğe teslim oldum, yeni kamuflajdır, ilk defa kapuskanın tadına bakmadır, revirde sağlık muayenesidir, içtimadır derken, aylar geçireceğimiz yeni mekanımıza alışmaya çabalarken, günlerin nasıl geçtiğini de unuttuk doğal olarak. Ve bir gün benim daha nerede satıldığını öğrenemedim gazeteyi arkadaşımın elinden alıp, her zamanki refleksle spor sayfasını açınca, kelimenin tam anlamıyla şok oldum. Galatasaray, bir gece evvel maç yapmış... Maç oynanırken, ben maçın varlığından bihaber hiçbir heyecan yaşamadım... Her maça dualarımla, totemlerimle, kendimi kasmamla, heyecanımla bir şekilde etkimin olduğunu düşünen ben, ilk defa bir Galatasaray maçında "etkisiz elemandım"... Allah'tan ki maçı kazanmışız ki, suçluluk duygusu çok olmadan sevince dönüştü bünyede... Deplasmanda oynanan maçta 1-0 geriye düşmüş, Berkant ve Arif'in golleriyle 2-1 galibiyet almışız, Fatih Terim'in yüzünü güldürmüşüz...
Bu cumartesi günü de Galatasaray, Gaziantep deplasmanına gitti. Bir kaç istenmedik sonuç sonrası homurdanmaların başladığı bir döneme rastladı bu Güneydoğu deplasmanı. Bizim topçular memleketin bir ucuna giderken, ben de 2 hafta evvel almış olduğumuz bir Batı Karadeniz turuna yola çıkıyordum. Bolu ve çevresini gezip, bol bol fotoğrafladıktan sonra gece hotelde konaklayacaktık ve artık her yerde Digitürk'ün olduğunu düşünerek, maçı takip etmeyi planlıyordum. Yolculuğun ilk evresi düşündüğüm gibi giderken, yerleşim alanlarından uzak dağların ortasındaki otelin 304 nolu odasına girip, televizyonu açtığımda sadece 4 kanalın çektiğini görünce, soğuk terler boşalıverdi sırtımdan. Maç saati lobiye inerim, orada vardır Lig TV ümidim de "Maalesef, efendim" cevabıyla karşılaşınca, maçı izlemeyi de "bir başka bahara" bıraktık. Akşam yemeği sonrası, odaya çekilince de günün yorgunluğu ile kendimden geçince, skoru sabah lobide elime geçen ilk gazeteden öğrenmek kısmet oldu. Deplasmanda oynanan maçta 1-0 geriye düşmüş, Necati ve Elmander'in golleriyle 2-1 galibiyet almışız, Fatih Terim'in yüzünü güldürmüşüz...
Buna deja-vu denmez de ne denir?
Stat: Kamil Ocak
Hakemler: Bülent Yıldırım, Muhittin Gürses, Serkan Olguncan
Gaziantepspor: Karcemarskas, Elyasa, Emre Güngör (Dk. 69 Turgut Doğan), Bekir Ozan (Dk. 78 Marek Sapara), Cenk Tosun, Dany Nounkeu, Şenol, Sosa (Dk. 69 Muhammet), Gilles, Yasin Pehlivan, Popov
Galatasaray: Muslera, Selçuk İnan, Elmander (Dk. 82 Ceyhun), Melo, Ujfalusi, Hakan Balta, Semih Kaya, Engin Baytar (Dk. 78 Albert Riera), Emre Çolak, Sabri (Dk. 46 Yiğit Gökoğlan), Necati Ateş
Goller: Dk. 50 Popov (Gaziantepspor), Dk. 53 Necati Ateş, Dk. 66 Elmander (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Dk. 19 Şenol, Dk. 23 Yasin Pehlivan, Dk. 71 Dany Nounkeu, Dk. 75 Popov (Gaziantepspor), Dk. 39 Semih Kaya (Galatasaray)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder