Spor dendiğinde futbol akla gelen memleketimizde maraton kelimesi de bir çoğumuza açık tribüne göre biletleri bir nebze daha pahalı olan tribünü çağrıştırır. Hal böyle olunca da olimpiyatı "kıtaların birleştiği kente" getirme çabalarımız nafile olmaktan öteye geçemiyor, Boğaz Köprüsü üzerinde piknik yapma cazibesi de olmasa Kıtalararası İstanbul Maratonu da sadece sayılı profesyonel atletin katılımına kalacaktır. Buna rağmen yine de ülke genelinde atletizmi sevdirme, geniş kitlelere yayma çalışmalarını bıkmadan ve usanmadan yürüten organizasyonlar bulunmakta ki, bunlardan biri de Argos Kültür Sanat'ın organize ettiği Runfire Cappadocia Ultra maratonudur. Likya Yolu Ultra Maratonundan sonra bu sene de tarih ve doğanın bütünleştiği Kapadokya'da 7-15 Temmuz tarihleri arasında çöl sıcağı altında sırtlarında malzeme çantaları zorlu parkuru tamamlamaya çalışacak atletler. Amatör, profesyonel, her seviyeden "koşucunun" katılabileceği yarışmada, atletler bazen 1700 metre yükseğe, bazen de 900 metre derine inecekler...
Runfire Cappadocia'yu duyana kadar ultra maratondan haberdardım, sitelerini inceledim, ilginç geldi, yaz planlarımı netleştirdiğim takdirde katılmayı da düşünebilirim, blog okuyucularıyla da paylaşmayı istedim... Maratonla ilgili bilgi ve başvuru adresi de burada...
23 Şubat 2012 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder